Çin ve ABD savaş gemileri Tayvan Boğazı'nda birbirine çarpacak kadar yakınlaştı -VİDEO

TT

Çin ve ABD savaş gemileri Tayvan Boğazı'nda birbirine çarpacak kadar yakınlaştı -VİDEO

Çin ve ABD savaş gemileri Tayvan Boğazı'nda birbirine çarpacak kadar yakınlaştı -VİDEO

Çin Savunma Bakanı Li Şangfu, ABD ve müttefiklerini Hint Pasifiği'nde istikrarı bozacak adımlar atmakla suçladı.

Li'nin Shangri-La Diyaloğu zirvesinde yaptığı konuşma, ABD ve Çin'e ait iki savaş gemisinin birbirine neredeyse çarpışacak kadar yaklaştığı olaydan saatler sonra geldi.

Washington'ın kendi çıkarları için büyük çaplı bir çatışmayı provoke ettiğini söyleyen Li, ABD'yle Çin arasındaki olası bir çatışmanın "dünya için dayanılamaz bir felaket" olacağını söyledi.

Li'nin konuşmasından saatler önce ABD Hint Pasifik Komutanlığı, Çin'e ait bir savaş gemisinin Tayvan Boğazı'ndaki tatbikatta yer alan bir ABD savaş gemisi USS Chung-Hoon'un önünü kestiğini açıklamıştı.

Açıklamada Çin gemisinin, USS Chung-Hoon'un 150 metre yakınına kadar geldiği ve gemiyi yavaşlamaya zorladığı ifade edilmişti.

ABD donanmasının bölgedeki varlığının, Washington'ın kaos yaratma çabalarının bir örneği olduğunu belirten Li, "Masum bir geçiş için burada değiller, provokasyon için buradalar" dedi.

Çatışma istemeyen yabancı güçlerin, askeri birimlerini Çin yakınlarına göndermemeleri gerektiğini belirten Li, "Kendi işinize bakın. Neden tüm bu olaylar başka bir ülkenin değil de Çin'in yakınındaki bölgelerde oluyor?" diye konuştu.

ABD ve Çin gemilerinin birbirine yakınlaşma anları, USS Chung-Hoon'la birlikte ilerleyen Kanada gemisi HMCS Montreal'in güvertesinde bulunan Kanadalı Global News kanalı tarafından görüntülendi.

Montreal gemisinin komutanı Kaptan Paul Mountford, Çin'e ait geminin profesyonelce davranmadığını söylerken, üst düzey bir ABD savunma yetkilisiyse olayla ilgili, "Çin ordusundan boğaz çevresinde, Güney ve Doğu Çin Denizleri'nde gördüğümüz tehlikeli davranışlar her şeyi anlatıyor" ifadelerini kullandı.

Independent Türkçe, CNN, Global News



ABD Senatosu hükümetin kapanmasını önleyecek geçici bütçe tasarısını onayladı

(AA)
(AA)
TT

ABD Senatosu hükümetin kapanmasını önleyecek geçici bütçe tasarısını onayladı

(AA)
(AA)

Tasarı, Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Temsilciler Meclisi'nin ardından Demokratların hakimiyetindeki ABD Senatosu'nda da kabul edildi.

Senato'da yapılan oylamada, 9 vekil tasarının aleyhinde, 88 vekil ise lehinde oy kullandı.

Geçici bütçe tasarısının 2023 mali yılının sona ereceği bu gece yarısından önce onaylanmasıyla, hükümetin bütçe yetersizliği nedeniyle kapanmasının önüne geçilecek.

Söz konusu tasarısı, Kongre'de 2024 mali yılı bütçesi üzerinde anlaşmaya varılması için zaman tanıyacak.

Biden, hükümetin kapanmasını önleyecek geçici bütçe tasarısını imzaladı

ABD Başkanı Joe Biden, hükümetin kapanmasını önleyecek geçici bütçe tasarısına imza attı.

Biden'ın 2023 mali yılının bitimine 1 saatten az kala federal hükümete 45 günlük finansman sağlayacak tasarıyı imzalamasıyla, hükümetin kapanmasının önüne geçildi.

Tasarı bugün Cumhuriyetçilerin hakimiyetindeki Temsilciler Meclisi'nde 91'e karşı 335 oyla kabul edilmiş, demokratların çoğunlukta olduğu Senato'dan da 9 "hayır" oyuna karşı 88 "evet" oyuyla geçmişti.

Söz konusu tasarı, 17 Kasım'a kadar federal kurumlara ödenek sağlarken, Kongre'de 2024 mali yılı bütçesi üzerinde anlaşmaya varılması için zaman tanıyacak.

"En başından bu duruma düşmemeliydik"

Öte yandan Biden, tasarının Kongre'den geçmesinin ardından yaptığı yazılı açıklamada, bugün Temsilciler Meclisi ve Senato'daki iki partili çoğunluğun "milyonlarca çalışkan Amerikalıya gereksiz acı verecek gereksiz bir krizin" önlenmesi için hükümetin açık tutulması yönünde oy kullandığına dikkati çekti.

