4 soruda Trump’ın Alcatraz planı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

4 soruda Trump’ın Alcatraz planı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Başkanı Donald Trump, ünlü Alcatraz hapishanesinin yeniden açılması talimatıyla tartışma yarattı.

Trump, Truth Social’dan 4 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, Alcatraz hapishanesinin "azılı suçlular" için yeniden açılması amacıyla Federal Cezaevleri Bürosu'na (BOP) talimat verdiğini duyurdu.

Adalet Bakanlığı Sözcüsü Chad Gilmartin de “Alcatraz'ın yeniden inşası, bir hukuk ve düzen sembolü olarak hizmet vermek üzere açılması için” çalıştıklarını belirtti.

Alcatraz hapishanesi nedir?

Kaliforniya eyaletinin San Francisco kentine bağlı Alcatraz Adası, öncelikle donanma savunma alanı olarak inşa edildi.

1934’te federal hapishaneye dönüştürülen yapıda Al Capone, Mickey Cohen ve George "Machine Gun" Kelly gibi kötü şöhretli mahkumlar tutuluyordu.

San Francisco Körfezi'nin güçlü akıntıları ve dondurucu soğukları nedeniyle hapishane, mahkumların kaçmasını neredeyse imkansız hale getiriyordu.

Tesis ayrıca Clint Eastwood'un başrolde oynadığı, 1979 yapımı Alcatraz’dan Kaçış’la (Escape from Alcatraz) ünlendi. Film, 1962’de hapishaneden kaçan suçluların hikayesini konu ediniyor.

Alcatraz, başrollerinde Sean Connery ve Nicolas Cage'in oynadığı 1996 yapımı Kaya (The Rock) filmiyle de tekrar gündem oldu.

Hapishane neden ve ne zaman kapatıldı?

BOP kayıtlarına göre Alcatraz’ın işletilmesi, diğer federal hapishanelere kıyasla yaklaşık üç kat daha maliyetliydi. Alcatraz’da o dönem mahkum başına maliyet 10 ila 13 dolardı. Tartışmaların ardından tesis 1963’te kapatıldı.

1973 itibarıyla ada ve hapishane, Ulusal Park Servisi tarafından işletilen bir müzeye dönüştürüldü. Tesisi her yıl 1,5 milyona yakın kişi ziyaret ediyor.

Golden Gate Ulusal Parkları Koruma Kurumu Başkanı Christine Lehnertz, BBC'ye açıklamasında şunları söylüyor:

Alcatraz geçmişin günümüzle buluştuğu bir yerdir.

Daha önceden yeniden açılması teklif edilmiş miydi?

Donald Trump, tesisin yeniden hapishane olarak açılmasını isteyen ilk ABD lideri değil.

Eski ABD Başkanı Ronald Reagan, 1981’de Küba'dan Florida'ya kaçan 20 bin kadar mülteciyi tutmak için Alcatraz’ı tekrar açmayı gündeme getirdi.

Ancak Reagan yönetimi, yapılan incelemeler sonucu adanın yeterli kaynaklara sahip olmadığını ve çok fazla turist çektiğini belirterek projeden vazgeçti.

Trump, Alcatraz’ı yeniden açabilir mi?

Bazı uzmanlar projenin gerçekleştirilmesinin zor olduğuna dikkat çekiyor. 2018-2019’da BOP Direktör Vekili olarak görev yapan Hugh Hurwitz, şu ifadeleri kullanıyor:

Açıkçası ilk başta bunun bir şaka olduğunu düşünmüştüm. Onarılması gerçekçi değil. Her şeyi baştan yapmanız lazım. Güvenlik ekipmanı yok. Kamera yok. Çit yok. Burayı hapishane olarak kullanamazsınız.

Alcatraz’ın tarihiyle ilgili çalışmalar yapan Jolene Babyak da kanalizasyon problemine işaret ediyor. O dönemde 500’den fazla kişinin atıklarının körfeze boşaltıldığını söyleyen Babyak, “Artık bunların tekneyle taşınması gerekecek, bu gerçekçi değil” diyor.

ABD’nin federal hapishanelerinde mahkumlar için kişi başına maliyet 120 ila 164 dolar. Alcatraz gibi bir tesiste bu rakam 500 doların üzerine çıkabilir.

Independent Türkçe, BBC, Reuters, CNN



Danimarka Başbakanı: Netanyahu başlı başına bir sorun

Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen (Arşiv- Reuters)
Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen (Arşiv- Reuters)
TT

Danimarka Başbakanı: Netanyahu başlı başına bir sorun

Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen (Arşiv- Reuters)
Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen (Arşiv- Reuters)

Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, bugün yaptığı açıklamada, İsrailli mevkidaşı Binyamin Netanyahu'nun “kendi başına bir sorun” olduğunu belirterek, ülkesinin Avrupa Birliği'nin dönem başkanlığını devralmasını İsrail üzerindeki baskıyı artırmak için kullanmak istediğini vurguladı.

Danimarka'nın “Jyllands-Posten” gazetesine verdiği röportajda, “Netanyahu artık başlı başına bir sorun haline geldi” diyen Frederiksen, hükümetinin “sınırları aştığını” ifade etti.

Sosyal Demokrat Parti lideri, Gazze'deki “korkunç ve felaket niteliğindeki” insani duruma üzüntüsünü dile getirirken, Batı Şeria'da yeni yerleşim birimleri inşa etme planını da kınadı. “İsrail'e baskı yapmak isteyen ülkeler arasındayız, ancak henüz Avrupa Birliği üyelerinden destek alamadık” ifadelerini kullandı.

Hedeflerinin “yerleşimcilere, bakanlara ve hatta tüm İsrail'e siyasi baskı ve yaptırımlar uygulamak” olduğunu belirten başbakan, ticari ve araştırma alanındaki yaptırımlara atıfta bulundu.

Ülkesinin Filistin devletini tanımayı düşünmediğini belirten Frederiksen, "Önceden hiçbir ihtimali göz ardı etmiyoruz. Rusya örneğinde olduğu gibi, yaptırımları en büyük etkiyi yaratacağına inandığımız şekilde tasarlayacağız" dedi.