Afgan kadınlar gizli geçim yolları arıyor

2023'te verilen "Bir ay içinde güzellik salonları kapanacak" talimatı üzerine kadınlar zor durumda kaldı (AFP)
2023'te verilen "Bir ay içinde güzellik salonları kapanacak" talimatı üzerine kadınlar zor durumda kaldı (AFP)
TT

Afgan kadınlar gizli geçim yolları arıyor

2023'te verilen "Bir ay içinde güzellik salonları kapanacak" talimatı üzerine kadınlar zor durumda kaldı (AFP)
2023'te verilen "Bir ay içinde güzellik salonları kapanacak" talimatı üzerine kadınlar zor durumda kaldı (AFP)

ABD'nin Ağustos 2021'de Afganistan'dan çekilmesiyle önce Kabil'i daha sonra da ülkenin tamamını ele geçiren Taliban, Batı medyasında kadınlara yönelik yasaklarıyla konuşuluyor.

Washington Post, ailesinin geçimini sağlamak zorunda olan kadınların muhtemel cezaları da göze alarak gizli güzellik salonlarında faaliyetlerini sürdürdüğünü bildiriyor. 

22 yaşındaki Simin, otomobillerini evinden birkaç sokak ötede park etmelerini, devriye gezen askerlere dikkat etmelerini ve evine geldiklerinde kısık sesle seslenmelerini müşterilerinden istediğini anlatıyor. 

2020'de liseden mezun olduğunda hayallerini kalp cerrahlığının süslediğini ancak bunu gerçekleştiremeyince rotasını güzellik salonu işletmeciliğine çevirdiğini söylüyor:

Biz bu salonu o kadar büyük bir umut ve sevgiyle açtık ki… Kapatmamız gerektiği söylendiğinde ne hissettiğimi anlatacak herhangi bir kelime yok.

2021'de iktidarı yeniden ele geçiren Taliban, kadınların 6. sınıftan sonra eğitim almasını, devlet dairelerinde çalışmasını ve belirlenenlerin haricinde kıyafetler giymesini hızlıca yasakladı. 

Kuaförler ve güzellik salonlarının bir süre vitrinleri kapalı hizmet vermesine müsaade edilirken Simin de bu sektöre girmiş. 

Ancak Temmuz 2023'te alınan kararla birlikte ülkedeki yaklaşık 12 bin salon kapatılmak zorunda bırakıldı. 

Taliban makyaj, kaş aldırma ve peruğu hem "şeriata aykırı" buluyor hem de evlilik öncesi damat aileleri için maddi bir yük sayıyor.

Simin, babası ve erkek kardeşinin işsiz olması nedeniyle, gizli de olsa kız kardeşiyle birlikte hizmet vermeyi sürdürdüğünü belirtiyor:

Taliban bizi bulacak diye korkuyorum ama başka bir çarem yok. Ailemizin tek gelir kaynağı bu.

Taliban, Simin gibi kadınlara ne gibi cezalar verileceğini net bir şekilde açıklamadı. Birleşmiş Milletler raporları, 2023'te güzellik salonunu kapatmayan kadınların gözaltına alındığını bildiriyor. 

30 yaşındaki Sawita, Taliban'dan korkanlardan. Yasak üzerine salonunu kapatıp deri ürünlerine odaklanan bir terzi olmuş.

Tek başına engelli annesine ve 5 kardeşine bakmak zorunda kaldığını zira babasının da 8 yıl önce Taliban'ın düzenlediği bir intihar saldırısında öldüğünü aktarıyor. 

Kabil'deki bir bodrum katında diğer kadınlara nasıl ayakkabı ve çanta yapılacağını öğreten Sawita, o kadar az para kazanıyor ki ailesiyle birlikte tek odalı bir eve taşınmak zorunda kalmış:

Erken uyanıp Kuran okuduktan sonra kendi işime gittiğim eski hayatımı özlüyorum. Benim özgürlük anlayışım buydu.

Taliban, kadınları işgücünden çıkarma niyetini gizlemiyor. Çalışma ve Sosyal İşler Bakan Yardımcısı Mevleviddin Muhammed Hakbin, 2023'te "Afganların yüzde 95'i kadınlarının işe gitmesini istemiyor" derken geriye kalan yüzde 5'in beyinlerinin Batı tarafından yıkandığını savunmuştu. 

Son dönemdeyse cinsiyet ayrımcılığı politikalarına karşı çıkmayacak şekilde, kadınların "yalnızca onlara yönelik sektörlerde" çalışmasına izin veriliyor. 

Kadınlar erkeklerin giremediği pazarlar, okullar, hastaneler ve cezaevlerinde görev yapabiliyor. 

Fariba Nuri, bu durumdan memnun olanlardan. 50 yaşındaki girişimci, kadınlara pazar tezgahı açma gibi iş kurma tavsiyeleri veriyor. Taliban için "Bize çalışmamızı söylüyorlar ve yardımcı da oluyorlar" diyor. 