Onaylanan tasarının muvazzaf askerlere ödeme yapılmaya devam edilmesini, yolcuların havaalanındaki gecikmelerden kurtulmasını, milyonlarca kadın ve çocuğun hayati önem taşıyan beslenme yardımına erişmeye devam etmesini ve çok daha fazlasını güvence altına aldığını vurgulayan Biden, bunun ABD'liler için iyi bir haber olduğunu belirtti.

Biden, en başından bu duruma düşülmemesi gerektiğini vurgulayarak, "Sadece birkaç ay önce, Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy ve ben, tam olarak bu türden üretilmiş krizlerden kaçınmak için bir bütçe anlaşmasına vardık. Haftalarca aşırı Cumhuriyetçiler, milyonlarca Amerikalı için yıkıcı olabilecek ciddi kesintiler talep ederek bu anlaşmadan çekilmeye çalıştı. Başarısız oldular." ifadelerini kullandı.

McCarthy ile Kongre'nin ezici çoğunluğunun Ukrayna'ya olan desteklerinde kararlı olsa da varılan anlaşmada bu desteğin devamını sağlayacak yeni bir finansman bulunmadığına değinen Biden, Amerika'nın Ukrayna'ya verdiği desteğin kesilmesine hiçbir koşulda izin vermeyeceklerini bildirdi.

Biden, McCarthy'nin Ukrayna halkına olan bağlılığını sürdüreceğini ve bu kritik anda Ukrayna'ya yardım etmek için gereken desteğin geçişini sağlayacağını umduğunu kaydetti.

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen da yazılı açıklamasında, hükümetin "pervasız ve gereksiz" kapanmasını önlemek için harekete geçmesi nedeniyle Kongre'yi alkışladığını belirtti.

Ülkenin son 2,5 yılda kayda değer bir ekonomik ilerleme kaydettiğini vurgulayan Yellen, "Ekonomik ilerlememizi tehlikeli siyasi saldırganlıkla tehlikeye atmak yerine desteklemek için çalışmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.


ABD 'kapanma' ihtimaline yaklaşırken Kongre'deki Cumhuriyetçiler arasında gerginlik artıyor

Washington'daki ABD Kongre Binası (AP)
Washington'daki ABD Kongre Binası (AP)
TT

ABD 'kapanma' ihtimaline yaklaşırken Kongre'deki Cumhuriyetçiler arasında gerginlik artıyor

Washington'daki ABD Kongre Binası (AP)
Washington'daki ABD Kongre Binası (AP)

ABD'de, federal hükümete finansman sağlayacak bütçe tasarısının hala yasalaşmaması nedeniyle hükümet pazar günü itibarıyla "kapanma" ihtimaline hazırlanırken, Temsilciler Meclisindeki bir grup muhafazakar Cumhuriyetçi ile Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy arasındaki kriz büyüyor.

Cumhuriyetçi Parti içinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle ocak ayında yapılan ve 4 gün süren 15 tur oylama sonucunda aşırı sağcılara verdiği bazı tavizlerle ancak Temsilciler Meclisi Başkanı seçilebilen McCarthy, halihazırda yine aynı grupla başa çıkmak zorunda.

Yeni mali yılda federal hükümete finansman sağlayacak bütçe tasarısının hala yasalaşmaması nedeniyle hükümet, pazar günü itibarıyla "kapanma" ihtimaline hazırlanırken, bütçeye ilişkin harcamaların kesilmesi konusunda taleplerinde ısrarcı olan ve uzlaşıya yanaşmayan aşırı sağcı bir grup Cumhuriyetçi, McCarthy'i zor duruma soktu.

Son olarak bugün Temsilciler Meclisinde yapılan oylamada muhafazakar Cumhuriyetçi kanat, kendi liderleri McCarthy'nin hükümetin "kapanmasını" önlemek amacıyla sunduğu geçici bütçe tasarısını reddetti. Yani Cumhuriyetçiler tarafından sunulan tasarı, çoğunlukta oldukları meclisten geçemedi.

Amerikan basınında tasarının reddedilmesinin McCarthy için "önemli ve utanç verici bir yenilgi" olduğu yorumlarına yer verildi.

Muhafazakarların McCarthy'i görevinden etmek istediği iddiası

Diğer yandan medyaya yansıyan bazı haberlere göre, Temsilciler Meclisindeki aşırı sağcı Cumhuriyetçiler, gelecek hafta McCarthy'nin görevden alınması için harekete geçmeyi planlıyor. Bu da olası bir hükümetin kapanması durumunda Kongre için sürecin daha karmaşık bir hal alacağı anlamına geliyor.

Washington Post gazetesinin bir haberine göre bu grup, McCarthy'i "başarılı bir şekilde devirebilirse" bir sonraki Temsilciler Meclisi Başkanı olarak Tom Emmer'i aday göstermeyi düşünüyor.

Aşırı sağcı Cumhuriyetçilerin bu konuda ciddi mi olduğu yoksa McCarthy'e bir uyarı mesajı mı verdiği henüz belli olmasa da ocak ayından bugüne parti içinde huzursuzluk giderek artmış durumda.

