Tokyo'nun doğusunda 6,2 büyüklüğünde deprem oldu https://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/asya/4349371-tokyonun-do%C4%9Fusunda-62-b%C3%BCy%C3%BCkl%C3%BC%C4%9F%C3%BCnde-deprem-oldu
ABD Kuzey Kore’ye karşı Japonya ve Güney Kore ile füze uyarı sistemi kuruyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/asya/4363961-abd-kuzey-kore%E2%80%99ye-kar%C5%9F%C4%B1-japonya-ve-g%C3%BCney-kore-ile-f%C3%BCze-uyar%C4%B1-sistemi-kuruyor
ABD Kuzey Kore’ye karşı Japonya ve Güney Kore ile füze uyarı sistemi kuruyor
Fotoğraf: AA
Amerika Birleşik Devletleri, Pyongyang'ın art arda balistik füze denemeleri yaptığı bir dönemde, müttefikleri Japonya ve Güney Kore ile Kuzey Kore füzeleri hakkında gerçek zamanlı bilgi alışverişi sağlayacak bir sistemi bu yılın sonuna kadar hayata geçirmeyi planlıyor.
Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA'dan aktardığı habere göre, üç ülkenin savunma bakanları tarafından cumartesi günü yapılan ortak açıklamada, bir uyarı mekanizmasının kurulacağı ve bu yılın sonuna kadar faaliyete geçeceği belirtildi.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Japon mevkidaşları Yasukazu Hamada ve Güney Koreli Lee Yong-sob ile Singapur'da yarına (Pazar) kadar devam edecek olan yıllık Asya Güvenlik Zirvesi (Shangri-La) kapsamında bir araya geldi.
Savunma bakanlarının katıldığı Shangri-La Zirvesi bölgedeki en önemli güvenlik forumu olarak görülüyor. Foruma 40 ülke temsilci gönderdi.
Her üç ülke de Kuzey Kore'nin nükleer silah ve füze programını doğrudan bir tehdit olarak görürken, Pyongyang ile gerilim artıyor.
Geçen yıl benzeri görülmemiş bir dizi füze denemesinin ardından Kuzey Kore, Birleşmiş Milletler ambargolarını ihlal ederek bu yıl birkaç kez daha nükleer füze denemesi yaptı.
Kuzey Kore özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Güney Kore'yi düşmanca bir politika izlemekle suçluyor.
Üç ülke arasındaki veri alışverişi ortak caydırıcılık, güvenlik ve istikrar için önemli bir adım olarak göze çarpıyor.
Veri alışverişi, üç ülkenin Kuzey Kore tarafından fırlatılan füzeleri daha iyi izleyip analiz etmesini sağlamayı amaçlıyor.
Kuzey Kore liderini tebrik eden Trump’a Cumhuriyetçi rakiplerinden sert eleştirihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/asya/4363856-kuzey-kore-liderini-tebrik-eden-trump%E2%80%99-cumhuriyet%C3%A7i-rakiplerinden-sert-ele%C5%9Ftiri
Kuzey Kore liderini tebrik eden Trump’a Cumhuriyetçi rakiplerinden sert eleştiri
ABD eski Başkanı Donald Trump ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un (AFP-Arşiv)
ABD eski Başkanı Donald Trump, Kuzey Kore’nin Dünya Sağlık Örgütü Yönetim Kurulu’na kabul edilmesi nedeniyle Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’u tebrik etmesinin ardından, 2024 başkanlık yarışındaki rakibi olabilecek Cumhuriyetçiler tarafından sert bir şekilde eleştirildi.
Trump, Kuzey Kore Halk Sağlığı Bakanlığı’ndan Dr. Jong Min Pak’ın WHO Yönetim Kurulu’na seçilmesinin ardından, Truth Social’daki hesabında “Kim Jung-un’a tebrikler” yazdı.
Bunun ardından, 2024 başkanlık yarışında Cumhuriyetçi partiden aday olacak Trump’ın eski yardımcısı Mike Pence, Trump’ın başkanlığı döneminde Güney Karolina Valisi olan ve Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi olarak görev yapan Nikki Haley ve Florida Valisi Ron DeSantis tepki gösterdi.
Şarku’l Avsat’ın Fox News’ten aktardığı habere göre, önümüzdeki hafta Iowa’da 2024 başkanlık seçim kampanyasını başlatması beklenen Pence şunları söyledi;
“İster eski arkadaşım, ister başka biri olsun, hiç kimse Kuzey Kore’deki diktatörü veya Ukrayna’da sebepsiz yere bir savaş başlatan Rusya’daki lideri övmemeli. Özgürlükten yana olduğumuzu ve özgürlükten yana olanların yanında olduğumuzu dünyaya açıkça göstermemiz gereken bir zamandayız.”
Trump ve Pence, 2 Kasım 2020’de Michigan’daki bir kampanya etkinliği sırasında (AP)
Şubat ayında başkanlık yarışına adaylığını açıklayan Haley ise, “Bir haydutu tebrik edemezsiniz. Yani şunu aklımızda tutalım. Bu haydut ABD’yi tehdit etti. Müttefiklerimizi defalarca tehdit etti. Bu gözardı edebileceğimiz bir şey değil” dedi.
