Netanyahu, Washington'a üst düzey bir heyet gönderiyor

İsrail polisi dün Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Kudüs'teki evinin önündeki göstericilere müdahale etti. (EPA)
İsrail polisi dün Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Kudüs'teki evinin önündeki göstericilere müdahale etti. (EPA)
TT

Netanyahu, Washington'a üst düzey bir heyet gönderiyor

İsrail polisi dün Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Kudüs'teki evinin önündeki göstericilere müdahale etti. (EPA)
İsrail polisi dün Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Kudüs'teki evinin önündeki göstericilere müdahale etti. (EPA)

İsrail hükümetinden üst düzey bir heyetin önümüzdeki hafta sonu Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ve ABD'nin eski İsrail Büyükelçisi Daniel Shapiro ile görüşmek üzere Washington’a gideceği açıklandı. Shapiro birkaç hafta önce ABD Dışişleri Bakanlığı’nın İbrahim Anlaşmaları konusundaki yetkilisi görevine getirilmişti. Heyetin Beyaz Saray'ın yanı sıra dışişleri ve savunma bakanlıklarındaki üst düzey yetkililerle de görüşeceği belirtildi.

Tel Aviv'deki siyasi kaynaklara göre  Netanyahu'nun göndereceği heyette hükümette kendisine en yakın yetkililerin yer alacak. Söz konusu kişilerin İsrail’in eski Washington Büyükelçisi ve Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi olduğu biliniyor. Heyet, ikili ve bölgesel bir dizi konu ve İbrahim Anlaşmaları hakkında görüşmelerde bulunacak.

İran'ın nükleer programındaki hızlı ilerleme, konvansiyonel askeri yetenekler ile balistik füzelerdeki önemli gelişmelere ilişkin artan endişeler, deniz sularındaki terörizm ve deniz ticaretine yönelik terörist operasyonlar ise gündeme getirilecek olan temel konulardan olacak.

Kaynakların doğruladığına göre, 2020'de eski ABD Başkanı Donald Trump tarafından başlatılan İbrahim Anlaşmaları’nın İsrail tarafından öncüsü olarak kabul edilen Dermer, Netanyahu’ya yakınlığı ile biliniyor. Netanyahu, Dermer’e bölgesel siyasi süreçte bir atılım gerçekleştirme görevi vermişti.

Görsel kaldırıldı.

Çarşamba günü onaylanan bütçeye göre hükümet, yerleşim yerlerini pekiştirmek, yerleşimcilerin refahını iyileştirmek ve Filistinlileri göz ardı etmek için birkaç milyar dolar olduğu tahmin edilen büyük meblağlar ayırdı. ABD’de uzun yıllar çalışmış eski diplomatların aktardığına göre ABD’liler bu hususta İsrail'de yayınlananlar hakkında heyetten önceden açıklama talep edecek.

Bu diplomatlardan biri dün Haaretz gazetesine verdiği demeçte, devlet bütçesinin Batı Şeria'daki yerleşim ve ulaşım altyapısına milyarlarca şekel yatırım yapacağı haberlerinin Washington'ı çok rahatsız ettiğini söyledi. Zira bu durumun İsrail'in tartışmalı bölgedeki yasadışı varlığını pekiştirmesini sağlayacağı düşünülüyor.

Likud Partisi’nin açıkladığına göre Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ile Ulaştırma Bakanı Miri Regev arasında varılan anlaşmalar mucibince önümüzdeki iki yıl içerisinde Batı Şeria'da yeni yolların geliştirilmesi ve asfaltlama işlemleri için devlet bütçesinden yaklaşık 3,5 milyar şekel (941 milyon dolar) yatırım yapılacak. Bu meblağın 2 milyar şekeli (538 milyon dolar), Batı Şeria'nın merkezinde bulunan, ülkenin kuzeyi ile güneyini birbirine bağlayan ana yol olan ‘Highway 60’ yolun geliştirilmesine tahsis edilecek. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere gre Ariel yerleşim yeri ile Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tapuah Kavşağı arasındaki yolu genişletmek için ise 500 milyon şekel (134 milyon dolar) tahsis edilecek. Bet El Bölge Konseyi alanına erişim yolunun iyileştirilmesi için 366 milyon şekel (98 milyon dolar) yatırım yapılacak. 300 milyon şekel (81 milyon dolar) ise Kudüs'ün kuzeyindeki Migron ile Kalandiya yerleşim yerleri arasında yeni bir yol inşa etmek için kullanılacak. Nablus'un batısında, Batı Şeria'nın kuzeyindeki el-Funduk Filistin köyü çevresinde yapılacak bir yan yol için 200 milyon şekel (54 milyon dolar) ayrılacak. Ayrıca Alfei Menashe yerleşim yerindeki bir yıl için 150 milyon şekel (40 milyon dolar) tahsis edilecek. Doğu Kudüs ve çevresinde inşa edilecek yollar için ise yüz milyonlarca dolar daha tahsis edildiği biliniyor.