ABD'de hükümetin kapanma ihtimali artarken, Kongre'de iki parti arasındaki anlaşmazlığın üzerine Cumhuriyetçilerin parti içi hesaplaşmaları ülkeyi bir adım daha belirsizlik ve karmaşaya sürüklüyor.


ABD Genelkurmay Başkanı Milley'den Trump'a 'diktatör özentisi' iması

AA
AA
TT

ABD Genelkurmay Başkanı Milley'den Trump'a 'diktatör özentisi' iması

AA
AA

Görev süresinin 1 Ekim'de sona ermesi ve yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Charles Q. Brown Jr'ın göreve başlayacak olması dolayısıyla Milley, Arlington'daki bir askeri üste düzenlenen resmi törende konuştu.

Milley'in konuşmasında Amerikan askerlerinin "diktatör özentisine" bağlılık yemini etmediğini söylemesi Amerikan basınında "eski ABD Başkanı Donald Trump'a gönderme" şeklinde yorumlandı.

"Biz bir ülkeye, bir kabileye, bir dine bağlılık için ant içmiyoruz. Bir krala, kraliçeye ya da tirana, diktatöre bağlılık yemini etmiyoruz. Bir diktatör özentisine bağlılık yemini etmiyoruz." diyen Milley, bunlara değil, anayasaya bağlılık üzerine yemin ettikleri vurgusunda bulundu.

Trump, 27 Eylül'de, sosyal medya platformundan Milley'in, başkanlığının son ayında kendisinin bilgisi dışında Çinli mevkidaşı ile görüşmesini eleştirmişti. Milley de Trump'ın yaptığı paylaşımların ardından kendisinin ve ailesinin güvenliğini sağlamak için "gerekli tedbirleri alacağını" söylemişti.

Biden'dan Milley'e övgü

ABD Başkanı Joe Biden da yaptığı konuşmada, Milley'in Panama'dan Haiti'ye, Afganistan'dan Irak'a birçok savaş bölgesinde görev yaptığını belirterek, askeri kariyerini ve vatanseverliğini övdü.

Dünyanın güvenlik açısından en karmaşık anlarından birinde Milley'in ABD ordusuna rehberlik ettiğini kaydeden Biden, "NATO'dan Hint-Pasifik'e, AUKUS gibi yeni stratejik ortaklıklar kurmaya, gücümüzü siber ve uzay alanlarında en ileri seviyede tutmaya kadar ABD'nin mevcut ittifaklarını güçlendirmede kritik rol oynadı." değerlendirmesinde bulundu.

Biden, Senatör Tuberville'i eleştirdi

Biden diğer yandan isim vermeden Senato'da Savunma Bakanlığına (Pentagon) yapılacak atamaları engelleyen Cumhuriyetçi Senatör Tommy Tuberville'e yüklendi.

Terfi ve atamaların gecikmesinin "kabul edilemez" olduğunu söyleyen Biden, "Uzun zamandır buradayım. Hiç böyle bir şey görmedim. Bu çok çirkin bir tutum ve buna bir son verilmesi gerekiyor. Terfileri, kariyerleri, aileleri, gelecekleri bir senatörün siyasi gündemi ve diğer 47 senatörün sessizliği tarafından rehin alındı." diye konuştu.

Biden, Kongre'de yeni bütçe üzerinde hala anlaşma sağlanamaması nedeniyle federal hükümetin "kapanma" riskine de değinerek, kapanmanın askerler ve aileleri için doğurabileceği olumsuz etkilere işaret etti.

ABD Başkanı Biden, yeni Genelkurmay Başkanı Brown'ın da deneyimli ve vatansever bir asker olduğunu söyledi.

Brown ikinci siyahi Genelkurmay Başkanı olacak

Tuberville'in, genel uygulama gereği Senato'da oylama yapılmasına ihtiyaç duyulmadan mutabakat halinde Pentagon'a yapılacak atamaları, Bakanlığın kürtaj politikaları nedeniyle marttan bu yana engellemeyi sürdürmesi nedeniyle geçen hafta Brown'ın ataması 11'e karşı 83 oyla kabul edilmişti.

Brown, ülke tarihinde Colin Powell'dan sonra Genelkurmay Başkanlığı yapacak ikinci siyahi Amerikalı olacak.


Biden ailesi, ABD Başkanı'ndan nasıl menfaat sağlıyor?

Biden, gelecek yılki seçimlerde bir dönem daha başkanlık yapabilmek için yarışacak (Reuters)
Biden, gelecek yılki seçimlerde bir dönem daha başkanlık yapabilmek için yarışacak (Reuters)
TT

Biden ailesi, ABD Başkanı'ndan nasıl menfaat sağlıyor?

Biden, gelecek yılki seçimlerde bir dönem daha başkanlık yapabilmek için yarışacak (Reuters)
Biden, gelecek yılki seçimlerde bir dönem daha başkanlık yapabilmek için yarışacak (Reuters)

ABD'nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ), ABD Başkanı Joe Biden'ın ailesinin, onun siyasi pozisyonundan nasıl menfaat sağladığını haberleştirdi.

