Demografik kriz: Ukrayna cepheye “dedeleri” gönderiyor

Ukrayna'da özellikle doğu cephesinde yaşlı askerler savaşıyor (Reuters)
Ukrayna'da özellikle doğu cephesinde yaşlı askerler savaşıyor (Reuters)
TT

Demografik kriz: Ukrayna cepheye “dedeleri” gönderiyor

Ukrayna'da özellikle doğu cephesinde yaşlı askerler savaşıyor (Reuters)
Ukrayna'da özellikle doğu cephesinde yaşlı askerler savaşıyor (Reuters)

Yeni neslini savaş sonrasına saklamaya çalışan Ukrayna'nın cephelerinde dedeler savaşıyor.

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, Ukrayna’nın doğusunda, özellikle Çasiv Yar yakınlarındaki cephelerde savaşan askerler arasında “Did” yani “Dede” lakabının yaygın şekilde kullanıldığına dikkat çekiliyor.

İnsan kaynağı sıkıntısı çeken ülkede Rusya’ya karşı cephede savaşanların önemli bir kısmının 40 yaş üstü askerlerden oluştuğu belirtiliyor.

Ukrayna’daki mevcut yasalara göre 25-60 yaş arası tüm erkekler askerlik hizmetine çağrılabiliyor ancak 18-24 yaş arasındaki erkekler, fiziki açıdan uygun olmalarına rağmen zorunlu askerlikten muaf.

Washington, Kiev’e zorunlu askerlik yaşının düşürülmesi çağrısında bulunuyor ama Ukrayna lideri Volodimir Zelenski buna yanaşmıyor. Kiev yönetimi, gençlerin cephede ölmesi durumunda savaş sonrası dönemde ülkenin yeniden inşası için gerekli demografik yapının riske gireceğini söylüyor.

Diğer yandan Zelenski yönetimi, gençleri orduya çekmek için yeni bir teşvik programı da başlattı. Bu kapsamda orduya katılanlara 24 bin dolarlık ek ödemenin yanı sıra faizsiz konut kredisi imkanı veriliyor.

Deneyimli askerlerin genellikle zırhlı araçlarda sürücü olarak görev yaptığı ya da tank operatörlüğüne getirildiği belirtiliyor. Uzun süreli siper nöbetleri ve fiziksel-psikolojik dayanıklılık gerektiren piyade pozisyonlarınınsa daha genç askerlere verilmesi isteniyor. Ancak buna rağmen bu görevlerde bile yaşça büyük savaşçılar yer alıyor.

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen Ukraynalı bir askeri analist şu değerlendirmeleri yapıyor:

Cephede savaşanların çoğu artık dede. Ama bu durumun sonsuza dek sürmesi mümkün değil. Gençler olmadan bu savaş bitse bile gelecek inşa edilemez.

Devlet, genç nüfusu koruma adına yaşlıları cepheye sürerken, askeri dengeleri de gözetmek zorunda. Analizde, Kiev yönetiminin en kritik stratejik sınavlarından birinin bu olduğu belirtiliyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, New Voice of Ukraine



Trump-Netanyahu görüşmesi öncesinde “giderek büyüyen uçurum” İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakereleri zorlaştırıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'dan ayrılmak üzere olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun elini sıkarken, Nisan 2025 (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'dan ayrılmak üzere olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun elini sıkarken, Nisan 2025 (AFP)
TT

Trump-Netanyahu görüşmesi öncesinde “giderek büyüyen uçurum” İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakereleri zorlaştırıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'dan ayrılmak üzere olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun elini sıkarken, Nisan 2025 (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'dan ayrılmak üzere olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun elini sıkarken, Nisan 2025 (AFP)

İran'ın nükleer programına ilişkin halihazırda zorlu geçen müzakerelerde taraflar arasındaki uçurum, yarın ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yapacağı görüşme öncesinde giderek daha da büyüyor.

Trump, İran’ın nükleer programının kalıcı bir gerileme yaşadığını, ancak İranlıların farklı bir konumdan yeniden başlayabileceklerini söyledi. ABD Başkanı, buna izin vermeyeceklerini vurguladı. Öte yandan İran devlet televizyonu, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi’nin Amerikalılarla müzakere yapıldığına dair haberleri yalanladığını bildirdi. Oysa Trump, Tahran'ın ‘diyalog istediğini’ açıklamıştı.

Diğer taraftan Avrupalı yetkililer, ABD'nin saldırılarının Tahran'ı gizlice nükleer silah sahibi olmaya yeniden teşvik edebileceğini söylediler. Aynı yetkililere göre İranlılar, caydırıcılık için en iyi yolun nükleer bomba üretme kapasitesini geliştirmek olduğunu düşünebilirler.

Müzakerelerin geleceğine değinen yetkililer, Trump'ın ‘anlaşma yapmayı sevdiği’ için bu konudaki yaklaşımını değiştirebileceğini ifade ettiler.