FBI: Kaliforniya'daki klinik bombalamasının faili nihilist görüşlere sahip bir Amerikalı

Amerikan Üreme Merkezleri'ne ait üreme kliniğinin cephesi, 17 Mayıs 2025'te Kaliforniya'nın Palm Springs kentinde meydana gelen bombalı saldırının ardından hala sağlam duruyor (AFP)
Amerikan Üreme Merkezleri'ne ait üreme kliniğinin cephesi, 17 Mayıs 2025'te Kaliforniya'nın Palm Springs kentinde meydana gelen bombalı saldırının ardından hala sağlam duruyor (AFP)
TT

FBI: Kaliforniya'daki klinik bombalamasının faili nihilist görüşlere sahip bir Amerikalı

Amerikan Üreme Merkezleri'ne ait üreme kliniğinin cephesi, 17 Mayıs 2025'te Kaliforniya'nın Palm Springs kentinde meydana gelen bombalı saldırının ardından hala sağlam duruyor (AFP)
Amerikan Üreme Merkezleri'ne ait üreme kliniğinin cephesi, 17 Mayıs 2025'te Kaliforniya'nın Palm Springs kentinde meydana gelen bombalı saldırının ardından hala sağlam duruyor (AFP)

Federal Soruşturma Bürosu (FBI), cumartesi günü Kaliforniya eyaletinin Palm Springs kentinde bir tüp bebek kliniğinin önünde patlayan bombada ölen kişinin bombayı kendi yaptığı ve “yıkıcı düşüncelere” sahip olduğunu açıkladı.

Patlama, cumartesi sabahı Palm Springs şehir merkezinde meydana geldi ve kliniğin büyük hasar görmesine, çevredeki binaların pencere ve kapılarının kırılmasına neden oldu.

Los Angeles FBI Bürosu Başkanı Akil Davis, saldırının “kasıtlı bir terör eylemi” olduğunu söyledi.

Saldırının failinin 25 yaşındaki Guy Edward Bartkos olduğunu ve Kaliforniya eyaletinin Twintaineville kasabasında yaşadığını açıkladı.

Palm Springs'ten yaklaşık 80 kilometre uzaklıktaki bu küçük kasabanın yetkilileri cumartesi günü, federal ajanların bölgede faaliyet gösterdiğini belirtti, ancak daha fazla ayrıntı vermedi.

Davis, dün düzenlediği basın toplantısında, "Bu kişinin nihilist görüşleri vardı ve bu,  tüp bebek merkezine yönelik hedefli bir saldırıydı" dedi.

Patlama Palm Springs şehir merkezini sarstı, kliniğe büyük zarar verdi, yakındaki binaların pencere ve kapılarının kırılmasına neden oldu.

Binadan kopan parçalar yola saçılırken, yakındaki bazı binaların çatılarında hasar meydana gelmesi, patlamanın şiddetini ortaya koyuyor.

Klinik, sosyal medyada yaptığı açıklamada, “Klinik ekibinden hiç kimsenin zarar görmediğini ve laboratuvarımızdaki tüm yumurtalar ve embriyoların tamamen güvende olduğunu ve zarar görmediğini bildirmekten büyük memnuniyet duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre kürtaj ve doğurganlık dahil olmak üzere üreme sağlığı hizmetleri, ABD'de tartışmalı bir konu olmaya devam ediyor. Bazı muhafazakârlar, dini nedenlerle bu işlemlerin yasaklanmasını talep ediyor. Bu tür merkezlere yönelik şiddet eylemleri nadir olmakla birlikte, daha önce de görüldü.



Tahran: ABD zenginleştirmenin yasaklanmasında ısrar ederse müzakereler başarısız olur

İslami ve Pezeşkiyan geçen ay nükleer programla ilgili bir sergide santrifüj maketlerinin önünde (İran Cumhurbaşkanlığı)
İslami ve Pezeşkiyan geçen ay nükleer programla ilgili bir sergide santrifüj maketlerinin önünde (İran Cumhurbaşkanlığı)
TT

Tahran: ABD zenginleştirmenin yasaklanmasında ısrar ederse müzakereler başarısız olur

İslami ve Pezeşkiyan geçen ay nükleer programla ilgili bir sergide santrifüj maketlerinin önünde (İran Cumhurbaşkanlığı)
İslami ve Pezeşkiyan geçen ay nükleer programla ilgili bir sergide santrifüj maketlerinin önünde (İran Cumhurbaşkanlığı)

İran, Washington'un Tahran'ın uranyum zenginleştirmesini engellemekte ısrar etmesi halinde ABD ile yürütülen nükleer müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanacağı uyarısında bulundu.

