Meksika sınırında ABD federal kurumlarına kafa tutan Teksas, ekonomik gücüne güveniyor

ABD'nin güney sınırına ilişkin Başkan Joe Biden yönetimi ile Teksas eyaleti arasındaki anlaşmazlık büyürken, hükümete karşı ekonomisine güvenen Teksas'ta iş gücünde düzensiz göçmenlerin oynadığı rol dikkati çekiyor

Teksas, 2,4 trilyon dolarlık ekonomisiyle ABD'nin Gayrisafi Yurt içi Hasılası'na (GSYH) en büyük katkıyı yapan 2'nci eyalet (AA)
Teksas, 2,4 trilyon dolarlık ekonomisiyle ABD'nin Gayrisafi Yurt içi Hasılası'na (GSYH) en büyük katkıyı yapan 2'nci eyalet (AA)
TT

Meksika sınırında ABD federal kurumlarına kafa tutan Teksas, ekonomik gücüne güveniyor

Teksas, 2,4 trilyon dolarlık ekonomisiyle ABD'nin Gayrisafi Yurt içi Hasılası'na (GSYH) en büyük katkıyı yapan 2'nci eyalet (AA)
Teksas, 2,4 trilyon dolarlık ekonomisiyle ABD'nin Gayrisafi Yurt içi Hasılası'na (GSYH) en büyük katkıyı yapan 2'nci eyalet (AA)

Meksika'dan ayrılarak ABD'nin 28'inci eyaleti olarak ülkeye katılan Teksas, tarım, hayvancılık ve petrol endüstrilerindeki faaliyetleriyle ülke ekonomisine büyük katkıda bulunuyor.

ABD Ticaret Bakanlığına bağlı "Ekonomik Analiz Bürosunun" internet sitesinde, ülkenin Gayrisafi Yurt içi Hasılası (GSYH) yaklaşık 27 trilyon dolar olarak kaydedildi.

Ülkenin gayri safi yurt içi hasılasına en büyük katkıyı yapan 2'nci eyalet olan Teksas, yaklaşık 2,4 trilyon dolarlık ekonomiye sahip.

ABD'de en büyük gayrisafi hasılaya sahip ilk eyalet ise yaklaşık 3,5 trilyon dolarla Kaliforniya.

(AA)

ABD Nüfus Sayım Bürosunun Temmuz 2023 verilerine göre, yaklaşık 30 milyon nüfusu sahip Teksas, bu gayri safi hasılayla Rusya, Kanada, İtalya gibi ülkelerin ekonomileriyle yarışıyor.

"American Immigrant Council" adlı sivil toplum kuruluşunun Temmuz 2022'de yayımladığı bir çalışmada, 2019 itibarıyla ülkede Kaliforniya'dan sonra göçmenlerin en çok bulunduğu 2'nci eyaletin de Teksas olduğu ifade ediliyor.

ABD'nin Meksika ile en uzun sınırının bulunduğu Teksas'ta göçmen nüfusunun yaklaşık 4,9 milyon (nüfusun yaklaşık yüzde 17'si) olduğu kaydedilen çalışmada, kayıtlı göçmen nüfusunun eyaletteki iş gücünü "güçlendirdiği" belirtildi. Teksas'taki göçmenler, iş gücünün yaklaşık yüzde 21,9'unu oluşturuyor.

Öte yandan, Teksas basınında düzensiz göçmenlerin, burada kayıtsız olarak düşük ücretlere çalıştırıldığına ilişkin haberleri yer alıyor. Bu göçmenlerin, üretim ve inşaat alanlarında çalıştığı kaydedildi.

(AA)

ABD'nin en büyük ham petrol üreticisi Teksas

Pazar ve tüketici verileri üzerine çalışan Alman şirket Statista'nın internet sitesindeki verilere göre, Teksas, ABD'de açık ara en büyük petrol üreticisi konumunda. 2022'de Teksas eyaleti, 1,8 milyar varil ham petrol üretti.

Teksas Petrol ve Gaz Derneğinin (TXOGA) internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, TXOGA Başekonomisti Dean Foreman, eyaletin, Ekim-Kasım 2023 döneminde günde 5,7 milyon varil ham petrol üretimiyle rekor kırdığını belirtti.

