UAEA, İran'ı Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na ‘uymamakla’ suçluyor

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) pazartesi günü Viyana'da düzenlenen Yönetim Kurulu toplantısından
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) pazartesi günü Viyana'da düzenlenen Yönetim Kurulu toplantısından
TT

UAEA, İran'ı Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na ‘uymamakla’ suçluyor

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) pazartesi günü Viyana'da düzenlenen Yönetim Kurulu toplantısından
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) pazartesi günü Viyana'da düzenlenen Yönetim Kurulu toplantısından

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu bugün İran'ı Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması kapsamındaki yükümlülüklerine ‘uymamakla’ suçlayarak, dosya Birleşmiş Milletler'e (BM) sevk edilmeden önce yeni bir uyarıda bulundu.

Çeşitli diplomatik kaynaklara göre Londra, Paris, Berlin ve Washington tarafından hazırlanan metin 35 ülkeden 19'u tarafından desteklendi.

Diplomatlar, Çin, Rusya ve Burkina Faso'nun hayır oyu kullandığını, 11 ülkenin ise çekimser kaldığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Paraguay ve Venezuela yeterli mali katkıda bulunmadıkları için oylamaya katılamadılar.

Bu, Batı'nın Tahran'ın nükleer silah geliştirmeye çalıştığına dair endişeleri nedeniyle İran'ın nükleer faaliyetlerini kısıtlamak için yıllar önce başlayan çabaların son diplomatik hamlesi ki Tahran bunu reddediyor.

İran halihazırda uranyumu yüzde 60'a varan saflıkta zenginleştiriyor ve bu saflık oranı silah yapımı için gereken seviye olan yüzde 90'a kolaylıkla çıkarılabilir. UAEA’nın standartları İran'ın zenginleştirmeye devam etmesi halinde bu seviyede 10 nükleer silah yapmaya yetecek materyale sahip olduğunu gösteriyor.

UAEA şu anda ‘İran'ın nükleer programının tamamen barışçıl olduğuna dair güvence veremeyeceğini’ söylüyor ve başka hiçbir ülkenin nükleer silah üretmeden uranyumu bu kadar yüksek düzeyde zenginleştirmediğini vurguluyor.

Batılı ülkeler Viyana'daki UAEA Yönetim Kurulu toplantısında, UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi'nin uranyumun yüzde 60'a kadar zenginleştirilmeye devam edildiğini vurgulayan raporu ışığında İran'ın nükleer programının gelişimine ilişkin artan endişelerini dile getirdiler.

UAEA Yönetim Kurulu, Tahran'ı kınayan bir karar taslağını kabul etmek ve konuyu BM Güvenlik Konseyi'ne yeniden getirmek için aktif bir şekilde müzakere ediyor.

Avrupa Birliği (AB) ise İran'ın nükleer faaliyetlerindeki ‘endişe verici genişlemeden’ duyduğu ‘derin korkuyu’ dile getirerek, İran'ın geri dönüşü olmayan zenginleştirme kabiliyetleri edindiğini savundu. İran'ın nükleer silah edinmemesinin ‘temel bir güvenlik önceliği’ olduğunu vurgulayan AB, şeffaflığın yeniden başlatılması ve Ek Protokol'ün uygulanması çağrısında bulunarak İran'ın tırmanışını sürdürmesinin bölgesel ve uluslararası güvenlik üzerindeki yansımaları konusunda uyarıda bulundu.

Avrupa Troykası (Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık) Grossi'nin raporunu ‘profesyonel ve tarafsız’ olarak niteleyerek savundu ve kapsamlı bir diplomatik çözüme olan desteğini bir kez daha yineledi.

Aynı zamanda ‘ilerleme kaydedilmemesinin’ BM yaptırımlarının yeniden uygulanması için snapback mekanizmasının devreye sokulmasına kapı açabileceği uyarısında bulundular. Avrupa Troykası, İran'ın nükleer anlaşma kapsamındaki taahhütlerinden uzaklaştığını ve ‘UAEA'nın programın barışçıl niteliği konusunda güvence vermesini engelleyen’ denetim misyonlarını baltalamaya devam ettiğini vurguladı.