İran Dışişleri Bakanı'nın Siyasi İşler Yardımcısı Mecid Taht Revançi bugün yaptığı açıklamada, Washington'un Tahran'ın uranyum zenginleştirmeyi tamamen durdurmasında ısrar etmesi halinde ABD ile nükleer müzakerelerin ‘hiçbir yere varamayacağını’ söyledi.

ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff dün yaptığı açıklamada, ABD ile İran arasında varılacak herhangi bir anlaşmanın uranyum zenginleştirmenin durdurulmasını da içermesi gerektiğini söyledi. Öte yandan Tahran nükleer programının amaçlarının tamamen barışçıl olduğunu iddia ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Revançi, “Zenginleştirme konusundaki tutumumuz net. Bunun vazgeçmeyeceğimiz ulusal bir kazanım olduğunu defalarca vurguladık” dedi.

Revançi sözlerini şöyle sürdürdü: “Zenginleştirme konusunda asla taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Başından beri söylediğimiz gibi, eğer onların pozisyonu sıfır zenginleştirme ise, pratikte işlerin yürümemesi doğaldır.”

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi dün yaptığı açıklamada, ülkesinin uluslararası güçlerle ‘anlaşma olsun ya da olmasın’ uranyum zenginleştirmeye devam edeceğini söyledi.

Arakçi X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Eğer ABD, İran'ın nükleer silah elde etmemesini sağlamak istiyorsa, bir anlaşmaya varmak mümkün. Biz bu sonucu sonsuza kadar garanti altına alacak bir çözüme ulaşmak için ciddi görüşmelere hazırız… İran'ın zenginleştirmesi anlaşma olsun ya da olmasın devam edecek” ifadelerini kullandı.

Witkoff dün ABC News'e verdiği demeçte, nükleer zenginleştirme konusunda ABD için net bir kırmızı çizgi olduğunu belirtti. Witkoff, “Yüzde 1 oranında bile zenginleştirmeye izin veremeyiz. Çünkü zenginleştirme nükleer silahlara olanak sağlar. Buraya bir bomba atılmasına izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.

ABD elçisi Steve Witkoff (Arşiv- APABD elçisi Steve Witkoff (Arşiv- AP

Witkoff olası bir anlaşmanın bu temel üzerine inşa edilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Bizim açımızdan her şey zenginleştirmeyi içermeyen bir anlaşmayla başlar. Bunu asla kabul edemeyiz.”

İran, Fransa, Almanya, Birleşik Krallık, Rusya, Çin ve ABD ile birlikte 2015 yılında nükleer programına ilişkin bir anlaşma imzalamıştı.

2015 anlaşması uranyum zenginleştirmeyi yüzde 3,67 ile sınırlandırmıştı. Ancak Tahran şu anda askeri kullanım için gerekli olan yüzde 90'dan çok da uzak olmayan yüzde 60'lık bir seviyede zenginleştirme yapıyor.

Nükleer programının sadece sivil amaçlı olduğunu savunan Tahran, barışçıl amaçlarla uranyum zenginleştirmeye devam etme hakkının ‘müzakere edilemez’ olduğunu vurguluyor, ancak zenginleştirme oranı ve seviyesi konusunda geçici kısıtlamaları kabul etmeye hazır olduğunu söylüyor.

12 Nisan'dan bu yana Washington ve Tahran, Tahran'ın nükleer programına ilişkin olarak on yıl önce imzalanan uluslararası anlaşmanın yerine geçecek yeni bir anlaşma için Umman'ın arabuluculuğunda dört tur görüşme gerçekleştirdi.