Haley, “O berbat biri. Halkı için berbat. Dünyadaki müttefiklerimiz için berbat. Tebrikleri hak ettiğini düşünmüyorum” diye ekledi.
Trump ve Haley, 9 Ekim 2018’de Beyaz Saray’daki Oval Ofis’te (Reuters)
Cumhuriyetçi Parti’nin, seçimlerde Trump’ın en büyük rakibi olarak görülen DeSantis ise, Bunu gördüğüme şaşırdım. Bence Kim Jong-un cani bir diktatör” ifadelerini kullandı.
DeSantis, Güney Karolina’daki bir kampanya mitingi sırasında (AFP)
Trump, 2019’da Kuzey Koreli bir liderler görüşen ilk ABD başkanı oldu.
Dr. Jong Min Pak’ın, WHO Yönetim Kurulu’ndaki görevine 2026 yılına kadar devam etmesi bekleniyor.
Bu yeni pozisyon, komünist devletin WHO’nun gündemini ve eylem planını tanımlamaya katılmasına izin veriyor.
Dr. Jong Min Pak’ın yönetim kuruluna alınması, komşu Güney Kore hükümetinden de eleştiriler aldı.
3 SORUDA - İran ve Taliban arasında güç dengelerihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/asya/4363806-3-soruda-i%CC%87ran-ve-taliban-aras%C4%B1nda-g%C3%BC%C3%A7-dengeleri
Mehmet Koç, İran-Taliban arasında son yaşanan gelişmelerden sonra sorunun kaynağını ve gelecekte yaşanabilecek durumları AA Analiz için 3 soruda kaleme aldı.
- İran-Taliban arasında sorun ne?
Taliban, Ağustos 2021'de Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) 20 yıllık Afganistan işgaline son vermesinin ardından ülkenin kontrolünü tekrar ele geçirdi. İran, Taliban'a Afganistan'a egemen olduğu 1995-2001 döneminin aksine daha olumlu bir yaklaşım sergiledi ve ABD çekilmeden önce Taliban'la temaslara başlayarak yeni bir başlangıç yaptı. Zira Taliban, Afganistan'da kontrolü ele geçirdiği 90'lı yıllarda İran'ın Mezar-ı Şerif'te bulunan konsolosluğundaki 8 diplomat ve 1 gazeteci olmak üzere 9 kişiyi infaz etti. Bu olaydan sonra taraflar arasındaki gerilim savaşın eşiğine kadar geldi. Taliban ve İran arasında ABD işgali döneminde meydana gelen yakınlaşma neticesinde işgalin son yıllarında bazı Taliban yetkilileri İran'a ziyaretlerde bulundu. Bu ziyaretin geri dönüş yolunda Taliban yetkilileri ABD tarafından bombalanmak suretiyle ortadan kaldırıldı.
İran ve Taliban arasındaki bu temaslar sayesinde ABD karşıtlığı ortak paydasında bir yakınlaşma meydana geldi. Bu durum sonucunda tarafların birbirine yaklaşımında yumuşama ve işbirlikleri oluştu. Dolayısıyla Taliban ülkenin kontrolünü ele geçirirken İran'da kamuoyu ikiye bölündü. Ancak müesses nizam, Taliban'dan yana olumlu tavır sergileyerek taraflar arasında yeni bir diplomatik sayfa açılmasına vesile oldu. İran, yeni dönemde Afganistan'da mezhepsel paydaşlık üzerinden destek verdiği Şii Hazaralara ve etnik paydaşlık üzerinden yakın temasta olduğu Taciklere karşı Taliban'ın daha esnek davranması karşılığında bu topluluklara sağladığı askeri, siyasi ve diplomatik desteğini asgari düzeye indirdi.
Taliban da önceki deneyimlerinden elde ettiği dersler sayesinde farklı bir tutum geliştirdi. Bu durum, Tahran ile Taliban arasında diplomatik temasların ve ilişkilerin geliştirilmesinin önünü açtı. Ancak taraflar arasındaki ilişki tamamen iyimserlik yerine ihtiyatlı bir realist yaklaşıma dayanıyor. Zira İran, Taliban'ın verdiği sözleri pratikte yerine getirmesini beklerken uluslararası toplumun ve bölgesel aktörlerin tutumunu merak ediyor. Bu sebeple de Taliban'ı hemen resmi olarak tanımak yerine bekle gör politikasını benimsiyor.
Taliban'ın egemenliği sağladığı tarihten bu yana İran ile 12 kez sınır gerginliği yaşandı. Ancak taraflar arasındaki görüşmeler neticesinde olaylar kontrol altında tutulabildi. Sınırda yaşanan gerilimler dışında iki ülke arasında eskiden beri süregelen su krizi, kaçakçılık ve İran'da sayıları milyonları bulan Afgan göçmenlerin geri dönüşü üzerine siyasi ve diplomatik temaslarla zaman zaman sözlü atışmalar düzeyinde gerilimler yaşanıyor. Nitekim son olay da İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin Afganistan'da doğup İran'a akan Hilmend Nehri'nden su paylarının yeterince verilmemesi üzerine yaptığı açıklama ile meydana geldi. Taliban'ın kuraklığı gerekçe göstererek daha fazla su veremeyeceğini açıklaması üzerine Taliban'ın kimi yerel komutanları, İranlı yetkililerin açıklamalarına istihza ile karşılık verdi. Bu durum sınır muhafızları arasındaki çatışmalara zemin hazırladı.
