İran'ın güneydoğusunda bir mahkemeye düzenlenen silahlı saldırıda 8 kişi öldü

İran güvenlik güçleri, (Arşiv- EPA)
İran güvenlik güçleri, (Arşiv- EPA)
TT

İran'ın güneydoğusunda bir mahkemeye düzenlenen silahlı saldırıda 8 kişi öldü

İran güvenlik güçleri, (Arşiv- EPA)
İran güvenlik güçleri, (Arşiv- EPA)

İran medyası, “Adalet Ordusu” adlı silahlı grubun İran'ın güneydoğusundaki Sistan ve Belucistan eyaletinde bir mahkeme binasına saldırdığını bildirdi. Yargı yetkilileri, saldırıda en az 8 kişinin öldüğünü açıkladı.

Devrim Muhafızları'na bağlı Fars Haber Ajansı, eyalet başkenti Zahedan'daki saldırıda bir intihar bombacısının yer almış olabileceğini bildirdi.

Ajans, adliye çevresinde patlamalar ve silah sesleri duyulduğunu belirterek, Ceyş el-Adl (Adalet Ordusu) örgütünün yaptığı açıklamada, saldırının sorumluluğunu üstlendiğini ifade etti.

Beluç insan hakları örgütü Hal Wash tanıklara dayanarak, saldırganların hakimlerin odalarına baskın düzenlemesi sonucu çok sayıda mahkeme çalışanı ve güvenlik görevlisinin hayatını kaybettiğini veya yaralandığını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Pakistan ve Afganistan sınırlarına yakın Sistan ve Belucistan bölgesi, İran'daki Sünni Beluc azınlığın yaşadığı bir yer. Beluç azınlığı, ekonomik marjinalleşme ve siyasi dışlanmadan sürekli şikayet etmektedir.

Bölgede güvenlik güçleri ile silahlı gruplar arasında sık sık çatışmalar yaşanıyor. Bu gruplar arasında Sünni militanlar ve daha fazla hak ve bağımsızlık için savaştıklarını söyleyen ayrılıkçılar da bulunuyor.

İran hükümeti, bu gruplardan bazılarını yabancı güçlerle bağlantılı olmakla ve sınır ötesi kaçakçılık ve isyan faaliyetlerine karışmakla suçluyor.



54 çocuk yüzerek Fas'tan İspanya'ya gitti

Bölgede çekilen görüntüler göçmenlerin göze aldığı tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi (FaroTV/Reuters)
Bölgede çekilen görüntüler göçmenlerin göze aldığı tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi (FaroTV/Reuters)
TT

54 çocuk yüzerek Fas'tan İspanya'ya gitti

Bölgede çekilen görüntüler göçmenlerin göze aldığı tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi (FaroTV/Reuters)
Bölgede çekilen görüntüler göçmenlerin göze aldığı tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi (FaroTV/Reuters)

İspanya'nın kamu yayımcısı RTVE, Fas'tan Kuzey Afrika'daki İspanyol toprağı Ceuta'ya ulaşmaya çalışan göçmenlerin görüntülerini cumartesi günü paylaştı.

En az 54 çocuk ve 30 yetişkinin sis altındaki dalgalı denizde yüzerek Avrupa Birliği topraklarına girmeye çalıştığı görüldü. 

İspanya'nın Sivil Muhafız (Guardia Civil) teşkilatı botlarla bazı göçmenleri tehlikeden kurtarsa da çoğu yüzerek Ceuta'ya geçti. 

Göçmenler geçici barınma merkezlerine alınırken Ceutalı yetkililer Madrid'den yardım istiyor.

Ceuta bölgesel yönetiminden Juan Rivas, gazetecilere verdiği demeçte "Bizi yalnız bırakmayın. Bu bir devlet meselesi ve çözülmeli" dedi. 

Yerel polisin aktardığı bilgilere göre geçen sene 26 Ağustos'ta yüzlerce göçmen, benzer bir şekilde sisin bastırmasını fırsat bilerek Fas'tan Ceuta'ya yüzmüştü. 

2021'de de bir erkek çocuğunun boş plastik şişelerin üstünde Ceuta'ya ulaşmaya çalışması dikkat çekmişti. 

Kuzey Afrika'daki tek İspanyol toprağı, Ceuta değil. Avrupa Birliği'nin Afrika'daki kara sınırlarını yalnızca bu kent ve Melilla oluşturuyor. Her iki kentte de yaklaşık 85 bin kişi yaşıyor. 

Üç yıl önce Melilla sınırındaki çitleri devirmeye çalışan 2 bin civarında göçmenin neden olduğu izdihamda en az 23 kişi ölmüştü.

Bu bölgelere girmeye çalışırken yakalanan Fas yurttaşları, çocuk değilse ya da iltica talebinde bulunmuyorsa derhal geri gönderiliyor. 

Diğer ülkelerin vatandaşlarıysa genelde geçici barınma merkezlerine sevk edildikten birkaç gün sonra serbest bırakılıyor.

Pedro Sanchez liderliğindeki merkez sol hükümet 2021'den bu yana yaklaşık 700 bin düzensiz göçmene yasal statü sağladı. 

Göçmenler özellikle tarım, inşaat, turizm ve sağlık gibi sektörlerde işgücü açığını kapatıyor. 

Diğer yandan Avrupa Birliği'ndeki en yüksek işsizlik oranı yüzde 10'la İspanya’ya ait. 

Göç politikalarını eleştirenler, bunların yerli işçilerin ücretlerini düşürdüğünü, kimlik çatışmalarına yol açabileceğini ve toplumda hoşnutsuzluk oluşturabileceğini savunuyor. 

Independent Türkçe, CNN, Reuters