Joe Biden'ın oylarının Trump karşısında düşmesinin ana nedeni

Demokrat seçmenler Biden'a oy verme konusunda yas sürecini yaşıyor. Kasım 2024'e kadar bunu kabullenip kabullenmeyeceklerini zaman gösterecek

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Joe Biden'ın oylarının Trump karşısında düşmesinin ana nedeni

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

Eric Garcia 

Salı günü New York Times/Siena Koleji'nin yaptığı bir ankete göre Demokratlar ya Başkan Joe Biden'ın düşük anket rakamlarından ve eski başkan Donald Trump'a karşı az farkla kaybediyor olmasından dolayı endişeliler ya da seçime daha 11 ay olduğunu düşünerek kendilerini rahatlatıyorlar.

Anket, Biden'ın politikası için yüzde 58'lik devasa bir onaylamama oranı da dahil olmak üzere bazı endişe verici rakamlar gösteriyor. Yaşları 18 ile 29 arasında değişen seçmenlerin neredeyse dörtte üçü Biden'ın, İsrail-Hamas savaşını ele alış biçimini onaylamıyor ve artık yüzde 49 Trump'ı destekleyeceğini söylerken, yüzde 43 Biden'ı destekleyeceğini söylüyor.

Tüm bunlar Demokratları endişelendirmeli. Görevdeki hiçbir başkan bu aşamada yüzde 40'ın altında bir onay oranına sahip olmamıştı. ABD'nin Afganistan'dan çekilmesi, marketlerdeki inatçı yüksek fiyatların yarattığı hayal kırıklığı ve Biden'ın ileri yaşıyla ilgili soru işaretleri; bunların hepsi bir 4 yıl daha kazanmak için vereceği mücadelesini zorlaştırıyor.

Ancak Trump'ın sürekli Biden'ı geçmesinin belki de başka bir nedeni daha var: seçmenler hâlâ ABD'nin bir Trump-Biden rövanşına hazırlandığına inanmak istemiyor. Ve an itibarıyla, ABD'nin 2020 seçimlerine daha az Kovid maskesi ve daha yüksek fiyatlarla geri dönecekleri gerçeğinin yasını tutuyorlar.

Biden'ın 2020'deki koalisyonu her zaman kırılgandı. Afrikalı Amerikalılar ve gençler gibi daha geleneksel Demokrat seçmenlerin yanı sıra Donald Trump yönetimindeki Cumhuriyetçi Parti'nin gidişatından memnun olmayan eski Cumhuriyetçiler ve banliyö sakinleri, Demokratlar arasında yapılan önseçimlerde Bernie Sanders ve Elizabeth Warren gibi daha ilerici seçenekleri tercih eden üniversite eğitimli şehir sakinleri gibi yeni katılımcılar da vardı.

Pek çok kişi Hillary Clinton'ın 2016 önseçimlerinde Trump'la karşı karşıya gelmesinin onu çok fazla yıprattığından korkunca seçmenler bir anlaşma yaptı: Tüm politika kontrol listelerini yerine getirmese bile demokrasiye ölümcül bir tehdit olarak gördükleri birini yenmek adına Biden'ın arkasında durmak.

Biden'ın kendisi bu görev için mükemmel bir araç gibi görünüyordu: Yıllarını senatörlük ve ardından Barack Obama'nın başkan yardımcılığı görevlerini itaatkar bir asker gibi yerine getirmişti. İleri yaşı, bazılarının onun tek dönem görev yapacağına inanmasına neden olmuştu. Michigan'da Senatör Cory Booker, Vali Gretchen Whitmer ve nihai aday partneri Kamala Harris gibi daha genç yüzlerle birlikte kampanya yürütürken şunları söylemişti:

Ben kendimi sadece bir köprü olarak görüyorum.

Trump devre dışı kaldığında, Demokrat Parti'nin ve bir bütün olarak Amerika'nın geleceğine ilişkin anlaşmazlıklar yeniden başlayabilirdi.

Biden'ın Trump'ı yenmekten başka hiçbir gerçek görevi yoktu. Sonuç olarak, öğrenci kredilerinin affı gibi ilerici politikaları hayata geçirdiğinde her zaman bazı ılımlıları kızdıracak ve polise fon sağlamaktan ya da İsrail'i desteklemekten bahsettiğinde ilericileri hayal kırıklığına uğratacaktı.

Belki de bu durum seçmenlerin ve uzmanların saflığını ortaya koyuyordu. Ancak yine de insanlar hâlâ bu fikirde. Cumhuriyetçi seçmenlerin çoğunluğu ya Trump'ın aday olacağı gerçeğini kabullenmiş durumda ya da Cumhuriyetçi Parti başkan adaylığını kazanmasını coşkuyla desteklemek için bir yıldan fazla zamana sahipti.

