İranlı siyasetçi tartışma yarattı: Rejim, politikasını değiştirdi ve başörtüsü takma zorunluluğunu kaldırdı

Geçtiğimiz hafta Tahran'ın merkezindeki İnkılab (Devrim) Caddesi'nde bir kafenin önünde oturan bir kadın (AP)
Geçtiğimiz hafta Tahran'ın merkezindeki İnkılab (Devrim) Caddesi'nde bir kafenin önünde oturan bir kadın (AP)
TT

İranlı siyasetçi tartışma yarattı: Rejim, politikasını değiştirdi ve başörtüsü takma zorunluluğunu kaldırdı

Geçtiğimiz hafta Tahran'ın merkezindeki İnkılab (Devrim) Caddesi'nde bir kafenin önünde oturan bir kadın (AP)
Geçtiğimiz hafta Tahran'ın merkezindeki İnkılab (Devrim) Caddesi'nde bir kafenin önünde oturan bir kadın (AP)

Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi üyesi Muhammed Bahonar, bir podcast tartışmasında rejimin ‘zorunlu başörtüsü’ politikasını resmi olarak sona erdirdiğini açıklayarak, İran İslam Cumhuriyeti'nin temellerinden biri hakkında son yılların en cesur açıklaması olarak nitelendirilen bir tartışma fırtınası başlattı. Bu açıklama, muhafazakârlar ve reformistler arasında geniş çaplı bir tartışma başlattı ve ‘iffet ve başörtüsü yasası’ konusunu, aylarca uygulamaya konulmaması ve İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın yasayı uygulamayı reddetmesi sonrasında yeniden kamuoyunun gündemine taşıdı.

Tartışmanın başlangıcı

Bahonar, bir podcast programındaki tartışmada, “Başörtüsü yasası artık ne yasal ne de insan hakları açısından geçerli değil. Artık bununla ilgili herhangi bir yükümlülük, para cezası veya başka bir ceza yok” dedi.

fg
Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi üyesi Muhammed Bahonar, bir basın toplantısı sırasında (Khabar Online)

Bahonar, “İran İslam Cumhuriyeti, siyasi ve entelektüel yapısında kademeli değişiklikler geçiriyor. İran nüfusunun yüzde 10'u dindar muhafazakârlar, yüzde 90'ı ise sadece yaşamak ve kendileri için bir gelecek inşa etmek istiyor” ifadelerini kullandı.

Cumartesi günü düzenlediği basın toplantısında Bahonar, görüşünü yineleyerek şunları söyledi: “Şu anda, başörtüsü konusunda bağlayıcı ve uygulanabilir bir yasa yok... Rejimin şu anki genel kararı, zorunlu başörtüsü yasasının uygulanamayacağı yönünde. Bu karara aykırı herhangi bir işlem veya para cezası ile karşılaşırsanız, 110 numaralı polis hattını arayarak bildirebilirsiniz.”

Bahonar sözlerini şöyle sürdürdü: “Başörtüsünün zorunlu hale getirilmesini isteyenler olduğunu açıkça belirttim, ancak zorunlu başörtüsüne hiçbir zaman inanmadım ve halen de inanmıyorum. Asıl soru şu: Çıplaklığa ne ölçüde izin verilebilir? Sonuçta, uyulması gereken bir sınır olmalı.”

f5y
Tahran'ın kuzeyindeki bir kavşaktan karşıya geçen İranlı bir kadın (AP)

Bahonar, “Halen zorunlu başörtüsü talep edenler var ve bazıları parlamentonun önünde oturma eylemi yapıyor. Tek bir görüşü dayatmaya çalışmıyoruz, herkesin susturulması gerektiğini de söylemiyoruz... Mesele tek bir görüşü dayatmak değil, rejim tarafından alınan ulusal kararlarla ilgili. Rejimin şu anki genel kararı, başörtüsü yasasının uygulanamaz olduğu yönünde” dedi.

Muhafazakâr kesimden sert eleştiriler

Bahonar'ın açıklamaları muhafazakâr çevrelerden sert tepkiler aldı. İran Dini Lideri Ali Hamaney’e yakınlığıyla bilinen Kayhan gazetesinin genel yayın yönetmeni Hüseyin Şeriatmedari şunları söyledi: “Bahonar'ın çıplaklığın tek başına bir suç olup olmadığını ve başörtüsünü çıkarmanın çıplaklık düzeyine ulaşmadığı sürece caiz olup olmadığını açıklığa kavuşturmasını isterim. Eğer kastettiği buysa, bu görüşün yürürlükteki yasalar ve hukuk ilkeleriyle nasıl uyumlu olduğunu bize açıklamalıdır.”

