İsrail ordusu içerisinde terör örgütü yapılanması açığa çıkarıldı

İsrail İç İstihbaratı, Filistinlilere yönelik terör eylemleri düzenleyen bir İsrail askeri ve iki genci gözaltına aldı

Hadera kentinde Arap vatandaşının öldürüldüğü yer (İsrail polisi)
Hadera kentinde Arap vatandaşının öldürüldüğü yer (İsrail polisi)
TT

İsrail ordusu içerisinde terör örgütü yapılanması açığa çıkarıldı

Hadera kentinde Arap vatandaşının öldürüldüğü yer (İsrail polisi)
Hadera kentinde Arap vatandaşının öldürüldüğü yer (İsrail polisi)

İsrail İç İstihbarat Teşkilatı Şin Bet (Şabak), bir İsrail askerinin, Arap çocuklara saldırmak ve İsrail vatandaşı olan Filistinli yaşlı bir sivili öldürmek de dahil olmak üzere diğer iki gençle birlikte suç işlediği şüphesiyle göz altına alındığını duyurdu.

Şin Bet tarafından yapılan açıklamada, söz konusu göz altıların “yasaklanmış bir terör örgütünün kurulmasının yanı sıra, ırkçı saiklerle üç kişi tarafından işlenen suçlar hakkında” olduğu bildirildi. Üçünün de Pazar günü tutuklanıp Pazartesi günü Hadera'daki Sulh Ceza Mahkemesi'ne çıkarılarak tutukluluk sürelerinin önümüzdeki Pazar gününe kadar uzatıldığı bildirildi. Davayla ilgili tüm bilgilere karartma emri ve soruşturmanın tüm ayrıntılarının yayınlanması yasağı getirdi.

İsrail Kanal 13 televizyonu, askerin İsrail ordusuna bağlı düzenli kuvvetlerde görev yaptığını bildirdi. Askerin kimliği veya ait olduğu birlik hakkında ek bilgi verilmedi.

İsrail resmi televizyon kanalı KAN 11, askerin yaklaşık bir ay önce Hayfa yakınlarındaki Hadera kentinde Arap çocuklara yönelik bir saldırıya karıştığını belirterek, askerin de yasaklı bir örgüte üye olduğundan şüphelenildiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kanal 12 televizyonundan aktardığı habere göre ise olay bir saldırıdan çok daha ciddiydi. Asker ve diğer iki Yahudi gencin göz altına alınması, yaklaşık bir ay önce Hadera şehrinde bir Arap vatandaşına milliyetçi saiklerle saldırdıkları şüphesinin ardından gerçekleşti. Geçen ayki Nisan olaylarının takibi, yakınlardaki bir ormanlık alanda 63 yaşındaki Halid Dakka'nın cesedi bulunduğundan, gerçekleşen saldırının bir cinayet olduğunu gösterdi.

Ölen kişi Haderalı bir Filistinli idi ve vücudunda şiddet izleri görülüyordu. Polis müfettişleri, kurbanın dövülerek ve işkence edilerek öldürüldüğünü değerlendirdiklerini ifade ettiler. Şehirde yaşayan birkaç Arap’tan biri olduğu için, onun bu şekilde öldürülmesi, amacın şehri Araplardan ‘temizlemek’ ve durumu mükemmel bir terör vakası haline getirmek olduğu endişesini artırıyor.

Endişeyi artıran husus, Araplara yönelik saldırılara karışan Yahudilerin savunmasını sağlayan ve finanse eden aşırı sağcı bir hareket olan Honnu Hareketi’nin onları savunmak için öne çıkmasıdır. Atanan Avukat İsaf Gannun, istihbarat servislerinin müvekkilleriyle görüşmesine engel olduğundan şikâyet etti. İsrail Ordusu Sözcüsü, askerin askerlik mesleğiyle alakası olmayan bir eylemi işlediğinden şüphelenildiğini ve bu nedenle yargılandığını ve işlediği kabahatin orduyla hiçbir ilgisinin bulunmadığını açıkladı.

İsrail ordusundan bir askerin geçen ayın başlarında Batı Şeria'nın Silvad kasabası yakınlarında bir Filistinliyi vurduğu şüphesiyle tutuklanmış olması dikkat çekici. Siyonist yerleşimcilerin Filistinlilere düzenlediği saldırının ardından meydana gelen olayda, yerleşimciler de sivil giysili olarak askere eşlik etmişti. Asker, Filistinli vatandaşı yaraladığında yüzünü kameralardan saklamasına rağmen istihbarat ona ulaşmayı başardı.



Nasrallah suikastına ilişkin yeni detaylar

Hizbullah destekçileri, geçtiğimiz kasım ayında eski Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürüldüğü yerde toplandı (Reuters)
Hizbullah destekçileri, geçtiğimiz kasım ayında eski Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürüldüğü yerde toplandı (Reuters)
TT

Nasrallah suikastına ilişkin yeni detaylar

Hizbullah destekçileri, geçtiğimiz kasım ayında eski Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürüldüğü yerde toplandı (Reuters)
Hizbullah destekçileri, geçtiğimiz kasım ayında eski Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürüldüğü yerde toplandı (Reuters)

İsrail basını, geçtiğimiz eylül ayında eski Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'a düzenlenen suikastla ilgili yeni bilgiler yayınladı. Söz konusu bilgilere göre Amerikalılar operasyondan haberdar olduklarında çok öfkelenirken ‘İsrail'in kendilerini aptal yerine koyduğunu’ söylediler, fakat operasyonu engellemeye çalışmadılar. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun uzun süre tereddüt ettiği, ancak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'ndaki konuşmasını bitirdiği anda gerçekleşen operasyonu onayladığı aktarıldı.