- Taliban'ın bölge ülkeleriyle boy ölçüşebilecek askeri gücü var mı?
Taliban'ın askeri gücü, sahip olduğu askeri teçhizat ve kapasiteden ziyade konvansiyonel olmayan savaş deneyimi ve yöntemlerinden geliyor. Buna en iyi örnek Yemen'deki Husilerin, Suudi Arabistan ve müttefiklerine karşı geliştirdiği savaş yöntemidir. Sınırlı askeri ve silah kapasitesine rağmen yıpratıcı etkiye sahip bu savaş yöntemiyle karşı tarafa hem maddi hem de manevi anlamda kayda değer oranda zarar vermek mümkündür. Dolayısıyla Taliban'ın özellikle ABD'nin geri çekilirken bıraktığı 80 milyar dolar düzeyindeki askeri teçhizat ile İran gibi bir ülkeyle konvansiyonel savaş yürütmesi mümkün değildir. Bununla birlikte Taliban 20 yıl boyunca dünyanın süper gücü ABD'ye karşı yürüttüğü asimetrik savaş neticesinde, bu ülkeyi ülkesinden çıkarmanın verdiği öz güvenle iç işlerine karışılması halinde buna kayıtsız kalmayacağını açıklayarak komşu ülkeleri temkinli davranmaya sevk ediyor.
Taliban, iç işlerine karışmadığı takdirde komşu ilkeler için herhangi bir tehdit oluşturmayacağını belirtti. Buna rağmen İran, Pakistan, Tacikistan, Özbekistan ve Türkmenistan; Afganistan ile olan sınır bölgelerindeki güvenlik tedbirlerini artırdı.
- Bölge için olası senaryolar nelerdir?
Taliban'ın Pakistan'a karşı toprak iddialarının yanı sıra Pakistan'daki milyonlarca Peştun ile etnik bağları üzerinden İslamabad üzerinde yarattığı baskı; Orta Asya ülkelerinde radikal İslamcı grupların güçlenmesine olası etkileri ve destek ihtimalleri; İran ile su sorunu; kaçakçılık; etnik ve mezhepsel kimlik çatışması; milyonlarca düzenli ve düzensiz Afgan mülteci meseleleri bir arada düşünüldüğünde, lokal da olsa çatışma potansiyelleri sürekli bir teyakkuz atmosferinin bölgeye egemen olmasına neden oluyor. Bu sorunları, devlet deneyimi olmayan Taliban ile kalıcı bir çözüme bağlamak, bu vesileyle kalıcı bir güvenlik, istikrar ve barış ortamı yaratmak kısa vadede mümkün gözükmüyor.
Taliban'ın uluslararası toplum tarafından kabul görmesinin ne kadar zaman alacağı henüz bilinmiyor. Çin, Rusya, ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle Afganistan'a doğrudan komşu ülkeler, şimdilik Taliban ile geliştirdikleri ilişkileri test ediyor. Taliban, muasır anlamda bir devlet olmanın yeterliliğini ve sorumluluklarını yerine getirebileceğini ispatlayana kadar mevcut durum sürecek gibi görünüyor. Dolayısıyla İran da bu koşulları dikkate alarak Taliban ile yaşanması muhtemel sorunları ve lokal çatışmaları herhangi bir savaşa girmeden yönetme çabasında.
Son olayda da İranlı siyasi ve güvenlik elitlerinin attığı adımlar ve yaptıkları açıklamalar, bunu açık bir şekilde gösterdi. Ayrıca İran gerek ABD yaptırımlarının yarattığı ekonomik baskı gerekse de ülke içinde her geçen gün derinleşen ekonomik krizin tetikleyeceği yeni siyasi ve toplumsal protestoları dikkate alarak komşu ülkelerle sorunlu ilişkilerini onarma çabasına girmişken Taliban ile doğrudan bir çatışmadan kaçınacaktır. Öte taraftan her iki taraf da ABD'nin baskısı altında ve yaptırımlarına maruz kalıyor. Bu durum, tarafların birbirine doğrudan veya dolaylı bir şekilde destek olmasına neden oluyor ve ortaya çıkan lokal çatışma ve krizleri kontrol altında tuttukları da görülüyor.