Haberde, 80 yaşındaki Biden'ın oğlu Hunter Biden'ın yanı sıra, liderin kardeşleri James Biden ve Francis Biden'la ilgili iddialara yer verildi.

WSJ'nin haberine göre Joe Biden, aile fertlerinin iş ilişkilerinden doğrudan kazanç elde ettüyse bile buna dair bir kanıt bulunamadı.

Haberdeki iddiaların, ABD Temsilciler Meclisi Gözetim ve Hesap Verilebilirlik Komitesi'nin Joe Biden hakkında başlattığı azil soruşturmasıyla aynı döneme gelmesi de dikkat çekti. 

James Biden'ın Irak'ta 100 bin konut projesi

ABD'deki HillInternational adlı inşaat firması, 2010'da James Biden'ı Ortadoğu, Afrika ve Asya'da düşük maliyetli betonarme konutlar yapılması amacıyla başlatılan HillStone International projesinin başkan yardımcısı yaptı.

Habere göre HillStone International, 74 yaşındaki James Biden'ın da girişimiyle Güney Kore'deki bir şirketle Irak'ta 100 bin ev inşa edilmesi için 1,5 milyar dolarlık anlaşma imzaladı. Bu dönemde ABD'nin 2003'te başlattığı savaş kapsamında Irak'ta yaklaşık 50 bin Amerikan askeri de görev yapıyordu. Ancak inşaatlar hiçbir zaman gerçekleştirilemedi. James'in buradaki pozisyonunda ne kadar maaş aldığı bilinmiyor.

Öte yandan WSJ, James Biden işe alındığında firmadan yapılan açıklamada, James'in abisi üzerinden sahip olduğu siyasi bağlara dikkat çekilerek, "ülke çapında ve uluslararası alanda iş, siyaset, hukuk ve finans çevrelerindeki yöneticilerle yaklaşık 40 yıllık deneyimi" olduğunun belirtildiğini yazdı. 

"Hesabı Biden ailesine yazarız" 

James Biden, ABD'de bağımlılık ve ruh hastalıklarıyla ilgili yenilikçi tedaviler sunan sağlık kuruluşların geliştirilmesini hedefleyen Americore Health adlı firmanın da yatırımcıları arasındaydı. 

WSJ'ye göre Americore'un farklı sağlık kuruluşlarını satın alıp bünyesine katarak gelişmesi için yatırım yapan James Biden'ın adı, burada bir yolsuzluk davasına da karıştı. Americore, agresif büyüme planında yatırımcılardan yeterli miktarları toplamadan küçük kuruluşları satın alınca, firma finansal açıdan zor duruma düşerek iflas etti. 

James Biden, Hunter'la yürüttüğü iş bağlantılarıyla da gündemde (AP)
James Biden, Hunter'la yürüttüğü iş bağlantılarıyla da gündemde (AP)

2019'da James Biden'a hem Americore hem de firmanın iş yaptığı sağlık kuruluşlarından Azzam Medical Services ve Diverse Medical Management tarafından dava açıldı. 

Americore, James'in firmadan borç aldığı 600 bin doları ödemediğini savundu. Geçen yıl sonuçlanan davada Biden firmaya 350 bin dolar tazminat ödedi.

Diverse Medical Management'ın CEO'su Michael Frey ise davada James'in abisi Joe Biden'ın sendikalarla ve farklı kuruluşlarla bağlantılarını kullanarak şirketi geliştirmeyi vaat ettiğini öne sürdü.

Azzam Medical Services'in kurucusu Mohannad F. Azzam da davada James Biden'ın kendileriyle yaptığı görüşmede, Joe Biden başkan olunca firmalarını sağlık politikalarının parçası olarak koruma altına alacağını söylediğini savundu. Ayrıca Azzam, James Biden'ın bu süreçteki maliyetlerin "Biden ailesine yazılabileceğini" belirttiğini de iddia etti. 2020'de tarafların anlaşmaya varmasıyla dava sonlandırıldı. 

Öte yandan James Biden'ın kimliğini paylaşmayan bir temsilcisi, WSJ'ye iddiaların doğru olmadığını savunarak, "50 yıldır iş dünyasında olan James Biden, tüm iş anlaşmalarında etik ve kanunlara uygun şekilde davrandı" dedi.

Hunter Biden'ın Ukrayna ve Çin bağlantıları

53 yaşındaki Hunter Biden, Çin ve Ukrayna'daki şirketlerle bağlantıları nedeniyle 2020'deki seçim sürecinde sık sık Cumhuriyetçilerin hedefi haline gelmişti.

Söz konusu iddialara göre Ukraynalı enerji firması Burisma, 2014-2019'da şirketin yönetim kurulunda yer alan Hunter'a yıllık yaklaşık 1 milyon dolar ödedi.

