Addis Ababa'nın, Asmara ve Tigray Halk Kurtuluş Cephesi'nin (TPLF) bir fraksiyonunun ‘savaş’ hazırlıkları yaptığına dair açıklamalarıyla, Etiyopya ile Eritre arasındaki gerginlik artıyor. TPLF, yaklaşık 30 yıldır Addis Ababa'daki siyasi yaşamı domine eden ve yıllardır Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed'e düşmanca davranan bir grup.
Şarku’l Avsat'a konuşan bir Afrika uzmanı, 2022'deki anlaşmazlıklardan bu yana artan bu suçlamaların, ‘son yıllarda tekrarlanmasına ve her iki ülkenin öfkeli halkını kontrol etmek için kullanılmaya çalışılmasına rağmen, hafife alınmaması gerektiğini’ belirtti. Etiyopya'daki iç siyasi ve sosyal bölünmeler gibi dış askerî harekâtı zorlaştıran çeşitli faktörleri göz önünde bulundurarak, iki ülkenin doğrudan savaşa girme olasılığını dışladı.
Etiyopya ile Eritre arasındaki ilişkiler, Eritre'nin 1993'te bağımsızlığını kazanmasından bu yana gergin. 1998 ile 2000 yılları arasında, iki ülke arasında toprak anlaşmazlıkları nedeniyle kanlı bir savaş çıktı. Ardından, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, 2018 yılında Eritre Devlet Başkanı Isaias Afwerki ile bir barış anlaşması imzaladı.
Addis Ababa ile Asmara arasındaki ilişkiler, Addis Ababa'nın iki yıl süren savaşta (2020-2022) müttefiklerine danışmadan TPLF ile Pretoria Barış Anlaşması'nı imzalamasından bu yana belirgin bir şekilde gergin. Addis Ababa, Kızıldeniz'e erişim istediğini açıkladıktan sonra gerginlik daha da arttı ve Asmara, Addis Ababa'yı Eritre'nin Assab Limanı’nı ele geçirmekle suçladı.
Etiyopya Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler'e (BM) gönderdiği mektupta, Asmara ve TPLF'nin militan bir fraksiyonunun, özellikle Etiyopya ordusunun yıllardır silahlı bir ayaklanmayla mücadele ettiği Amhara bölgesinde silahlı grupları ‘finanse ettiğini, harekete geçirdiğini ve yönettiğini’ belirtti.
Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Bakanlık, ‘Asmara ile radikal kanat arasındaki gizli anlaşmanın son aylarda daha belirgin hale geldiğini ve aralarında Etiyopya'ya karşı savaş açma konusunda aktif bir istek olduğunu’ iddia etti.
Asmara henüz yanıt vermedi, ancak Etiyopya'nın BM'ye gönderdiği mektubun ardından, Eritre Enformasyon Bakanlığı haziran ayında “Etiyopya, çatışmayı haklı çıkarmak ve alevlendirmek için yalanlar kullanıyor” açıklamasında bulundu. Eritre Devlet Başkanı mayıs ayında Addis Ababa'yı ‘Kızıldeniz'e erişim sağlamak bahanesiyle bölgeyi istikrarsızlaştırmaya çalışmakla’ suçladı. Bu, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed'in Güvenlik Danışmanı Kena Yedta'nın, ülkesinin denize erişim ihtiyacını yinelediği açıklamalarıyla aynı zamana denk geldi.
Afrika işleri uzmanı Dr. Ali Mahmud Kelni, “Etiyopya'nın Eritre'yi Etiyopya'daki isyancıları desteklemekle suçlaması yeni bir şey olmasa da, mevcut bağlam bu suçlamaların ciddiyetini hafife alınamayacak bir mesele haline getiriyor” dedi. Kelni, Eritre'nin ‘sınırlarını korumak ve önceki sınır çatışmalarının tekrarlanmamasını sağlamak amacıyla Etiyopya'daki isyancı ve etnik grupları destekleme stratejisine’ güvendiğini ifade etti.
Kelni'ye göre bu gerilim, Etiyopya hükümetinin karşı karşıya olduğu siyasi, ekonomik ve sosyal krizlerden dikkati başka yöne çekmek amacıyla, iç safları birleştirmek ve dış tehdit etrafında kamuoyunu harekete geçirmek için kullanılabilir. Kelni, “TPLF bu durumu, saflarını yeniden düzenlemek ve muhtemelen merkezi hükümete karşı olan diğer gruplarla ittifaklarını genişletmek için bir fırsat olarak görebilir” ifadesini kullandı.
Son birkaç aydır Asmara ile Addis Ababa arasında gerginlikler artıyor. Geçtiğimiz mart ayında Tigray Vali Yardımcısı Tsadkan Gebresail, Etiyopya ile Eritre arasında yeni bir savaşın ‘yakın olabileceği’ uyarısında bulunmuştu. Eritre Enformasyon Bakanı Yemane Gebremeskel, o dönemde X platformunda “Eritre'nin Etiyopya'ya karşı savaş hazırlıkları yaptığı iddiaları asılsız suçlamalardır” şeklinde yanıt verdi.
Geçtiğimiz şubat ayında, eski Etiyopya Devlet Başkanı Mulatu Teshome, Eritre'yi çatışmayı yeniden alevlendirmeye çalışmak ve Etiyopya'nın kuzeyindeki isyancıları desteklemekle suçladı. Asmara, Enformasyon Bakanı aracılığıyla bu suçlamaları ‘yanlış alarm’ olarak nitelendirerek reddetti.
Suçlamaların tekrarlanan sertliğine rağmen, Etiyopya ile Eritre arasında tam ölçekli bir savaşın patlak vermesi şu anda zayıf bir ihtimal olarak kalmaya devam ediyor. Kelni’ye göre, bu durum, başta Etiyopya içindeki iç siyasi ve toplumsal bölünmeler olmak üzere, herhangi bir dış askeri müdahaleyi zorlaştıran bir dizi temel faktörden kaynaklanıyor.
Ayrıca Kelni'ye göre, ‘bölgedeki tarafların, özellikle Mısır'ın, bölgedeki etkilerini güçlendirmek için mevcut gerilimleri kullanacağından korkulması’ gibi başka nedenler de var. Bunun nedeni, Eritre ile güçlü ittifakı ve Etiyopya'nın Tigray bölgesinde yeniden isyan çıkması ve siyasi gerilimler ve sosyal karışıklıklar ortamında isyancı grupların başkent Addis Ababa'ya sızması korkusu. Bu nedenle Kelni, ‘her iki ülkede de iç siyasi amaçlarla gerginliğin ve karşılıklı suçlamaların devam etmesini’ bekliyor.