ABD-İran nükleer müzakereleri: Tahran, uranyum zenginleştirmeyi sınırlayabilir

İran, Buşehr Nükleer Santrali'ne yeni yatırım çekmeyi planlıyor (Reuters)
İran, Buşehr Nükleer Santrali'ne yeni yatırım çekmeyi planlıyor (Reuters)
TT

ABD-İran nükleer müzakereleri: Tahran, uranyum zenginleştirmeyi sınırlayabilir

İran, Buşehr Nükleer Santrali'ne yeni yatırım çekmeyi planlıyor (Reuters)
İran, Buşehr Nükleer Santrali'ne yeni yatırım çekmeyi planlıyor (Reuters)

İran'ın, ABD'nin talebiyle uranyum zenginleştirilmesini sınırlandıracak bir anlaşmayı imzalamayı düşündüğü belirtiliyor. 

İran’ın dini lideri Ali Hamaney’in başdanışmanı Ali Şemhani, NBC News’e yaptığı açıklamada, böyle bir anlaşmayı ABD’nin yaptırımları kaldırması karşılığında kabul edebileceklerini söyledi. 

Şemhani, ABD Başkanı Donald Trump’ın yaptırımları kaldırması halinde İran’ın da nükleer silah üretmemeyi, yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyum stoklarını imha etmeyi ve sadece sivil kullanım için düşük düzeyde uranyum zenginleştirmeyi kabul edeceğini belirtti. Ayrıca Tahran, uluslararası kuruluşların süreci denetlemesine izin verileceğini bildirdi. 

Hamaney’in başdanışmanı şöyle devam etti: 

Amerikalılar söyledikleri gibi davranırsa, elbette daha iyi ilişkilerimiz olabilir. Yakın gelecekte daha iyi bir duruma gelebiliriz.

Diğer yandan İsrail’in ABD-İran müzakere sürecini bozmaya çalıştığını söyleyen Şemhani, Washington’ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya karşı önlem alması gerektiğini belirtti: 

Amerikalılar Bibi etkisini ortadan kaldırırlarsa anlaşmayı kolayca imzalayabilirler.

Trump’ın Suudi Arabistan ziyareti sırasında İran’ı hedef alan açıklamaları Tahran’dan tepki çekmişti. ABD Başkanı, anlaşma imzalanmasa İran’a azami baskı uygulayacağını ve petrol ihraç etmelerine izin vermeyeceğini söylemişti. İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ise Trump’ı eleştirerek "Hiçbir zorbaya boyun eğmeyiz” demişti.

Uranyum zenginleştirme düzeyleri ve nükleer silah üretme kapasitesi, ABD-İran müzakerelerindeki kilit konulardan biri. 

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, uranyum zenginleştirme hakkına sahip olduklarını ve bunun müzakere edilemeyeceğini bildirmişti. Ancak zenginleştirme faaliyetlerinin düzeyiyle ilgili değişiklikler yapılabileceğini belirtmişti. Washington ise uranyum zenginleştirme çalışmalarının tamamen durdurulmasını istiyor.

İran'la Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) daimi üyeleri ABD, Rusya, Çin, Birleşik Krallık ve Fransa'yla Almanya arasında Temmuz 2015'te Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) imzalanmıştı. Uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin denetim altına alındığı anlaşma Ocak 2016'da yürürlüğe girmiş, İran da uluslararası yaptırımlardan kısmen kurtulmuştu. 

Ancak Trump'ın 2018'de anlaşmadan tek taraflı çekilerek İran'a yeniden yaptırım uygulamaya başlamasıyla Tahran yönetimi, kademeli olarak hem zenginleştirilmiş uranyum stokunu artırmış hem yüksek düzeyde uranyum zenginleştirmeye başlamıştı.

