Eski CIA çalışanı Joshua Schulte 40 yıl hapis cezasına çarptırıldı

ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatının (CIA) tarihindeki en büyük "gizli bilgi sızdırma" olayında yargılanan eski CIA çalışanı Joshua Schulte, 40 yıl hapis cezasına mahkum edildi

Joshua Schulte'nin LinkedIn'deki profilinden alınan bir fotoğrafı (CNN)
Joshua Schulte'nin LinkedIn'deki profilinden alınan bir fotoğrafı (CNN)
TT

Eski CIA çalışanı Joshua Schulte 40 yıl hapis cezasına çarptırıldı

Joshua Schulte'nin LinkedIn'deki profilinden alınan bir fotoğrafı (CNN)
Joshua Schulte'nin LinkedIn'deki profilinden alınan bir fotoğrafı (CNN)

CNN'in haberine göre, New York Güney Bölgesi Savcılığı, WikiLeaks'e bilgi sızdıran Schulte'ye ilişkin açıklama yayımladı.

CIA'de bilgisayar programcısı olarak çalışan ve teşkilatın Apple ve Android yazılımların yanı sıra Smart özellikli televizyonlara nasıl sızdığına ilişkin bilgilerin de bulunduğu 8 bin 761 sayfalık belgeyi WikiLeaks'e veren Shulte'nin yeniden mahkemeye çıktığı kaydedilen açıklamada, eski CIA çalışanının 40 yıl hapis cezasına çarptırıldığı belirtildi.

Davayı yürüten savcılar, CIA tarihindeki en büyük bilgi sızdırma suçunu işlediği iddiasıyla yargılanan Shulte'nin sızdırdığı bilgilerin, CIA'in istihbarat toplama yetisine zarar verdiğini, CIA çalışanlarını, programlarını ve materyallerini riske atarak teşkilata milyonlarca dolara mal olduğunu kaydetti.

Schulte'nin 2016'da çalıntı bilgileri Wikileaks'e aktardığını ve Federal Soruşturma Bürosu (FBI) çalışanlarına sızdırılan bilgiler hakkında yalan söylediğini belirten savcılar, eski CIA çalışanının çocuk istismarı içeren görüntüler bulundurduğunu da aktardı.

Savcılar, Schulte'nin, bilgi sızdırma işlemini, iş yerindeki anlaşmazlıklardan dolayı yaptığını belirterek, programcının, intikam almaya çalışırken ülkenin ulusal güvenliğine zarar verdiğini vurguladı.

Savcılar, ayrıca, Schulte'nin tutuklandıktan sonra daha fazla bilgi aktarmaya çalıştığını da ekledi.

New York Güney Bölgesi Başsavcısı Damian Williams, Schulte'nin bilgiler sızdırarak ülkesine ihanet ettiğini kaydetti.

Schulte ise hakkında yapılan suçlamaları reddetti.

Wikileaks'e bilgi sızdırma suçundan 2020, 2022 ve 2023 yıllarında üç farklı davada suçlu bulunan Schulte'nin sızdırdığı CIA'in siber faaliyetleriyle ilgili 8 bin 761 sayfalık bilgi paketi, "Vault-7" olarak 2017'de WikiLeaks'te yayınlanmıştı.



ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)
TT

ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)

Florida eyaleti, 6 Ocak Kongre baskını sonrası Facebook, Twitter ve YouTube'un, dönemin ABD Başkanı Donald Trump'ın hesaplarını kapatmasının ardından 2021'de, teknoloji şirketlerinin devlet görevlisini yasaklayamayacaklarına ilişkin kanun çıkardı.

Texas eyaleti de Florida'dan kısa süre sonra sosyal medya platformlarını sitelerindeki "siyasi içeriği" kaldırmaktan men eden kanunları kabul etti.

Bu şirketleri temsilen "NetChoice" ve "The Computer&Communications Industry Association" dernekleri, ABD Anayasası Birinci Değişikliği bağlamında gazeteler nasıl kendi içeriğine karar veriyorsa şirketlerin de platformlarına dair kararları verme hakları bulunduğunu savunarak, yasaları temyize taşıdı.

Dernekler, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin şirketlere istedikleri içeriği platformlarından kaldırma hakkı verdiğini çünkü ürünlerini ve içeriklerini korumaları için editoryal seçimler yapabilme haklarını koruduğunu belirtti.

Davanın dün 4 saatten uzun sözlü duruşmalarında tarafları dinleyen Yüksek Mahkeme yargıçları, Florida ve Texas eyaletlerinin 2021'de geçirdikleri yasaların sakıncalı görülebileceğine, diğer yandan tamamının da bloke edilemeyeceğine dair düşüncelerini ifade etti.

Yargıçlar, söz konusu yasaların, şirketlerin ifade özgürlüğüne yönelik ihlallerdeki editoryal takdir yetkisini sarsabileceği endişesini dile getirdi.

Eyaletlerin yasalarını eleştirenler, yasalarla sosyal medya platformlarında Neonazi gibi aşırıcı içeriklerin daha fazla yayılabileceğini, yasaları savunanlar ise tartışmalı tüm meselelerin sosyal medya platformlarında kaldırılabileceğini belirtiyor.

Bazı uzmanlar, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin basın özgürlüğünün yanı sıra ifade özgürlüğünü korumayı amaçladığını vurgulayarak, sosyal medya şirketlerine bu madde kapsamında sınırsız güç verilmesinin sonuçlarından da endişeli olduklarını kaydediyor.