[Mehmet Koç, İran Kıdemli Uzmanı]
* Makalelerdeki fikirler, yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Çin: Rusya ve Ukrayna müzakerelere kapıyı kapatmadıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4360966-%C3%A7in-rusya-ve-ukrayna-m%C3%BCzakerelere-kap%C4%B1y%C4%B1-kapatmad%C4%B1
Çin: Rusya ve Ukrayna müzakerelere kapıyı kapatmadı
Çin'in Avrasya İşlerinden Sorumlu Özel Temsilcisi Li Hui ve eski Rusya Başbakanı Dmitry Medvedev. (Reuters-Arşiv)
Çin'in Avrasya İşlerinden Sorumlu Özel Temsilcisi Li Hui, hali hazırda müzakereleri yürütmekte yaşanan zorluklara rağmen Rusya ve Ukrayna'nın krizi çözmek için müzakerelere kapıyı ‘tamamen’ kapattığına inanmadığını’ söyledi.
Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre Li Hui, Rus tarafının Çin'in Ukrayna krizine barışçıl bir çözüm bulma arzusunu ve çabalarını takdir ettiğini vurguladı.
Li geçtiğimiz mayıs ayında, 12 günlük bir Avrupa turuna çıktı. Savaşa siyasi bir çözüm bulma umuduyla Kiev, Varşova, Paris, Berlin, Brüksel ve Moskova'yı ziyaret etti.
Yaptığı açıklamada “Rusya-Ukrayna savaşının hız kazanma riski halen yüksek” diyen Li, tüm tarafların ‘durumu yatıştırmak’ ve nükleer tesislerin güvenliğini sağlamak için somut adımlar atması gerektiğini ifade etti.
Çinli yetkili ayrıca ülkesinin durumu sakinleştirmeye katkıda bulunacak her şeyi yapmaya hazır olduğunu bildirdi.
Diğer yandan Kremlin de Rusya'nın çatışmayı sona erdirmek için müzakerelere açık olduğunu duyurdu.
Ukrayna, Rusya'nın tek taraflı olarak ilhak ettiği drt bölgeden ve 2014'te ilhak ettiği Kırım'dan çekilmesi de dahil olmak üzere herhangi bir barış planını görüşmeden önce Rus kuvvetlerinin topraklarının her karışını terk etmesi gerektiğini savunuyor.
Kuzey Kore liderinin kız kardeşi, yakında 'düzgün' şekilde uzaya uydu fırlatacaklarını açıkladıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4358976-kuzey-kore-liderinin-k%C4%B1z-karde%C5%9Fi-yak%C4%B1nda-d%C3%BCzg%C3%BCn-%C5%9Fekilde-uzaya-uydu-f%C4%B1rlatacaklar%C4%B1n%C4%B1
Kuzey Kore liderinin kız kardeşi, yakında 'düzgün' şekilde uzaya uydu fırlatacaklarını açıkladı
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un kız kardeşi Kim Yo-jong (AP)
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un kız kardeşi Kim Yo-jong, ülkesinin başarısızlıkla sonuçlanan askeri casus uydu fırlatma denemesine ilişkin, yakında uzaya "düzgün" şekilde uydu fırlatacaklarını belirtti.
Yonhap'ın haberine göre, Kim Yo-jong, ABD'nin, Kuzey Kore'nin uzaya balistik uydu fırlatma girişimini kınamasına tepki gösterdi.
Kim Yo-jong, yaptığı yazılı açıklamada, "Eğer Kuzey Kore'nin uydu fırlatması özellikle engellendiyse, binlerce uydu fırlatan ABD ve diğer ülkeler kınanmalıdır. Kuzey Kore'nin askeri casus uydusunun yakında düzgün şekilde uzaya gönderileceği ve görevine başlayacağı kesin." ifadesini kullandı.
Ülkesinin askeri casus uyduya ulaşabilmesinin "düşmanların" en korktuğu şey olduğunun bir kez daha kanıtlandığına işaret eden Kim Yo-jong, keşif uydusu geliştirmek için daha fazla çaba sarf etmeleri gerektiğinin farkında olduklarını vurguladı.
Kim Yo-jong, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK), Kuzey Kore'nin balistik teknoloji kullanmasını yasaklayan kararının ülkesinin uzaydan yararlanma hakkını ihlal ettiği ve bunun "haydutluk" olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Ülkesine karşı "düşmanca politikalar" izleyen ABD ile diyalog kurmaya gerek duymadıklarına dikkati çeken Kim Yo-jong, "Daha saldırgan bir tavırla karşı koyma tarzımıza devam edeceğiz ki onlar da Kuzey Kore'ye yönelik düşmanca politikaların faydası olmayacağını anlasın." ifadesini kullandı.
Kuzey Kore'nin güdümlü füze teknolojisiyle fırlatış yapması yasaklanmıştı
Kuzey Kore'nin dün sabah saatlerindeki fırlatışının, taşıyıcı roket sisteminde yaşanan arıza nedeniyle başarısız olduğu bildirilmişti.
ABD ve Birleşmiş Milletler (BM) de Kuzey Kore'nin balistik füze teknolojisi kullanarak yaptığı başarısız askeri casus uydu fırlatma denemesini kınamıştı.
BMGK, nükleer silah programı nedeniyle uyguladığı yaptırımlar kapsamında Kuzey Kore'nin güdümlü füze teknolojisiyle fırlatış yapmasını yasaklamıştı.
