Rubio: Göçmenleri gönderebileceğimiz üçüncü ülkeler arıyoruz... Bunların arasında Libya da var

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Beyaz Saray'da Başkan Donald Trump yönetiminin bir toplantısı sırasında (EPA)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Beyaz Saray'da Başkan Donald Trump yönetiminin bir toplantısı sırasında (EPA)
TT

Rubio: Göçmenleri gönderebileceğimiz üçüncü ülkeler arıyoruz... Bunların arasında Libya da var

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Beyaz Saray'da Başkan Donald Trump yönetiminin bir toplantısı sırasında (EPA)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Beyaz Saray'da Başkan Donald Trump yönetiminin bir toplantısı sırasında (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün, ABD'nin El Salvador gibi diğer ülkeleri, üçüncü ülkelerden gelen yasadışı göçmenleri kabul etmeleri için aradığını açıkladı.

Bu konuda devam eden müzakerelere yakın iki kaynak, Ruanda'nın ABD'nin göçmenleri kabul etmesi için müzakere ettiği ülkeler arasında olduğunu söyledi. Beyaz Saray'da dün düzenlenen toplantıda Rubio, “Şunu açıkça söylüyorum: Başka ülkeleri, üçüncü ülkelerin vatandaşlarını kabul etmeye ikna etmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Bu sadece El Salvador ile sınırlı değil” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı, ocak ayı sonunda Beyaz Saray'a döndüğünden beri, seçim kampanyasının en önemli vaatlerinden birini yerine getirme isteğini yineledi: yasadışı göçmenler için büyük çaplı bir sınır dışı programı. Trump, mart ayında yönetiminin çete üyesi olmakla suçladığı 250'den fazla göçmeni El Salvador'a sınır dışı etti.

Bu göçmenler, El Salvador yetkililerinin Amerikalı yetkililerden aldıkları para karşılığında El Salvador'daki yüksek güvenlikli bir cezaevine yerleştirildiler. Muhafazakâr Partili Boris Johnson liderliğindeki İngiliz hükümeti 2022 yılında, İngiltere'ye yasadışı yollarla gelen göçmenlerin Ruanda'ya sınır dışı edilmesini öngören tartışmalı bir plan açıkladı.

Ancak bu plan hiçbir zaman gerçekleşmedi.

2024 yılının Temmuz ayında iktidara gelen İngiliz İşçi Partisi lideri Keir Starmer, Ruanda ile yapılan anlaşmadan vazgeçildiğini açıkladı. Şarku’l Avsat’ın Amerikan basınından aktardığına göre ABD de Libya ile benzer görüşmelere başladı.

Rubio, “Diğer ülkelerle iş birliği içindeyiz ve onlara, en aşağılık insanları, bir grup sapık, pedofiller ve çocuk tecavüzcüsünü göndermek istediğimizi söylüyoruz” dedi ve Trump'ın kullandığı kelimeleri aynen kullandı.



Trump ve Carney arasında ticaret ve egemenlik konuları merkezli gergin görüşme

ABD Başkanı Donald Trump'ın Kanada Başbakanı Mark Carney ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşmeden (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Kanada Başbakanı Mark Carney ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşmeden (AP)
TT

Trump ve Carney arasında ticaret ve egemenlik konuları merkezli gergin görüşme

ABD Başkanı Donald Trump'ın Kanada Başbakanı Mark Carney ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşmeden (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Kanada Başbakanı Mark Carney ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşmeden (AP)

ABD Başkanı Donald Trump ile Kanada Başbakanı Mark Carney arasında Beyaz Saray'da yapılan görüşme, Cumhuriyetçi Başkan’ın ticaret savaşı ve ülkesinin kuzey komşusu Kanada’yı ilhak etme tehditleri nedeniyle gergin geçti.

Trump ve Carney, Oval Ofis'teki ilk görüşmelerinde ve yüzlerindeki gülümsemenin ardında tutumlarını korudu. Carney, ülkesinin ‘asla satılık olmadığını’ vurgularken, Trump ‘asla, asla dememesi gerektiğini’ söyledi. Carney daha sonra ABD Başkanı'ndan Kanada'yı ülkesinin 51’inci eyaleti olarak tanımlamayı bırakmasını istediğini belirtti. Bu tanımlamayı aylardır yapan Trump, dünkü görüşmede ‘büyük bir evlilik’ için fırsat olduğunu vurguladı.