Bu haberlerin sonuncusu pazar akşamı yayınlandı. Habere göre İsrail'in eski Washington Büyükelçisi Mike Herzog, Nasrallah'a suikast düzenleme kararının medyada duyulup krize yol açmaması için İsrail hükümetinin ABD yönetimini bilgilendirmesini tavsiye etti. Ancak İsrail'in İbranice yayın yapan resmi televizyonu Kan 11 haberinde, Netanyahu'nun önce Amerikalıları bilgilendirmeye karşı çıktığı, ancak ardından ordu komutanları ile dönemin Savunma Bakanı Yoav Galant'ın ısrarı üzerine geri adım attığı belirtildi.

Kararı dönemin ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jack Sullivan'a bildirmek istediğini, ancak Sullivan’ın telefonuna geri dönmediğini belirten Herzog, Sullivan’ın bunu dakikalar sonra öğrendiğinde ise çok öfkelenerek, “Nasrallah'a suikast düzenlemeye hazırlandığınız bir dönemde Lübnan'la ateşkes girişimi ilan etmemize izin vererek bizi garip ve küçük düşürücü bir duruma soktunuz, hatta bizi aptal yerine koydunuz” dediğini aktardı.

Ancak bu açıklama operasyon gerçekleştirildikten sonra yapıldığı için çok geç kalmış gibi görünüyor. Operasyon gerçekleşmeden önce operasyondan haberdar olan ilk ABD'li yetkili dönemin Savunma Bakanı Lloyd Austin idi. Gallant, bunu ona söylemiş ve o da çok öfkelenmişti.

O dönemde Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yapan Dan Shapiro'ya göre bu görüşmeyi diplomatik kelimelerle anlatmak zor.

Gallant ise İsrail'in Kanal 13 televizyonuna olayı şu şekilde anlattı:

“Austin'i aradım ve ona ‘Nasrallah'a suikast düzenleyeceğiz’ dedim. O da bana ‘Ne zaman?’ diye sordu. Ona 15 dakika sonra olacağını söyledim. Bundan hoşlanmadı ve öfkeyle, ‘Bu suikastla bölgesel bir savaş başlatabilirsiniz’ dedi. Ben de ona ‘Sayın Savunma Bakanı, bu adam binlerce İsrailliyi ve yüzlerce Amerikalıyı öldürdü’ dedim. Sonra bana ‘Nasrallah’ın orada olacağından emin misiniz?’ diye sordu. Ben de onun orada olacağına dair çok ama çok yüksek derecede inancımız olduğunu söyledim.”

Kanal 13 televizyonuna göre Hizbullah'ın karargâhı yerin 14 katında bulunuyordu. Kanal, İsrail istihbaratının 2006 yılındaki İkinci Lübnan Savaşı'ndan bu yana Nasrallah'a suikast planı hazırladığı, ancak daha büyük bir savaşın fitilini tetiklememek için bunu ertelediği önceki haberleri hatırlattı.

9op00
Netanyahu BM Genel Kurul’da konuşurken (Reuters)

Ancak geçtiğimiz eylül ayı sonlarında Nasrallah'ın diğer yetkililerle birlikte karargâhtaki bir toplantıya katılma niyetinde olduğuna dair istihbarat alındı. Şarku’l Avsat’ın Fransız Le Parisien gazetesinden aktardığına göre, bu istihbaratın kaynakları arasında yer alan İranlı bir casusun Nasrallah'ın Lübnan'daki Kudüs Gücü Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Abbas Nilfuruşan ile Beyrut banliyölerine ulaştığı ve Hizbullah'ın Hava Birlik Komutanı Muhammed Hüseyin Sarur’un cenazesine katıldıktan sonra banliyölere, özellikle de Haret Hareyk'e gittikleri bilgisini İsrail'e ilettiğini yazdı.

Gazete İsrail ordusunun toplantıdan sadece dört saat önce haberdar olduğunu söylese de İsrail merkezli Kan 11 televizyonu istihbaratın günler öncesinden alındığını, dolayısıyla suikast emrinin İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Mossad Şefi Dudi Barnea, Şin Bet Şefi Ronen Bar ve Savunma Bakanı Galant da dahil olmak üzere dönemin tüm güvenlik birimleri başkanları tarafından müzakere edilmiş ve karara bağlanmış olduğunu bildirdi.

Ancak Netanyahu, bunu düşünme süresi istedi. Gallant, Netanyahu'ya birkaç kez yaklaşarak bunun hayatta bir kez ele geçecek bir fırsat olduğunu söylediğini, fakat Netanyahu’nun suikasta izin vermeyi reddettiğini anlattı. Konuşmak için New York uçağına binene kadar Netanyahu’nun peşinden gittiğini belirten Gallant, uçağa vardığında Netanyahu'nun suikasta onay verdiğini, ancak suikastın BM Genel Kurul konuşmasını bitirdikten sonra yapılmasını şart koştuğunu aktardı.

Konuşma New York saatiyle akşam 18.00’da yapılacaktı. Bu yüzden Netanyahu, suikastın saat 18.30'da gerçekleşmesini istedi, Gallant'la dakikalar konusunda pazarlık yaptı. Sonunda 18.20'de tam da Netanyahu’nun kürsüden indiği dakika üzerinde anlaştılar. Askeri sekreteri, Netanyahu’ya üzerinde tek bir kelime, ‘tamamlandı’ yazılı bir kâğıt uzattı.