ABD Yüksek Mahkemesi, Trump'ın cezasını da etkileyebilecek bir dava başvurusunu kabul ettihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/amerika/4727126-abd-y%C3%BCksek-mahkemesi-trump%C4%B1n-cezas%C4%B1n%C4%B1-da-etkileyebilecek-bir-dava-ba%C5%9Fvurusunu
ABD Yüksek Mahkemesi, Trump'ın cezasını da etkileyebilecek bir dava başvurusunu kabul etti
ABD Yüksek Mahkemesi, aralarında eski Başkan Donald Trump'ın da bulunduğu çok sayıda kişinin 6 Ocak Kongre baskını sebebiyle aldığı cezanın yerinde olup olmadığıyla ilgili bir dava başvurusunu kabul etti
ABD Yüksek Mahkemesi, Trump'ın cezasını da etkileyebilecek bir dava başvurusunu kabul etti
(AA)
ABD Yüksek Mahkemesi tarafından yapılan açıklamada, 6 Ocak Kongre baskınında yasal bir sürecin ilerlemesini engellediği gerekçesiyle suçlu bulunan ve bunu temyize götüren Joseph Fischer adlı davacının başvurusunun kabul edildiği bildirildi.
Buna göre Yüksek Mahkeme, aralarında Trump'ın da bulunduğu ve Kongre baskınında suçlu bulunan 300'den fazla kişinin aldıkları cezanın durumunu etkileyebilecek önemli bir davayı ele alacak.
Dava sürecinde mahkeme üyeleri, Kongre baskınına katılan kişilerin, seçim sonuçlarının resmileştirilmesini engelleyip engellemedikleri konusunda bir karar verecek.
Mahkemenin başvuruyu yapan Fischer lehinde karar vermesinin, Trump da dahil diğer isimlerin de "Kongre baskını ile seçim sonuçlarının resmileştirilmesini engellemeye" yönelik bir eylemde bulunmadıkları anlamına gelebileceği ve bu durumda Trump'ın önemli bir suçlamadan kurtulabileceği belirtiliyor.
Mart 2024'te söz konusu ceza ile ilgili duruşmalarının başlaması beklenen Trump'ın bu yeni gelişmeyle birlikte davayı ötelemek üzere harekete geçeceği iddiası da ABD medyasına yansıdı.
Eski ABD Başkanı Trump hakkında 6 Ocak Kongre baskınının ardından ülkedeki seçim sürecini etkilemeye çalıştığı iddiasıyla dava açılmıştı. 2024 başkanlık seçimlerine hazırlanan Trump hakkında ayrıca 3 dava daha devam ediyor.
Yüksek Mahkemede 6 muhafazakar yargıca karşı 3 liberal yargıç görev yapıyor.
Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa ettihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5038481-amerikal%C4%B1-bir-radyocu-biden-ile-yapt%C4%B1%C4%9F%C4%B1-ve-ekibi-taraf%C4%B1ndan-g%C3%B6nderilen-sorular%C4%B1
Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.
Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.
Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.
NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.
Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.
CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?
Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.
Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.
Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.
İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.
Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.
Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."
İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.
Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.