Foreman, "Teksas'ın enerji alanındaki rolü, verimlilik kazançları sayesinde mütevazı sondaj faaliyetleri aracılığıyla giderek daha önemli hale geldi." dedi.

Eyaletin petrol ve doğal gaz üretiminde, işlemesinde ve ihracatında "yeni rekorlar kırdığını" kaydeden Foreman, Teksas'ın "ulusal ve küresel enerji"de öneminin arttığına dikkati çekti.

Teksas eyaletindeki zengin petrol rezervi, 1910'un başında Spindletop petrol rafinerisinde bulundu. Burada, günde yaklaşık 100 bin varile tekabül eden miktarda petrol çıktı.

İlerleyen yıllarda, Teksas'ın Corsicana, Ranger, Borger, Odessa, Kilgore gibi bölgelerinde de petrol bulunması, eyaletin petrol endüstrisinin önde gelenleri arasına girmesine yol açtı.

Teksas'ta tarım ve hayvancılık

Teksas ekonomisinde tarım ve hayvancılık da önemli rol oynuyor. ABD Tarım Dairesinin verilerine göre, ülkenin pamuk üretiminin yüzde 40'ını oluşturan Teksas, en büyük pamuk üreticisi olarak kayıtlara geçiyor.

Teksas Tarım Dairesinin yayımladığı verilere göre, eyalette gıda ve dokuma sektörlerinin ekonomik etkisi yaklaşık 100 milyar dolara denk geliyor.

Topraklarının yüzde 86'sı tarımsal üretimde kullanılan Teksas'ta, tarımsal işletmelerin yüzde 98,5'i şahıslara ait.

Teksas'ta çalışan her 7 kişiden 1'i, tarımla uğraşıyor. Öte yandan, besicilik alanında Teksas'taki büyükbaş hayvanlar, ABD'dekilerin yüzde 13'ünü oluşturuyor.

Tarımsal faaliyetlerinde mısır, buğday, fıstık ve pirinç gibi ürünlerin en çok üretildiği eyaletlerden biri olan Teksas, pamuk ve saman üretiminin yanı sıra koyun, keçi ve at gibi hayvanların besiciliğiyle de ülkede öne çıkıyor.

Vali Abbot'a göre Teksas, "Amerika'nın ekonomik motoru", ayrıca vergi yükümlülüğü en az olan eyaletlerden biri

Teksas Valisi Greg Abbott, eyaletin ekonomik ve iş çevresini değerlendirdiği basın toplantısında, Teksas'ın "Amerika'nın ekonomik motoru" olduğunu ifade etti.

Eyalete yatırım yapan iş verenlere ve çalışmak üzere gelen kişilere değinen Abbott, eyalette "düşük maliyetli işletmeler için stratejiler oluşturduklarını" kaydetti.

Abbott, Teksas'ta "en iyi istihdamı" sağladıklarını öne sürdü.

Eyalet valiliğinin internet sitesine göre, ABD'nin vergi yükümlülüğü en az olan eyaletlerinden biri olan Teksas'ta kurumlar gelir vergisi ve kişisel gelir vergisinin olmaması, girişimciler ve çalışanlar için önem teşkil ediyor.

Teksas'ta kurumlar gelir vergisi ve kişisel gelir vergisinin olmaması nedeniyle eyaletten ve ülke dışından birçok girişimci, burada yatırım yapıyor.

Ayrıca Fortune 500 listesinden yaklaşık 55 firmanın eyalette şubesinin bulunmasının, istihdam açısından ekonomiyi olumlu etkilediği kaydediliyor.

Öte yandan, Teksas'ta bazı makine ve ekipman üreten işletmelere satış vergisinden muafiyet tanınması gibi çeşitli fırsatlar da sunuluyor.

(AA)

İç Savaş'ta Teksas

ABD'de 1861-1865 yılları arasında kuzey ve güney eyaletleri arasında yaşanan İç Savaş'ta Teksas'ın yer almasında da eyaletin ekonomisi etkili oldu.