Hunter, "Biden" soyadını markaya çevirdi

Hunter'ın yakın iş ortaklarından Devon Archer da ABD Temsilciler Meclisi'nde Gözetim ve Hesap Verilebilirlik Komitesi'ne temmuzda verdiği ifadede, Hunter'ın firmalarla görüşmelerinde "babasının nüfuzuna erişim yanılsamasını sattığını" öne sürmüştü. Archer, ayrıca Hunter'ın Biden soyadını bir "marka" gibi gösterdiğini savunmuştu.

Joe Biden, "Ben ölene kadar Hunter'a açılan davalar sonuçlanmaybilir" demişti (Reuters) 
Joe Biden, "Ben ölene kadar Hunter'a açılan davalar sonuçlanmaybilir" demişti (Reuters) 

Archer, Joe Biden'ın sık sık Hunter'ı aradığını fakat oğlunun şirketlerle yaptığı görüşmelerden haberdar olmadığını iddia etmişti. Biden da bu yöndeki iddiaları reddetmişti.

Öte yandan ABD'nin tanınmış tabloid gazetelerinden New York Post, 14 Ekim 2020'de yayımladığı haberde, Hunter'ın Delaware'deki bir tamircide unuttuğu bilgisayarındaki yazışmaları ortaya çıkarmıştı.

Buna göre Biden'ın, başkan yardımcılığı yaptığı dönemde Hunter'ın Burisma'daki ilişkilerine müdahil olduğu ve bu firmayı soruşturan başsavcının görevden alınması için Ukrayna'ya baskı yaptığı iddia edilmişti.

"Alıcı adresi olarak Biden'ın evi gösterildi"

ABD Temsilciler Meclisi Gözetim ve Hesap Verilebilirlik Komitesi'nin Başkan Biden'la ilgili başlattığı azil soruşturmasının dün yapılan ilk oturumunda, Biden'ın 2019'da Çinli özel sermaye şirketi Bohai Harvest RST'den (BHR) 260 bin dolar aldığı öne sürüldü.

Biden, geçen yıl avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada firmada hissedar olduğunu fakat BHR'den hiç para almadığını iddia etmişti.

Komite, banka kayıtlarında alıcıya ait adresin Başkan Biden'ın Delaware eyaletindeki evine ait olduğuna da dikkat çekti. Hunter'ın avukatı Abbe Lowell ise gönderilen miktarın Biden'ın oğlunun firmaya yatırımı karşılığı verilen bir güvence payı olduğunu savundu. 

Francis Biden, Hunter ve James Biden'a kıyasla daha geri planda (AP)
Francis Biden, Hunter ve James Biden'a kıyasla daha geri planda (AP)

Avukat, o dönem Hunter'ın bir tek Delaware'deki evin adresini kullandığını, o yüzden banka bilgilerinde bu konuta ait bilgilerin yer aldığını söyledi. 

Lowell, WSJ'ye Hunter'ın hiçbir zaman babasıyla ortak iş projelerine girmediğini savunarak, müvekkili hakkındaki iddiaları yalanladı.

James ve Hunter ortak da çalıştı

ABD'nin önde gelen gazetelerinden Washington Post'un geçen yıl martta yayımladığı haberde, Hunter ve James'in 2020'de iflas eden Çinli enerji şirketi CEFC China Energy'den para aldığı da savunulmuştu.

WSJ, ABD Kongresi'ndeki Cumhuriyetçilerin 2020'de yayımladığı bir raporda, firmadan en az 1,4 milyon doların James'e ait danışmanlık firması Lion Hall Group'a gönderildiğinin ortaya konduğunu hatırlattı.

"Reis arıyor, açmam lazım"

WSJ, Illinois eyaletindeki endüstriyel üretim firması Federal Signal Corp.'ta bir dönem çalışan Francis Biden'ın, buradaki iş görüşmelerinde sık sık Joe Biden'ın adını kullandığını da savundu. Haberde, Francis'in hangi yıllarda firmada çalıştığı belirtilmedi. 

Eski firma çalışanlarından Matthew Brady, WSJ'ye 69 yaşındaki Francis'in haftalık toplantılarda "Bir dakika telefonu açmam lazım, reis arıyor" diyerek, Joe Biden'la konuştuğunu söyledi. 

Francis Biden, WSJ'nin yorum talebine yanıt vermedi.

Independent Türkçe


New York'un bazı bölgeleri şehrin geri kalanından daha hızlı çöküyor

(AA)
(AA)
TT

New York'un bazı bölgeleri şehrin geri kalanından daha hızlı çöküyor

(AA)
(AA)

NASA Jet Tahriki ve Rutgers Üniversitesinden bilim insanlarının yaptığı araştırmada, New York şehrinin her yıl 1,6 milimetre çöktüğü bilgisi paylaşıldı.

Şehrin metropoliteninde Amerika Açık Tenis Turnuvası'nın düzenlediği bölgede Arthur Ashe Stadyumu ile LaGuardia Havalimanı pistlerinin 2016-2023 yıllarında en fazla çöken kısımlar olduğu, Arthur Ashe Stadyumu'nun her yıl 3,7 milimetre, LaGuardia'daki pistlerin ise 4,6 milimetre çöktüğü kaydedildi.

Söz konusu yerlerdeki çökmenin inşa edildikleri alanların doldurulmuş arazi olmasından kaynaklanabileceği ifade edildi.