ABD ise İran'ın ‘sivil gerekçeler olmaksızın nükleer programını hızlandırmaya devam ettiğini’ söyledi ve yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyum birikiminin Tahran'ın niyetleri konusunda ‘ciddi endişeler’ yarattığını ifade etti.

Washington, İran'ın nükleer silah edinmesini önleme konusundaki kararlılığını yineleyerek, Tahran'a gerilimi azaltma, derhal tam uyumluluğa dönme ve UAEA müfettişlerini kabul etme çağrısında bulundu. İran'ın mevcut davranışlarının devam etmesinin ‘onu hedeflerine yaklaştırmayacağını ve bir anlaşmaya varma şansını azaltacağını’ vurguladı.

Oylama öncesinde Tahran, kararın kabul edilmesi halinde UAEA ile iş birliğini azaltarak ‘güçlü bir şekilde karşılık verme’ tehdidinde bulundu.

Diplomatlar, kararın İran üzerindeki baskıyı arttırmayı amaçladığını söyledi. Karar, Umman'ın arabuluculuğunda İran ile ABD arasında yürütülen görüşmelerin ortasında geldi.

İki ülke, yaptırımların hafifletilmesi karşılığında İran'ın nükleer programını engellemeyi amaçlayan 2015 anlaşmasına bir alternatif bulmak için nisan ayından bu yana beş tur müzakere gerçekleştirdi.

Ortadoğu'da tansiyon yükselirken ABD Başkanı Donald Trump, İran ile nükleer konuda bir anlaşmaya varma hususunda ‘daha az emin’ olduğunu söyledi.

İran dün, bir çatışma durumunda bölgedeki ABD askeri üslerini hedef alma tehdidinde bulundu.

Nükleer müzakerelerin yeni turunun pazar günü Maskat'ta yapılması planlanıyor.



İran nasıl Mossad'ın oyun sahasına dönüştü?

  Mossad'ın yayımladığı videoda, İsrailli ajanların İran'a silah kaçırdığı görüntülerin yer aldığı bildirilmişti (Mossad)
Mossad'ın yayımladığı videoda, İsrailli ajanların İran'a silah kaçırdığı görüntülerin yer aldığı bildirilmişti (Mossad)
TT

İran nasıl Mossad'ın oyun sahasına dönüştü?

  Mossad'ın yayımladığı videoda, İsrailli ajanların İran'a silah kaçırdığı görüntülerin yer aldığı bildirilmişti (Mossad)
Mossad'ın yayımladığı videoda, İsrailli ajanların İran'a silah kaçırdığı görüntülerin yer aldığı bildirilmişti (Mossad)

İsrail'in İran'a düzenlediği "Yükselen Aslan" operasyonunda Mossad büyük rol oynadı.

CNN'in analizinde, İsrail'in ulusal istihbarat teşkilatı Mossad'ın operasyondan aylar önce İran'a gizlice silah soktuğu belirtiliyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla konuşan kaynaklar, Mossad'ın İran içine patlayıcı taşıyan drone'lar yerleştirdiğini, operasyon sırasında bunların Tahran yakınlarındaki füze rampalarını vurmak için kullanıldığını söylüyor.

Böylelikle İsrail Hava Kuvvetleri'nin, dün 200'den fazla uçakla 100'ü aşkın saldırı gerçekleştirmesinin önünün açıldığı ifade ediliyor.

İsrail ordusu, tüm savaş jetlerinin ilk saldırı dalgasının ardından kayıp vermeden geri döndüğünü bildirmişti.

