Ukrayna krizine ilişkin Afrika girişimi sürüyor

Putin, 2019'da Soçi'de bir anma fotoğrafı çekerken Sisi ve Ramaphosa ile (EPA)
Putin, 2019'da Soçi'de bir anma fotoğrafı çekerken Sisi ve Ramaphosa ile (EPA)
TT

Ukrayna krizine ilişkin Afrika girişimi sürüyor

Putin, 2019'da Soçi'de bir anma fotoğrafı çekerken Sisi ve Ramaphosa ile (EPA)
Putin, 2019'da Soçi'de bir anma fotoğrafı çekerken Sisi ve Ramaphosa ile (EPA)

Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirme girişimine katılan altı Afrika ülkesi, Kiev ve Moskova'ya yapılacak ziyaretin gündemini belirlemek için yoğun temaslara başladı.

Şarku’l Avsat’a konuşan Mısırlı diplomatik kaynak, “Girişime ortak ülkelerden bir elçi birkaç gün önce Rusya'nın başkentine detayları açıklanmayan bir ziyaret gerçekleştirerek oradaki yetkililerle görüştü ve benzer bir ziyaretin Ukrayna başkentine yapılması planlanıyor” diyerek, ziyaretin amacının "çatışmanın taraflarının girişime gösterebilecekleri yanıtın kapsamını keşfetme odaklı” olduğunu söyledi.

Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, 16 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, Zambiya, Senegal, Kongo Cumhuriyeti, Uganda, Mısır ve Güney Afrika liderlerinden oluşan barış misyonunun Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sona ermesi için çalışmalar yürüteceğini bildirmişti. Ramaphosa, Rus ve Ukrayna tarafının Afrika heyetini kabul etme konusunda hem fikir olduğunu ifade etti.

Kaynak, savaşın sona erdirilmesi için inisiyatif ortaya koyan ülke liderlerinin, çatışmanın iki tarafının başkentlerine ziyaret etmeyi planladığına değinerek, “Prensip olarak önerilen tarih, önümüzdeki Haziran ayının başı.  Ancak nihai düzenlemeler ya çatışmanın tarafları ya da altı ülkenin liderleri arasında devam eden temasların sonuçlarına bağlı olacak” şeklinde konuştu.

Mevcut temasları "zor ve karmaşık" olarak nitelendiren kaynak, "her bir tarafın müzakereler başlamadan önce gerekli gördüğü pozisyon ve koşullara bağlı kaldığına" işaret etti.

Ukrayna daha önceki pozisyonlarında Rus güçlerinin herhangi bir müzakere başlamadan önce topraklarından çekilmesi gerektiğini açıklarken, Moskova, Kiev'in 2014'te Ukrayna'dan ilhak ettiği Kırım üzerindeki Rusya egemenliğini müzakerelerin ön şartı olarak tanımasını istiyor.

Barış girişiminin şartlarının nihai açıklamasının henüz ortaya konulmadığına da değinen kaynak, mevcut önerinin, kuvvetlerin geçici olarak mevzilerinde kaldığı acil ve kapsamlı bir ateşkesin ardından ciddi ve daha ileri bir yol başlatmak için girişime taraf olan altı Afrika ülkesinin başkentlerinden birinde doğrudan veya dolaylı görüşmelere ev sahipliği yapmayı içerdiğini aktardı.

 



Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.