Gazze Şeridi'ndeki ‘insani yardım atılımları’ bir ‘ateşkes’ anlaşmasının başlangıcı mı?

Witkoff, ABD'nin ‘ilerlemeden’ söz ettiği bir ortamda müzakerelerin ‘yeniden rayına oturduğunu’ söyledi

Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bir yardım kamyonundan un almak için toplanan yerlerinden edilmiş Filistinliler, 27 Temmuz (EPA)
Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bir yardım kamyonundan un almak için toplanan yerlerinden edilmiş Filistinliler, 27 Temmuz (EPA)
TT

Gazze Şeridi'ndeki ‘insani yardım atılımları’ bir ‘ateşkes’ anlaşmasının başlangıcı mı?

Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bir yardım kamyonundan un almak için toplanan yerlerinden edilmiş Filistinliler, 27 Temmuz (EPA)
Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bir yardım kamyonundan un almak için toplanan yerlerinden edilmiş Filistinliler, 27 Temmuz (EPA)

İsrail, Hamas'ın ateşkes önerisini reddetmesinin ardından ABD'li arabulucu ile Gazze Şeridi'ndeki ateşkes görüşmelerinden çekilmesinden iki gün sonra tek taraflı ve ani bir kararla Gazze Şeridi'nde kısmi insani koridorlar ilan etti ve esirleri kurtarmak için ‘alternatif seçenekler’ arayacağını belirtti.

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki açlığı reddeden uluslararası baskı altında dünyaya ihraç etmek istediği bu insani tablo, ABD'nin müzakerelerde ‘ilerleme’ kaydedildiğinden söz ettiği bir döneme denk geldi. Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, Washington'un istemesi halinde ateşkese yol açabilecek daha fazla endişe ve sınırlı senaryolar taşıdığını düşünüyor.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada Gazze Şeridi'nin belirli bölgelerinde her gün on saat süreyle askeri operasyona ara verme kararı aldığını ve açlıktan ölen Filistinlilerin görüntülerinin dünyayı alarma geçirmesinin ardından bölgede yardım için yeni koridorlar açılmasına izin vereceğini duyurdu. İsrail Yayın Kurumu bir kaynağa dayandırdığı haberinde, “İsrail uluslararası baskılar nedeniyle sınırlı bir insani ateşkes kararı aldı” dedi, ancak ateşkesin süresini açıklamadı.

zasdefrgt
Gazze Şeridi'nin güneyinde insani yardım dolu bir çuval taşıyan Filistinli bir kadın (AFP)

Kahire el-İhbariyye televizyonu dün yardımların Mısır tarafındaki Refah Sınır Kapısı’ndan İsrail kontrolündeki Kerem Şalom Sınır Kapısı üzerinden Gazze Şeridi'ne doğru hareket etmeye başladığını bildirdi.

Yardım kuruluşları geçen hafta Gazze Şeridi'ndeki 2,2 milyon insan arasında açlığın yayıldığını ve yiyeceklerin tükendiğini belirtirken, Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı da son birkaç hafta içinde onlarca Gazzelinin yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybettiğini doğruladı. Savaşın başlamasından bu yana 85'i çocuk olmak üzere toplam 127 kişinin yetersiz beslenmeden öldüğü belirtildi.

Baskıyı azaltma girişimi

İsrail'in bu kararı, ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, 6 Temmuz'dan bu yana Gazze müzakerelerine ev sahipliği yapan Doha'dan, esirlerin geri dönüşü için ‘alternatif seçenekler’ üzerinde çalışmak üzere istişarelerde bulunmak üzere ekiplerini geri çektiklerini açıklamalarından iki gün sonra geldi.

xscdfrgt
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırının ardından yıkılan bir binanın enkazından mutfak tüpü çıkaran Filistinliler (AFP)

Bu arada ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da gazetecilere yaptığı açıklamada, hareketin ‘bir anlaşma yapmak istemediğini’ söyledi. Trump, “Liderlerinin ölmek istediğini düşünüyorum ve bu çok kötü bir şey. İşi bitirmemiz gereken bir noktaya geldik” ifadelerini kullandı.

