ABD'li akademisyenlerin neredeyse beşte biri, kendilerinin ya da bir tanıdıklarının UFO gördüğünü söylüyor

ABD yönetimi, kısa süre önce, "Tanımlanamayan Uçan Cisimler" anlamına gelen UFO'ların kapsamını genişletmişti. Böylece bu nesneler, "Tanımlanamayan Hava Olguları" (UAP) diye anılmaya başladı (AA)
ABD yönetimi, kısa süre önce, "Tanımlanamayan Uçan Cisimler" anlamına gelen UFO'ların kapsamını genişletmişti. Böylece bu nesneler, "Tanımlanamayan Hava Olguları" (UAP) diye anılmaya başladı (AA)
TT

ABD'li akademisyenlerin neredeyse beşte biri, kendilerinin ya da bir tanıdıklarının UFO gördüğünü söylüyor

ABD yönetimi, kısa süre önce, "Tanımlanamayan Uçan Cisimler" anlamına gelen UFO'ların kapsamını genişletmişti. Böylece bu nesneler, "Tanımlanamayan Hava Olguları" (UAP) diye anılmaya başladı (AA)
ABD yönetimi, kısa süre önce, "Tanımlanamayan Uçan Cisimler" anlamına gelen UFO'ların kapsamını genişletmişti. Böylece bu nesneler, "Tanımlanamayan Hava Olguları" (UAP) diye anılmaya başladı (AA)

Bir ankete katılan ABD'li akademisyenlerin yaklaşık yüzde 20'si kendilerinin ya da tanıdıkları birinin tanımlanamayan uçan cisimler (UFO) gördüğünü bildirdi.

Humanities and Social Science Communications adlı akademik dergide yayımlanan anket sonuçlarına göre, yaklaşık 1500 katılımcının üçte birinden fazlası bu tür tanımlanamayan hava olaylarına (UAP) dair araştırma yapmakla ilgileniyor.

ABD hükümeti UAP'yle ilgili yeni oturumlar, raporlar ve soruşturmalar başlatırken, Pentagon tarafından hazırlanan bir rapor Ağustos 2022 itibarıyla UFO'larla ilgili 500'den fazla ihbarın teşkilata ulaştığını göstermişti.

Mevcut araştırmada, Louisville Üniversitesi'nden bilim insanları da dahil olmak üzere, ABD'deki 144 üniversiteden ve 14 farklı disiplinden profesör, doçent ve doktor öğretim üyesi de dahil olmak üzere 39 bin 984 akademisyenle anket yapıldı.

Konuyla ilgili damgalamaya rağmen, araştırmacılara göre bu gelişmeler, üniversite öğretim üyelerine UFO'ların görülmesine yönelik algılayışlarının sorulmasının değerli olduğunu gösteriyor.

Araştırmacılar, ankete yanıt veren bireylerin yüzde 4'üne UAP'yle ilgili sezgilerini, deneyimlerini ve görüşlerini sordu.

Katılımcıların yaklaşık 10'da biri siyaset bilimi, diğer 10'da biri fizik, yüzde 10'u psikoloji ve yüzde 6'sı mühendislik alanında çalışıyordu.

Katılımcıların yüzde 19'u (yaklaşık 276 kişi) kendilerinin ya da tanıdıkları birinin UAP'ye tanık olduğunu bildirdi.

Araştırmaya göre, yüzde 9'luk bir kesim de kendilerinin ya da tanıdıkları birinin UAP'ye "tanık olmuş olabileceğini" belirtti.

Tüm katılımcıların yüzde 39'u, UAP için en olası açıklamanın ne olduğunu bilmediklerini söylerken, 5'te biri gözlemleri doğa olaylarına, yüzde 13'ü ise bilinmeyen bir zekaya ait cihazlara bağladı.

Katılımcıların yaklaşık yüzde 4'ü UAP'yle ilgili akademik araştırma yaptıklarını ve üçte birinden fazlası da bu alanda araştırma yapmaya bir dereceye kadar ilgi duyduklarını söyledi.

Yüzde 37'si UAP'yle ilgili daha fazla araştırma yapılmasını "çok önemli" ya da "kesinlikle gerekli" olarak değerlendirirken, yaklaşık üçte ikisi de akademinin UAP'yle ilgili araştırmalara katılımının "çok önemli ya da kesinlikle gerekli" olduğunu düşünüyor.

Bulgular, farklı disiplinlerden pek çok Amerikalı akademisyenin, akademinin UAP'yle ilgili araştırmalara katılımını önemli bulduğuna işaret ediyor.

Araştırma makalesinde, "Sonuçlar, öğretim üyelerinin UAP'yle ilgili bilgilerin akademide de değerlendirilmesinin ve bu konuda daha fazla akademik araştırma yapılmasının önemli olduğunu düşündüklerini gösterdi" diyen bilim insanları, konuya duyulan merakın "şüphecilik veya ilgisizlikten daha ağır bastığını" da sözlerine ekledi.

Araştırmacılar ayrıca, alanında saygın bulunan başka kişilerin de katılması halinde, birçok akademisyenin UFO araştırmalarına katılmaya ihtiyatlı bir istek duyabileceğini savundu.

Öte yandan akademisyenlerin UAP'ye yönelik tutumlarını anlamak için daha geniş ve çeşitli topluluklar arasında daha fazla anket yapılması gerektiği vurgulandı.



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.