Şeriatmedari, Bahonar'ın ‘zorunlu başörtüsü’ ile neyi kastettiğini ve başörtüsünün ‘yasal bir zorunluluk ve şeri bir gereklilik olup olmadığını’ açıklamasını talep etti.

İslami Şûra Meclisi Kültür Komisyonu Sözcüsü Ahmed Rastineh de Bahonar'a sert bir biçimde yüklenerek, ‘zorunlu başörtüsü’ teriminin çıplaklığı teşvik etmek için uydurulduğunu söyledi. Rastineh, bunun, ‘devrim karşıtı medya’ olarak adlandırdığı kuruluşlar tarafından yapılan ‘medya tanıtımı’ olduğunu iddia etti.

Rastineh, Bahonar'a hitaben, “Rejimin yavaş yavaş kalıplarını değiştirdiğini ve artık iffet ve başörtüsüyle ilgili bir yasa olmadığını söylediniz. Bu ifade çıplaklığı teşvik etmiyor mu? Kimin çıkarlarını savunuyorsunuz? Çıplak, yozlaşmış Batı'nın çıkarlarını mı, yoksa İran İslam Cumhuriyeti'nin çıkarlarını mı?” diye sordu.

y67u
Tahran'ın merkezindeki Devrim Meydanı'nda, nükleer bilim adamları ve santrifüjlerin resimlerinin yer aldığı ve Farsça ‘Bilim güçtür’ yazan bir panonun önünden geçen İranlı bir kadın (AFP)

Muhafazakâr milletvekili Muhammed Taki Nakdali ise daha önce parlamentonun başkan yardımcılığı görevini yürüten Bahonar'ı eleştirerek, “Bu parlamentonun başkan yardımcılığı görevini bu kadar uzun süre yürüten biri, şimdi başörtüsünün artık yasal bir dayanağı olmadığını söylüyor... Şehit olan kardeşinin kanından utanması gerekir” dedi.

Nakdali, başörtüsü konusunda şeriat kanunlarının uygulanmasının göz ardı edilmesinin ‘kaosa yol açacağını’ ifade etti.

İslami Şûra Meclisi Başkan Yardımcısı Ali Nikzad, Nakdali'nin eleştirisine destek vererek, Bahonar'ın toplumun demografik yapısı hakkındaki açıklamalarını eleştirdi. Nikzad, “Toplumu dindar ve dindar olmayan gruplara ayıranlar var... Bu yüzdeleri nereden aldıklarını bilmiyoruz” şeklinde konuştu.

Başörtüsü yasası

Yeni tartışma, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın geçtiğimiz mart ayında parlamentonun kabul ettiği ‘iffet ve başörtüsü’ yasasını, uygulamasının ‘çatışmaları alevlendirebileceğini ve insanlara zarar verebileceğini’ düşünerek uygulamayı reddetmesinden aylar sonra ortaya çıktı.

Geçen aralık ayında hükümet, İran'ın güvenliği üzerindeki etkileri nedeniyle, politikacılar, din adamları ve sivil toplum arasında yaygın tartışma ve bölünme yaşandıktan sonra, 74 maddelik tasarıyı uygulamayı durdurmak için Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi'ne havale etti.

İran Cumhurbaşkanlığı aralık ayında, Pezeşkiyan'ın ‘iffet ve başörtüsü’ tasarısını uygulanmasını önlemek için Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi'ne sevk ettiğini açıkladı. Bu adım, parlamento başkanlığının hükümetten tasarıyı değiştirmesini ve uzlaşmacı bir çözüme ulaşmasını istemesinin ardından geldi.

Pezeşkiyan geçen ay bir televizyon röportajında, “Toplumda çatışma ve uyumsuzluğa yol açabilecek bir yasayı uygulayamazdım” dedi.

tyu
Tahran'da sokakta yürüyen İranlı bir kadın, 28 Eylül 2025 (AFP)

İran'da kadınlar, 1979 devrimi sonrası İranlı din adamları arasında başörtüsü zorunluluğu konusunda çıkan anlaşmazlıkların ardından, 9 Ağustos 1983'ten bu yana kamusal alanda başörtüsü takmak zorunda.