Ülkenin büyük bir kısmıysa bu fikirde değil. Data for Progress'in yaptığı ankete göre seçmenlerin yalnızca yüzde 51'i 2024 başkanlık seçimlerinin Biden ve Trump arasında geçeceğini düşünüyor.

Seçmenlerin bu noktada 2020'nin tekrarı fikriyle yas sürecinin inkar aşamasında olduğunu söylemek yanlış olmaz. Biden'ın İsrail politikalarından rahatsız olan daha fazla ilerici seçmen (ki bu da genellikle siyasetin durumu hakkında daha bilgili oldukları anlamına geliyor) ya pazarlık ya da öfke aşamasında. Muhtemelen Trump, Cumhuriyetçi adaylığı çoktan kazanana kadar kabullenme aşamasına gelmeyecekler ve bu da yarışın bu şekilde olacağı gerçeğini ortaya koyacak.

Bunların hiçbiri gerçek zorlukları ya da muhtemel Demokrat seçmenlerin Biden'a karşı hissettikleri haklı memnuniyetsizliği azaltmak için değil. Michigan'daki Müslüman Amerikalı seçmenler, Arizona ve Georgia gibi kararsız eyaletlerdeki genç seçmenler ya da Las Vegas'taki üniversite eğitimi almamış Hispanik seçmenler kolaylıkla Biden'ın yeterince çaba göstermediğine inanabilir ve evde kalabilirler. Ancak an itibarıyla, çoğu seçmen günümüzdeki haliyle yarış hakkındaki duygularını ifade ediyor.

Not: Sevk memurunuz gelecek birkaç gün boyunca Kongre'yle birlikte Noel tatilinde olacak, bu nedenle Inside Washington bu süreçte yayımlanmayacak. Nasıl kutlarsanız kutlayın, mutlu tatiller.

Independent Türkçe



Gazze Şeridi'nde ateşkesin ardından geçici uluslararası bir yönetimin kurulması

Görsel: Axel Rangel Garcia
Görsel: Axel Rangel Garcia
TT

Gazze Şeridi'nde ateşkesin ardından geçici uluslararası bir yönetimin kurulması

Görsel: Axel Rangel Garcia
Görsel: Axel Rangel Garcia

James Jeffrey

ABD Başkanı Joe Biden'ın 31 Mayıs'ta İsrail'in yeni ateşkes planını onaylaması, Gazze'deki savaşın tüm dinamiğini değiştirdi. O tarihten bu yana yapılan yorumların çoğu, İsrail'in Gazze Şeridi’ne yönelik stratejisinde algılanan değişimden ziyade Hamas Hareketi’nin kısa süre önce açıkladığı yanıta ve önerinin ayrıntılarına yönelikti. Biden tarafından açıklanan ve İsrail'in Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmesini ve kalıcı ateşkes yapılmasını öngören teklif, 'ertesi gün' için kapsamlı bir planlama yapılması ihtiyacını daha da belirgin hale getirdi. Ancak ertesi gün ile ilgili ne İsrail'de ne de Washington'da henüz detaylı bir planlama yapılmış değil.

Birkaç aydır, düşünce kuruluşları ve medyadan meslektaşlarla birlikte Gazze'de savaş sonrası uluslararası bir yapının oluşturulmasına ilişkin bir plan üzerinde çalışıyorum. Bu plan, yerel yetkililer belirli düzenlemeler altında yeni bir hükümet ve hem Gazzelilere hem de İsraillilere barış getirecek umut verici bir güvenlik yapısı kurmadan önce, Gazze'nin yeniden ayağa kalkmasına yardımcı olunması gerektiğine dikkati çekmeyi amaçlıyor. Geçtiğimiz mayıs ayında Wilson Centre Forumu'nda tartışılan ve resmi internet sitesinde yer alan plan, İsrailli ve Amerikalı hükümet yetkilileri ve çeşitli Arap taraflarla görüşülerek hazırlandı. Planın göze çarpan unsurlarına geçmeden önce İsrail'in ateşkes önerisinde nelerin yeni olduğuna ve bu planın buna nasıl uyduğuna bir göz atalım.

İsrail, ateşkesle ilgili düşüncesinin detaylarını şimdiye kadar kamuoyuna açıklamadı. Bu yüzden (dört buçuk sayfa olduğu söylenen) teklifin yapısal çerçevesini anlamamız için Başkan Biden'ın açıklamalarını ve İsrail'in farklı ve bazen de çelişkili tepkilerini masaya yatırmalıyız. İsrail'in öncelikle, müzakerelerin başarılı olması halinde, teklifin ikinci aşamasının sonunda İsrail Savunma Kuvvetlerinin Gazze'den tamamen çekilmesini kabul ettiği açıkça görülüyor.

Plan, ilk etapta Gazze'yi yönetecek çok uluslu bir idarenin kurulmasını ve bu idarenin Uluslararası Temas Grubu’na rapor vermesine odaklanıyor.

İkinci olarak, İsrail, Gazze Şeridi için daha sonra gelecek üçüncü aşamada kapsamlı bir yeniden inşa planını kabul etmeye hazır görünüyor. Bu önemli bir gelişme, zira Başkan Biden'ın da kabul ettiği üzere İsrail'de bazıları halen Gazze Şeridi'nin İsrail’in yarı kalıcı işgali altında olmasını bekliyor. Üstelik, herhangi bir büyük yeniden inşa planı, güvenlik kaygıları, birçok kilit öneme sahip sınır kapısını kontrol etmesi ve su, elektrik, iletişim gibi temel hizmetleri sağlaması göz önünde bulundurulduğunda İsrail'in desteğinin alınması gerekiyor. Senatör Lindsey Graham da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesinin hemen ardından 9 Haziran'da Face the Nation adlı televizyon programında, İsrail'in ateşkes önerisi doğrultusunda Gazze'nin yeniden inşasına ve yönetimine ilişkin bir planı olduğunu ifade etmişti. Bu, edindiğim başka bilgilerle de tutarlı.

Geliştirdiğimiz plan, 11 Haziran'da ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından açıklanan ve Arap devletlerinin ‘Gazze'nin istikrara kavuşturulması ve yeniden inşasında rol oynayacağı geçici bir güvenlik oluşumu ile idari yapı oluşturmasını’ öneren ABD yönetiminin görüşüyle de oldukça uyumlu.

Çok uluslu bir idari yapı

Planımız ilk etapta Gazze'yi yönetecek ve belirli bir ülke veya bölgedeki barış ve güvenlik krizini yönetmek amacıyla uluslararası aktörlerin çabalarını koordine etmek için özel amaçlarla kurulmuş gayri resmi ve daimî olmayan uluslararası bir organ olan Uluslararası Temas Grubu'na (ICG) rapor verecek, çok uluslu bir idari yapı kurulmasını öngörüyor. Bu iki oluşum ABD, İsrail, Mısır, önde gelen diğer Arap ülkeleri ve G7 üyesi ülkeler tarafından ortaklaşa hazırlanan uluslararası bir tüzük çerçevesinde kurulacaktır. Filistin Yönetimi ile istişare için bir mekanizmaya sahip olacak ve mümkünse, 10 Mayıs’taki ateşkes kararını takiben BMGK’da alınacak bir kararla desteklenecektir. İsrail'in önerisinin ikinci aşaması için ateşkes müzakerelerinde başka hukuki temeller de atılabilir.

Bosna deneyiminden çıkarılan bir ders olarak geçici idari yapının resmi yetkiye sahip olması gerekiyor.

Çok uluslu yönetim, üst düzey bir temsilci tarafından yönetilecek ve ICG’ye katılan ülkelerin yanı sıra, diğer ülkelerden gelen bağışlarla finanse edilecek. Finans, güvenlik, ulaşım, bakanlıklarla koordinasyon, kamuoyu yoklaması ve halkla ilişkiler için özel ekipleri olacak ve İsrail, Mısır ve diğer ülkelerden lojistik destek alacak. Kapsamlı yönetim ve güvenlik gözetiminden başlayarak işleyişinde merkezi yetkilere sahip olacak.

ABD ve ICG üyesi ülkeler, Hamas sonrası güvenlikle ilgili sorumlulukları üstlenecek sivil polis ve jandarma güçleri (sivil halk arasında konuşlu hafif silah kolluk kuvveti) eğitilene kadar güvenlik devriyeleri gerçekleştirmek için çok uluslu yönetime bağlı çok uluslu bir polis gücü oluşturacaklar. Aralarında az sayıda da olsa ABD'li sivil ve askeri yetkili de yer alacak. Ateşkesin ikinci aşaması için yapılacak müzakerelerde, özel güvenlik düzenlemeleri üzerinde yeniden çalışılması gerekiyor.

Bu yapı aynı zamanda Gazze'ye insani yardımların ulaştırılması, istikrarın sağlanması, kalkınma, yeniden inşa ve diğer her türlü yardımın erişiminde yer alan uluslararası, hükümet ve hükümet dışı kurum ve kuruluşların faaliyetlerini harekete geçirme, koordine etme ve birleştirme yeteneğine de sahip olacak.

Merkezi kontrol

Güvenlik, yeniden yapılanma ve diğer uluslararası destek türlerinin ateşkese uyulmasıyla bağlantılı olmasını sağlamak için merkezi kontrol gerekiyor. Bosna deneyiminden çıkarılan bir ders olarak geçici idari yapının, halk ya da yerel yetkililer güvenliği engellerse yahut radikalleşmenin önlenmesi ve uzun vadeli istikrar için gerekenlerin yapılmasına engel olursa diye, yeniden yapılanma ve diğer hizmetlerin sağlanması için (Dayton Anlaşmalarında öngörüldüğü üzere) resmi yetkiye sahip olması gerekiyor.

Hiçbir uluslararası polis teşkilatı ABD'nin desteği ya da en azından ABD’nin sahada kısmen varlığı olmadan güvenliği etkin bir şekilde sağlayamaz.

Son olarak plan, bunların her biri ve yukarıda belirtilen diğer çeşitli gündemler için ayrıntılı eylemler içeriyor. Bunlar modüler bir temelde düzenlenmiştir ve Gazze için planlamaya dahil olan hükümetler unsurları seçmekte özgürdür.

Bu planla (ya da Gazze'ye yönelik neredeyse tüm diğer planlarla) ilgili akla birtakım sorunlar gelebilir. Bunların başında, Biden yönetiminin ‘sahada Amerikan askeri bulunmayacağı’ açıklaması açısından başta askeri personel olmak üzere ABD’li personelin Gazze’deki varlığı yer alıyor. Ancak bazen Başkan tarafından yapılan açıklamaların yerine getirilmesi gerekir. ABD'nin halihazırda Gazze kıyısında inşa ettiği yüzer iskelede konuşlanmış askerleri var. Washington'ın yaklaşık 25 ülkede konuşlandırılmış askeri birlikleri bulunuyor. Bu birliklerden bazıları son zamanlarda sahillerde ya da suda saldırıya uğradı. Hiçbir uluslararası polis teşkilatı, ABD'nin desteği ya da en azından ABD’nin sahada kısmen varlığı olmadan güvenliği etkin bir şekilde sağlayamaz.

Yönetim ve Hamas

İkinci konu ise Filistin Yönetimi'nin rolü. Plan, yukarıda belirtilen ICG ve Filistin Yönetimi arasındaki koordinasyonun ötesinde, maaşların ödenmesi, yerel hizmetlerin finanse edilmesi ve seyahat belgelerinin verilmesi de dahil olmak üzere Filistin Yönetimi'nin dahil olacağı alanları ortaya koyuyor. Özellikle çok uluslu yönetimin çekilmesinin ardından Filistin Yönetimi'nin Gazze Şeridi’nin yönetimindeki rolüyle ilgili olarak tüm taraflar arasında daha fazla müzakere yapılması gerekecektir.

Siyasi bir çözüm, Hamas'ın geleceğini ve yükümlülüklerini de içerebilir.

Üçüncü konu, Hamas'ın geleceğidir. Planın kendisi Gazze'de kalan Hamas üyelerinin rolünü tartışmıyor. Ancak ne bu planın ne de Gazze'de yönetim, güvenlik ve yeniden yapılanmaya yönelik başka herhangi bir planın, İsrail karşıtı gündemiyle Hamas'ın etkin bir şekilde kontrolü elinde tutması halinde başarılı olamayacağını söyleyebiliriz. İsrail Başbakanı Netanyahu, Başkan Biden’ın İsrail'in önerisini tartışmasına cevaben, bu öneri altında bile Hamas'ın yenilgiye uğratılması gerektiğini vurguladı. Aynı şekilde Başkan Biden da ‘Gazze'nin Hamas'ın iktidarda olmadığı daha güzel günler göreceğinin’ altını çizdi. Siyasi bir çözüm,- Başkan Biden'ın atıfta bulunduğu ateşkes çerçevesinde - Hamas'ın geleceğini ve yükümlülüklerini de içerebilir. Tüm bunlar İsrail'in teklifinin ikinci aşamasının müzakerelerinde ele alınacaktır.

Bu aşamada yukarıda belirtilen hususlar, Gazze Şeridi’nde savaşın ertesi günü için geçici çözüm kapsamında en ciddi olan konulardır. Gazze’deki savaşın, bölgenin güvenliğine yönelik oluşturduğu olağanüstü tehdit, sadece Gazze ve İsrail vatandaşları için değil tüm bölge halkları için daha iyi bir gelecek arayışındaki tüm tarafların olağanüstü çaba sarf etmesini ve büyük riskler almasını gerektiriyor.

*Bu yazı Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.