İran uranyum zenginleştirmede ısrar ederken Trump yeni bir bombardıman düzenlemekle tehdit ediyor

İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, ülkesinin atom bombası üretmeyi planladığı iddialarını yalanladı

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami ve Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı İbrahim Azizi (İran Şura Meclisi)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami ve Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı İbrahim Azizi (İran Şura Meclisi)
TT

İran uranyum zenginleştirmede ısrar ederken Trump yeni bir bombardıman düzenlemekle tehdit ediyor

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami ve Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı İbrahim Azizi (İran Şura Meclisi)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami ve Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı İbrahim Azizi (İran Şura Meclisi)

Tahran, geçtiğimiz ay ABD'nin daha önce eşi ve benzeri görülmemiş saldırılarının ardından nükleer tesislerinin durumunun belirsizliğine rağmen uranyum zenginleştirmeye devam etmekte kararlı.

ABD Başkanı Donald Trump pazartesi sabahı, ABD'nin ‘gerekirse bu tesislere yeni saldırılar düzenlemekten çekinmeyeceğini’ belirterek, tesislerin ‘tamamen yok edildiğini’ vurguladı.

Trump'ın açıklamasından önce İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi Fox News kanalına verdiği röportajda, İran'ın nükleer tesislerinin ‘ciddi ve ağır hasar gördüğünü’ kabul etti, ancak Tahran'ın uranyum zenginleştirmekten vazgeçmeyeceğini vurguladı.

İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) yakın Fars Haber Ajansı, Arakçi’nin uranyum zenginleştirme sürecinin durdurulmasıyla ilgili sözlerini eleştirdi ve bu açıklamanın abartılı olduğunu ve zayıf bir tutumu yansıttığını söyledi.

Öte yandan İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, ülkesinin atom bombası üretmeyi planladığı iddialarını yalanladı. Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, düşmanların bunun iddiaları ortaya attıkları sahte bir medya ortamı yarattığını söyledi.



Birleşik Krallık Başbakanı Starmer’a kabinesinden Filistin baskısı

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü (Reuters)
TT

Birleşik Krallık Başbakanı Starmer’a kabinesinden Filistin baskısı

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü (Reuters)

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Filistin'in bağımsızlığını tanıması için baskı altında.

Guardian'ın haberinde, Starmer'ın derhal Filistin devletini tanıması için hükümetteki bakanlardan baskı gördüğü belirtiliyor.

Son aylarda düzenlenen çeşitli kabine toplantılarında, Filistin'in tanınmasında Britanya'nın öncü bir rol oynaması için gelen taleplerin arttığına dikkat çekiliyor.

Adalet Bakanı Shabana Mahmood ve Kuzey İrlanda'dan Sorumlu Devlet Bakanı Hilary Benn'in, Starmer'a bu toplantılarda çağrı yaptığı ifade ediliyor.

Gazze'de onlarca kişinin açlıktan ölmesi nedeniyle özellikle iktidardaki İşçi Partisi kabinesinde giderek artan bir "dehşet duygusunun" hakim olduğu belirtiliyor.

İsrail'in ablukası ve saldırılarıyla açlığa sürüklediği Gazze Şeridi'nde son 24 saatte 4'ü çocuk en az 15 kişinin daha açlıktan hayatını kaybettiği bildirildi. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, İsrail saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana açlıktan ölenlerin sayısının 80'i çocuk olmak üzere 100'ü geçtiği vurgulanmıştı.

Aralarında Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Save the Children ve Oxfam'ın da bulunduğu 111 yardım kuruluşundan bugün yapılan açıklamada, Gazze'de "kitlesel kıtlığın" yayıldığı uyarısında bulunuldu ve İsrail'in ablukası kınandı:

Bu sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir eziyet. İnsani yardım sistemi sahte vaatlerle yürütülemez.

İşçi Partisi'nden 60 parlamenterin Dışişleri Bakanı David Lammy'e 10 Temmuz'da gönderdiği mektupta, İsrail'in Gazze'deki askeri harekatı "etnik temizlik" diye nitelenmişti.

Lammy, dünkü açıklamasında Gazze'de insanlığa karşı suç işlendiğine dair endişeleri olduğunu söyleyerek, ateşkes sağlanmazsa İsrail'e karşı daha farklı adımlar atılabileceği uyarısında bulundu.

Bakan, "İsrail'in kendi halkının güvenliğini sağlayabileceği, Filistinlilerin de onurluca yaşayabileceği iki devletli çözümü" desteklediklerini belirtti.

Avam Kamarası'nda dün düzenlenen oturumda iki devletli çözüm çağrısında bulunanlardan biri de Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanı Wes Streeting oldu:

Uluslararası toplumun, Dışişleri bakanımızın da amaçladığı gibi, bu savaşın sona ermesini ve hâlâ tanınacak bir Filistin devleti varken bunu gerçekleştirmemizi sağlamak üzere bir araya gelmesini içtenlikle umuyorum.

Britanya yönetimine bir çağrı da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'dan gelmişti. Macron, iki hafta önce Westminster Sarayı'nda yaptığı konuşmada, "Filistin devletini tanımak ve bu siyasi ivmeyi başlatmak için birlikte çalışmak tek yoldur" demişti.

Independent Türkçe, Guardian, AFP