FBI İran saldırısının ardından terörle mücadeleye odaklanıyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5158067-fbi-i%CC%87ran-sald%C4%B1r%C4%B1s%C4%B1n%C4%B1n-ard%C4%B1ndan-ter%C3%B6rle-m%C3%BCcadeleye-odaklan%C4%B1yor
FBI İran saldırısının ardından terörle mücadeleye odaklanıyor
Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) merkezinin bulunduğu J. Edgar Hoover Binası (AP)
Konuya yakın iki kaynak dün, FBI'ın, Başkan Donald Trump'ın İran'ın nükleer tesislerine saldırı kararının ardından ABD'ye yönelik olası tehditleri izlemek için çabalarını yoğunlaştırdığını söyledi.
Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre FBI yetkililerinin son günlerde bazı çalışanlara, İran'dan gelen artan tehdit seviyesi göz önüne alındığında görevlerinden alınıp zamanlarının bir kısmını göç uygulamalarına ayıracaklarını bildirdiğini belirtti. Terörle mücadele, karşı istihbarat ve siber güvenlikle ilgilenen çalışanlar İran'la ilgili dosyalar üzerinde çalışıyorlar.
İki kaynaktan birine göre, Chicago, Los Angeles, San Francisco, New York ve Philadelphia'daki FBI saha ofisleri, göçmenlik davaları üzerinde çalışmak üzere ayrılmış personel vardiyalarını iptal etti. Bir FBI sözcüsü yorum yapmayı reddetti, ancak yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Ulusal güvenliğimize yönelik en acil tehditleri ele almak ve Amerikan halkının güvenliğini sağlamak için kaynaklarımızı sürekli olarak değerlendiriyor ve yeniden düzenliyoruz.”
İran, ABD'nin saldırılarına pazartesi günü Katar'daki bir ABD hava üssüne füze saldırısı düzenleyerek karşılık verdi, ancak herhangi bir kayıp yaşanmadı. İsrail ve İran arasında günlerce süren açık savaşı sona erdiren ateşkes, Trump'ın baskısı altında salı günü de sürdü.
Ancak ABD'li yetkililer İran'ın ABD topraklarında misilleme yapmak isteyebileceğine dair endişelerini dile getirdiler. Bir kaynak, FBI'ın özellikle İran'ın halihazırda ABD'de bulunan ajanlarını saldırı düzenlemeleri için yönlendirebileceğinden endişe duyduğunu ifade etti.
FBI yetkilileri son günlerde bazı çalışanlara, İran'dan gelen yüksek tehdit seviyesi göz önüne alındığında, zamanlarının bir kısmını göçmenlik uygulamasına ayırma görevinden alınacaklarını bildirdi. Terörle mücadele, karşı istihbarat ve siber güvenlik alanlarında çalışanlar İran'la ilgili dosyalar üzerinde çalışıyorlar.
ABD'nin İran'a saldırısı Kuzey Kore'nin nükleer politikasını nasıl etkiler?https://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5158530-abdnin-i%CC%87rana-sald%C4%B1r%C4%B1s%C4%B1-kuzey-korenin-n%C3%BCkleer-politikas%C4%B1n%C4%B1-nas%C4%B1l-etkiler
ABD'nin İran'a saldırısı Kuzey Kore'nin nükleer politikasını nasıl etkiler?
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un kıtalararası balistik bir füzenin yanında (AP)
ABD B-2 bombardıman uçakları İran üzerinde uçarak İran'ın nükleer tesislerini hedef alırken, Doğu Asya'daki politikacılar ve analistler, söz konusu saldırının İran'dan çok daha sofistike bir nükleer cephaneliğe sahip olan Kuzey Kore üzerindeki etkisini tartışıyorlardı.
Şarku’l Avsat’ın CNN'den aktardığına göre bazı uzmanlar, ABD'nin İran'ı vurmasının Pyongyang'ın nükleer programını güçlendirme ve Rusya ile iş birliğini derinleştirme kararlılığını arttırabileceği ve Kim Jong-un'un nükleer silahların ABD'nin rejim değişikliği arzusuna karşı nihai caydırıcı unsur olduğuna dair inancını pekiştirebileceği uyarısında bulundu.
Kuzey Kore'yi nükleer silah programından vazgeçirmek için yıllardır süren çabalara rağmen, rejimin birden fazla nükleer silaha ve ABD'ye ulaşabilecek füzelere sahip olduğuna inanılıyor; bu da Kore yarımadasına yapılacak olası bir askeri saldırının çok yüksek riskler doğuracağı anlamına geliyor.
