Hindistan’da Çin casusluğu alarmı

Hindistan, Çin yapımı kameraların güvenlik tehdidi oluşturduğunu savunuyor (Reuters)
Hindistan, Çin yapımı kameraların güvenlik tehdidi oluşturduğunu savunuyor (Reuters)
TT

Hindistan’da Çin casusluğu alarmı

Hindistan, Çin yapımı kameraların güvenlik tehdidi oluşturduğunu savunuyor (Reuters)
Hindistan, Çin yapımı kameraların güvenlik tehdidi oluşturduğunu savunuyor (Reuters)

Çin'in casusluk faaliyetlerinden şüphelenen Hindistan, güvenlik kameralarının yazılım ve donanımları için yeni kurallar getirdi.

Reuters’ın haberine göre Yeni Delhi yönetimi, kapalı devre güvenlik kameraları üreticilerinden cihazların donanım, yazılım ve kaynak kodlarını devlet laboratuvarlarında test edilmesi amacıyla sunmasını istiyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla konuşan yetkililer, Hindistan yönetiminin bu adımı kısmen Çin’in casusluk faaliyetlerinden duyduğu endişe nedeniyle attığını belirtiyor.

Yetkili, devlet kurumlarındaki 1 milyon kameranın Çinli şirketlere ait olduğunu ve verilerin yurtdışındaki sunuculara aktarıldığını öne sürüyor.

Yeni şartlar uyarınca Çinli Hikvision, Xiaomi ve Dahua’nın yanı sıra Güney Koreli Hanwha ve ABD'li Motorola Solutions firmalarının, satış yapmadan önce kameralarını devlet laboratuvarlarında test ettirmesi isteniyor.

2015-2019’da Hindistan’ın siber güvenlik şefi olarak görev yapan Gulshan Rai, "Her zaman bir casusluk riski vardır" diyor. İnternete bağlı kapalı devre güvenlik kameralarının test edilmesi gerektiğini söylüyor.

Kaynaklar, yönetmeliğin büyük firma yetkilileriyle nisanda görüşüldüğünü belirtiyor. Hanwha, Motorola, Bosch, Honeywell ve Xiaomi gibi firmalardan temsilcilerin, yeni sertifikasyon taleplerine hemen ayak uydurulamayacağını söylediği aktarılıyor.

Şirketlerin, uygulamanın bir süre daha ertelenmesini istediği fakat Hindistan’ın “ciddi güvenlik endişelerini” gerekçe göstererek geri adım atmadığı belirtiliyor.

ABD, ulusal güvenlik risklerini gerekçe göstererek Hikvision ve Dahua ekipmanlarının satışını 2022’de yasaklamıştı. Birleşik Krallık ve Avustralya da Çin yapımı cihazlara kısıtlama getirmişti.

Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada "ulusal güvenlik kavramının Çinli şirketleri karalamak ve bastırmak için genelleştirilmesine" karşı çıkıldığı belirtildi. Hindistan'ın, Çinli firmalara karşı ayrımcılık yapılmayacak bir ortam sağlayacağının umulduğu ifade edildi.

Independent Türkçe, Reuters, SCMP



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.