Ülkenin güneyindeki bölgelerinde tarıma dayalı ekonominin hakim olması, çiftliklerdeki iş gücünün Afrika kökenli siyahilerden sağlanması Teksas'ın bu savaşta güneyli eyaletlerin yanında yer almasında rol oynadı.

Ülkede köleliğin kaldırılmasını savunan kuzey eyaletleri ile buna karşı çıkan güney eyaletleri arasındaki İç Savaş'ta Teksas'taki pamuk üretimi, güneyli eyaletlerin kurduğu "Amerikan Konfedere Devletleri" için önemli bir finansal kaynaktı.

Savaş için yaklaşık 100 bin asker sağlayan Teksas'ta topraklarının genişliği, eldeki kaynaklar ve Meksika Körfezi'ne erişim gibi imkanlar nedeniyle konfederasyon için savaş sürecinde ekonomik destek açısından da önemliydi.

İç savaş, 4 yılın sonunda kuzeyin galibiyetiyle sona erdi. Yenilginin ardından dağılan konfederasyondaki eyaletlerde "yeniden yapılanma" dönemiyle devlet ve toplum yapısında düzenlemeler yapıldı.

Savaşın ardından ABD Kongresinin çıkardığı yasayla Aralık 1865'te kölelik ABD'de tamamen yasaklandı.

Meksika sınırında göçmen problemi

Teksas, son dönemlerde ABD'nin güney sınırındaki düzensiz göç probleminin Başkan Joe Biden yönetimi ile eyalet yönetimi arasında gerginliğin tırmanmasına yol açması nedeniyle gündeme geliyor.

Eyalet yönetiminde Cumhuriyetçilerin bulunduğu Teksas, Demokrat hükümetin göç yaklaşımlarından en çok etkilenen bölgelerden biri haline geldi.

Mevcut Teksas Valisi Abbott'ın düzensiz göçmenlerin ülkeye girmesini önlemek için sınıra dikenli tel çekilmesine onay vermesinin ardından ABD Yüksek Mahkemesi, Meksika sınırında Rio Grande Nehri boyunca çekilen dikenli tellerin kaldırılması kararı aldı.

Yüksek Mahkemenin kararını kabul etmeyen Abbott, eyaletindeki ulusal muhafızların böyle bir işlem yapmayacağını, hatta "sınırı korumak" için yeni dikenli teller koyacaklarını deklare etmişti.

Abbott, sınır güvenliği konusunda federal yönetimi suçlayarak, Biden yönetiminin düzensiz göçmenleri önlemek için hiçbir şey yapmadığını savunmuştu.

Teksas'ın bir "işgal" ile karşı karşıya olduğunu belirten Abbott, "Eyalet sınırlarımızı her türlü tehdide karşı korumak anayasal görevimiz ve bunu yerine getireceğiz." açıklamasını yapmış, ülkedeki diğer Cumhuriyetçi eyaletlerin de yardımını talep etmişti.

Abbott'ın destek çağrısına kısa sürede yanıt veren 25 eyaletin Cumhuriyetçi valileri, ortak bir bildiriye imza atarak güney sınırının korunması konusunda Teksas'a her türlü desteği sağlamaya hazır olduklarını belirtmişti.

Bu kapsamda başta Oklahoma eyaleti olmak üzere birçok Cumhuriyetçi eyalet valisi, belli sayıda ulusal muhafız birliğini Teksas eyaletine destek amacıyla göndereceklerini bildirmişti.

Teksas'a bir destek de halen Cumhuriyetçilerin en güçlü başkan aday adayı konumundaki, eski ABD Başkanı Donald Trump da tüm eyaletlere çağrı yaparak ulusal muhafızlarını Teksas'a göndermeleri ve ABD'nin güney sınırını yasa dışı göçmenlerden korumaları gerektiğini belirtmişti.

Söz konusu gerginlikler nedeniyle Teksas'ın ekonomisinin ülke ekonomisine etkileri, merak uyandırıyor.