Interstate 78 Otoyolu'nda 3,2 milimetre çökme tespit edilirken, Governors Island'ın güney kısmı, Staten Adası'ndaki Midland ve South Beach ile Arverne semtinin de daha hızlı çöktüğü belirtildi.

Araştırmacılar, kentin çökmesinin oluşturduğu riskin, yükselen deniz suyu seviyesi sebebiyle daha da kötüleştiğine dikkati çekerek, sahil kesimindeki nüfus ve mülkleri kıyı taşkınlarından korumanın New York için giderek zorlaşan bir durum olduğunu anlattı.

ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi (USGS) tarafından mayısta yapılan araştırma, gökdelenlerin hakim olduğu kentteki 1 milyon binanın 764 milyon ton ağırlığında olduğu, New York'un her yıl 1 ila 2 milimetre çöktüğü belirtilmişti.


ABD Temsilciler Meclisinde Biden'a yönelik azil soruşturmasının ilk oturumu yapıldı

(AA)
(AA)
TT

ABD Temsilciler Meclisinde Biden'a yönelik azil soruşturmasının ilk oturumu yapıldı

(AA)
(AA)

ABD Temsilciler Meclisinde Gözetim ve Hesap Verilebilirlik Komitesi tarafından Başkan Joe Biden'a yönelik azil soruşturmasına ilişkin ilk oturum düzenlendi.

Yerel saatle 10.00'da başlayan ve 6 saatten fazla süren oturumda Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında zaman zaman gergin anlar yaşandı.

Cumhuriyetçi üyeler, Biden'ın başkan yardımcısı olduğu dönemde "görevini kötüye kullanarak" başta oğlu Hunter Biden olmak üzere aile üyelerinin yabancıları da içeren iş ilişkilerinde imtiyaz elde ettiği iddialarına odaklandı.

Cumhuriyetçilerin iddiaları

Cumhuriyetçiler bu kapsamda, Hunter Biden'ın 2019'da Çin uyruklu birkaç kişiden totalde 260 bin dolar aldığını gösterdiği iddia edilen iki banka havalesi kayıtları, başkan yardımcısı olduğu dönemde Biden'ın aile üyelerinin, Romanya'da yolsuzlukla mücadele kapsamında soruşturma altında olan ve daha sonra hüküm giyen Rumen uyruklu bir kişiyle yaptığı işbirliğinden aldığı iddia edilen para ve Ukraynalı enerji şirketi Burisma'nın üst yöneticisinin Biden ve oğluna rüşvet verdiği gibi iddiaları gündeme getirdi.

Gözetim ve Hesap Verilebilirlik Komitesi Başkanı James Comer, "Biden bu kadar parayı kazanmak için ne satıyordu? Joe Biden'ın kendisini 'Joe Biden' markasını" ifadesini kullanarak ailenin, "Biden" soy ismini ve nüfuzunu kullanarak yolsuzluğa karıştığını ve bu kapsamda çok sayıda kanıt olduğunu iddia etti.

"Amerikan halkı bu yolsuzluk kültürü hakkında hesap verilmesini talep ediyor" diyen Comer, azil soruşturmasının bu kapsamda önemli olduğunu öne sürdü.

Demokratlar iddiaların "temelsiz" olduğunu savundu

Demokratlar ise federal hükümete finansman sağlayacak yeni bütçe üzerinde anlaşma sağlanmaması durumunda 3 günden az bir sürede "hükümetin kapanacak" olmasına işaret ederek, Biden hakkında "temelsiz iddialarla ve kanıt olmadan" düzenlenen bu oturumla gündemin işgal edildiğini savunup Cumhuriyetçileri suçladı.

Demokrat Kongre Üyesi Jamie Raskin önünde uzlaşı sağlanmazsa hükümetin kapanmasına kalan süreyi geri sayımla gösteren bir ekranla oturuma katıldı.

Diğer yandan zaman zaman eski ABD Başkanı Donald Trump'ın 6 Ocak Kongre baskınındaki tutumuna atıfta bulunan Demokratlar, Biden'ın azil soruşturulmasına tabi tutulmasını isteyen Cumhuriyetçilerin "iki yüzlü" davrandığını ima etti.

Cumhuriyetçilerin iki tanığı kanıtların azil maddelerini desteklemediği görüşünde

Oturumda, adli muhasebe uzmanı Bruce Dubinsky, eskiden Adalet Bakanlığında vergi bölümünde çalışan Elieen O'Connor, George Washington Üniversitesinde hukuk profesörü olan Jonathan Turley ve Chapel Hill'deki Kuzey Carolina Üniversitesinde hukuk profesörü olan Michael Gerhardt üyelerin sorularını yanıtladı.

Cumhuriyetçilerin tanıklarından Dubinsky, Biden hakkındaki yolsuzluk ve dolandırıcılık iddialarıyla ilgili değerlendirme yapılması için daha çok bilgiye ihtiyaç olduğunu söyledi.