İran ve Afganistan su anlaşmazlığı nedeniyle savaşın eşiğindehttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4357531-i%CC%87ran-ve-afganistan-su-anla%C5%9Fmazl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-nedeniyle-sava%C5%9F%C4%B1n-e%C5%9Fi%C4%9Finde
İran ve Afganistan su anlaşmazlığı nedeniyle savaşın eşiğinde
Görsel: Independent Arabia
İran ve Afganistan arasındaki su krizi kökleri onlarca yıl öncesine dayanmasına rağmen, son zamanlarda ülkeler arasındaki gerilim, sözlü tartışmalar ve buna eşlik eden saha çatışmalarıyla yeniden ortaya çıktı.
İran ve Afganistan, Helmend Nehri'nin kaynaklarından yararlanma konusundaki anlaşmazlık nedeniyle savaşın eşiğine geldi.
Helmend Nehri, Afganistan'ın dağlarından doğar, ülkenin sınırındaki birkaç eyaletten geçerek İran topraklarına girer ve İran'ın güneydoğusundaki Hâmun Gölü'ne dökülüyor.
Helmend, yaklaşık bin 150 kilometre uzunluğunda olup Fırat ve Sind Nehirleri arasında yer alan en büyük Asya nehirlerinden biri.
Yıllar boyunca Afganistan ve İran'ın farklı bölgelerinde tarım ve içme suyu kaynağı oldu.
Ancak, özellikle barajların nehri etkileyen kalkınma ve endüstri projelerinin başlatılmasıyla birlikte, iki ülke arasında anlaşmazlığa yol açan bir mesele haline geldi.
Bu projeler, nehrin su seviyesini etkileyerek nehrin rotasını değiştiriyor ve anlaşmazlıklara neden oluyor.
Son zamanlarda, İran'ın Belucistan bölgesi su kıtlığı kriziyle karşı karşıya kaldı. Nehrin kuruması, Helmend Nehri'nin döküldüğü Hâmun Gölü'nün kuruması tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden oldu.
İran halkı protesto gösterilerinde, İran yetkililerinden, Taliban'a karşı tutumlarını alarak İran'ın su payının ülkenin topraklarına ulaşmasını sağlamalarını talep etti.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Taliban'ı tehdit ederek, "Afganistan yöneticilerine, taleplerimizi normal bir şekilde ele almamalarını söylüyorum. Bizimle ciddi bir şekilde iletişime geçmeleri gerekiyor. Afganistan'daki yetkililer ve yöneticileri Sistan ve Belucistan bölgesindeki vatandaşların taleplerini hızla karşılamaları konusunda uyarıyorum" dedi.
Helmend Nehri, Afganistan'ın dağlarından doğar ve Afganistan'ın sınırındaki birkaç eyaletten geçerek İran topraklarına girer / Fotoğraf İran Haber Ajansı
Afganistan, Reisi’nin tehditlerini aşağılayıcı ve küçümseyici bir şekilde karşıladı. Hızlı ve İran'a karşı olumsuz bir şekilde algılanabilecek bir üslupla yanıt verildi.
Taliban hükümetinin açıklaması diplomasiden ve ülkeler arasındaki anlaşmalara atıfta bulunmaktan oluşurken, bir Afgan yetkili, İran Cumhurbaşkanı'na yönelik bir video mesaj iletmek için çaba gösterdi.
Afganistan'ın üst düzey askeri liderlerinden biri, bir nehir kenarına giderek plastik bir kap doldururken İran Cumhurbaşkanına "Bu suyu al ve tehdit etmeyi bırak. Bizi bundan daha fazla tehdit etme. Senden korkuyoruz" ifadeleriyle seslendi.
Taliban hükümeti tarafından yapılan açıklamada, "İran ile Afganistan arasındaki su anlaşması 1972'den beri var ve İslam Emirliği taahhütlerine uyuyor. Son yıllarda Afganistan ve bölge su seviyelerini etkileyen kuraklık yaşandı. Helmend Nehri de bundan etkilendi. İran'ın suyla ilgili talepleri ve medyadaki uygunsuz açıklamalar sadece zarar getirir" ifadelerine yer verildi.
Afgan hükümetinin açıklamasında ayrıca, "Helmend suyuyla ilgili bilgilerinizi tamamlamalı ve ardından taleplerinizi uygun bir şekilde iletmelisiniz" ifadeleri kullanıldı.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada "Son aylarda Afganistan Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Molla Taki'den, Helmend Anlaşması'ndaki taahhütlerini yerine getirmelerini ve teknik komitelere su seviyesini ölçme izni vermelerini talep ettim, ancak bunu yapmadılar. Sistan bölgesi kuraklıkla mücadele ediyor. Su varlığı veya su yetersizliği siyasi beyanlarla değil, teknik komiteler tarafından ortaya konulmalı" diye konuştu.
İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi de "İran ve Afganistan arasındaki su sorununun diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini ve Taliban'ın Kemal Khan Barajı'nı ziyaret etmek için yetkililerimize izin vermesi gerektiğini" ifade etti.