Tahran ve Washington, önce 12 Nisan'da Umman'ın başkenti Muskat'ta, 19 Nisan'da İtalya'nın başkenti Roma'da, 26 Nisan’da da yine Muskat’ta görüşme yapmıştı. Son müzakere 11 Mayıs’ta Muskat’ta gerçekleştirilmişti. Taraflar, görüşmelerde ilerleme kaydedildiğini bildirmişti. 

Independent Türkçe, NBC News, Times of Israel



Trump ilk kez bir camiyi ziyaret etti

İkinci başkanlık döneminin ilk yurtdışı gezisini yapan Trump, perşembe günü devasa camiye girerken yanında Abu Dabi Emirliği Veliaht Prensi Şeyh Halid bin Muhammed bin Zayid Al Nahyan vardı (Reuters)
İkinci başkanlık döneminin ilk yurtdışı gezisini yapan Trump, perşembe günü devasa camiye girerken yanında Abu Dabi Emirliği Veliaht Prensi Şeyh Halid bin Muhammed bin Zayid Al Nahyan vardı (Reuters)
TT

Trump ilk kez bir camiyi ziyaret etti

İkinci başkanlık döneminin ilk yurtdışı gezisini yapan Trump, perşembe günü devasa camiye girerken yanında Abu Dabi Emirliği Veliaht Prensi Şeyh Halid bin Muhammed bin Zayid Al Nahyan vardı (Reuters)
İkinci başkanlık döneminin ilk yurtdışı gezisini yapan Trump, perşembe günü devasa camiye girerken yanında Abu Dabi Emirliği Veliaht Prensi Şeyh Halid bin Muhammed bin Zayid Al Nahyan vardı (Reuters)

Ortadoğu turuna çıkan Donald Trump, Suudi Arabistan ve Katar'ın ardından ziyaret ettiği Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) Şeyh Zayid Ulu Camii'ne de gitti. 

ABD Başkanı perşembe günü dünyanın en büyük camilerinden birine girmeden önce ayakkabılarını çıkardı. 

Cami ziyareti sırasında hem mabede hem de kendisi için alınan güvenlik önlemlerine işaret ederek "Güzel değil mi? Ne kadar da güzel. Arkadaşlarımla büyük gurur duyuyorum. Muhteşem bir kültür. İlk kez bu camiyi bir günlüğüne kapattılar. Bu doğru mu? Sanırım Birleşik Devletler'in şerefine ilk kez kapattılar. Benim şerefime kapatmalarından daha iyi, bu payeyi ülkeye verelim. Bu muazzam bir onur" dedi. 

Washington Post, başkanlık yaptığı dönemlerde Trump'ın ilk kez bir camiyi ziyaret ettiğini duyurdu. 

Amerikan gazetesi, geçmişte Müslümanları küçümseyen ve hoşgörü çerçevesinden çok uzaklaşan ifadeler sarf eden Trump'ın bu hamlesinin dikkat çekici olduğunu vurguladı. 

Müslümanları terörizm ve suçla özdeşleştiren 78 yaşındaki siyasetçinin söyleminde büyük bir değişim gösterdiği ifade edildi. 

ABD Başkanı'nın fayda sağlayabilecek ortaklıklar için alışık olmadığı kültürel normlara ayak uydurmaya hazır olduğunun bu ziyarette görüldüğü bildirildi. 

Wall Street Journal (WSJ) da Trump'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a "Seni çok seviyorum", Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara için "yakışıklı" ve "sert", Katar Emiri Temim bin Hamed es-Sani ve ailesine "uzun boylu, yakışıklı adamlar", BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid Al Nehyan'a da "Muhteşem bir adamsın" demesine işaret etti. 

Arap ülkelerinin liderlerinin de Trump'ı en iyi şekilde ağırlamaya çalıştığı aktarıldı.

WSJ'ye konuşan uzmanlar bu sıcak ilişkilerin kriz koordinasyonunda kolaylık sağlayabileceğini belirtirken yabancı liderlerin Trump'ı etki altına alabileceği uyarısını da yaptı. 

Independent Türkçe, Washington Post, WSJ