Trump ile görüşmesinin ardından Kanada’nın Washington Büyükelçiliği’nde bir basın toplantısı düzenleyen Carney, Trump’tan böyle bir talepte bulunup bulunmadığı sorusuna Fransızca olarak verdiği yanıtta “Evet, bugün bunu yaptım. Bu fikri tekrarlamanın yararlı olmadığını söyledim” dedi. Carney, bundan bir hafta önce ülkesinde yapılan seçimlerde, tehditleri pek çok Kanadalıyı endişelendiren ABD Başkanı Trump’a karşı koyma vaadiyle zafer kazandı. Ancak, olası bir ticaret anlaşmasını bozma korkusuyla Trump'ı kızdırmaktan kaçınmak zorunda kaldı.

Ancak ABD Başkanı Trump, Kanada Başbakanı Carney ile görüştükten sonra bile gümrük tarifeleri konusundaki kararlarından geri adım atmayacağını yineledi. Özellikle Kanada'dan gelen çelik ve alüminyuma gümrük vergisi uygulayan Trump, ülkesinin kuzey komşusunu tüm ticaret ürünlerine yüzde 25 gümrük vergisi uygulamakla tehdit ediyor.

Kanada'nın ekonomik olarak kendi başının çaresine bakabilmesi gereken bir ülke olduğunu söyleyen Trump, “Kanada'yı sübvanse etmemiz için hiçbir neden yok” ifadelerini kullandı.

Buna karşın Trump, Ottawa ile yeni bir ticaret anlaşmasına varmak istiyor. Zira ilk başkanlık döneminde iki ülke arasında imzalanan serbest ticaret anlaşması halen yürürlükte.

Öte yandan Carney, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, “Bunlar çok karmaşık müzakereler, ancak ilerleme kaydettik” dedi ve Vatikan Kardinaller Meclisi'nin yeni Papa'yı seçmek üzere toplandığı bu dönemde sıkça kullanılan bir terimi kullanarak ‘beyaz dumanın’ hemen yükselmesini beklemediğini yineledi.

Trump ile yaptığı görüşmeleri ‘oldukça yapıcı’ olarak nitelendiren Carney, devam eden ticaret anlaşmazlığına ilişkin diyaloğun özellikle haziran ayında Alberta'nın Kananaskis kentinde düzenlenecek G7 zirvesinde olmak üzere ‘önümüzdeki haftalarda’ devam edeceğini söyledi.

Trump'ın konuğunu ‘çok yetenekli’ ve ‘çok iyi’ bir adam olarak tanımladığı ve hiç sevmediği eski Başbakan Justin Trudeau'yu eleştirdiği toplantı dostane bir diyalogla başladı. Carney’in kelimelerini çok dikkatli seçen sakin kişiliği, Trump'ın fevri kişiliğinden ve Trudeau'nun çok açık mizacından oldukça farklı bir çizgi çizdi.

Ancak Trump Kanada'nın ilhak edilebileceği konusunda ısrar edince, Oval Ofis'teki atmosfer hızla değişip gergin ve hava hakim oldu. Carney, defalarca kez ev sahibinin sözünü kesmemek için kendini tutmak zorunda kaldı. Daha sonra Trump, Carney ile yaptığı görüşmeyi ‘çok iyi’ olarak nitelendirdi.

Carney, ülkesindeki son seçimlerden zaferle çıktı. Oysa lideri olduğu Liberal Parti birkaç ay öncesine kadar anketlerde büyük bir yenilgi ihtimaliyle karşı karşıyaydı. Trump dün gazetecilere konuşurken Carney’in Kanada’ya yönelik gümrük vergileri uygulama ve ilhak etme tehditlerine karşı koyacak kişi olarak elde ettiği seçim zaferine atıfla, “Ben onun başına gelen en iyi şeyim” diye espri yaptı.