Uganda, Almanya ile askeri iş birliğini askıya aldı

 Uganda ordusu Almanya ile her türlü askeri iş birliğini askıya aldı (AFP)
Uganda ordusu Almanya ile her türlü askeri iş birliğini askıya aldı (AFP)
TT

Uganda, Almanya ile askeri iş birliğini askıya aldı

 Uganda ordusu Almanya ile her türlü askeri iş birliğini askıya aldı (AFP)
Uganda ordusu Almanya ile her türlü askeri iş birliğini askıya aldı (AFP)

Uganda ordusu, dün Alman büyükelçisini Doğu Afrika ülkesinde "yıkıcı faaliyetlerde bulunmakla" suçladı ve Almanya ile tüm askeri iş birliğini askıya aldığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre, bu gerilim, cuma günü birçok Avrupa diplomatik misyonunu hükümete muhalif "olumsuz ve hain grupları" desteklemekle suçlayan ve özellikle Alman Büyükelçisi Matthias Schauer'i hedef alan başka bir askeri açıklamanın hemen ardından geldi.

Bu gelişme, Uganda'nın muhalefete yönelik muamelesi nedeniyle uluslararası alanda giderek artan kınamalarla karşı karşıya kalmasıyla birlikte yaşandı.

Ordu sözcüsü Chris Magize Twitter'da yaptığı açıklamada, "Uganda Halk Savunma Kuvvetleri (UPDF), derhal yürürlüğe girmek üzere, devam eden tüm savunma faaliyetlerini ve Almanya Federal Cumhuriyeti ile askeri iş birliğini askıya aldı" ifadelerini kullandı.

Bu adımın, "Almanya'nın Uganda Büyükelçisi Matthias Schauer'in ülkede aktif olarak yıkıcı faaliyetlerde bulunduğuna dair güvenilir istihbarat raporlarına" yanıt olarak geldiğini ifade etti.

Magize, askıya almanın, "büyükelçinin Uganda hükümetine karşı ülkede faaliyet gösteren düşmanca siyasi-askeri güçlerle ilişkisine dair sorun tamamen çözülene kadar" yürürlükte kalacağını belirtti.

Uganda'daki Alman Büyükelçiliği konuya ilişkin henüz bir açıklama yapmadı.

İnsan hakları örgütleri ise Uganda'nın önümüzdeki yedi ay içinde yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde muhaliflere yönelik baskılarını yoğunlaştırdığını belirtiyor.

Cumhurbaşkanının oğlu ve muhtemel varisi olan Muhoozi Kainerugaba, muhalif aktivistleri defalarca tehdit etmiş ve yakın zamanda ülkenin ana muhalefet liderinin korumasını kaçırdığını ve evinin bodrumunda ona işkence yaptığını söylemişti. 

Yerel basında, Schauer'in de aralarında bulunduğu Avrupalı ​​diplomatlarla Cumhurbaşkanı Yoweri Museveni'nin kardeşi arasında yakın zamanda bir toplantı yapıldığı bildirildi.

Görüşmede Schauer'in, Uganda'nın genelkurmay başkanı olan Kainerugaba'nın sosyal medya paylaşımlarını eleştirdiği bildirildi.

Almanya ve Uganda uzun süredir ilişkiler içinde ve Alman Büyükelçiliği, web sitesinde bu ilişkileri “istikrar ve güven” üzerine kurulu olarak tanımlamaktadır.

Schauer, görevine 2020 yılında başladı.

Alman Büyükelçiliği'ne göre, geçen yıl iki ülke arasındaki ticaret hacmi 335 milyon dolara ulaştı. Büyükelçilik, Uganda'nın Almanya'dan ağırlıklı olarak “makine ve kimyasal ürünler” ithal ettiğini ifade etti.



Trump, Ulusal Muhafızlar’ın Los Angeles'a konuşlandırılmasını emretti… Kaliforniya Valisi bu hareketi ‘kışkırtıcı’ olarak nitelendirdi

Los Angeles'taki bir federal gözaltı merkezinin önünde toplanan polis memurları (AP)
Los Angeles'taki bir federal gözaltı merkezinin önünde toplanan polis memurları (AP)
TT

Trump, Ulusal Muhafızlar’ın Los Angeles'a konuşlandırılmasını emretti… Kaliforniya Valisi bu hareketi ‘kışkırtıcı’ olarak nitelendirdi

Los Angeles'taki bir federal gözaltı merkezinin önünde toplanan polis memurları (AP)
Los Angeles'taki bir federal gözaltı merkezinin önünde toplanan polis memurları (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, Los Angeles’ta belgesiz göçmenlerin tutuklanmasına yönelik kolluk kuvvetleri operasyonlarına karşı artan protestolara karşı koymak için dün 2 bin Ulusal Muhafız askerinin konuşlandırılması emrini verdi. Kaliforniya Valisi bu hareketi ‘kışkırtıcı’ olarak nitelendirdi.