İran, Afganistan'ı Helmend Nehri üzerine barajlar inşa etmek ve nehrin akışını Afgan topraklarına çevirmekle suçluyor.
Bunun, nehrin ana yatağına bitişik topraklarda tuzluluğun artmasına ve İran'ın su payını sağlama taahhüdünün yerine getirilmemesine yol açtığını ileri sürüyor.
Tahran, nehrin akışını kanıtlayan uydu görüntülerine sahip olduğunu iddia ediyor.
Saha çatışmaları
İran ve Afganistan arasındaki sözlü çatışmalara, İran sınır güvenlik birimleri ve Afgan güçleri arasında gerçekleşen çatışmalar eşlik etti.
İki ülke, su anlaşmazlığındaki pozisyonlarını güçlendirmek için askeri teçhizatların sınıra sevkiyatını gösteren görüntüler yayımladı.
Geçen pazar günü, iki İran sınır muhafızı Taliban askerleriyle çatışma sonucunda hayatını kaybetti.
Her iki taraf da tehdit içeren tepkilerini sürdürdü. Taliban hükümetinin önde gelen isimlerinden Nasır Bedri olarak bilinen Abdulhamid Horasani, bir video yayımlayarak videoda, "Taliban askerlerinin ABD’lilere karşı yürütülen mücadeleden daha büyük bir coşkuyla savaşacaklarını" söyledi.
Geçen cumartesi günü, İran-Afganistan sınırında şiddetli çatışmalar ve silah sesleri duyuldu.
İran, çatışmaların Taliban unsurlarının İran topraklarına sızmaya çalışmasından kaynaklandığını söyledi.
Ayrıca, yayımlanan görüntüler Taliban üyelerinin İran tarafında bulunan sınır karakollarına ağır silahlarla ateş ettiğini ortaya koydu.
Geçen 27 Mayıs'ta İran-Afganistan sınırında şiddetli çatışmalar ve yoğun silah sesleri duyuldu. İran'ın Belucistan sınır güvenlik birimi, "tanımlanamayan silahlı kişilerin" Afganistan'dan İran'a girmek için plan yaptıklarını ve bu durumun çatışmalara yol açtığını açıkladı.
İran, sınırlarda olağandışı olayları işaret eden bir girişim olarak üst düzey kara kuvvetleri ve güvenlik yetkililerini sınır bölgelerine gönderdi.
İran Polis Yardımcısı Kasım Rezai, ülkesinin Taliban tarafından beklenmeyen bu adımlarıyla ilgili olarak "Afganistan'ın mevcut liderlerinin haksız ve uluslararası ilkelerle çelişen eylemlerinden dolayı hesap vermeleri gerektiğini" belirtti.
İran tarafındaki sınır bölgelerinde çok sayıda kişi evlerini boşaltırken, sınır bölgeleri iki taraf arasında yer yer çatışmalara sahne oldu.
İranlı sınır muhafızlarının ölümü, özellikle sağcı aşırılık yanlısı bir kesim tarafından İran Cumhurbaşkanı Reisi hükümetine yönelik geniş çaplı eleştirilere neden oldu.
Bu grup, Taliban hükümetini sert bir şekilde eleştirerek İran'ın su hakları konusunda haksızlık yapmakla suçluyor.
İran Dini Lideri Ali Hamaney’in Sistan ve Belucistan'daki temsilcisi, Reisi hükümetini "ABD’yi defalarca tehdit ettiniz, ancak Afganistan'dan haklarımızı geri alma yeteneğine sahip değilsiniz. Sorunlar konuşarak çözülmez" ifadeleriyle eleştirdi.
Sosyal medya platformları, İranlıların Taliban ile yüzleşme ve haklarını Afganistan'dan geri alma çağrılarıyla dolup taşıyor.
Yurt dışındaki muhalefetin İran sınır muhafızlarının öldürülmesi konusundaki zayıf tutum eleştirileri de bu çağrılara eşlik ediyor.
Tarihi arka plan
İran ile Afganistan arasında Helmend Nehri'nin sularının kullanımına ilişkin anlaşmazlık, uzun yıllar devam etti.
İki ülke arasında 1972 yılında imzalanan ve Helmend Anlaşması olarak bilinen bir anlaşma ile sona erdi.
Bu anlaşmaya göre, Afganistan, İran'ın Helmend Nehri'nden 820 milyon metreküp su almasını sağlama taahhüdünde bulundu.
Ancak İran, Afganistan'ı defalarca taahhütlerinden vazgeçmekle ve nehrin akış yönünü değiştirmekle suçladı.
Kajaki Barajı ve Kemal Khan Barajı’nın inşası nehirden su seviyesinin düşmesine yol açtı. Nehrin Afgan toprakları içinde sellere tanık olduğu mevsimlerde bile su İran'a ulaşmadı.
Eski Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, Kemal Khan Barajı’nın açılışında, Helmend Nehri'nin yıllar boyunca Afganistan'dan çıktığını, bugün yönetiminin Afganların elinde olduğunu ve İran ile petrol karşılığında su alışverişi yapacağını vurgulamıştı.
