ABD'lilerin çoğu 2024 seçimi davalarında "Yüksek Mahkeme'ye güvenmiyor"

Katılımcıların yarısından fazlası SCOTUS'un "doğru kararlar" vereceğine güvenmediğini söylüyor

(AA)
(AA)
TT

ABD'lilerin çoğu 2024 seçimi davalarında "Yüksek Mahkeme'ye güvenmiyor"

(AA)
(AA)

Yeni bir anket, Amerikalıların çoğunun Yüksek Mahkeme'nin (Supreme Court of The United States/SCOTUS) 2024 seçimiyle ilgili davalarda adil karar vereceğinden şüphe duyduğunu ortaya koydu.

CNN'in pazartesi günü yayımladığı bir ankete göre, katılımcıların yüzde 58'i "doğru kararlar" vermede SCOTUS'a güvenmediklerini söyledi.

Yüksek Mahkeme'ye güvenip güvenmedikleri sorulduğunda, katılımcıların yüzde 58'i ya "hiç" ya da "biraz" cevabını verdi.

Sadece küçük bir grup (katılımcıların yüzde 11'i) SCOTUS'a "büyük ölçüde" güvendiklerini söylerken, yüzde 31'i "orta derecede" dedi.

Ankete göre Demokratların yüzde 63'ü mahkemeye biraz güvendiğini belirtirken, bu kişiler arasında yüzde 27'si hiç güvenmediğini, yüzde 36'sıysa çok az güvendiğini ifade etti.

Cumhuriyetçiler mahkemeye daha fazla güven duyarken, yüzde 48'i sınırlı güven duyduğunu belirtti. Bunların arasında yüzde 17'si hiç güvenmediğini, yüzde 31'iyse biraz güvendiğini söyledi. Bağımsızlar da Demokratlarla benzer görüşlere sahip.

SSRS'in gerçekleştirdiği CNN anketine göre Amerikalıların çoğunluğu, yaklaşan başkanlık seçiminden önce, eski başkan Donald Trump'ın 2020 seçimini baltalama girişimleriyle ilgili federal suçlamalar hakkında bir karar verilmesini bekliyordu.

Pek çok kişi Trump'ın kazanması halinde suçlu bulunduğu federal suçlar için kendisini affedeceğini ya da kasımdaki seçimde yenilgiye uğraması halinde adaylıktan çekilmeyeceğini tahmin ediyordu.

Amerikalıların neredeyse yarısı (yüzde 48'i) 2024 başkanlık seçiminden önce suçlamalarla ilgili bir karara varılmasının çok önemli olduğunu düşünürken, yüzde 16'sı o zamana kadar bir karara varılmasını tercih ettiğini belirtti.

Sadece yüzde 11'lik bir kesim davanın seçim sonrasına ertelenmesini savunurken, yüzde 25'lik bir kesimse davanın ne zaman görüleceği konusunda kayıtsız kaldı.

Independent Türkçe



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.