İran’da tutuklanan Fransız sendikacının sağlık durumu kritik   

İran tarafından gözaltına alınan Fransız kadının akrabaları, sağlığı konusunda endişeli

Göstericiler, geçen Ocak ayının sonunda Paris’te düzenlenen bir gösteri sırasında İran tarafından gözaltına alınan Benjamin Briere ve diğer Fransızların fotoğrafını taşıyor (AP)
Göstericiler, geçen Ocak ayının sonunda Paris’te düzenlenen bir gösteri sırasında İran tarafından gözaltına alınan Benjamin Briere ve diğer Fransızların fotoğrafını taşıyor (AP)
TT

İran’da tutuklanan Fransız sendikacının sağlık durumu kritik   

Göstericiler, geçen Ocak ayının sonunda Paris’te düzenlenen bir gösteri sırasında İran tarafından gözaltına alınan Benjamin Briere ve diğer Fransızların fotoğrafını taşıyor (AP)
Göstericiler, geçen Ocak ayının sonunda Paris’te düzenlenen bir gösteri sırasında İran tarafından gözaltına alınan Benjamin Briere ve diğer Fransızların fotoğrafını taşıyor (AP)

İran’da tutuklu bulunan Fransız öğretmen ve sendikacı Cecile Kohler’in yakın arkadaşları, Kohler’in sağlığıyla ilgili ciddi endişelerini dile getirdi ve bir yıl önce tutuklanmasının yıldönümü arifesinde derhal serbest bırakılmasını talep etti.

Destek Komitesi yaptığı açıklamada, “7 Mayıs Pazar günü, Cecile Kohler ve ortağı Jack Barry’nin İran’daki gezisi sırasında tutuklanmasının üzerinden bir yıl geçti” dedi.

Kohler’in arkadaşları tutuklanmasının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen dava sürecinde bir ilerleme olmadığını belirtti ve bu keyfi tutuklamayı kınadı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre komisyon, 38 yaşındaki Kohler’in bir yıl içinde ailesiyle yalnızca üç defa temas kurabildiğini bildirdi. Bunlardan sonuncusu 17 Nisan’da birkaç dakika süren ve sıkı gözetim altında gerçekleşen görüşmeydi.

Kohler’in akrabaları, her şeyden yoksun görünen ve dış dünyadan izole kalan genç kadının gözaltı koşulları hakkında bilgi edinmede büyük zorluklarla karşılaştıklarını vurguladı. Akrabalar, bu kötü şartlar altında sağlık durumları hakkında endişelerini dile getirdi. Ayrıca Tahran’ın koşulsuz olarak temel haklara saygı duymasını ve casuslukla suçlanan Kohler ve Barry’yi serbest bırakmasını talep etti.

14 Mayıs Pazar günü Paris’te Kohler’e destek için iki miting düzenlenecek. Resmi olarak, altı Fransız hala İran’da tutuklu bulunuyor.

Kohler ve Barry’e ek olarak, İrlanda kökenli Fransız vatandaşı Bernard Phelan’da 1 Ekim’den beri İran’da tutuklu.

35 yaşındaki Meclis Üyesi Louis Arnault, 28 Eylül’de görevden alındı. Kimliği açıklanmayan bir Fransız da tutuklandı.

Fransız Temyiz Mahkemesi, Mayıs 2020’de tutuklanan ve daha sonra casusluk suçundan sekiz yıl hapis cezasına çarptırılan 38 yaşındaki Briere’ye beraat ettirdi. Ancak serbest bırakılmadı ve hala tutuklu.

Haziran 2019’da tutuklanan ve ardından ulusal güvenliği ihlal ettiği gerekçesiyle 5 yıl hapis cezasına çarptırılan İran asıllı Fransız araştırmacı Fariba Adelkhah, 10 Şubat’ta serbest bırakıldı.

İran, son yıllarda çoğu casusluk suçlamasıyla karşı karşıya kalan onlarca çifte vatandaşı ve yabancıyı gözaltına aldı.  İnsan hakları aktivistleri, Devrim Muhafızları’nın emriyle gözaltına alınan masum rehineler olduklarını söylüyor. Onları batılı güçlerle pazarlık kozu olarak kullandıkları da söylenenler arasında. İnsan hakları örgütleri ve Paris dahil olmak üzere batılı ülkeler, çifte uyruklu kişilerin tutuklanmasını rehine diplomasisi politikası olarak nitelendiriyor.



Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)
TT

Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)

İran'ın kuzeybatısında pazartesi günü meydana gelen helikopter kazasında Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile birlikte hayatını kaybettiği açıklanan İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tahran'ın İsrail ve Batı karşıtı politikalarının ateşli bir savunucusuydu.

Reisi, 60 yaşındaki Abdullahiyan’ı Ağustos 2021'de atadı.

2013'ten 2021'e kadar bu görevi yürüten Muhammed Cevad Zarif'in yerine geçmek gibi zor bir görevi vardı; Zarif, önde gelen aktif bir diplomat, akıcı bir İngilizce konuşan, uluslararası çevrelerde tanınan bir yüz ve İran'ın dış politikasını yöneten deneyimli bir isimdi.

İran devlet televizyonu Emir Abdullahiyan'ı, Tahran tarafından yönetilen ve Lübnan Hizbullah'ı, Filistinli Hamas ile İslami Cihad hareketleri ve Iraklı silahlı gruplar gibi İran'ın ezeli düşmanı İsrail karşıtı grupların yer aldığı "Direniş Ekseni'nden üst düzey bir diplomat" olarak tanıttı.

Emir Abdullahiyan atandığı gün yaptığı açıklamada, bu grupların "İran'ın müttefikleri" olduğunu ve "onları güçlendirmenin hükümetin gündeminde olduğunu" söyledi.

Kapsamlı geziler

Ekim 2023'te İsrail ile Hamas arasında Gazze'de savaşın başlamasından beri bölgeye yaptığı ziyaretleri yoğunlaştırdı. Tahran, İsrail'e karşı Filistin hareketini ve savaşın çıkmasına yol açan 7 Ekim 2023 operasyonuna desteğini gizlemedi, ancak aynı zamanda bu operasyonun içinde yer almadığını da vurguladı.

Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)

Geçtiğimiz nisan ayında, Tahran'ın Yahudi devletini sorumlu tuttuğu ve Şam'daki İran konsolosluk binasını yerle bir eden hava saldırısına karşılık olarak, İran'ın İsrail'e 300'den fazla insansız hava aracı ve füzeyle gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırıyı savundu.

İran'ın tepkisinin "meşru savunma ve uluslararası hukuk çerçevesinde" gerçekleştirildiğini söyledi.

Emir Abdullahiyan daha sonra İsrail'in İran'ın orta kesimindeki İsfahan eyaletine bir misilleme amaçlı saldırı düzenlediğine dair haberleri "çocuk oyuncağı" diyerek küçümsedi.

İzolasyonun Azaltılması

Mesleki kariyeri boyunca Devrim Muhafızları ile olan yakın ilişkileriyle tanınan Emir Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu olan Kudüs Gücü'nün komutanı ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan kariyeri boyunca Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu. Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu Kudüs Gücü'nün komutanı olan ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan, üç yıl boyunca İran'ın uluslararası sahnedeki izolasyonunu azaltmak ve ABD yaptırımlarının ülkesinin ekonomisi üzerindeki etkisini azaltmak için çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Çin'in himayesindeki bir anlaşma çerçevesinde Mart 2023'te Suudi Arabistan ile uzlaşmaya varılmasına yol açan süreçte kilit bir figür olmasa da İran'ın Arap komşularıyla ilişkilerin geliştirilmesinde rol oynadı.

1964 yılında Tahran'ın doğusundaki Damgan şehrinde doğan Abdullahiyan, 1991 yılında Tahran Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu.

1997-2001 yılları arasında Irak'ta ve 2007-2010 yılları arasında ise Bahreyn'de görev yaptı.

2011'den bu yana Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yaptı. Bu görevinde, Ali Ekber Salihi (Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın ikinci hükümetinde) ve Zarif (Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin ilk hükümetinde) gibi iki farklı bakanla çalıştı.

Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri) Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri)

Ancak 2016 yılında Zarif onu görevden aldı. Bu hareket muhafazakârlar tarafından, Ruhani ve bakanına yönelik büyük eleştiriler yapılmasına neden oldu.

ISNA'ya göre daha sonra Umman Büyükelçiliği görevini reddetti ve 2021 yılında Dışişleri Bakanlığı'na gelmeden önce, Meclis Başkanı'nın uluslararası işlerden sorumlu özel yardımcısı olarak çalışmaya başladı.

Emir Abdullahiyan, uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerini kısıtlayan 2015 anlaşmasının çökmesinin ardından, Washington'un 2018'de eski Başkan Donald Trump tarafından anlaşmadan çekilmesi sonrasında, İran'ın nükleer programına ilişkin müzakerelerin yeniden başlatılması çabalarına dahil oldu.