6 soruda ABD tarihine geçen "Unabomber" Ted Kaczynski'nin hikayesi

Kaczynski, 81 yaşında tutulduğu hücrede ölü bulundu

Ted Kaczynski ilk bombalama eylemini yaptığında 36 yaşındaydı (AP)
Ted Kaczynski ilk bombalama eylemini yaptığında 36 yaşındaydı (AP)
TT

6 soruda ABD tarihine geçen "Unabomber" Ted Kaczynski'nin hikayesi

Ted Kaczynski ilk bombalama eylemini yaptığında 36 yaşındaydı (AP)
Ted Kaczynski ilk bombalama eylemini yaptığında 36 yaşındaydı (AP)

ABD'de 1978'den 1995'e kadar akademisyenler, iş insanları ve sivillere yönelik düzenlediği toplam 16 bombalı saldırı nedeniyle 3 kişinin ölümüne ve 23 kişinin de yaralanmasına neden olan "Unabomber" lakaplı Ted Kaczynski, yaklaşık 20 yıldır tutulduğu cezaevinde intihar ederek yaşamına son verdi.

Kuzey Carolina'da bir federal cezaevinde tutuklu bulunan Kaczynski, 81 yaşındaydı.

1996'da tutuklanan Kaczynski, yaptığı eylemlerle Amerikan kamuoyunda büyük ses getirmiş ve bir dönemin en çok konuşulan isimlerinden biri haline gelmişti.

Kaczynski'nin hikayesi Netflix yapımı Unabomber isimli bir diziye de konu olmuştu.

Ted Kaczynski kimdir?

Tam adıyla Theodore J. Kaczynski, 1978'den 1995'e kadar kendi yaptığı ev yapımı bombaları üniversitelere ve bazı evlere göndererek 3 kişinin ölümüne neden olmuştu.

1996'da yakalanan Kaczynski, iki yıl sonra bombalamalardan kendisinin sorumlu olduğunu kabul etmiş ve salıverilmeme şartıyla müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

Kaczynski yaptığı eylemlerin modern sosyal düzeni yıkmayı hedeflediğini söylemişti.

Uzun yıllar boyunca kaçmayı başaran Kaczynski, ABD tarihinin en uzun ve en masraflı yakalama operasyonlarından birinin öznesi olmuştu.

1942'te işçi sınıfından bir ailenin çocuğu olarak Şikago'da dünyaya gelen Kaczynski, üniversite eğitimini Harvard'da aldıktan sonra, California Üniversitesi'nde matematik dersleri vermeye başladı.

Kaczynski'nin Montana'daki kulübesi (AP)
Kaczynski'nin Montana'daki kulübesi (AP)

1971'de Montana kırsalında bir kulübe inşa eden Kaczynski, burada elektrik ve su şebekesi olmadan uzun bir süre yaşadı. Kaczynski'nin bu süreçte çevredeki madencilik makinelerine sabotajlar düzenlediği, ormancılıkta kullanılan bazı makineleri yaktığı ve avcılık kamplarını yok ettiği sonradan ortaya çıktı.

Kaczynski, gözlerden uzağa inşa ettiği kulübesini ev yapımı bombalarını yapmak için de kullandı.

Kaczynski kimleri hedef aldı?

Unabomber yıllara yayılan eylemlerinde, ABD'nin dört bir yanına 16 bomba gönderdi.

İlk olarak Northwestern Üniversitesi'nden bir mühendislik profesörünü hedef alan Kaczynski, 1979'da American Airlines uçağının kargo bölümüne bir bomba yerleştirerek FBI'ın dikkatini çekti.

İlk düşünce Kaczynski'nin kurbanlarını rastgele seçtiği yönündeydi. Bomba gönderilen kişilerden bazıları akademisyen, bazılarıysa şirket yöneticisiydi. Kurbanlardan biriyse 5 Mayıs 1982'de yanlış paketi açan sekreter Janet Smith'di. Vücudunun çeşitli yerlerinde yanıklar oluşan Smith, 3 hafta boyunca tedavi gördü.

2 ay sonra, emekli elektronik mühendisliği profesörü Diogenes Angelakos, Kaczynski tarafından gönderilen bir boru bombasının hedefi oldu.

Haziran 1993'te bilgisayar bilimi profesörü David Gelernter, içinde bir doktora tezinin bulunduğunu düşündüğü paketi açınca Unabomber'ın patlayıcılarından biriyle karşılaştı. Ağır şekilde yaralanan Gelernter, sağ elinin kullanımını kalıcı şekilde kaybetti.

Kaczynski hakkındaki CIA deneyi iddiaları ne anlama geliyor?

Ted Kaczynski'nin bombalama eylemleriyle dünya çapında ün kazanmadan önce Harvard'da gelecek vaadeden bir öğrenciyken CIA'in MK-Ultra isimli deney projesine katıldığı iddiası Unabomber'ın geçmişine ilişkin en çarpıcı detaylardan biri olarak görülüyor.

2012'de Psychology Today isimli bilimsel dergi için bir yazı kalem alan Dr. Jonathan Moreno, Kaczynski'nin üç yıl boyunca katılımcıları aşağılayarak ruhsal yapısöküme ulaştırmayı hedefleyen bir deneyin parçası olduğunu öne sürdü.