ABD başkanlığı için yarışan iki zayıf aday

9 Mart'ta Georgia eyaletinde düzenlenen seçim mitingi sırasında Başkan Joe Biden aleyhine pankart tutan bir Trump destekçisi. (Reuters)
9 Mart'ta Georgia eyaletinde düzenlenen seçim mitingi sırasında Başkan Joe Biden aleyhine pankart tutan bir Trump destekçisi. (Reuters)
TT

ABD başkanlığı için yarışan iki zayıf aday

9 Mart'ta Georgia eyaletinde düzenlenen seçim mitingi sırasında Başkan Joe Biden aleyhine pankart tutan bir Trump destekçisi. (Reuters)
9 Mart'ta Georgia eyaletinde düzenlenen seçim mitingi sırasında Başkan Joe Biden aleyhine pankart tutan bir Trump destekçisi. (Reuters)

Robert Ford

Demokrat Parti en mutlu günlerini yaşamıyor. ABD ekonomisinin büyümesine, Wall Street borsasının en iyi durumda olmasına ve işsizlik oranının en düşük seviyelerde seyretmesine rağmen Demokratları endişelendiren başka bir şey var. Bu da Başkan Biden'ın birçok ulusal kamuoyu yoklamasında popülaritesinin düşmesi. Geçtiğimiz Şubat ayında The New York Times ve Siena tarafından yapılan bir ankette kayıtlı seçmenlerin yüzde 59'unun Biden hakkında olumsuz görüş bildirmesi de kayda değer endişe kaynaklarından biri.

Tarih, başkan adaylarının seçmenlerin çoğunluğunun kendileri hakkında olumsuz görüşe sahip olduğu durumlarda seçim kazanmalarının çok zor olduğunu gösteriyor. Bahsi geçen ankette seçmenlerin yüzde 65'i ABD'nin yanlış yönde ilerlediğini söyledi. Bu da seçmenlerin yön değiştirme konusunda büyük bir istek duyduğunu gösteriyor ki bu Beyaz Saray'daki başkan için iyiye işaret değil. Son zamanlarda yapılan tüm anketlerde olduğu gibi, söz konusu ankette de seçmenlerin neredeyse dörtte üçü Joe Biden'ın etkili bir başkan olmak için çok yaşlı olduğunu belirtti.

O halde, son zamanlarda yapılan tüm ulusal anketlerin, aradaki fark çok büyük olmasa da, Donald Trump'ı Biden'ın biraz önünde göstermesi şaşırtıcı değil. Times/Siena anketinde Trump yüzde 48’le öndeyken Biden ise yüzde 44’te kaldı. Wall Street Journal'ın Şubat ayının son haftasında yaptığı bir anket de Trump'ın yüzde 47, Biden'ın ise yüzde 45 oy aldığını gösterdi. Mart ayı başında CBS News tarafından yapılan bir diğer anket ise seçmenlerin yüzde 52'sinin Trump'ı desteklediğini, buna karşılık Biden'ın yüzde 48'de kaldığını gösterdi. Anketler ayrıca Trump'ı Arizona, Nevada, Georgia, Kuzey Carolina, Michigan, Wisconsin ve Pensilvanya gibi kararsız eyaletlerde sürekli olarak Biden'ın önünde gösteriyor. Bir analist geçen hafta, Trump'ın Georgia ve Arizona'daki liderliğinin giderek arttığını ve Biden'ın Beyaz Saray'ı elinde tutmak için Kasım ayında Michigan, Wisconsin ve Pensilvanya'da başarılı olmasının kesinlikle gerekli olduğunu belirtti.

Ekonomik koşulların iyileştirilmesi Biden'ın seçmen nezdindeki konumunu güçlendirebilir.

Michigan eyaletinin Biden için yaklaşan seçimlerdeki kritik önemi, özellikle de Arap-Amerikan toplumunun Biden'ın adaylığına ilişkin çekinceleri göz önünde bulundurulduğunda, göz ardı edilemez. Biden'ın 2020'de Michigan'daki kıl payı zaferi (150 bin oy), özellikle de eyaletteki ön seçimlerde 100 bin Demokratın kendisini desteklememeyi tercih ettiği düşünüldüğünde, her bir oyun önemini gözler önüne seriyor. Gazze politikasını değiştirme konusundaki tereddüt, Kasım ayında bu 100 bin seçmeni etkilemeye yardımcı olmayabilir. Demokrat Parti, bazı siyahi ve Latin seçmenlerin giderek Trump'a kaymasından endişe duyuyor. Söz konusu grupların uzun bir süre boyunca partinin ana tabanını oluşturduğu göz önüne alındığında bu endişe verici bir eğilim. Donald Trump'a karşı oy kullanmak ve Biden'ı desteklemek için 2020'de büyük sayılarda ortaya çıkan genç seçmenlerden bahsetmiyorum bile. Michigan gibi eyaletlerde yapılan son anketler ve sahadaki kanıtlar, genç seçmenlerin artık Biden’a oy verme konusunda hevesli olmadığını gösteriyor.