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde İsrail uzmanı olan Said Ukkaşe, İsrail'in yardımlarla ilgili açıklamasının Netanyahu üzerindeki uluslararası baskıyı azaltmaya yönelik bir girişim olduğuna inanıyor ve bu hamlenin dünya medyasının dikkatini insani ateşkese çekeceğini öne sürüyor. Perde arkasında ise İsrail ve Washington, koşulsuz bir anlaşmayı kabul etmesi için Hamas üzerindeki baskıyı arttırmak amacıyla geniş çaplı bir askeri operasyona hazırlanıyor.

Ukkaşe, bu insani ateşkesin İsrail'in sivilleri hedef almamasını teşvik edeceğini ve askeri operasyon için bir bahane olacağını, Hamas'ın oynadığı ve uluslararası destek aldığı açlık kartını sona erdireceğini ve Filistin hareketi üzerinde ek baskı başlatacağını ve bu adımın Washington ve İsrail'in konuştuğu alternatifler arasında olabileceğini açıkladı.

İsrail Başbakanı, ordunun kuşatma altındaki bölgeye yardım girişi için güvenli yollar açtığını duyurmasının ardından Birleşmiş Milletler'in (BM) Gazze Şeridi'ndeki insani durum nedeniyle hükümetini suçlamayı bırakması gerektiğini söylediğinde bu durum zaten teyit edilmişti.

asdefrt
Gazze Şeridi'nde un çuvalları taşıyan Filistinliler, 27 Temmuz (DPA)

Dün bir hava üssünde incelemelerde bulunan Netanyahu, BM'nin ‘güvenli rota olmadığını söyleyerek bahaneler ürettiğini’ belirtti. Netanyahu, “Bu doğru değil. Güvenli rotalar var. Bunlar her zaman vardı, ancak bugün resmileştirildiler. Artık mazeret kalmadı” şeklinde konuştu.

Soru işaretleri

Hamas konusunda uzman bir Filistinli siyasi analist olan İbrahim el-Medhun'a göre İsrail'in son dönemdeki tutumu ciddi soru işaretleri yaratıyor. El-Medhun, “Acaba bu yardımların girişine yönelik gerçek bir eğilim mi yoksa sadece yanıltıcı bir manevra mı?” diye sordu.

El-Medhun, Hamas’ın ‘yardım girişine yol açacak hiçbir adıma itiraz etmediğini, ancak özellikle İsrail işgalinin hareketin yurtdışındaki liderlerine yönelik suikast operasyonları düzenleyeceğine dair açık tehditleri ışığında, herhangi bir ihanet ya da aldatma girişimine karşı temkinli olduğunu’ belirtti.

Öte yandan Washington tehditten iyimserliğe geçti. Witkoff Fox News'e verdiği demeçte, Hamas ile müzakerelerin ‘yeniden rayına oturmaya başladığını’ söyledi.

Aynı kanala açıklamalarda bulunan ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da yakında bir anlaşmaya varılabileceğine dair iyimserliğini dile getirdi. Rubio, Witkoff'un haftalardır dosya üzerinde çalıştığını, müzakerelerde ‘önemli ilerleme’ kaydedildiğini ve bir anlaşmaya ‘çok yakın’ olduklarını belirtti.

Kahire el-İhbariyye televizyonunun cuma günü Mısırlı bir kaynaktan aktardığına göre Mısırlı ve Katarlı arabulucular müzakerelerdeki son gelişmeleri istişare etmek üzere yoğun temaslarda bulundu. Kaynak, “Hamas'ın teklifi incelendikten sonra müzakereler bu hafta yeniden başlayacak” dedi.