Turley de mevcut kanıtların azil maddelerini destekleyemeyeceğini ancak diğer yandan Temsilciler Meclisi'nin azil soruşturması eşiğini geçtiğine inandığını ifade etti. Turley, mevcut kanıtların azil maddelerini destekleyip desteklemeyeceğini soruşturmanın ortaya koyması gerektiğini kaydetti.

Oturum sonunda James Comer, Biden'ın oğlu Hunter Biden ve kardeşi James Biden'ın banka kayıtlarıyla ilgili Kongre'ye bilgi verilmesi için emir çıkaracağını bildirdi.

Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy, 12 Eylül'de ABD Başkanı Biden hakkında "görevini kötüye kullandığı" gerekçesiyle azil soruşturulması açılması çağrısında bulunmuştu.


ABD Savunma Bakanı'nın yıllık maaşının 1 dolara düşürülmesini öngören düzenleme Temsilciler Meclisinden geçti

(AA)
(AA)
TT

ABD Savunma Bakanı'nın yıllık maaşının 1 dolara düşürülmesini öngören düzenleme Temsilciler Meclisinden geçti

(AA)
(AA)

The New York Times gazetesinin haberine göre Cumhuriyetçi Vekil Marjorie Taylor-Greene, Austin'in 221 bin dolardan fazla olan yıllık maaşının 1 dolara düşürülmesi için Temsilciler Meclisine düzenleme sundu.

Greene, yaptığı açıklamda, Austin'i, "korkunç Afganistan çekilmesine", "asker alımlarının azalmasına ve Kovid-19 aşısını reddettikleri için binlerce askerin kovulmasına" yol açmakla suçlayarak, "ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, kesinlikle kovulmayı hak ediyor. 1 dolar çok bile. ifadelerini kullandı.

Düzenlemenin onaylandığı Temsilciler Meclisindeki Cumhuriyetçiler, çoğunlukta olmalarını gelecek yılın bütçesinin henüz kabul edilmemesini hükümete karşı koz olarak kullanıyor.

Askeri harcamalar düzenlemesinin Senatoda kabul edilmeyeceği, bu nedenle de Austin'in maaşının kesilmesi ihtimalinin düşük olduğu değerlendiriliyor.


Trump, Biden hakkında "çürümüş" ve "çarpık" siyasetçi ifadelerini kullandı

Eski ABD Başkanı Donald Trump (AA)
Eski ABD Başkanı Donald Trump (AA)
TT

Trump, Biden hakkında "çürümüş" ve "çarpık" siyasetçi ifadelerini kullandı

Eski ABD Başkanı Donald Trump (AA)
Eski ABD Başkanı Donald Trump (AA)

Trump, otomobil endüstrisinin önemli merkezlerinden Michigan'da yaptığı konuşmada, Biden'ın otomobil işçilerinin grevine katılmasını ve elektrikli araçlara geçiş yanlısı politikalarını eleştirdi.

Eski Başkan, konuşmasında "Diğer ülkelerin işlerimize ve servetimize tecavüz etmesine ve yağmalamasına izin vermek için rüşvet alarak zenginleşildiğinde yan gelip yattılar. Onlarca yıldır, ABD'li işçilere gözden çıkarılabilir, işlere ise elden çıkarılabilir gözüyle bakan Biden gibi çürümüş ve çarpık liderleri izlediniz" dedi.

Trump, Biden'ın Michigan'a otomobil üretim sektöründe çalışan işçilerin grevinde görüntü vermeye geldiğini ancak işçilerin işsiz kalmasının sebebinin kendi politikaları olduğunu ileri sürdü.

Biden'ın elektrikli araçlara verdiği desteği ise "cehenneme geçiş" olarak nitelendiren Trump, bu adımın Amerikan otomobil endüstrisinin sonu olabileceği uyarısında bulundu.

Trump, "çarpık Biden için verilen her oyun otomobil endüstrisinin geleceğinin Çin'de belirlenmesi anlamına geleceğini" iddia etti.


Harlem’deki "Target" mağazası güvenlik endişeleri nedeniyle kapanıyor

(AA)
(AA)
TT

Harlem’deki "Target" mağazası güvenlik endişeleri nedeniyle kapanıyor

(AA)
(AA)

New York bölgesinde Doğu Harlem'deki mağaza, Target'ın açıklamasına göre, 21 Ekim tarihinde kapanacak. Aynı tarihte Seattle'da bulunan iki mağaza, Portland, Oregon'da üç mağaza ve San Francisco ile Oakland, California'da bulunan üç mağaza da kapılarını kapatmış olacak.

Harlem'deki mağazanın kapanışı, bölge sakinlerinden tepki çekmiş olsa da şirket güvenlik endişeleri nedeniyle aldığı bu kararı uygulama konusunda kararlı görünüyor.


ABD'de hükümet bir kez daha "kapanma" riskiyle karşı karşıya

(AA)
(AA)
TT

ABD'de hükümet bir kez daha "kapanma" riskiyle karşı karşıya

(AA)
(AA)

Ülkede 1 Ekim'de başlayacak yeni mali yıla çok az bir süre kalırken, Kongre, federal hükümete finansman sağlayacak bütçe tasarısı üzerinde henüz bir uzlaşmaya varamadı.