Demokrat Parti'nin alternatifi yok

Biden'ın seçim kampanyasını yönetenler uyandı ve mitinglerde Gazze ile ilgili protestoları dikkate alıp taktiklerini değiştirmeye başladı. NBC News, Biden'ın Gazze protestolarını önlemek için seçmenlerle küçük toplantılarda konuşacağını bildirdi. Ayrıca Başkan'ın Gazze protestolarının sıkça yaşandığı üniversitelere yapacağı ziyaretler de azaltılacak. Bu da Biden'ın genel olarak daha az seçmenle ve örneğin 2016'da Hillary Clinton'a kıyasla daha az genç seçmenle karşılaşacağı anlamına geliyor.

dfvdfev
Donald Trump, 16 Mart'ta Ohio eyaletindeki Vandalia şehrinde düzenlenen Cumhuriyetçi Parti mitinginde konuşuyor. (AFP)

Biden'ın seçim kampanyasının liderliği iyimserliğini koruyor ve seçime daha sekiz ay olduğunu ve iyileşen ekonomik koşulların Biden'ın seçmenler nezdindeki itibarını artırabileceğini ifade ediyor. Buna ek olarak, Demokrat Parti şu anda Biden'a uygun bir alternatif görmüyor. Kongre üyesi Dean Phillips ön seçimlerde bir rakipti, ancak Biden ön seçimlerde kesin zaferler kazanarak partinin muhtemel adayı olarak konumunu sağlamlaştırdı. Zamanlama göz önüne alındığında, yeni bir adayın ortaya çıkması ve yaklaşan ön seçimler için rekabetçi bir kampanya oluşturması için çok geç. Dolayısıyla Biden, 2024'te yeniden seçilme niyetiyle, kampanyasının karşı karşıya olduğu zorluklara ve endişelere rağmen Demokrat Parti'nin adayı olmaya hazırlanıyor.

Kimin çantasında yarım milyar dolar nakit var?

Biden'ın seçim kampanyası, Cumhuriyetçi Parti'nin karşı karşıya olduğu iç zorluklara işaret ederek, özellikle Arizona, Georgia ve Michigan gibi kritik eyaletlerde karşı karşıya olduğu mali kısıtlamaları ve bölünmeleri vurguluyor. Çoğunlukla Trump yanlıları ile ılımlı Cumhuriyetçiler arasında yaşanan bu iç mücadeleler giderek Trump'ın lehine dönüyor. Ancak eyalet düzeyindeki bu bölünmeler, Cumhuriyetçi Parti'nin kongre ve eyalet çapındaki adayları için kampanya fonu toplama çabalarını engelleyebilir. Eyalet düzeyindeki bu bölünmelerin Trump'ın ulusal başkanlık kampanyası üzerinde daha az etkisi olacak. Çünkü kaynak yaratma konusundaki basit yaklaşımı, büyük ölçüde sadık destekçilerden oluşan sağlam bir tabanın çevrimiçi bağışlarına dayanıyor.

Mali baskılar, devam eden hukuk mücadelelerinin ortasında Trump'ın seçim kampanyası için büyük bir zorluk teşkil ediyor.