Ancak Mahsa Amini'nin ölümünden bu yana, daha fazla kadın İran İslam Cumhuriyeti'nin ideolojik temellerinden birine karşı gelerek başörtüsü takmadan dışarı çıkmaya başladı.

Kürt asıllı genç kadın Mahsa Amini'nin, ülkenin kıyafet kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alındığı sırada hayatını kaybetmesi, Eylül 2022'de eşi görülmemiş bir protesto dalgasına yol açtı.



Mali’de isyancılar ülkeyi yakıt ablukasına aldı

Mali'de vatandaşlar yakıt alabilmek için uzun kuyruklarda günlerce beklemek zorunda kalıyor (AFP)
Mali'de vatandaşlar yakıt alabilmek için uzun kuyruklarda günlerce beklemek zorunda kalıyor (AFP)
TT

Mali’de isyancılar ülkeyi yakıt ablukasına aldı

Mali'de vatandaşlar yakıt alabilmek için uzun kuyruklarda günlerce beklemek zorunda kalıyor (AFP)
Mali'de vatandaşlar yakıt alabilmek için uzun kuyruklarda günlerce beklemek zorunda kalıyor (AFP)

El Kaide bağlantılı Cemaat Nusret el-İslam vel-Müsliminin (CNIM) örgütünün saldırıları nedeniyle Mali'deki yakıt kıtlığı sürüyor. 

BBC'nin analizinde, CNIM'nin yıllardır süren isyanını ekonomik savaşa çevirecek şekilde genişlettiğine dikkat çekiliyor. 

Militanların başkent Bamako'ya giden 100'den fazla kamyonu ateşe verdiği ve sürücüleri kaçırdığı aktarılıyor. 

Saldırılar nedeniyle milyonlarca Malilinin günlük hayatı altüst oldu. Okulların ve üniversitelerin kapandığı, gıda fiyatlarının yükseldiği, hastanelerin elektrik kesintileriyle boğuştuğu belirtiliyor. 

Bamako'daki bir benzin istasyonunda bekleyen taksi şoförü Sidi Djiré, "4 gündür buradayım, hâlâ yakıt alamadım" diyor. 

Haberde, birçok taksici ve otobüs şoförünün yakıt almak için benzin istasyonlarında uyumaya başladığı belirtiliyor. Çoğu vatandaşın araç bulamadığı için uzun mesafeleri yürüyerek işe gitmek zorunda kaldığı aktarılıyor. 

Bamako'daki Baco Djicoroni pazarında alışveriş yapan Assitan Diarra gıda fiyatlarının üç katına çıktığını söylüyor:

Şu anda gerçekten zor zamanlar yaşıyoruz. Ama ne yapabiliriz ki? Savaştayız. Allah ülkemize huzur ve barış getirsin.

Esnaflar da nakliye maliyetlerinin artması nedeniyle fiyatların yükseldiğini ifade ediyor.

Diğer yandan analizde, ülkedeki kaosun CNIM ve cunta arasındaki anlaşmazlıklardan kaynaklandığına dikkat çekiliyor. 

Ordu yönetimi, ayrılıkçı grupların yarattığı güvenlik krizini çözeceğine söz vermesine rağmen CNIM gibi örgütlerle anlaşmaya varamadı. 

Ülkenin kuzey ve doğu bölgelerinde nüfuzunu artıran El Kaide bağlantılı örgüt, vur kaç saldırılarına ek olarak ülkeye yakıt ablukası uygulamaya da başladı. 

Denize kıyısı olmayan Afrika ülkesi, yakıt tedarikini Senegal ve Fildişi Sahili gibi komşu ülkelerden karayoluyla sağlamak durumunda. Ancak CNIM'nin ulaşım, elektrik ve lojistiğin can damarı olan yakıtı keserek "hükümeti savunma pozisyonuna zorladığı" belirtiliyor. 

Bölgede bir süredir nüfuzunu artıran Rusya ise Mali'ye hem askeri hem de lojistik destek sözü vermişti. 

Rusya'dan bir heyet, geçen ay Bamako'da Mali Devlet Başkanı Assimi Goita'yla görüşmüştü. Toplantıların ardından Moskova, ülkeye ayda 200 bin ton yakıt ve tahıl göndermeyi taahhüt etmişti. 