Son 47 yılda 21 kez hükümetin bütçesizlikten "kepenk kapattığı" ülkede, Kongre'nin federal hükümete finansman sağlayacak yeni bütçe tasarısı üzerinde anlaşmaya varmak ve yeni bir kapanmayı engellemek için 30 Eylül ABD yerel saatiyle gece yarısına kadar vakti bulunuyor.

Aşırı sağcı Cumhuriyetçi kanat "kapanmayı" harcama kesintileri için koz olarak kullanıyor

ABD Kongre'sinin Demokratların kontrolündeki Senato ile Cumhuriyetçilerin yönetimindeki Temsilciler Meclisi arasında bölünmüş olması ve Cumhuriyetçi aşırı sağcı muhafazakarların hükümetin kapanmasını bütçede harcama kesintileri için bir koz olarak kullanmak istemesi işleri zorlaştırıyor.

Cumhuriyetçiler harcama planları konusunda anlaşmazlık yaşarken, parti içindeki aşırı sağcı muhafazakar kesim harcama kesintilerinin yanı sıra Ukrayna'daki savaşa daha fazla fon sağlanmasının durdurulmasını istiyor.

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy liderliğindeki uzlaşma girişimlerini reddeden bu grup, ılımlı Cumhuriyetçilerin geçici bütçeyi geçirmek için Demokratlarla anlaşmaya varmaları halinde McCarthy'yi devirme tehdidinde bulunuyor.

Herhangi bir bütçenin yasalaşması için Meclis'te onaylanmasının ardından Demokratların kontrolündeki Senato'dan geçmesi ve ardından ABD Başkanı Joe Biden tarafından imzalanması gerekiyor.

Hükümetin "kapanması" operasyonların çoğunun durması anlamına geliyor

Amerikan kanunlarına göre, Kongre, 1 Ekim'de başlayıp 30 Eylül'de sona eren mali yıl için kalıcı bütçeyi onaylayamazsa geçici bütçelerle aranın kapatılması gerekiyor. Geçici bütçenin de onaylanamadığı dönemlerde harcama yetkisini kaybeden federal kurumlar, geçici olarak faaliyetlerini durduruyor. Bu durum, mali yıl başlamadan hükümete fon sağlayacak bir yasanın geçirilmemesi halinde federal hükümetin operasyonlarının çoğunun durması anlamına geliyor.

Söz konusu durum tam anlamıyla bir ekonomik kriz oluşturmasa da ABD'de yaşamın federal hükümetle etkileşimde olduğu birçok bölümünde aksama yaşanması riski taşıyor.

Bu süreçte hayati olmayan kamu çalışanları zorunlu izne çıkarılırken, ABD ordusu, Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA), Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) gibi istihbarat kurumları, kamu hastanelerinde çalışan doktor ve hemşireler, havaalanları ve hapishanelerdeki güvenlik görevlileri gibi kamu çalışanları görevlerine devam ediyor.

"Hayati" personel kategorisinde yer alan bu çalışanlar, kapanma dönemlerindeki maaşlarını genellikle Kongre yeni bir bütçe geçirene kadar alamıyor.

En son Trump döneminde hükümet kapanmıştı

Her federal kurum, önceki kapatmalarda yayınlanan, Yönetim ve Bütçe Ofisi (OMB) tarafından koordine edilen yönergeleri izleyerek kendi kapatma planını izliyor. Planlar, ödenekler geri alınana kadar hangi hükümet faaliyetlerinin devam edemeyeceğini belirliyor.

Ülkede federal hükümetin bütçe krizleri nedeniyle zaman zaman "kapanması", dünyada başka örnekleri olmaması nedeniyle diğer ülkelerde yaşayanlara garip gelirken Amerikan halkının, ülke ekonomisine milyarlarca dolar zarar veren bu durumu bütçe konusundaki mevcut yasal düzenlemenin hayata geçtiği 1976'dan bu yana 21 kez belirli aralıklarla yaşadığı kayıtlarda yer alıyor.

Cumhuriyetçiler ve Demokratların anlaşamamasından ötürü meydana gelen kapanmaların ilki ABD'nin 38'inci Başkanı Gerald Ford döneminde gerçekleşmiş ve 11 gün sürmüştü. Federal hükümet, Ford'un görevi 1977’de devrettiği 39'uncu ABD Başkanı Jimmy Carter döneminde de beş kez kapanmıştı.

ABD'de federal hükümetin 8 yıllık başkanlık süresince 8 kez kapandığı 40'ıncı ABD Başkanı Ronald Reagan ise kapanmayı en çok tecrübe eden başkan olmuştu. Ülkenin eski başkanlarından George Bush ve Barack Obama birer kez, Bill Clinton da 2 kez hükümetin kapanmasını tecrübe etmişti.

Eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde ise hükümet 3 kez kapanmış ve Aralık 2018'de başlayarak Ocak 2019'da biten son kapanma 35 gün sürerek ABD tarihinin en uzun süreli kapanması olmuştu.