Bununla beraber Biden tarafı, Trump'ın New York'taki iki davada da mahkûm edilerek büyük mali cezalara çarptırılmasının nakit akışı sorunlarını daha da kötüleştirdiğini ve eski iş adamı Trump'ın nakit sıkıntısı çektiğini iddia ettiğinde haklıydı. Bu cezaların en önemlisi, 355 milyon dolar ve 98 milyon dolar da faizi olmak üzere toplamda yaklaşık 454 milyon dolar ticari dolandırıcılık mahkumiyetine bağlı son ödeme tarihi 25 Mart olan para cezasıdır. Bu ceza vade tarihine kadar da her gün 112 bin dolar artıyor. Buna ek olarak, bir başka mahkeme Trump'ı yazar Jean Carroll'a hakaret ettiği gerekçesiyle 83 milyon dolar tazminata mahkûm etti ve son ödeme tarihini 10 Mart olarak belirlendi. Bu nedenle Trump'ın önümüzdeki haftalarda bu cezaları ödemek için yarım milyar dolardan fazla para bulması gerekiyor. Trump her iki davayı da temyize götürürken, New York yasalarına göre, Carroll'ın davası için ek yüzde 10 da dahil olmak üzere, toplam taahhüdünü 545 milyon dolara çıkaran depozitonun tamamını peşin ödemesi gerekiyor. Bu mali baskılar, Trump'ın devam eden yasal mücadeleleri arasında seçim kampanyası ve kişisel mali durumu için büyük bir zorluk teşkil ediyor.

Trump'ın milyarder olduğu doğru, ancak Amerikalı bir finans analistinin belirttiği gibi Jeff Bezos, Elon Musk ve Donald Trump gibi büyük finansörlerin hiçbiri banka hesabında yarım milyar dolar nakit bulundurmuyor. Trump, Nisan 2023'te yaklaşık 400 milyon dolar nakit paraya sahip olduğunu iddia etti, ancak buna dair kanıt sunmadı. Şubat ayının sonlarında, avukatları dolandırıcılık davasındaki hâkimden ilk ödeme olarak 104 milyon doları kabul etmesini istedi, ancak yargıç 28 Şubat'ta bu talebi reddetti ve Trump'ın 454 milyon doların tamamını ödemesi gerektiğinde ısrar etti. Bu arada, eğer Trump, Carroll davasında 9 Mart'a kadar 91 milyon dolar yatırmazsa, tutarın ödenmesi için Trump'ın mali veya gayrimenkul varlıklarına el koyma süreci başlatılacak. Trump'ın büyük ölçüde gayrimenkule odaklanan iş imparatorluğu büyük bir nakit sorunuyla karşı karşıya ve Mart ayında derhal çözülmesi gerekiyor.

Trump hukuki sorunlarını, ABD yargısı ve Demokrat yönetimin siyasi zulmünün kurbanı olduğunu iddia etmek için kullanıyor.

Bu krizi çözmek için Trump, New York'taki binalar gibi bazı gayrimenkul varlıklarını satmaya çalışabilir. Ancak hızlı bir şekilde satması gerekecek ve alıcıların öncelikle binaların değerine ilişkin doğru değerlendirmelere ihtiyacı olacak. Buna ek olarak, Trump'ın hızlı bir şekilde satma ihtiyacı alıcılara pazarlıklarda avantaj sağlayacak. Trump'ın avukatları, eski başkanın cezaları nakit olarak ödeyemeyeceğini ve bunun yerine bir bono göndermeye çalışacağını kabul ettiler. Bu senet, Trump'ın yasal itirazlarının başarısız olması halinde mahkeme kararının ödeneceğine dair bir finans şirketinden alınan garantidir. Ancak finans şirketleri, sonuçta finans şirketinin mahkemeye ödeme yapması gerekirse, Trump'ın hisse senetleri, devlet tahvilleri, şirket tahvilleri ve nakit gibi hızlı bir şekilde satılabilecek varlıklarına erişim talep edecektir. Finans şirketi mülklerin şartlı tapusunu alabilir. Bu noktada söz konusu mülklerin finansal değerlemesi konunun özünü oluşturacak. Zira finans şirketi yüklü bir ücret talep edecektir. New York Times'ta 1 Mart'ta yayınlanan bir makalede bu ücretin en az yüzde üç olacağı tahmin ediliyor. Bu adli teminatın boyutu normalden çok daha yüksek olduğu için ücretlerin daha da yüksek olması muhtemel. Trump'ın avukatları bu kadar ağır para cezalarının Trump'ın işlerine kalıcı zarar vereceğini düşünüyor.

