Norveç’in varlık fonu 11 İsrail şirketinden yatırımlarını çekiyor

Oslo'daki bir binada dalgalanan Norveç bayrağı (Reuters)
Oslo'daki bir binada dalgalanan Norveç bayrağı (Reuters)
TT

Norveç’in varlık fonu 11 İsrail şirketinden yatırımlarını çekiyor

Oslo'daki bir binada dalgalanan Norveç bayrağı (Reuters)
Oslo'daki bir binada dalgalanan Norveç bayrağı (Reuters)

Norveç'in 2 trilyon dolarlık varlık fonu, dün Gazze ve Batı Şeria'daki durum nedeniyle İsrail'deki yatırımlarını yöneten varlık yöneticileriyle olan sözleşmelerini feshettiğini ve yatırım portföyünün bir kısmını ülkeden çektiğini duyurdu.

Bu açıklama, fonun İsrail silahlı kuvvetlerine savaş uçağı bakımı da dahil olmak üzere hizmet veren bir İsrail uçak motoru grubunda hisse satın aldığına dair medya haberlerinin ardından geçen hafta başlatılan acil bir incelemenin sonrasında geldi.

Fon ayrıca "Daha önce dış yöneticiler tarafından yönetilen İsrail şirketlerine yapılan tüm yatırımlar geri gönderilecek ve şirket içinde yönetilecektir" ifadelerini kullandı.

Norveç Maliye Bakanı Jens Stoltenberg, 2 trilyon dolarlık Norveç Devlet Varlık Fonu'nun CEO'su Nikolay Tangen'e güvendiğini, fonun İsrail'deki yatırımlarının gözden geçirilmesinin devam ettiğini açıkladı.

Norveç Merkez Bankası'na bağlı olan fon, 30 Haziran itibarıyla 61 İsrail şirketinde hisseye sahipti. Fon, yakın zamanda 11 şirketten hisselerini elden çıkardığını duyurdu, ancak grup isimlerini vermedi. Fon, "Bu yatırımları tamamen elden çıkardık" diyerek, İsrail şirketlerini olası elden çıkarmalar açısından incelemeye devam ettiğini belirtti.

Bu gözden geçirme işleminin gerekli özeni gösterme prosedürlerini de iyileştireceğini ifade eden O'Neill, fonun İsrail'deki yatırımlarının “artık sadece hisse senedi endeksinde yer alan şirketlerle sınırlı olacağını” belirtti. Bununla birlikte, “endekste yer alan tüm İsrail şirketlerine yatırım yapmayacağız” dedi.

Dünya çapında 8 bin 700 şirkette hissesi bulunan fonun kayıtları, 2024 yılı sonunda 65 İsrail şirketinde 1,95 milyar dolar değerinde hisseye sahip olduğunu gösteriyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre fon geçen yıl, etik kaygılar nedeniyle bir İsrail enerji şirketi ve bir telekomünikasyon grubundaki hisselerini sattı ve etik denetim kurumu, beş bankadan yatırımlarını çekip çekmeyeceğini gözden geçirdiğini açıkladı.

Norveç parlamentosu haziran ayında, fonun işgal altındaki Filistin topraklarında faaliyet gösteren tüm şirketlerden yatırımlarını çekmesi yönündeki öneriyi reddetti.



Çin ve Husiler arasında gizli bir anlaşma, Kızıldeniz'deki otomobil gemilerini koruyor

Husilerin Kızıldeniz'deki saldırıları uluslararası nakliye için büyük maliyetlere yol açtı. (AFP)
Husilerin Kızıldeniz'deki saldırıları uluslararası nakliye için büyük maliyetlere yol açtı. (AFP)
TT

Çin ve Husiler arasında gizli bir anlaşma, Kızıldeniz'deki otomobil gemilerini koruyor

Husilerin Kızıldeniz'deki saldırıları uluslararası nakliye için büyük maliyetlere yol açtı. (AFP)
Husilerin Kızıldeniz'deki saldırıları uluslararası nakliye için büyük maliyetlere yol açtı. (AFP)

İnci Mecdi

Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı üzerinden geçiş, Afrika'yı dolaşmaya kıyasla Asya ve Avrupa arasında her gidiş-dönüş yolculukta 14 ila 18 gün tasarruf sağlıyor; bu da yakıt maliyetlerini, mürettebat ücretlerini ve gemilerin yıpranmasını araç başına birkaç yüz dolara kadar azaltıyor.

