Ateşkesin üzerinden altı ay geçtikten sonra İsrail, Lübnan sınırındaki güçlerini yeniden düzenliyor

İsrail ordusuna ait tanklar İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınırda konumlanıyor (AFP)
İsrail ordusuna ait tanklar İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınırda konumlanıyor (AFP)
TT

Ateşkesin üzerinden altı ay geçtikten sonra İsrail, Lübnan sınırındaki güçlerini yeniden düzenliyor

İsrail ordusuna ait tanklar İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınırda konumlanıyor (AFP)
İsrail ordusuna ait tanklar İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınırda konumlanıyor (AFP)

İsrail ordusu, İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmaları sona erdiren ateşkesin üzerinden altı ay geçtikten sonra Lübnan sınırındaki güçlerini yeniden düzenlediğini açıkladı.

Savaşın başından beri Lübnan sınırının batı kısmından sorumlu olan 146. Yedek Tümeni geri çekildi ve onun yerine 91. Celile Bölge Tümeni, Ras Nakura'dan Duv Sırtı'na kadar tüm sınırın sorumluluğunu üstlendi, ancak Duv Sırtı sorumluluk alanına dahil değil.

Lübnan sınırındaki fiili asker sayısı, savaş öncesine göre üç kat fazla seviyede kalacak ve 146. Tümen'in terhisinden sonra da yaklaşık olarak aynı kalacak. Bu askerler, 91. Tümen'in komutası altına girecek.

91. Tümen ayrıca batıda 300. Baram Tugayı ve doğuda 769. Hiram Tugayı'na ilave olarak sınırın orta bölgesinden sorumlu üçüncü bir bölgesel tugay oluşturmakta.

Adı açıklanmayan merkezi bölgesel tugay, şu anda tugayın 8. yedek zırhlı tugayının komutası altında faaliyet göstermektedir.

Lübnan'da devam eden ateşkes sırasında İsrail ordusu Hizbullah unsurlarını ve mevzilerini bombalamaya devam etti.

Ateşkes başladığından beri İsrail ordusu, 38 kıdemli komutan ve 28 alt rütbeli subay da dahil olmak üzere 180'den fazla Hizbullah üyesini öldürdüğünü duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre İsrail ordusu, anlaşmaya rağmen Güney Lübnan'ın yüzlerce metre içindeki beş stratejik noktada konuşlanmaya devam ediyor.



ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
TT

ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)

ABD, Gazze İnsani Yardım Vakfı'na (Gaza Humanitarian Foundation/GHF) 500 milyon dolar fon sağlamayı planlıyor. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla Reuters'a konuşan yetkililer, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın GHF'ye gönderilecek parayı ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) fonundan alacağını söylüyor. 

ABD Başkanı Donald Trump, USAID'in faaliyetlerinin askıya alınacağını ve kuruluşun Dışişleri Bakanlığı bünyesine taşınacağını şubatta duyurmuştu.

Kaynaklar, yardımın İsrail tarafından talep edildiğini belirtiyor. Buna göre Tel Aviv yönetimi Washington'la iletişime geçerek GHF'nin 180 günlük faaliyet masraflarının karşılanmasını istedi. 

Gazze'de geçen ay yardım dağıtmaya başlayan ABD ve İsrail destekli kuruluş, çalışmalarını bağımsız şekilde yürüttüğünü savunuyor. Ancak İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın çarşamba günkü haberinde, Binyamin Netanyahu yönetiminin GHF'ye 700 milyon Yeni İsrail Şekeli (yaklaşık 8 milyar TL) fon sağladığı öne sürülmüştü. İsrail Başbakanlık Ofisi ve radikal sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise iddiaları yalanlamıştı. 

GHF'nin Gazze'deki faaliyetleri, İsrail bombardımanı altındaki bölgede kaosu daha da artırdı. Reuters'ın aktardığına göre 1-3 Haziran'da GHF'nin yardım noktalarında yaşanan saldırılarda en az 80 Filistinli öldürüldü. AA'nın rakamlarına göre gıda yardımı almak isterken İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 27 Mayıs'tan bu yana 115’e yükselirken yaralı sayısı 580’i geçti.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki yardım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. 

İsrail ordusuysa sivillere doğrudan ateş edilmediğini ve düzenin sağlanması için uyarı atışı yapıldığını öne sürüyor.

Tartışmalı yardım kuruluşunun CEO'su Jake Wood, tarafsızlık ve bağımsızlık ilkeleriyle uyumlu bir şekilde işini yapmasının imkansız olduğunu vurgulayarak 25 Mayıs'ta istifasını açıklamıştı.

Independent Türkçe, Reuters, Times of Israel