Trump'ın iş imparatorluğuna zarar veren likidite krizi bununla da kalmayacak ve Trump'ın başkanlık kampanyasına da zarar verecek. ABD seçim yasası uyarınca Trump, kampanyasını çoğunlukla internet üzerinden bağış toplayarak finanse etmek üzere ‘Amerika'yı Kurtar’ ve ‘Amerika'yı Yeniden Büyük Yap’ (MAGA) adlı iki siyasi eylem komitesi kurdu. Bu komiteler 2023 yılının son altı ayında 36 milyon dolardan fazla bağış topladı. Kampanya bağışlarının büyük bir kısmının (24 milyon dolar) yasal masrafları karşılamak üzere yönlendirilmesi, Trump'ın doğrudan kampanya faaliyetlerine kaynak ayırma kabiliyetini kısıtladı. Bu siyasi eylem komiteleri aracılığıyla önemli miktarda fon toplanmasına rağmen, artan yasal zorluklar arasında önemli bir kısmın yasal harcamalara ayrılması, kampanya kaynakları üzerindeki mali baskıyı vurguluyor.

dsfvdfe
ABD Başkanı Joe Biden, 18 Mart'ta Beyaz Saray'da kadın sağlığına ilişkin araştırmaların genişletilmesine yönelik bir kararname imzaladı. (Reuters)

Bu sadece hukuk davalarını ilgilendiren bir konu, ancak ceza davaları başka bir hikâye. Çünkü Trump bu yıl Washington, New York ve Georgia'da dört farklı ceza davasında duruşmalarla karşı karşıya kalacak. Trump hukuki sorunlarını kullanarak Amerikan yargı sistemi ve Demokrat yönetimin siyasi zulmünün kurbanı olduğunu iddia ediyor ve destekçileri de bu iddiaya inanıyor ve ona yardım etmek için milyonlarca dolar bağışlamaya devam ediyor. Ancak hukuki sorunlar Trump'ın kampanya kaynakları üzerinde ciddi bir yük oluşturuyor. Bu noktada Trump'ın Cumhuriyetçi Ulusal Komite'nin başına kendisine sadık birini atadığını belirtmekte fayda var. Cumhuriyetçi Parti ön seçimlerdeki eski rakibi, eski Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçisi Nikki Haley, Trump'ın partinin parasını yalnızca seçim kampanyasına harcamak yerine avukatlarına ödeme yapmak için kullanacağı konusunda uyarmıştı.

Biden'ın geniş çaplı seçim kampanyasını başlatmak için hâlâ bolca vakti var.

ABD seçim kampanyasında sekiz ayın uzun bir süre olduğu doğrudur. Aynı zamanda ABD kamuoyu yoklamalarının seçimlerin kesin sonucunu tahmin etmede güvenilir bir kaynak olmadığı da doğrudur. Çünkü bunlar yalnızca geniş eğilimlerin genel bir göstergesidir. Dolayısıyla Biden'ın, muhtemelen maliyetli reklam çabalarını gerektirecek büyük ölçekli bir kampanya başlatmak için hâlâ bolca vakti var. Ancak yaşıyla ilgili endişeler, Gazze'ye yönelik tutumu ve güney sınırındaki yasadışı göçle ilgili zorluklar, kampanyasının ivme kazanmasında engel teşkil edebilir. Buna karşılık Trump, 6 Ocak 2021'de Kongre Binası'ndaki ayaklanmalarla ilgili tartışmalara rağmen 4 Mart'ta Yüksek Mahkeme'nin tüm eyaletlerde seçime girmesine izin veren kararından iyimserlik duyabilir. Ancak artan mali baskılar, devam eden dört ceza davasındaki mahkûmiyet tehdidiyle birlikte kampanyasını etkileyebilir. Tüm bunların ortasında, ikna edici bir üçüncü taraf adayının yokluğu, birçok ABD’linin yaklaşan seçimlerde Trump ve Biden arasında seçim yapmak zorunda kalmasına neden oluyor.

* Bu makale Şarku'l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisi tarafından çevrilmiştir.