Görsel kaldırıldı.

İsrail Barış Hemen Şimdi hareketinden bütçe konusunda uzman araştırmacı Yoni Mizrahi, tüm İsrail hükümetlerinin bütçe hususunda Batı Şeria yerleşimlerine öncelik gösterdiğini ancak bu hükümetin bu konuda daha ileriye giderek temel fonlardan para ayırarak aslında Filistinlilerle yapılan herhangi bir siyasi anlaşmaya göre İsrail’in oradan çekileceği Batı Şeria'da yaşayan küçük bir gruba verdiğini söyledi. “Burada İsrail'in Batı Şeria'daki varlığını derinleştirme çabasına tanık oluyoruz” ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.

Diğer yandan protesto kampanyasından kaynaklar, sağcı İsrail hükümetinin iktidar sistemini devirme ve yargıyı zayıflatma planını yakından takip ediyor. Kanal 12’nin haberine göre İsrail heyeti Netanyahu'nun Beyaz Saray'a davet edilmesi için uğraşacak. Tarihsel geleneğe uygun olarak, her İsrail başbakanının seçilmesinin birkaç hafta ardından böyle bir davet yapılıyor. Netanyahu 29 Aralık'ta seçilmişti. Ancak ABD yönetimi Netanyahu’nun ABD'ye davet etmeyi halen reddediyor.

ABD yönetim İsrail'i söz konusu planı durdurmaya, İsrail toplumundaki ayrışmayı durduracak bir iç anlaşmaya varmaya çağırıyor. Görüşmede bu konuyu da masaya yatıracak olan ABD’liler, Netanyahu'nun elçilerinden açıklama talep edecek.



Doğumsal deformasyon: Gazze'deki kadınların rahimlerini yok eden silahlar

Gazze'de fetal anomali oranı 1.000 doğumda 200'e ulaştı (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
Gazze'de fetal anomali oranı 1.000 doğumda 200'e ulaştı (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
TT

Doğumsal deformasyon: Gazze'deki kadınların rahimlerini yok eden silahlar

Gazze'de fetal anomali oranı 1.000 doğumda 200'e ulaştı (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
Gazze'de fetal anomali oranı 1.000 doğumda 200'e ulaştı (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

İzzeddin Ebu Ayşe

Doktor Ahmed, şaşkınlıkla yeni doğan bebeğe, Melek el-Kanu'ya bakıyor, başında görülen deformasyonu inceliyor ve “Anne hamileliği sırasında bu garip deformasyona yol açan ne kadar zehirli gaz soludu, İsrail hamile kadınları bu şekilde etkileyecek hangi ölümcül silahları kullandı?” diye düşünüyor.

Doktor bebeği taşıyor ve başına bakıyor; “beyni yok, kafatası gelişimini tamamlamamış” diyor. Sağlık çalışanı, garip ve şok edici bir deformasyon ile doğan, başının sadece göz hizasında sona erdiği küçük Melek’in durumu ile ilgili bunları söylüyor.

Doktor, “İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği savaş sırasında doğumsal anomali vakalarında korkunç bir artış fark ettim. Beyninden tamamen yoksun olarak doğan bebek vakası, trajik anne karnındaki malformasyon hikayelerine bir örnek. Bebeklerin gelişimini daha doğmadan önce etkileyen bu savaşın durdurulması gerekiyor” diye ekledi.

