Burkina Faso’nun kuzeyinde terör saldırısı: 100’dan fazla ölühttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5142383-burkina-faso%E2%80%99nun-kuzeyinde-ter%C3%B6r-sald%C4%B1r%C4%B1s%C4%B1-100%E2%80%99dan-fazla-%C3%B6l%C3%BC
Burkina Faso’nun kuzeyinde terör saldırısı: 100’dan fazla ölü
Bir çatışma sırasında Burkina Faso güçleri (Sosyal medya siteleri)
Bir sivil toplum kuruluşu (STK) çalışanı ve yerel halktan görgü tanıkları, Burkina Faso'nun kuzeyinde meydana gelen terör saldırısında 100'den fazla kişinin öldüğünü söyledi.
Ülkenin terörden etkilenen bölgelerinde diyalog çabalarına katılan STK görevlisi, saldırının pazar sabahı erken saatlerde bir askeri üs ve uzun süredir kuşatma altında olan stratejik öneme sahip Djibo şehri de dahil olmak üzere çeşitli yerlere düzenlendiğini belirtti. Bölgeden bir öğrenci, ölenler arasında babasının da olduğunu aktardı.
Her iki kaynak da dün Associated Press'e (AP) kendilerine misilleme yapılmasından korktukları için isimlerinin gizli kalması koşuluyla konuştu. Pazar günü gerçekleşen saldırının sorumluluğunu Sahel bölgesinde aktif bir terör örgütü olan El Kaide bağlantılı Cemaat Nusret ül-İslam vel-Müslimin (JNIM) üstlendi.
Denize kıyısı olmayan 23 milyon nüfuslu Burkina Faso, askeri bir cunta tarafından yönetiliyor. Silahlı radikalizmin küresel merkez üssü olarak bilinen Afrika'nın Sahel bölgesinde derinleşen güvenlik krizinden en çok etkilenen ülkeler arasında yer alan Burkina Faso topraklarının yaklaşık yarısı, 2022 yılında iki darbenin önünü açan şiddet olayları nedeniyle hükümetin kontrolü dışında kaldı. Bunun yanında hükümete bağlı güvenlik güçleri yargısız infazlar yapmakla suçlanıyor.
STK görevlisinin yanı sıra Sahel bölgesi üzerinde uzman bağımsız bir açık kaynak analisti olan Charlie Werb'e göre pazar günü gerçekleşen saldırılar yerel saatle sabah 06.00 sularında farklı noktalarda eş zamanlı olarak başladı. STK görevlisi, JNIM üyelerinin Burkina Faso Hava Kuvvetlerinin dikkatini dağıtmak için sekiz bölgeye eş zamanlı saldırılar düzenlediğini, saldırının merkez üssünün Djibo şehri olduğunu ve JNIM üyelerinin önce şehrin girişlerindeki tüm kontrol noktalarının kontrolünü ele geçirip ardından da başta Özel Terörle Mücadele Birimi’ne ait askeri kışla olmak üzere tüm askeri üslere saldırdığını aktardı.
İnternette yayınlanan videoları inceleyen Werb, güvenlik güçlerinin aşırılık yanlılarını başarıyla püskürttüğü Djibo'daki önceki saldırıların aksine, saldırganların Burkina Faso Hava Kuvvetlerinin müdahalesinden önce saldırıların düzenlendiği bölgelerde birkaç saat geçirdiğini söyledi.
Sahel bölgesi uzmanı ve Soufan Merkezi'nde (The Soufan Center) kıdemli araştırmacı olan Wassim Nasr, son saldırının JNIM’in Burkina Faso'da artan gücünü ve nüfuzunu gösterdiğini vurgulayarak “Djibo'nun hedef alınması örgütün ülke içindeki hareket özgürlüğünün bir kanıtı” ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Körfez ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığa vurgu yaptıhttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/5143007-suudi-arabistan-veliaht-prensi-k%C3%B6rfez-%C3%BClkeleri-ile-abd-aras%C4%B1ndaki-stratejik
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Körfez ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığa vurgu yaptı
ABD ile Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri arasında, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in daveti üzerine düzenlenen Beşinci KİK-ABD Zirvesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan ziyareti kapsamında bugün Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da başladı.
Zirvede başta ekonomi, ticaret ve yatırım olmak üzere bölgesel güvenlik ve siyasi durumla ilgili çeşitli dosyalar ele alınıyor.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, bu zirvenin ABD ile iş birliğinin bir uzantısı olduğunu ve ABD ile Körfez ilişkilerinin stratejik bir ortaklık teşkil ettiğini vurguladı. Körfez ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığa vurgu yapan Muhammed bin Selman, 2024 yılında KİK ülkeleri ile ABD arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 120 milyar dolara ulaştığını belirtti.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman, “Bu zirve bizi ABD'ye bağlayan stratejik ilişkinin bir uzantısıdır. Ülkelerimizin ve halklarımızın arzularını karşılamak üzere ilişkilerimizi güçlendirmek ve geliştirmek için birlikte çalışma isteğimizi yansıtmaktadır” ifadelerini kullandı.