Independent Türkçe, BBC, Reuters


Çin’in nükleer silah biriminde yolsuzluklar: Kapsamlı temizlik yapılıyor

Çin'in gemisavar DF-21D füzesi yaklaşık 4 bin kilometre menzile sahip (Reuters)
Çin'in gemisavar DF-21D füzesi yaklaşık 4 bin kilometre menzile sahip (Reuters)
TT

Çin’in nükleer silah biriminde yolsuzluklar: Kapsamlı temizlik yapılıyor

Çin'in gemisavar DF-21D füzesi yaklaşık 4 bin kilometre menzile sahip (Reuters)
Çin'in gemisavar DF-21D füzesi yaklaşık 4 bin kilometre menzile sahip (Reuters)

Çin'in nükleer silahlarından sorumlu Çin Halk Kurtuluş Ordusu (ÇHKO) Roket Kuvvetleri'nde yolsuzluk gerekçesiyle üst düzey isimler görevden alındı.

Çin Savunma Bakanlığı, 9 üst düzey askeri yetkilinin ve ülkenin ikinci en üst rütbeli generali He Weidong'un Çin Komünist Partisi'nden (ÇKP) ve ordudan ihraç edildiğini geçen ay duyurmuştu. 

Savunma Bakanlığı Sözcüsü Zhang Şiaogang, askeri yetkililerin "ciddi yolsuzluğa" karıştığını bildirmişti. 

He Weidong, Politbüro'nun 24 üyesinden biri olduğu gibi, Tayvan'a yönelik operasyonlardan sorumlu Doğu Cephesi Komutanlığı'nın eski direktörüydü.

New York Times'ın (NYT) analizinde, ÇHKO Roket Kuvvetleri'ne 2023'ten beri yolsuzluk suçlamaları yöneltildiğine dikkat çekiliyor. 

Çin'in nükleer başlıkları, stratejik ve taktik füzeleri Roket Kuvvetleri'ne bağlı geliştiriliyor. Bu birim, sesten 5 kat daha hızlı gidebilen ve seyir halindeyken şekil değiştirdiği öne sürülen bir füze de tasarlamıştı.

Bazı uzmanlar, ordudaki en büyük bütçelerden birinin Roket Kuvvetleri'ne ayrıldığını, bu yüzden birimin yolsuzluğa açık olduğunu söylüyor. 

Analizde, Çin'in nükleer gücünü hızla artırmayı hedeflediği ancak Roket Kuvvetleri'ndeki "kapsamlı temizliğin" bu süreçle ilgili sorunları ortaya koyduğu yazılıyor. 

ÇHKO'nun resmi gazetesinde salı günü yayımlanan makalede, "Yolsuzlukla mücadele ordumuzun kaybetmemesi gereken bir siyasi süreçtir" denmişti.

Şi Cinping'in 2049'a kadar "dünya standartlarında bir ordu" kurma hedefinde önemli rol oynayan Roket Kuvvetleri, Tayvan'ın olası işgalinde de merkezi konumda.  

Amerikan istihbaratına göre Şi, 2027'ye kadar ordunun Tayvan'ı ele geçirecek seviyeye gelmesini planlıyor.

Pekin, "tek Çin" politikası kapsamında Tayvan'ı kendi toprağı olarak görüyor. Son yıllarda askeri baskıyı artıran Çin, adanın anakarayla yeniden birleşmesi için gerekirse güç kullanabileceğini vurguluyor.

Taipei yönetimiyse Çin tehdidine karşı ABD'nin askeri ve siyasi desteğine güveniyor. ABD'de 1979'da yürürlüğe konan Tayvan İlişkileri Yasası kapsamında Washington, olası bir Çin saldırısına karşı Tayvan'a kendini koruyacak askeri teçhizatı sağlamak zorunda. 

Independent Türkçe, New York Times, The Diplomat


Venezuela, ABD’ye karşı “gerilla savaşına” hazırlanıyor

USS Gerald R. Ford, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in talimatıyla geçen ay yola çıkmıştı (ABD Donanması)
USS Gerald R. Ford, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in talimatıyla geçen ay yola çıkmıştı (ABD Donanması)
TT

Venezuela, ABD’ye karşı “gerilla savaşına” hazırlanıyor

USS Gerald R. Ford, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in talimatıyla geçen ay yola çıkmıştı (ABD Donanması)
USS Gerald R. Ford, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in talimatıyla geçen ay yola çıkmıştı (ABD Donanması)

ABD'nin "uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele" gerekçesiyle gönderdiği dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un Venezuela açıklarına ulaşmasıyla iki ülke arasındaki gerginlik iyice tırmandı. 