İran, eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani o dönem Eşref Gani'nin açıklamalarını protesto etmiş ve Helmend Nehri sularından payına düşeni alma hakkını savunmuştu.
Kabil'in Taliban’ın eline geçmesiyle birlikte, İran'ın Afganistan'ın Helmend Nehri boyunca üzerinde çalıştığı tesisleri ziyaret etmesi yönündeki tekrarlanan talepleri arasında mevcut yetkililer aynı yaklaşımı izliyor.
Ancak Taliban, İran delegasyonlarının kendi topraklarında keşif ziyaretleri yapmasına izin vermeyi reddediyor.
Pekin’den Güney Çin Denizi'ndeki gerilimden dolayı Washington’a kınama https://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4357081-pekin%E2%80%99den-g%C3%BCney-%C3%A7in-denizindeki-gerilimden-dolay%C4%B1-washington%E2%80%99-k%C4%B1nama
Pekin’den Güney Çin Denizi'ndeki gerilimden dolayı Washington’a kınama
Çin ordusunun savaş gemileri ve savaş uçakları, Güney Çin Denizi'ndeki askeri geçit törenine katılıyor (Arşiv-Reuters)
Pekin hükümeti, Güney Çin Denizi üzerinde uçan Çin savaş uçağı ile ABD askeri keşif uçağı arasında meydana gelen olaydan sonra Washington’u provokasyon yapmakla suçlayarak kınadı.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, bu provokatif ve tehlikeli manevraların deniz güvenliği içi sorun kaynağı olduğuna değinerek, ABD'nin bu tehlikeli provokasyonları derhal durdurması gerektiğini vurguladı.
ABD Hint-Pasifik Kuvvetleri Komutanlığı (INDO-PACOM) Çin'e ait bir J-16 savaş uçağının, Güney Çin Denizi'nde ABD RC-135 keşif uçağına agresif bir manevra yaptığını bildirdi.
Bu, Pekin ve Washington arasındaki ilişkilerin Tayvan ve 2022'nin sonlarında ABD üzerinde Çin’e ait balonun uçuşu gibi konularda gerilimlerin yaşandığı bir döneme denk geliyor.
Çin, uzay istasyonuna yeni taykonot ekibini yolladıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4355331-%C3%A7in-uzay-istasyonuna-yeni-taykonot-ekibini-yollad%C4%B1
Kıdemli astronot Zheng Haping, mühendis Gu Yangju ve uzaya giden ilk sivil olan Ge Haishu (AFP)
TT
TT
Çin, uzay istasyonuna yeni taykonot ekibini yolladı
Kıdemli astronot Zheng Haping, mühendis Gu Yangju ve uzaya giden ilk sivil olan Ge Haishu (AFP)
Çin İnsanlı Uzay Programı Ajansından (CMSA) yapılan açıklamaya göre, taykonotlar Cing Haypıng, Cu Yangcu ve Gui Hayçao'yu taşıyan Şıncou-16 uzay mekiği, Long March 2F roketiyle Gobi Çölü'ndeki Ciuçüen Uydu Merkezi'nden fırlatıldı.
Uzay istasyonunda 5 ay görev yapacak taykonot ekibinin, kuantum fenomenlerini, genel görelilik alanlarında deneyler ve yüksek hassasiyette uzay-zaman frekans testleri yürüteceği bildirildi.
Uzayda ilk Çinli sivil
Şıncou-16 seferiyle Çin, ilk kez sivil bir taykonotu uzaya gönderiyor. Pekin Havacılık ve Uzay Bilimleri Üniversitesi olarak bilinen Beyhang Üniversitesinde uzay mühendisliği profesörü olan Gui, Çin'in uzaya yolladığı ilk sivil oldu.
Çin uzay programında bugüne dek yalnızca Çin Halk Kurtuluş Ordusu Hava Kuvvetlerinden seçilen taykonotlar görev almıştı.
Uzay mekiği dinamiği ve yük taşıma konusunda uzman olan Gui, bilim deneyleri ve testler için kullanılacak malzeme ve donanımların yörüngedeki işleyişinden sorumlu olacak.
Seferin komutanlığını üstlenecek Cing Haypıng, daha önce Şıncou-7, Şıncou-9 ve Şıncou-11 görevlerinde yer almıştı. Tümgeneral rütbesindeki bir asker olan 56 yaşındaki Cing, Çinli taykonotlar arasında 4. kez uzaya çıkan ilk kişi olacak.
Ekipteki diğer asker Cu ise ilk kez katılacağı uzay seferinde uçuş mühendisi ve operatör görevini üstlenecek.
Çin'in uzay istasyonu kurma planı
Çin, ABD'nin uzay araştırmaları alanındaki işbirliğini yasaklaması ve Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) programına katılımını engellemesi nedeniyle kendi uzay istasyonunu kurmak için çalışmalar yürütüyor.
Bir çekirdek modül, iki laboratuvar modülü ve uzay teleskobundan oluşması planlanan "Tiengong" (gök sarayı) istasyonu, tamamlandığında Rusya'nın artık faal olmayan Mir Uzay İstasyonu ile yaklaşık aynı boyutlarda olacak.