Denizcilik konusunda uzmanlaşmış bir İngiliz araştırma şirketi tarafından yapılan analiz, Çinli otomobil şirketlerinin, Yemen'deki Husi milislerinin Kızıldeniz'den geçen uluslararası nakliye gemilerini hedef almaya başlamasından yaklaşık iki yıl sonra, halen Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı üzerinden Avrupa'ya sevkiyatlarını sürdürdüğünü ortaya koydu.

Otomobil üreticileri, Asya'dan Afrika çevresindeki daha uzun ve daha pahalı yolu kullanarak sevkiyatlarını göndermeye devam ederken, Birleşik Krallık Denizcilik Bilgi Servisi'nin yaptığı yeni bir analiz, geçen ay Çin limanlarından hareket eden en az 14 otomobil taşıma gemisinin Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı üzerinden Avrupa'ya geçtiğini ortaya koydu. Bu sayı, geçtiğimiz haziran ayında kaydedilen rakamlarla benzerlik gösteriyor.

Bu seferler, Husi milislerinin geçen ayın başında iki başka yük gemisini batırmasının ardından da devam ediyor. İran destekli Yemenli silahlı örgüt, saldırılarının İsrail'in Gazze Şeridi'nde sürdürdüğü savaş altında yaşayan Filistinlilerle dayanışma amacıyla gerçekleştirildiğini söylüyor.

Gölge ittifak

Şarku’l Avsat’ın New York Times'tan (NYT) aktardığı habere göre, çoğu nakliye analisti, Çin hükümetinin İran veya Husilerle Çin'den gelen otomobil nakliye gemilerine saldırmamak için bir anlaşmaya vardığını varsayıyor. Deniz taşımacılığı verileri şirketi Veson Nautical’ın değerlendirme ve analiz bölümünün direktörü Dan Nash, “Çin, İran destekli Husilerle başa çıkmanın bir yolunu bulmuş gibi görünüyor… Onlara gemilerinin hedef alınmayacağı bildirildi” ifadelerini kullandı.

Çin, İran'ın ham petrol ihracatının neredeyse tamamını satın alıyor. 2023 yılında Pekin, İran'ın sıvılaştırılmış petrol ve doğal gaz ihracatının yaklaşık yüzde 90'ını satın aldı ve bu, İran hükümetinin yıllık bütçesinin yaklaşık yarısına denk geliyor. Çinli yetkililer, İran petrol ihracatının boykotunun Batı tarafından organize edildiğini, ancak Birleşmiş Milletler (BM) tarafından onaylanmadığını, bu nedenle Çinli petrol şirketleri için bağlayıcı olmadığını vurguluyor.

Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı üzerinden geçiş, Afrika'yı dolaşmaya kıyasla Asya ve Avrupa arasında her gidiş-dönüş yolculukta 14 ila 18 gün tasarruf sağlıyor; bu da yakıt maliyetlerini, mürettebat ücretlerini ve gemilerin yıpranmasını araç başına birkaç yüz dolara kadar azaltıyor. Lloyd's List'in kıdemli analisti Rob Willmington'a göre, Afrika'yı dolaşmak ‘geminin yakıt faturasına önemli maliyetler ekliyor, yolculuktan kaynaklanan kirliliği artırıyor ve nihayetinde yeni araç alıcıları için fiyatları yükseltiyor.’

Bu tasarruflar, Çinli otomobil şirketlerinin Avrupa'da, Kızıldeniz rotasını kullanmayan Avrupalı ve Japon nakliye şirketlerine bağımlı olan Japonya, Kore ve Avrupa merkezl, rakipleriyle rekabet etmesine yardımcı oluyor.

Willmington'a göre, Çinlilere ait gemilerin yanı sıra, Güney Koreli bir şirkete veya Abu Dabi ve Türkiye'deki şirketlerin ortak girişimine ait birkaç otomobil taşıma gemisi, Çin'deki otomobil nakliye limanlarında durduktan sonra, geçtiğimiz haziran ve temmuz aylarında Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı'ndan geçti.