Kritik bir an

Hamas müzakere ekibinin bir üyesi olan Gazi Hamad, cumartesi günü Filistin medyasında yer alan açıklamalarında, hareketin Gazze Şeridi'nde nihai bir ateşkese ulaşmak amacıyla müzakereleri sürdürmek için arabulucularla birlikte çalıştığını doğruladı.

xsdfrg
Kerem Şalom Sınır Kapısı’nda insani yardımların yanında nöbet tutan İsrail askeri, 27 Temmuz (AFP)

Hamad, müzakerelerin kısa süre içerisinde ‘doğru yola’ geri dönmesini umduğunu ifade etti. Hamad, “Hiç kimse müzakerelerin çökmesini istemiyor ve herkes bir anlaşmaya varmaya çalışıyor. Çünkü alternatiflere izin vermeyen çok önemli bir andayız. Savaş korkunç, kayıplar çok büyük ve herkes bunu halkımızın onurunu koruyan adil bir anlaşmayla sona erdirmekten başka seçenek olmadığının farkında” ifadelerini kullandı.

ABD'nin önceki tehdit ve geri çekilmelerinden farklı açıklamaları ışığında her şeyin mümkün olduğuna inanan Ukkaşe, bu değişiklikler ışığında bir ateşkes anlaşması ve esir takasının şu anda öngörülemeyeceğini vurguladı.

Öte yandan el-Medhun şu ana kadar ABD'nin tutumunun belirsizliğini koruduğunu belirtti. “Hamas'ın sunduğu şey, ateşkese varma olasılığına kapı açan olumlu ve gerçekçi bir pozisyondur” diyen el-Medhun, pozisyonun artık İsrail ve ABD yönetiminde olduğunu vurguladı.

Hamas'ın tüm senaryolara karşı tetikte olacağını ve her türlü gelişmeyle başa çıkmaya hazır olduğunu belirten el-Medhun, temel önceliği olan ‘savaşı durdurmak ve soykırımı sona erdirecek bir ateşkese ulaşmak’ hedefine bağlı kalacağını ifade etti.



Türk yargısı, Netanyahu hakkında "soykırım" suçlamasıyla tutuklama emri çıkardı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
TT

Türk yargısı, Netanyahu hakkında "soykırım" suçlamasıyla tutuklama emri çıkardı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)

Türk yargısı, dün İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz ile Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir de dahil olmak üzere birçok İsrailli yetkili hakkında "soykırım" suçlamasıyla tutuklama emri çıkardı.

Şarku'l Avsat'ın AP'den aktardığına göre İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yaptığı açıklamada, tutuklama emirlerinin 37 şüpheliyi hedef aldığını belirtti, ancak isimlerinin tam listesini açıklamadı.

Başsavcılığı'nın açıklamasına göre hedef alınanlar arasında İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir de bulunuyor. Savcılık, "İsrail devletinin Gazze'de sistematik olarak işlediği soykırım ve insanlığa karşı suçları" kınadı.

Türk yargı makamları ayrıca, Türkiye tarafından Gazze Şeridi'nde inşa edilen ve İsrail ordusunun, hastanenin Hamas savaşçılarının üssü olarak kullanıldığı iddiasıyla mart ayında bombaladığı "Türk-Filistin Dostluk Hastanesi" vakasını da örnek olarak gösterdi.

İsrail, Türkiye'nin tutuklama emirlerinin ardından "propaganda gösterisi" olarak nitelendirdiği eylemi kınadı. Dışişleri Bakanı Gideon Saar, X platformunda yaptığı paylaşımda, "İsrail, zalim (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan'ın son propaganda gösterisini şiddetle reddediyor ve küçümsüyor" ifadelerini kullandı.