Körfez liderleri ve temsilcilerinin Riyad'daki KİK-ABD Zirvesi sırasında ABD Başkanı Donald Trump'la çektirdikleri toplu fotoğraf (Reuters)
Bölgedeki zorlukların büyüklüğünden bahseden Muhammed bin Selman, “Bölgemizin yaşadığı zorlukların büyüklüğünün farkındayız… Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurmak için kalıcı bir çözüm bulunmalı” dedi.
Muhammed bin Selman, Filistin sorununa Arap Barış Girişimi ve uluslararası kararlar doğrultusunda bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi.
Veliaht Prens bölgedeki zorluklara da değinerek, bölgedeki zorlukların büyüklüğünün farkında olduğunu vurguladı. “Yemen'de kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşılması için Yemenli taraflar arasında diyaloğu teşvik ediyoruz” diyen Muhammed bin Selman, Suriye'nin toprak bütünlüğünün önemini vurgulayarak ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımları kaldırma kararını övdü.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman, bölgenin istikrarı için ABD ile iş birliği ve koordinasyonu sürdürmek istediklerini söyledi.
Hindistan ile Pakistan arasındaki ateşkesi de memnuniyetle karşıladığını ifade eden Muhammed bin Selman, “Bunun gerilimin kontrol altına alınmasına ve sükûnetin sağlanmasına katkıda bulunacağını umuyoruz” dedi.
Ukrayna konusunda ise “Ukrayna krizinin çözümüne yardımcı olmak için çabalarımızı sürdürmeye hazırız” şeklinde konuştu.
KİK ülkeleri ABD ile yakın ticaret ve yatırım bağlarına sahip; aralarındaki ticaret hacminin 2025 yılında 180 milyar doları aşması öngörülüyor.
Kral Abdulaziz Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen zirvede, bölgedeki ve dünyadaki ekonomik durumun yanı sıra İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı, ateşkes ve yardım girişi ele alınacak. Gazze Şeridi’ne yardım girişi için yeni bir mekanizma önerilecek. Ayrıca ABD'nin İran'la yürüttüğü nükleer müzakereler ve iki taraf arasında yaşananların ayrıntıları ile bölgeye barış getirmenin yolları da ele alınacak.
Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump, KİK-ABD Zirvesi sırasında yaptığı açıklamada, Körfez ülkelerinin gelişmiş ve müreffeh ülkelerin başında geldiğini ve dünyanın Körfez ülkelerindeki fırsatları takip ettiğini söyledi.
İran konusuna da değinen Trump, İran'ın bölgedeki vekalet savaşlarını durdurması gerektiğini belirterek, Tahran’ın nükleer silah elde edemeyeceğini, İran'la bir anlaşma yapmak istediğini, ancak İran'ın terörü desteklemeyi bırakması gerektiğini vurguladı.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın ev sahipliğinde ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geldi. (AFP)
Suriye konusunda ise Trump, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile yaptığı istişarelerin ardından Suriye'ye yönelik tüm yaptırımların kaldırılması talimatını vereceğini bildirdi ve ülkesinin yeni Suriye hükümetiyle tüm ilişkileri normalleştirmek için çalışacağını kaydetti. Trump, “Suriye ile ilişkileri normalleştirmek Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile Riyad'da yaptığımız görüşmeyle başladı” dedi.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın ev sahipliğinde ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geldi. (AFP)
Trump Lübnan'la ilgili olarak, Lübnan'ın yeni cumhurbaşkanı ve başbakanla birlikte bir fırsata sahip olduğunu ve Lübnan'da Hizbullah'tan arınmış bir gelecek için gerçek bir şans olduğunu belirtti.
Mevcut zirve, özellikle İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı, İran-ABD müzakereleri, ‘İran ekseni’ olarak adlandırılan yapının gerilemesi ve ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yönetimi arasındaki perde arkası gerilimler gibi bölgedeki önemli değişikliklerin arka planında gerçekleşiyor.
KİK ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklık, çeşitli siyasi, ekonomik, ticari ve yatırım alanlarında iş birliğinin geliştirilmesine katkıda bulunan güçlü ilişkilere ve ortak çıkarlara dayanıyor. Siyasi, askeri, ekonomik ve diğer yönler de dahil olmak üzere uzmanlık alanlarındaki uygulamaları takip etmek üzere ortak çalışma grupları için örgütsel bir çerçeve oluşturulmuş ve söz konusu ortaklık bu yönlerin ötesine geçerek kültür ve eğitim alanlarını da kapsamıştır.
Suudi Arabistan daha önce dört zirveye ev sahipliği yaptı. Zirvelerin ilki Mayıs 2015'te Camp David'de gerçekleşti. İkincisi Nisan 2016'da, üçüncüsü ise Trump'ın ilk döneminde katılımıyla Mayıs 2017'de Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da gerçekleştirildi. Dördüncüsü ise Temmuz 2022'de Mısır, Ürdün ve Irak'ın da aralarında bulunduğu Arap ülkelerinin katılımıyla gerçekleşti.