ABD ile İran arasında altıncı tur nükleer görüşmelerin tarihi konusunda anlaşmazlık

Beşinci tur görüşmelerin sona ermesinin ardından Roma'daki Umman Büyükelçiliği'nden ayrılan İran heyeti araçları (Reuters)
Beşinci tur görüşmelerin sona ermesinin ardından Roma'daki Umman Büyükelçiliği'nden ayrılan İran heyeti araçları (Reuters)
TT

ABD ile İran arasında altıncı tur nükleer görüşmelerin tarihi konusunda anlaşmazlık

Beşinci tur görüşmelerin sona ermesinin ardından Roma'daki Umman Büyükelçiliği'nden ayrılan İran heyeti araçları (Reuters)
Beşinci tur görüşmelerin sona ermesinin ardından Roma'daki Umman Büyükelçiliği'nden ayrılan İran heyeti araçları (Reuters)

İran Dışişleri Bakanlığı, ABD Başkanı Donald Trump'ın perşembe günü yapılacağını duyurduğu ABD ile yeni tur görüşmelerin pazar günü yapılacağını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün yaptığı açıklamada, “İran ile ABD arasındaki dolaylı görüşmelerin bir sonraki turunun önümüzdeki pazar günü Maskat'ta yapılması planlanıyor” dedi. Bekayi, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin ‘çarşamba ve perşembe günleri Norveç'te olacağını’ söyledi.

İki ülke, İran'a uygulanan yaptırımların hafifletilmesi karşılığında nükleer programını kısıtlamak üzere 2015 yılında İran'la imzalanan uluslararası anlaşmaya bir alternatif bulmak amacıyla nisan ayından bu yana Umman'ın arabuluculuğunda beş tur müzakere gerçekleştirdi. Trump, 2018'deki ilk başkanlık döneminde söz konusu anlaşmadan çekilmişti.

İran geçen hafta yaptığı açıklamada, ABD'nin İran'ın nükleer dosyasıyla ilgili bir anlaşmaya varılmasına yönelik teklifini aldığını, ancak teklifin ‘birçok belirsizlik’ içerdiğini belirtti.

Daha sonra Trump, ABD ile İran arasında bu hafta yapılacak yeni görüşmelerin askerî harekâttan kaçınmak için bir nükleer anlaşmaya varılıp varılamayacağını netleştirebileceğini ifade etti.

Trump, “Perşembe günü İran'la bir toplantımız var, bu yüzden perşembe gününe kadar bekleyeceğiz” dedi. Öte yandan dosyaya yakın bir kaynak, toplantının büyük olasılıkla cuma veya cumartesi günü yapılacağını belirtti.

Tahran, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması uyarınca uranyum zenginleştirme hakkına sahip olduğunda ısrar ederken, ABD yönetimi İran'ın uranyum zenginleştirmesini ‘kırmızı çizgi’ olarak görüyor.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'na (UAEA) göre İran, 2015 anlaşmasında yüzde 3,67 ile sınırlandırılan uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştirebilen tek nükleer olmayan güç.

Nükleer savaş başlığı üretmek için uranyumun yüzde 90 oranında zenginleştirilmesi gerekiyor.

ABD ve Batılı müttefikleri İran'ı nükleer silah elde etmeye çalışmakla suçlarken, Tahran bunu reddediyor ve nükleer programının tamamen sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.



Dünya basınından özetler: İsrail, İran rejimini nasıl değiştirmek istiyor?

İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
TT

Dünya basınından özetler: İsrail, İran rejimini nasıl değiştirmek istiyor?

İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 

İsrail ve İran arasındaki saldırılar sürerken, dünya basınındaki analizlerde Tel Aviv yönetiminin Tahran'da rejim değişikliğinin peşinde olduğu yazılıyor.

Reuters'ın analizinde, İsrail'in saldırılarda sadece İran'daki nükleer tesisleri değil, üst düzey askeri yetkilileri de hedef alarak Tahran yönetiminin "hem ülke içindeki hem de bölgedeki müttefikleri nezdindeki güvenilirliğini azaltmayı amaçladığı" belirtiliyor.

İran devlet medyasının aktardığına göre saldırılarda Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami ve İsrail'e yönelik saldırıları komuta eden isimlerden General Gulam Ali Reşid öldürüldü. Ayrıca operasyonda 6 nükleer bilim insanı da yaşamını yitirdi.