Moreno deneyin psikolojik eziyet ve aşağılama öğeleri içerdiğini yazdı.

2000'de Atlantic'te yayımlanan bir habere göreyse deneyin amacı katılımcıların ciddi stres altında ve sert sorgu koşullarında nasıl davranacağını gözlemlemekti.

Kaczynski'nin kardeşi David, 2016'da verdiği röportajda, "Üç yıl boyunca her hafta birileri onla buluşarak sözlü olarak istismar etti ve aşağıladı. Deneylerden bize hiç bahsetmedi ancak ne kadar değiştiğini fark ediyorduk. Daha sert ve insanlarla ilişkilerinde daha savunmacı hale geldi" ifadelerini kullandı.

CIA'in gizli bir programı olduğu öne sürülen MK-Ultra kapsamında yapılan deneylerin amacı beyin yıkamanın ve insanları sorgu sırasında psikolojik olarak çökertmenin bir yolunu bulmaktı. Aynı program 1953-1973'te ağır LSD kullanımı eşliğinde de uygulandı.

Unabomber'ı arama operasyonu nasıl yapıldı?

FBI, 1979'da seri bombalama eylemlerine karşı soruşturma başlatma kararı aldı. Dosyanın isminiyse "UNiversity and Airline BOMbing" (Üniversite ve Havayolu Bombalamaları) ifadelerinden yola çıkarak "UNABOMB" olarak belirledi.

Kaczynski'nin 1987'de çizilen robot resmi
Kaczynski'nin 1987'de çizilen robot resmi

150'de fazla dedektif yıllar boyunca dosya üzerinde çalışarak, kurbanların yaşamları, bomba parçalarının özellikleri ve diğer delillerin peşinde iz sürdü.

FBI bir süre sonra Unabomber olarak adlandırdıkları şüphelinin Şikago'da büyüdüğünden ve Salt Lake City ile San Francisco bölgelerinde yaşandığından emin olunduğunu açıkladı. Ancak bombacının cinsiyeti dahil diğer detayları belirlemekte zorlanmışlardı.

1995'te ABD'nin önde gelen gazeteleri New York Times ve Washington Post'a isimsiz bir mektup gönderildi. UNABOMB dosyasındaki seri bombalamaların üstlenildiği mektupta, gazetelerin 35 bin kelimelik bir manifestoyu basmaları durumunda bombalama eylemlerinin tamamen duracağı ifade edildi.

FBI'a danışan gazeteler, manifestonun tamamını yayımlamaya karar verdi. Federal yetkililer daha sonra bir okurun, manifestoyu yazan kişinin kimliğini belirlemeye yardımcı olabileceğini düşündüklerini açıkladı.

Kaczynski'nin manifestosunda ne vardı?

ABD'de iki önemli gazete tarafından yayımlanan manifestoda, geniş kitlelerde psikolojik sorunlara yol açtığı, büyük çapta çevresel hasar bırakan ve yabancılaşmaya neden olduğu söylenen sanayileşme kınanıyor ve endüstriyel sisteme karşı bir devrim çağrısı yapılıyordu.

Bombalı saldırıları insanlığı ve doğayı teknoloji ve sömürüden korumak için yaptığını söyleyen Kaczynski, "Hiçbir şeye inanmıyorum. Doğaya ve doğal hayat tapanların tarikatlarına bile inanmıyorum" ifadelerini kullanmıştı.

Kaczynski, 232 maddeden oluşan manifestosunda insan türünün bir yol ayrımında olduğunu iddia ediyor ve teknolojiye karşı verilen her tavizin insanın özgürlüğünü giderek daha da kısıtladığını savunuyordu.

Unabomber nasıl yakalandı?

Manifestonun yayımlanmasının ardından Kaczynski'nin kardeşi David Kaczynski, yazıda yer alan dili tanıdık bularak yetkililere başvurdu ve kardeşinin Unabomber olabileceğini söyledi.

Ted Kaczynski, 1996'da federal yetkililer eşliğinde mahkemeye götürülüyor (AP)
Ted Kaczynski, 1996'da federal yetkililer eşliğinde mahkemeye götürülüyor (AP)

Bu gelişmenin ardından Kaczynski, Montana'daki kulübesinde yakalandı. Yetkililer kulübede kullanıma hazır bir bomba ve içinde bomba yapım tariflerinin de bulunduğu 40 bin sayfalık el yazısıyla yazılmış bir günlük buldu.

Kaczynski Ocak 1998'de savcılıkla idam cezası almayacağını garanti eden bir anlaşma yaparak hakkındaki suçlamaları kabul etti. Aynı yıl 4 kez müebbet ve 30 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Cezasının önemli bir bölümünü Colorado'daki yüksek güvenlikli cezaevinde, 1993'teki Dünya Ticaret Merkezi bombalamasının planlayıcısı Remzi Yusuf ve 11 Eylül saldırılarına katılan Zacarias Moussaoui ile birlikte çekti.

2021'de sağlığı kötüleşerek Kuzey Carolina'daki bir federal sağlık merkezine yatırılan Kaczynski, cumartesi günü hücresinde ölü bulundu.

Independent Türkçe, New York Times, CNN, Messenger, AP



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.