Güney Kore'nin başkenti Seul'deki Kyungnam Üniversitesi Uzak Doğu Araştırmaları Enstitüsü’nden Prof. Dr. Lim Eun-chul şunları söyledi: “Başkan Donald Trump'ın İran'ın nükleer tesislerini vurması şüphesiz Kuzey Kore'nin uzun süredir devam eden rejimi ayakta tutma ve nükleer silah geliştirme politikasının meşruiyetini güçlendirecek. Kuzey Kore, ABD'nin son hava saldırısını askeri tehdit olarak görüyor ve muhtemelen önleyici nükleer füze saldırıları düzenleme kabiliyetini arttırma çabalarını hızlandıracaktır.”
Rusya'ya yönelmek
Analistler, Moskova'nın Ukrayna'yı işgali sonrası iki devletin kurduğu gelişen askeri ilişkinin ardından, bu çabaların hızlanmasının Rusya'nın yardımıyla olabileceği konusunda uyarıyor.
Kuzey Kore ve Rusya arasındaki stratejik ortaklık, 2024'ten bu yana devam eden Batı yaptırımları karşısında Pyongyang için hayati bir ekonomik ve askeri can simidi haline geldi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, 19 Haziran 2024 (AP)
Lim, “Kuzey Kore ve Rusya arasındaki stratejik ittifak temelinde, ekonomik ve askeri karşılıklı bağımlılık artacağından, Pyongyang'ın Rusya ile ortak silah geliştirmeye yönelmesi, ortak askeri tatbikatlar yapması ve teknoloji transferinde bulunması muhtemel” değerlendirmesinde bulundu.
Birleşmiş Milletler (BM) üyesi 11 ülke tarafından kurulan Çok Taraflı Yaptırımları İzleme Ekibi (MSMT) tarafından hazırlanan bir rapora göre Kuzey Kore, Rusya'nın işgaline yardımcı olmak üzere 14 binden fazla asker ve füzeler de dâhil olmak üzere milyonlarca mühimmat gönderdi.
Bunun karşılığında Rusya Kuzey Kore'ye hava savunma teçhizatı, uçaksavar füzeleri, elektronik harp sistemleri ve rafine edilmiş petrol dahil olmak üzere çeşitli değerli silah ve teknolojiler sağladı.
MSMT'nin raporuna göre bu eylemler, Kuzey Kore'nin askeri programlarını finanse etmesine, BM Güvenlik Konseyi'nin birçok kararıyla yasaklanan balistik füze programlarını daha da geliştirmesine ve modern savaş konusunda ilk elden deneyim kazanmasına olanak sağlıyor.
Irak, Libya, İran ve ABD müdahalesinden çıkarılacak dersler
Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi (CSIS) Kore Bölümü Başkanı Victor Cha, Kim'in ABD'nin İran'daki son askeri operasyonlarını, Irak ve Libya'dan İran'a kadar nükleer olmayan devletlerin ABD müdahalesine karşı savunmasız olduğunun kanıtı olarak gördüğünü söylüyor. Bu nedenle halihazırda altı nükleer cihaz denemiş ve uzun menzilli füzeler geliştirmiş olan Kuzey Kore cephaneliğini müzakere edilemez olarak görüyor.
İran ile Kuzey Kore arasındaki karşıtlık, özellikle nükleer yetenekler açısından çarpıcı.
Seul'deki Ewha Womans Üniversitesi'nde uluslararası güvenlik profesörü olan Leif Eric Easley, “Pyongyang'ın nükleer programı çok daha sofistike ve İran'ın sahip olduğu füzelerden çok daha uzağa, dünyanın dört bir yanına gidebilecek kıtalararası balistik füzeler de dahil olmak üzere birden fazla fırlatılmaya hazır silahlara sahip. Kim rejimi, ABD topraklarını tehdit edebilir. Buna karşılık İran henüz teslim edilebilir bir nükleer silah geliştirmedi ve uranyum zenginleştirmesi silahlanma için gereken eşiğin altında kaldı” ifadelerini kullandı.
“Kuzey Kore'ye yönelik herhangi saldırı, topyekûn bir nükleer savaş riskini arttıracaktır” uyarısında bulunan Lim, ABD'nin İran'a yönelik saldırısının, nükleer silahların yayılmasını caydırmak yerine meşrulaştırabileceğine dikkat çekti.