ABD'li düşünce kuruluşu Washington Yakın Doğu Politikası Enstitüsü'nden Michael Singh, şu değerlendirmeleri paylaşıyor:

İsrail'in bunu yapmasının nedenlerinden birinin rejimi değiştirmek olduğu düşünülüyor. İran halkının ayaklanmasını görmek istiyorlar.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da dünkü saldırıların ardından yaptığı açıklamada İranlıları rejime karşı ayaklanmaya çağırmıştı.

Diğer yandan analizde, İran halkı arasında onlarca yıldır süren İsrail düşmanlığının, Netanyahu'nun beklediği desteği almasını güçleştireceğine dikkat çekiliyor. Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ın, İsrail'in yanında yer alırken Tahran'da rejim değişikliği istediğine dair hiçbir işaret vermediği vurgulanıyor.

BBC'nin analizinde de İsrail'in bu saldırılarla İran'da "zincirleme reaksiyon" oluşturarak rejimi yıkmayı hedeflediği belirtiliyor. Ancak Netanyahu yönetiminin "büyük bir kumar" oynadığı yazılıyor.

Tahran'ın çok daha çatışmacı bir pozisyon almasıyla misillemelerin uzun süreli bir savaşa evrilebileceği belirtiliyor. Öte yandan İran'da rejimin çökmesi halinde 90 milyon nüfusa sahip ülkenin kaosa sürükleneceği, bunun da tüm Ortadoğu'yu etkileyeceği ifade ediliyor.

Wall Street Journal (WSJ) da İran'ın dini lideri Ali Hamaney'in yaklaşık 40 yıllık rejiminin "varoluşsal bir tehlikeyle" karşılaştığını yazıyor. İsrail saldırıları sonucu üst düzey askeri yetkililerini kaybeden İran'ın Tel Aviv yönetimine kuvvetli misillemeler yapamayabileceği ifade ediliyor. Ayrıca Hamaney'in Kızıldeniz'deki gemilere ya da ABD'nin çıkarlarını Ortadoğu'da temsil eden birimlere saldırmaktan büyük ihtimalle kaçınacağı belirtiliyor.

Kaliforniya'daki Donanma Yüksek Lisans Okulu'ndan Afshon Ostovar, şu değerlendirmeleri yapıyor:

Hamaney kendine karşı dürüst olursa, yenilgiye uğradığını kabul edecektir. Uğruna çalıştığı her şey gözlerinin önünde dağılıp gidiyor. Yönettiği gemi karaya oturdu.

New York Times (NYT) ise Tahran'ın İsrail saldırısını öngöremediğini yazıyor. İran'ın, ABD'yle nükleer müzakerelerin başarılı olmaması durumunda İsrail'den saldırı beklediği fakat görüşmeler sürerken Tel Aviv'in böyle bir hamle yapacağını ummadığı belirtiliyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla konuşan İranlı yetkililer, İsrail'in saldırı ihtimaline dair istihbaratların Tahran yönetimi tarafından "propaganda" diye nitelenip göz ardı edildiğini söylüyor.

"Yükselen Aslan" operasyonu

İsrail dün sabaha karşı başlattığı "Yükselen Aslan" operasyonuyla Tahran başta olmak üzere İran'daki birçok şehre saldırı düzenlemişti. 20'si üst düzey komutan, 6'sı nükleer bilimci en az 78 kişi ölmüştü.

İran misilleme olarak İsrail'e 100 kadar drone göndermiş, Tel Aviv ise bunların hava sahasına ulaşmadan imha edildiğini bildirmişti.

Ancak İran'ın balistik füzelerle başlattığı saldırıda roketler Tel Aviv'in güneyindeki bazı binalara isabet etti. İsrail'in kamu yayımcısı KAN'ın aktardığına göre saldırılarda üç kişi öldü, 172 kişi yaralandı.

İran’ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı’na göre İsrail, bugün Tebriz rafinerisi yakınlarına saldırı başlattı. Ayrıca önemli savunma ve askeri üslerin bulunduğu Loristan, Hamedan, Kirmanşah şehirleri de hedef alındı. Henüz ölü ve yaralı sayısı bilinmiyor.

Diğer yandan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) İsrail'in hedef aldığı İran'ın Natanz nükleer tesisinde sızıntı olduğunu bildirdi. İsrail ordusu İsfahan'daki nükleer tesisi de vurmuştu.

Independent Türkçe, BBC, Reuters, Wall Street Journal, New York Times