Türkiye, İsrail'in Hamas'ın 7 Ekim 2023'te Yahudi devletine yönelik eşi benzeri görülmemiş saldırısına yanıt olarak Gazze'de başlattığı savaşın en kritik ülkelerinden biridir. Geçtiğimiz yıl Türkiye, Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail'e karşı açtığı ve Pretorya'nın Yahudi devletini soykırım yapmakla suçladığı davaya da katılmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump tarafından önerilen barış planı, yıkıcı savaşın patlak vermesinden iki yıl sonra, 10 Ekim'de Gazze Şeridi'nde kırılgan bir ateşkes sağladı.


Ukrayna’da Pokrovsk krizi: Askerler geri çekilecek mi direnecek mi?

Bir yıldan uzun süredir devam eden çatışmalar Pokrovsk adeta hayalet şehire dönüştü (Reuters)
Bir yıldan uzun süredir devam eden çatışmalar Pokrovsk adeta hayalet şehire dönüştü (Reuters)
TT

Ukrayna’da Pokrovsk krizi: Askerler geri çekilecek mi direnecek mi?

Bir yıldan uzun süredir devam eden çatışmalar Pokrovsk adeta hayalet şehire dönüştü (Reuters)
Bir yıldan uzun süredir devam eden çatışmalar Pokrovsk adeta hayalet şehire dönüştü (Reuters)

Rus askerleri, Ukrayna'nın doğusundaki stratejik Pokrovsk şehrinde ilerlemeye devam ediyor. 

New York Times'ın haberinde, bir yıldan fazla süren çatışmaların ardından şehrin büyük ölçüde enkaza dönüştüğü, savaş öncesi 60 bin olan nüfusun 1300'ün altına indiği belirtiliyor. 

Şehri savunan Ukraynalı askerler yoğun çatışmaların yaşandığını bildiriyor. Ukrayna lideri Volodimir Zelenski, pazartesi günkü açıklamasında şehirdeki durumun zor olduğunu kabul etmiş ancak direnişin sürdüğünü söylemişti. 

Kremlin şehrin kuşatıldığını öne sürerken Kiev yönetimiyse iddiaları reddetmişti. 

NYT'nin aktardığına göre Rus birlikleri şehir merkezine yakın bazı noktaları ele geçirdi. Rus ordusu Mayıs 2023'te yoğun çatışmaların ardından Bahmut'un kontrolünü sağlamıştı. Haberde, Pokrovsk'un düşmesi halinde Rus ordusunun Bahmut'un ardından bölgedeki en büyük şehri ele geçireceğine dikkat çekiliyor. 

Rus ordusu, Donetsk bölgesinde Pokrovsk'u ele geçirdikten sonra kalan iki büyük şehir Sloviansk ve Kramatorsk'a daha fazla yaklaşmış olacak. 

Ayrıca Rusya lideri Vladimir Putin'in "savaş alanında ilerleme kaydedildiğine" dair anlatısının kuvvetleneceğine dikkat çekiliyor. Moskova'nın Washington'ın ateşkes çağrılarını görmezden geldiği ve Kiev üzerindeki baskıyı artırmak istediği belirtiliyor. 

Wall Street Journal da Ukrayna birliklerinin sayıca dezavantajlı konumda kaldığını, Rus ordusuna ait drone'ların hava hakimiyetini sürdürdüğünü aktarıyor. 

Analizde, Pokrovsk cephesinde her iki tarafın da rakibi yıpratma stratejisi izlediğine işaret ediliyor. 

Ukrayna birliklerinin Pokrovsk'tan çekilmesi halinde, yakındaki Mironhrad kentinin de Rusların eline geçeceği ifade ediliyor. Zelenski'nin geri çekilme emri verip vermeyeceğiyse henüz belli değil.

Ukrayna ordusuna bağlı 68. Tugay'dan bir subay, şehirden çekilme zamanının geldiğini savunuyor:

Verdiğimiz kayıplar buna değmez. Bunlar manasız kayıplar. Çok sayıda takviye kuvvet gelse bile şehri geri alamayız.