CNN'in aktardığına göre savaş gemisine 9 hava filosu, güdümlü füze destroyerleri USS Bainbridge ve USS Mahan'ın yanı sıra füze savunma komuta gemisi USS Winston S. Churchill ve 4 binden fazla piyade eşlik ediyor.  

Venezuela Savunma Bakan Vladimir Padrino Lopez, ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağını "emperyalist tehdit" diye niteleyerek ülkede 200 bin askerin seferber edildiğini duyurdu. 

Seferberliğin iki gün sürmesi, daha sonra duruma göre yeni bir plana geçilmesi öngörülüyor. 

Reuters'ın aktardığına göre Karakas yönetimi, olası ABD işgaline karşı "gerilla savaşına" hazırlanıyor. Britanyalı haber ajansının incelediği belgelerde, 280'den fazla noktada oluşturulacak küçük askeri birimlerin koordineli sabotaj eylemleri düzenleyeceği belirtiliyor. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan bir kaynak, Venezuela yönetiminin "sokaklarda anarşi yaratarak ülkeyi yabancı güçler için yönetilemez hale getirmeyi" planladığını savunuyor. Bu kapsamda silahlı milislerin ve istihbarat servislerinin sahaya sürüleceği aktarılıyor. 

Diğer yandan Venezuela ordusunun, ABD birlikleri karşısında dezavantajlı kalacağına dikkat çekiliyor. Hükümete yakın yetkililerden biri "Konvansiyonel savaşta iki saat bile dayanamayız" diyor. Başka bir kaynak da resmi açıklamaların aksine ülkenin böyle bir savaşa hazır olmadığını söylüyor.

Analizde, Venezuela lideri Nicolas Maduro'nun selefi Hugo Chavez'in izinden giderek subayları bakan veya devlete ait şirketlere yönetici olarak atadığına dikkat çekiliyor. 

Ordunun sadakatine sahip olsa bile Maduro yönetiminin askerlere düşük maaş ödediğine, Venezuela ordusunun cephaneliğinin çoğunun Rus yapımı eski silahlardan oluştuğuna işaret ediliyor. Dolayısıyla herhangi bir sıcak çatışmada askerlerin firar edebileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

Maduro, Venezuela'yı savunmak için 8 milyon sivile silah eğitimi verildiğini açıklamıştı. Ancak kaynaklar, sokaklarda anarşi yaratma senaryosunda tahminen 5 bin ila 7 bin kişinin görevlendirilebileceğini savunuyor. 

Gerilla tarzı "direniş savaşı" içinse yaklaşık 60 bin kişilik ordu ve ulusal muhafız birliğinin görevlendireceği aktarılıyor. 

Rus menşeli "Igla-S" tipi kısa menzilli uçaksavar füzelerinin stratejik hava savunma sahalarına konuşlandırıldığı belirtiliyor. Venezuela ordusunun elinde bu füzelerden yaklaşık 5 bin tane var.  

Kremlin, Washington ve Karakas yönetimlerine itidal çağrısı yapmış ancak ABD'nin saldırıya geçmesi halinde Venezuela'ya destek vereceklerini duyurmuştu. 

Güvenlik analisti Andrey Serbin Pont, Venezuela'nın "kaos yoluyla caydırıcılık" mesajı vermek istediğini söylüyor. Maduro rejiminin yıkılması ve olası geçiş sürecinde bu silahların gerilla ve paramiliterlerin eline geçebileceğini, bunun da ülkede şiddet ve istikrarsızlığı körükleyebileceğini belirtiyor. 

ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı

Trump, uyuşturucu kaçakçılığını durdurma gerekçesiyle Latin Amerika'ya askeri yığınak talimatı vermişti. 

Eylülün başından bu yana bölgede en az 19 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 76'dan fazla kişiyi öldürdü. 

Beyaz Saray, Maduro yönetiminin kartellerle işbirliği yaptığını savunurken, Venezuela iddiaları reddediyor ve ABD'nin ülkede darbe planladığını öne sürüyor. Trump, CIA'e ülkede operasyon talimatı verdiğini de geçen ay duyurmuştu.

Independent Türkçe, Reuters, CNN, Wall Street Journal