Haberlere göre, Los Angeles'ın bir banliyösünde iki gecedir devam eden protestolar sırasında federal polis memurları öfkeli kalabalıkla çatıştı. Belgesiz göçmenlere yönelik operasyonlar nedeniyle bir otoyolun bir kısmı trafiğe kapatıldı.

sdfrgthyu
Los Angeles'ta federal bir gözaltı merkezinin önündeki protestocular tutukluların serbest bırakılmasını talep ediyor. (DPA)

Fox 11'e göre çatışmalar Paramount banliyösünde, protestocuların, ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza ajanları tarafından toplanma noktası olarak kullanılan büyük bir ev aletleri mağazasının yakınında toplanmasının ardından meydana geldi.

Haberlere ve sosyal medya paylaşımlarına göre, gaz maskesi takan federal polis memurları protestoculara göz yaşartıcı gaz sıktı.

Ocak ayında göreve geldiğinden bu yana Trump, ‘canavarlar’ ve ‘hayvanlar’ olarak nitelendirdiği belgesiz göçmenlerin ülkeye girişini engelleme vaadini hayata geçiriyor.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt tarafından yapılan açıklamaya göre Trump, dün geç saatlerde ‘büyümesine izin verilen kaosla başa çıkmak üzere’ 2 bin Ulusal Muhafız askerinin konuşlandırılması için bir genelge imzaladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Leavitt, “Trump yönetiminin suç teşkil eden davranışlara ve şiddete karşı sıfır tolerans politikası var” dedi.

vfgbh
Los Angeles'ta federal gözaltı merkezinin önünde düzenlenen bir gösteri sırasında bir protestocu İç Güvenlik memurundan kaçıyor. (AP)

Beyaz Saray’ın askerî güç konuşlandırılacağını doğrulamasından yaklaşık bir saat önce, Kaliforniya Valisi Gavin Newsom –ki kendisi Demokrat Partili– bu adıma karşı çıktığını ifade etti.

Newsom X platformunda yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Bu adım, kasten kışkırtıcı bir adımdır ve yalnızca gerilimi tırmandıracaktır. Şu anda şehir ve eyaletle yakın koordinasyon hâlindeyiz ve karşılanmamış herhangi bir ihtiyacımız bulunmamakta.”

Öte yandan ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth dün yaptığı açıklamada, şiddet olaylarının Los Angeles’ta devam etmesi hâlinde deniz piyadelerinin seferber edileceğini duyurdu.

Hegseth X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Savunma Bakanlığı, Los Angeles’ta federal kolluk kuvvetlerini desteklemek üzere Ulusal Muhafızları derhâl seferber etti. Eğer şiddet devam ederse, Camp Pendleton Üssü’nde görevli deniz piyadeleri de seferber edilecek. Onlar şu anda tam teyakkuza geçmiş durumda” ifadelerini kullandı.

Daha sonra ABD Başkanı Donald Trump, Los Angeles’taki Ulusal Muhafızlar’a teşekkür etti ve Truth Social platformunda yaptığı paylaşımda şunları yazdı: “İki gün süren şiddet, çatışma ve kargaşanın ardından Ulusal Muhafızlar harika bir iş çıkardı. Radikal sol gösterilere asla müsamaha göstermeyeceğiz ve protestolar sırasında maske takılmasına izin vermeyeceğiz.”

Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi’ne bağlı maskeli görevlilerin Los Angeles’ın çeşitli bölgelerinde iş yerlerine operasyon düzenlemesinin ertesi günü gerçekleşen protestolar, birçok kişinin öfkesini tetikledi. Göstericiler, saatler süren çatışmalarda polisle karşı karşıya geldi.

Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass, Federal Göç Ajansı'nın eylemlerinin ardından bazı şehir sakinlerinin korku duyduğunu ifade etti.

Bass X platformunda şu açıklamayı yaptı: “Herkesin barışçıl protesto etme hakkı vardır. Ancak açık konuşayım. Şiddet ve tahribat kabul edilemez, sorumlular mutlaka hesap verecek.”

Bariyerler ve ABD bayrağının yakılması

FBI Başkan Yardımcısı Dan Bongino, cuma günü yaşanan çatışmaların ardından birçok kişinin gözaltına alındığını açıkladı.

Bongino X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “Siz kaosu getiriyorsunuz, biz ise kelepçeleri. Hukuk ve düzen galip gelecek” dedi.

Los Angeles Times gazetesinin haberine göre dün, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi mensuplarının kentten çıkarılmasını talep eden sloganlar eşliğinde bazı göstericiler Meksika bayrakları sallarken, diğerleri bir grup Amerikan bayrağını ateşe verdi.

Yollarda ulaşımı engellemek için beton bloklar ve devrilmiş alışveriş arabalarıyla barikatlar kuruldu.

fdgtrhy
Kaliforniya’daki bir barikatın arkasında bekleyen göstericiler (AFP)

Yetkililer, göstericilerin otoyolu ele geçirmesini engellemek amacıyla daha sonra bazı tali yolları kapattı.

Göçmen karşıtı tutumuyla bilinen Beyaz Saray eski kıdemli başkan yardımcısı Stephen Miller ise X platformunda yaptığı paylaşımda yaşananları ABD’nin egemenliğine ve yasalarına karşı bir isyan olarak nitelendirdi.

Los Angeles (ABD'nin nüfus bakımından en büyük ikinci şehri), ülkenin demografik açıdan en çeşitli şehirlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Resmî verilere göre, yaklaşık 50 bin kişinin yaşadığı Paramount banliyösünün nüfusunun yüzde 82’si İspanyol veya Latin kökenli.