Trump'ın seçim yalanlarının bedeli 1 milyar dolara yaklaştı

İftira davaları ve milyonlarca dolarlık suçlamalar kamuoyunca bilinen kişileri ve medya gruplarını hedef alıyor

(Reuters)
(Reuters)
TT

Trump'ın seçim yalanlarının bedeli 1 milyar dolara yaklaştı

(Reuters)
(Reuters)

Donald Trump'ın 2020 başkanlık seçimlerini kaybetmesiyle ilgili yalan ve sahte komplo teorilerini yaymanın mali bedeli, sadece bu yıl içinde iki büyük iftira davasında uzlaşmaya varılması ve karar verilmesinin ardından şimdiden yaklaşık 1 milyar dolara ulaştı.

Cuma günü, ABD'nin başkenti Washington DC'de 4 gün süren duruşmanın ardından Georgia'daki iki eski seçim çalışanına iftira attığı gerekçesiyle Rudy Giuliani'nin 148 milyon doların üzerinde bir ödeme yapmasına karar verildi; buna dava boyunca diğer yaptırımlar için ödemesine karar verilen on binlerce dolar dahil değil.

Bu karar, aşırı sağcı medya grubu One America News Network'le sahiplerini hedef alan ve geçen yıl açıklanmayan bir meblağ karşılığında anlaşmaya varılan iftira davasından kaynaklanıyor.

Nisanda Fox News, Dominion Oylama Sistemleri'yle (ABD'deki elektronik seçimlerde kullanılan sistemleri üreten şirket -çn.) son anda 787 milyon dolarlık rekor bir anlaşmaya vararak, duruşmaların başlamasına kısa bir süre kala Amerikan tarihinin en büyük iftira davalarından birini önlemişti.

Giuliani'nin davasında üç yılın ardından verilen karar, seçim hileleriyle ilgili komplo teorisi odaklı iddiaların önde gelen destekçisine büyük bir hukuki ve mali darbe indirirken, bu yalanlar ABD siyasetinde giderek daha da kötü bir hal alıyor.

2020'deki seçim yalanlarının mali yansıması 8 ay içinde 935 milyon doları aştı.

Bu rakama, ne 6 Ocak ve ABD Kongre Binası'na yapılan saldırıyla bağlantılı yüzlerce davayla ilgili artan hukuki maliyetler ne de seçim sonuçlarını geçersiz kılma girişimleri iddiasıyla Trump'la müttefiklerine karşı açılan federal ve eyalet düzeyindeki ceza davaları dahil. Bu girişimi, 2020 seçim sonuçlarının çalındığı ve kendisine karşı hile yapıldığına dair süregelen yanlış söylem alevlendirmişti. 

Bir başka oylama sistemleri şirketi olan Smartmatic, Fox News'e 2,7 milyar dolarlık mali kayıp iddiasıyla iftira davası açtı. Dominion davasında olduğu gibi Smartmatic de Fox'un (Giuliani de dahil olmak üzere) konuklarının ve sunucularının, şirketi komploya katılmakla suçladığını öne sürüyor. Söz konusu suçlama, Smartmatic'in seçimlerde Trump'a karşı hile yapmak amacıyla uluslararası bir komploya katıldığı iddiasını içeriyor.

Suçlama, 2020'nin Kasım ve Aralık aylarında Smartmatic'in 100'den fazla "yanıltıcı ve yanlış" ifadeyle oy çalmakla suçlandığı 13 Fox yayınına işaret ediyor.

Fox Corporation ayrıca çeşitli yargı bölgelerinden açılan davalarla da karşı karşıya. İddialara göre şirket asılsız beyanlar yayınlayarak hissedarlara karşı güven verme görevini ihmal etti ve şirketi zayıflatıcı iftira iddialarına maruz bıraktı.

Dava açan yargı bölgeleri arasında yer alan New York City, 31 Temmuz itibarıyla 28,1 milyon dolar değerinde yaklaşık 857 bin hisseye sahip. Eyaletin kamu çalışanları için bir emeklilik fonu lehine dava açan Oregon eyaletinin 31 Ağustos itibarıyla yaklaşık 5,2 milyon dolar değerinde 150 bin 146 adet Fox A Sınıfı hisse senedi ve 76 bin 169 adet Fox B Sınıfı hisse senedine sahip olduğu bildiriliyor.

Ray Epps de, ailesinin hayatını "mahveden" bir "yalan" kampanyasına maruz kaldığı suçlamasıyla Fox'a belirsiz alacak davası açıyor. Epps, Trump destekçilerini tuzağa düşürmek için 6 Ocak'ta kalabalığı kışkırttığına dair sağcı bir komplo teorisinin odağında yer alan sıkı bir Fox News izleyicisi.

Independent Türkçe



Blinken, Netanyahu ile ‘gergin’ olması beklenen bir görüşme yapmak üzere İsrail’e gitti

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
TT

Blinken, Netanyahu ile ‘gergin’ olması beklenen bir görüşme yapmak üzere İsrail’e gitti

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Başbakan Binyamin Netanyahu ile Gazze Şeridi’nde devam eden savaşa ilişkin ‘gergin’ olması beklenen bir toplantı yapmak üzere bugün İsrail’e gitti.

Ortadoğu’ya yönelik altıncı turunun son ayağı için Mısır’dan İsrail’e gelen Blinken’in, Gazze Şeridi’ne giren insani yardımın acilen artırılması gerektiğini vurgulaması ve İsrail’i Refah’ı işgal etmekten kaçınmaya çağırması bekleniyor.

Bu arada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK), ABD’nin sunduğu, savaşın harap ettiği bölgede ‘derhal ateşkes’ çağrısında bulunan karar tasarısını oylaması planlanıyor.

Gazze Şeridi’ndeki en büyük hastane olan Şifa Tıp Kompleksi ve çevresi de dahil olmak üzere İsrail’in saldırıları devam ediyor.

İsrail ordusu, Pazartesi gününden bu yana kompleks ve çevresinde yaşanan çatışmalarda 140’tan fazla Filistinli ‘militanın’ öldürüldüğünü duyurdu.

Ordu sözcüsü Daniel Hagari dün akşam yaptığı açıklamada, “Şifa Tıp Kompleksi’ndeki operasyon devam ediyor. Bu, savaşın başlangıcından bu yana en fazla sayıda teröristi yakaladığımız bir operasyondur” dedi.

Blinken, savaşın başlamasından beş buçuk ay sonra, Gazze’de ateşkes sağlanmasına yönelik müzakerelerde ‘yakınlaşma’ olduğunu söyledi.

ABD’nin BM Misyonu Sözcüsü Nate Evans dün yaptığı açıklamada, ABD’nin Gazze Şeridi’nde ateşkes çağrısında bulunan karar tasarısının Cuma günü (bugün) BMGK’da oylamaya sunulacağını bildirdi.

Evans, “ABD son birkaç haftadır konsey üyeleriyle birlikte, rehinelerin serbest bırakılmasını sağlayacak ve insani yardımların artmasına yardımcı olacak bir rehine anlaşmasının bir parçası olarak Gazze’de acil bir ateşkes sağlamayı hedefleyen devam eden diplomatik çabaları destekleyecek bir karar üzerinde ciddi bir şekilde çalışmaktadır” ifadelerini de kullandı.

AFP tarafından görülen karar tasarısında, her iki taraftaki sivilleri korumak ve Gazze’ye temel insani yardımların ulaştırılmasına olanak sağlamak için acil ve kalıcı bir ateşkese ihtiyaç olduğu vurgulanıyor.