Independent Türkçe, New York Times, Wall Street Journal


ABD, askeri yığınağı artırıyor: Savaş uçakları gönderildi

ABD ordusu, Ghostrider uçaklarından Porto Riko'ya da konuşlandırmıştı (Reuters)
ABD ordusu, Ghostrider uçaklarından Porto Riko'ya da konuşlandırmıştı (Reuters)
TT

ABD, askeri yığınağı artırıyor: Savaş uçakları gönderildi

ABD ordusu, Ghostrider uçaklarından Porto Riko'ya da konuşlandırmıştı (Reuters)
ABD ordusu, Ghostrider uçaklarından Porto Riko'ya da konuşlandırmıştı (Reuters)

Venezuela'ya askeri operasyon düzenlenme ihtimali dünya kamuoyunda konuşulurken ABD'nin El Salvador'a savaş uçakları gönderdiği ortaya çıktı. 

New York Times'ın (NYT) incelediği uydu görüntüleri ve uçak takip verilerine göre ABD ordusuna ait en az üç savaş uçağı, El Salvador'un başkenti San Salvador'daki uluslararası havalimanına konuşlandırıldı.  

Havalimanında AC-130J Ghostrider saldırı uçağı, P-8 Poseidon keşif ve istihbarat uçağı ve C-40 Clipper saldırı jeti yer alıyor. Haberde, çeşitli özelliklere sahip uçakların ekim ortasından beri havalimanında bulunduğu aktarılıyor. 

Kargo ve yolcu taşımak için kullanılan Boeing 737'nin askeri versiyonu olan C-40 Clipper hakkında çok az bilgi bulunduğu, aracın saldırı uçaklarıyla birlikte konuşlandırılmasının "epey sıradışı olduğu" yazılıyor.

P-8A'nın istihbarat toplama ve keşif özelliklerine ek olarak torpido ve gemisavar füzeleri ateşleyebildiği belirtiliyor. 

AC-130J Ghostrider'ın da füze ve makineli tüfeklerle donatıldığı, karada veya denizdeki hedefleri imha etmek için tasarlandığı ifade ediliyor. Bu uçağın ABD Hava Kuvvetleri Özel Harekat Komutanlığı tarafından hassas görevlerde kullanıldığı aktarılıyor. 

Haberde, uçakların ABD ordusunun Karayipler ve Pasifik'teki askeri yığınağının bir parçası olduğu ifade ediliyor. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla NYT'ye konuşan iki askeri yetkili, uçakların bölgedeki "uyuşturucuyla mücadele" operasyonları kapsamında konuşlandırıldığını doğruluyor. 

ABD ordusu, El Salvador'daki uluslararası havalimanı arazisinde Cooperative Security Location Comalapa adlı bir askeri karargaha sahip. Uçakların da uyuşturucuyla mücadele operasyonları için 2000'de kurulan bu karargaha gönderildiği aktarılıyor. 

ABD Başkanı Donald Trump, uyuşturucu kaçakçılığını durdurma gerekçesiyle Latin Amerika'ya askeri yığınak talimatı vermişti. Eylülün başından bu yana bölgede en az 17 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 69'dan fazla kişiyi öldürdü. 

NYT'nin aktardığına göre bu operasyon kapsamında ilk kez ABD ordusuna ait uçaklar başka bir ülkeye konuşlandırıldı.

Karayipler ve Pasifik'teki askeri yığınak Venezuela yönetimini hedef alıyor. Trump, Venezuela lideri Nicolas Maduro'nun uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu olduğunu savunmuş, CIA'e ülkede operasyon talimatı verdiğini duyurmuştu. Washington, Maduro'nun başındaki para ödülünü de 50 milyon dolara çıkarmıştı.

Venezuela lideriyse ABD'nin Karayipler bölgesindeki askeri hareketliliğine ilişkin "Dünyanın en büyük petrol rezervine sahip olduğumuz için bizi hedef alıyorlar" demişti.

Independent Türkçe, New York Times, Economist