Bazı kadınlar da internet üzerinden ticarete başlamış. 23 yaşındaki Beheşta, kozmetik ürünleri ve takı sattığını anlatıyor. Ancak Donald Trump'ın iktidara gelişinin dış yardımları da azaltmasıyla birlikte ülkenin ekonomisi kötüye gidince onların da işleri azalmış.

Adını vermek istemeyen bir kadınsa eskiden Dünya Bankası'nda çalıştığını belirterek "İşe başvurmayı bıraktım. Burada umut kalmadı" ifadesini kullanıyor. 

Independent Türkçe, Washington Post, AP



Ukrayna’da patlatılan baraj ormana dönüştü: Zehirli bir saatli bomba

Barajın patlamasıyla yaşanan afette büyük bir alan sular altında kalmıştı (AP)
Barajın patlamasıyla yaşanan afette büyük bir alan sular altında kalmıştı (AP)
TT

Ukrayna’da patlatılan baraj ormana dönüştü: Zehirli bir saatli bomba

Barajın patlamasıyla yaşanan afette büyük bir alan sular altında kalmıştı (AP)
Barajın patlamasıyla yaşanan afette büyük bir alan sular altında kalmıştı (AP)

Ukrayna savaşında bombalanan Nova Kahovka barajının olduğu yer devasa bir bitki örtüsüyle kaplandı.

Herson kentinin yaklaşık 30 kilometre doğusunda bulunan Nova Kahovka barajı, Haziran 2023'te düzenlenen saldırıyla patlatılmıştı. Kiev yönetimi, Zaporijya Nükleer Santrali'nin yaklaşık 150 kilometre güneyinde yer alan barajın Ruslar tarafından patlatıldığını öne sürmüştü. New York Times'ın haberinde de barajın Rus ordusu tarafından kurulan bir düzenekle içten patlatıldığı savunulmuştu.

Olay yaşandığı sırada barajın kontrolü Rus ordusundaydı. Kremlin ise iddiaları reddederek olayı "terör saldırısı" diye nitelemiş ve Ukrayna askerlerinin baraja sabotaj düzenlediğini ileri sürmüştü. Su baskınları nedeniyle en az 60 kişi yaşamını yitirmiş, binlerce kişi evinden olmuştu.

Guardian'ın aktardığına göre, Dinyeper nehri üzerindeki barajın patlamasıyla yaşanan selin yok ettiği köylerin yerinde sulak alan ekosistemi oluştu.

Çevrecilerin, aktivistlerin ve bilim insanlarının kurduğu Ukrayna Savaşının Çevresel Sonuçları Çalışma Grubu'nun (UWEC) raporunda, son iki yılda ekosistemin nasıl geliştiği inceleniyor.

Rezervuarın artık söğüt ve kavak ağaçlarına ve geniş sulak alanlara ev sahipliği yaptığı, bölgede yaklaşık 40 milyar ağaç tohumunun filizlendiği belirtiliyor.

Ayrıca nesli tükenmekte olan mersin balıklarının geri döndüğü, yaban domuzu ve bazı memelilerin ormanlarda tekrar görüldüğü aktarılıyor.

Diğer yandan uzmanlar, doğanın bu tekrar canlanışının ciddi riskleri de beraberinde getirebileceğine dikkat çekiyor.

Tatlı su sistemlerini inceleyen çevrebilimci Oleksandra Şumilova şu uyarıları yapıyor:

İnce tortu tabakaları, sanayi bölgelerinden gelen ağır metalleri sünger gibi emdi. Yaklaşık 1,5 kilometreküp kirli tortu birikti.

Bu tortuların dağılmasıyla kansere neden olabilecek ağır metallerin yayılmasından endişelendiklerini söyleyen bilim insanı, "Bu zehirler gıda zincirinde yukarı taşındığında, büyük hayvanlarda ve etçil türlerde daha fazla yoğunlaşır" diyor.

Akademisyenin ortak yazarlığını yaptığı ve hakemli dergi Science'ta bu yıl yayımlanan araştırmaya göre bölge "zehirli bir saatli bomba" niteliğinde.

Diğer yandan aynı çalışmada, kirlenmeye bir yenilenmenin de eşlik edebileceği belirtiliyor. Barajın varlığı nedeniyle kaybedilen ekosistem işlevlerinin yüzde 80'inin 5 yıl içinde geri kazanılabileceği, biyolojik çeşitliliğin de iki yıl içinde önemli ölçüde iyileşebileceği ifade ediliyor.

Şumilova, bölgedeki ekosistemin sürekli değiştiğini vurgulayarak şunları söylüyor:

İnsanlar açısından elbette bu bir felaketti. Ancak bilimsel açıdan bakıldığında, bu çok nadir görülen bir olay. Bir ekosistemin nasıl yeniden kurulabildiğini görüyoruz. Bu büyük bir doğal deney ve hâlâ devam ediyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times