İran devlet medyasının aktardığına göre saldırılarda Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami ve İsrail'e yönelik saldırıları komuta eden isimlerden General Gulam Ali Reşid öldürüldü. Ayrıca operasyonda 6 nükleer bilim insanı da yaşamını yitirdi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu üst düzey askerlerinden General Gulamrıza Mehrabi ve General Mehdi Rabbani'nin de İsrail saldırılarında öldürüldüğü bugün duyuruldu. İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı'na göre Mehrabi Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Dairesi başkan yardımcısı, Rabbani de Genelkurmay Başkanlığı Operasyon Dairesi başkan yardımcısıydı.

Ayrıca Axios'un aktardığına göre İsrail'in saldırı düzenleyeceği belli olduğunda Devrim Ordusu'ndan komutanlar strateji belirlemek için güçlendirilmiş bir yeraltı sahasında toplandı. Ancak acil durum protokolünden ve komutanların toplandığı yerden haberdar olan İsrail'in burayı imha ettiği aktarılıyor.

Kimliğinin paylaşılmamasını isteyen İsrailli bir yetkili, "İran'ın anında misilleme yapması için emir verebilecek kimse yoktu, bu da onların yanıtını geciktirdi" diyor.

CNN'e konuşan İsrailli kaynaklar, İranlı üst düzey askeri yetkililerin Mossad'ın topladığı istihbaratlar sayesinde nokta atışıyla vurulabildiğini belirtiliyor.

ABD'li düşünce kuruluşu Washington Enstitüsü'nden Holly Dagres, "Mossad yıllardır İran'ı oyun alanına çevirdi" diyor.

İsrailli bir güvenlik yetkilisi, son operasyonda Mossad komandolarının Tahran'ın derinliklerine kadar girdiğini, savaş jetleri havalanınca İran'ın hava savunma füzelerini, balistik füzelerini ve füze rampalarını hedef aldıklarını söylüyor.

Teşkilatın ayrıca İran'a ait hava savunma sistemlerinin yakınına "hassas güdümlü silah sistemleri" konuşlandırdığı belirtiliyor. İran diğer savunma sistemlerini hedef almak üzere bazı araçlara monte edilmiş ileri teknoloji silahlar da kullanmış.

Adlarının paylaşılmaması şartıyla Washington Post'a konuşan İsrailli yetkililer de Mossad'ın faaliyetlerini sürdürdüğünü ifade ediyor. İsrail ajanlarının, öldürülen İranlı askeri yetkililer yerine atanması muhtemel komutan ve rejim yetkililerine tehdit mesajları ilettiğini belirtiliyor.

Kaynaklar, Mossad'ın İsrail Savunma Kuvvetleri'yle (IDF) yıllarca birlikte çalışarak İran'da önde gelen yetkililere ait konut ve sığınaklar hakkında dosyalarca bilgi hazırladığını söylüyor.

"Yükselen Aslan" operasyonu

İsrail dün sabaha karşı başlattığı "Yükselen Aslan" operasyonuyla Tahran başta olmak üzere İran'daki birçok şehre saldırı düzenlemişti. 20'si üst düzey komutan, 6'sı nükleer bilimci en az 78 kişi ölmüştü.

İran misilleme olarak İsrail'e 100 kadar drone göndermiş, Tel Aviv ise bunların hava sahasına ulaşmadan imha edildiğini bildirmişti.

Ancak İran'ın balistik füzelerle başlattığı saldırıda roketler Tel Aviv'in güneyindeki bazı binalara isabet etti. İsrail'in kamu yayımcısı KAN'ın aktardığına göre saldırılarda üç kişi öldü, 172 kişi yaralandı.

İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı'na göre İsrail, bugün Tebriz rafinerisi yakınlarına saldırı başlattı. Ayrıca önemli savunma ve askeri üslerin bulunduğu Loristan, Hamedan, Kirmanşah şehirleri de hedef alındı. Henüz ölü ve yaralı sayısı bilinmiyor.

Diğer yandan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) İsrail'in hedef aldığı İran'ın Natanz nükleer tesisinde sızıntı olduğunu bildirdi. İsrail ordusu İsfahan'daki nükleer tesisi de vurmuştu.

Independent Türkçe, CNN, Washington Post