İstasyonun ana parçası "Tienhı" (göksel uyum) adı verilen çekirdek modül, 29 Nisan 2021'de, ilk laboratuvar modülü "Vıntien" (gökleri aramak) 24 Temmuz 2022'de, 2. laboratuvar modülü "Mıngtien" (gökleri düşlemek) ise 31 Ekim 2022'de fırlatılmıştı.
Çekirdek modüle laboratuvar modüllerinin eklenmesiyle istasyonun "T" biçimli ana iskeleti tamamlanmış, kurulum aşamasının ardından "uygulama ve geliştirme aşaması" başlamıştı.
"Şüntien" (gökleri dolaşmak) adı verilen uzay teleskobunun da ayrı bir modül olarak istasyona eklenmesi planlanıyor.
3 kişilik taykonot ekibi dönüşümlü görev yaptığı istasyona "Şıncou" (kutsal gemi) mekikleriyle personel, "Tiencou" (gök gemisi) mekikleriyle ikmal malzemeleri taşınıyor.
Pakistan'ın kuzeyinde çığ düşmesi sonucu 11 kişi öldühttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/asya/4351506-pakistan%C4%B1n-kuzeyinde-%C3%A7%C4%B1%C4%9F-d%C3%BC%C5%9Fmesi-sonucu-11-ki%C5%9Fi-%C3%B6ld%C3%BC
Kurtarma ekipleri, Pakistan'ın Astor kentinde göçebe bir kabilenin üyelerinin çığ altında kalarak ölmesinin ardından bir cenaze aracını karda itiyor (Reuters)
Pakistan'ın kuzeyinde çığ düşmesi sonucu 11 kişi öldü
Kurtarma ekipleri, Pakistan'ın Astor kentinde göçebe bir kabilenin üyelerinin çığ altında kalarak ölmesinin ardından bir cenaze aracını karda itiyor (Reuters)
Pakistan Afet Yönetimi Kurumu cumartesi günü yaptığı açıklamada, ülkenin kuzeyindeki dağlık bir bölgeden geçerken çığ düşmesi sonucu göçebe bir kabileden en az 11 kişinin öldüğünü 13 kişinin ise yaralandığını bildirdi.
Şarku’l Avsat’ın Reuters’den aktardığı habere göre Pakistan’ın Showunter Top Pass Dağ Geçidi’nde göçebe ailelere isabet eden çığda 11 kişi hayatını kaybetti, 13 kişi yaralandı.
Geçit deniz seviyesinden 4420 metre yükseklikte yer alıyor.
Yetkililer tarafından yapılan açıklamada kurbanların cesetlerine ulaşıldığı ve aralarında bir çocuğun da bulunduğu yaralıların durumlarının kritik olduğu ve yerel bir hastaneye kaldırıldıkları belirtildi.
Kötü hava koşulları kurtarma operasyonunu engellemiş ve kaza mahalline ulaşmayı zorlaştırdı.
Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif yaptığı açıklamada “İklim değişikliğinin etkisiyle Pakistan'da bu tür olaylar artıyor” dedi.
Pakistan iklim değişikliği nedeniyle doğal afet riski en yüksek on ülke arasında yer alıyor.
Şerif, uluslararası toplumu iklim değişikliğinin olumsuz etkileri nedeniyle ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalan gelişmekte olan ülkeleri kurtarma sorumluluğunu üstlenmeye çağırdı.
Çin’e at bir uçak gemisi Tayvan Boğazı’nı geçtihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4350121-%C3%A7in%E2%80%99e-bir-u%C3%A7ak-gemisi-tayvan-bo%C4%9Faz%C4%B1%E2%80%99n%C4%B1-ge%C3%A7ti
Tayvan Savunma Bakanlığı, Çin uçak gemisi Shandong’un bugün diğer iki gemiyle birlikte Tayvan Boğazı'ndan geçtiğini duyurdu.
Bakanlık, 2019 yılında hizmete giren Shandong gemisinin gün ortasına yakın boğazdan kuzeye doğru yola çıktığını ve iki taraf arasında resmi olmayan bir engel olan ortanca hattın Çin tarafına geçtiğini açıkladı.
Açıklamada, Tayvan ordusunun Çin gemilerini yakından izlediği ve uygun şekilde karşılık verdiği aktarıldı.
Shandong, geçtiğimiz ay Tayvan çevresindeki Çin askeri tatbikatlarına katıldı ve Batı Pasifik'te faaliyet gösterdi.
Geçtiğimiz yılın Mart ayında Shandong, Çin ve ABD başkanları arasındaki görüşmelerden saatler önce Tayvan Boğazı'ndan geçti.
Çin, geçtiğimiz ay savaş oyunlarını resmen sonuçlandırmasının ardından Tayvan çevresinde sınırlı ölçekte askeri faaliyetlerine devam ediyor.
Tayvan Savunma Bakanlığı, son 24 saat içinde sekiz Çin savaş uçağının boğazın orta hattını geçtiğini bildirdi.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة