New York Belediye Başkanı, Teksas'tan göçmen getiren 17 otobüs firmasına dava açtı

Belediye Başkanı, Teksas'tan New York'a göçmen taşıyan otobüslere karşı agresif önlemler aldı

(Reuters)
(Reuters)
TT

New York Belediye Başkanı, Teksas'tan göçmen getiren 17 otobüs firmasına dava açtı

(Reuters)
(Reuters)

New York Belediye Başkanı Eric Adams, New York Sosyal Hizmetler Yasası'nı ihlal ettikleri iddiasıyla Teksas'tan New York'a göçmen taşıyan 17 ulaşım şirketine 700 milyon dolardan fazla tazminat talebiyle bir dava açtı.

Perşembe günü New York Yüksek Mahkemesi'ne sunulan dosyada Adams, otobüs şirketlerinin bakıma muhtaç göçmenleri "bilerek" Teksas'tan New York'a getirdiğini ve bunun da yasanın "[muhtaç bir kişiyi] kamuya yük yapmayı" yasaklayan bölümünü ihlal ettiğini iddia etti.

Adams, Teksas Valisi Greg Abbott'un "sosyal hizmetleri zora sokmak amacıyla" onbinlerce göçmeni şehre taşımak için "plan" uyguladığını iddia ediyor ve bunun siyasi bir taktik olduğuna inandığını belirtiyor.

Abbott, Meksika üzerinden ABD'ye gelen göçmen akınıyla başa çıkmak için agresif bir yaklaşım benimsemişti ve onları otobüslerle ülke genelindeki şehirlere, özellikle de Demokratların yönetiminde olanlara göndermişti.

Adams, 33 bin 600'den fazla göçmenin New York'a habersiz geldiğini ve şehri insani krize sürüklediğini söyledi. 

Belediye Başkanı, adı geçen 17 sanıktan New York'a getirilen ve daha sonra getirilecek kişilerin bakım masrafları için "en az 708 milyon dolar" talep ediyor.

Adams videolu mesajında, "New York şehri bu insani krizi yönetmek için üzerine düşeni yaptı ve yapmaya devam ediyor. Ancak Teksas eyaletinin pervasız siyasi oyunlarının maliyetini tek başımıza karşılayamayız" dedi.

Geçen yıl boyunca Adams, barınma, yiyecek ve eğitim masraflarının karşılanması için federal kurumlardan yardım talep etmiş ve çalışma izinlerinin daha kolay erişilebilir hale getirilmesini Biden yönetiminden istemişti.

Belediye Başkanı, Başkan Joe Biden ve yönetimini krize müdahale etmekte başarısız oldukları için açıkça eleştirdi.

Son birkaç hafta içinde Adams, New York'a giren göçmen sayısını kontrol altına almak üzere daha agresif bir yaklaşım benimsedi. Geçen hafta, otobüslerin gelebilecekleri zamanı kısıtlayan, yalnızca belirli saatler içinde gelmelerini ve 32 saat önceden bunu bildirmelerini isteyen bir yürütme emri uygulamaya koydu.

Adams perşembe günü açılan davada, göçmenleri New York dışında bırakarak ve trenlere yönlendirerek yürütme emrini bozmak suretiyle davalıların "kötü niyetle" hareket ettiklerini iddia etti.

Davada adı geçen ulaşım şirketleri Buckeye Coach, Cardigan Tours, Classic Elegance Coaches, Coastal Crew Change Company, Ejecutivo Enterprises, El Paso United Charters, Garcia and Garcia Enterprises, JY Charter Bus Inc, Lily's Bus Lines, Mayo Tours, Norteno Express, Roadrunner Charters, Southwest Crew Change Company, Transportes Regiomontanos, VLP Charter, Windstar Lines ve Wynne Transportation.

Independent Türkçe



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.