Deformasyon oranları yükseliyor

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre  Gazze'de doktorlar, kuvöz bölümündeki yeni doğan bebeklerde doğumsal deformasyon vakalarında endişe verici bir artış olduğunu fark ettiler. Bunların çoğunun, savaş sırasında hamile kalan annelerin bebeklerinde görüldüğünü gözlemlediler. Bu durum onları, bu olguyu, savaşın ve kuşatmanın seyri ve bunların sakinler üzerindeki etkileriyle ilişkilendirmeye yöneltti.

Sağlık Bakanlığı Hastaneler Bölümü Genel Müdürü Mervan el-Hams, “Gazze Şeridi'nde doğumsal anomali sayısında önemli bir artış yaşanıyor. İsrail savaşı hamile kadınları olumsuz etkiledi” dedi. El-Hams, “Bu olgunun yayılmasına katkıda bulunan birkaç faktör var, birincisi, İsrail bombardımanlarından kaynaklanan radyasyon, ikincisi, uluslararası yasaklı patlayıcıların kullanılması ve son olarak Gazze'ye beyin gelişimi için gerekli olan folik asit gibi ilaç ve vitaminlerin girişinin engellenmesi” diye ekledi. Hams, sağlık yetkililerinin İsrail'in yıkıcı radyolojik ve kimyasal etkilere sahip deneysel silahlar kullandığını, uluslararası anlaşmalar uyarınca yasak olan bu bombalar ile Gazze'de küçük bir alanı hedef aldığını ve bunun da hamile kadınlar ve fetüsler için ciddi sonuçlar doğurduğunu doğruladığını belirtti.

Yaklaşık 60 bin fetüs malformasyon riski altında

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (Human Rights Watch) detaylı raporunda, Gazze'de hamile kadınların zehirli gazlara maruz kaldığı belirtildi. Bunların fetüsler arasında malformasyon vakalarının artmasının yanı sıra, kendiliğinden düşük oranının yüzde 300'e çıkmasına doğrudan etkisi olduğu kaydedildi.

Zorlu ameliyatlar gerçekleştirmek için Gazze'ye giden Ürdünlü doktor Bilal el-Azzam, daha önce hiç görmediği korkunç doğumsal deformasyon vakaları ile karşılaştığını, bunlardan bazılarının son derece kritik aşamalarda Gazze Şeridi'ndeki hastanelere ulaştığını söyledi.

Filistin Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, Gazze'de 60 bin fetüste doğumsal anomali riski bulunuyor ve bu olgunun, İsrail'in uluslararası yasaklı, sağlık açısından tehlikeli mühimmat kullanması nedeniyle uzun yıllar artarak devam etmesi muhtemel.

Fotoğraf: Doğumsal anomaliler Gazze savaşının en ağır sonuçları

Hamile kadınların deneyimleri

Gazze'deki patlayıcı uzmanları, sınırlı imkânlarına rağmen İsrail ordusunun, kimyasal, biyolojik ve yangın silahları kullandığını gözlemlediler. Bombaların toz ve dumanları binaların molozlarına yapışarak hava koşullarının da etkisiyle yayılıyor ve malformasyona neden olabiliyor.

Serena hamile ve İsrail bombalarının dumanı nedeniyle zorlu bir deneyim yaşadı. İsrail askeri operasyonlarının gerçekleştiği yere çok yakın olan Gazze şehrinin doğusunda yaşayan Serena, yaşadıklarını anlattı: “Askerler birdenbire bölgeye doğru bir top atışı yaptı. Mahalle toz ve dumanla doldu ve yanık kağıt kokusu gibi kötü bir koku duydum. Sonra koku daha da kötüleşti ve yanan çöp kokusuna dönüştü.” Serena, “Şiddetli boğulma, baş ağrısı ve kusma hissi yaşadım, karnımdaki bebek iki günden fazla bir süre hareketsiz kaldı. Onun öldüğünü sandım, çok zorlu ve acılı bir iki gündü. Kokladığım gazın rahmimdeki çocuğa olumsuz etki etmesinden çok korkuyorum.”

 Vefa el-Maşharavi ise, “Uçaklar bombalamadan önce, yanık madde kokusu ile birlikte gaz kokusuna benzeyen garip bir koku yayılıyor. Bu kokudan kurtulmanın bir yolu yok, vantilatör çalıştırmak, su püskürtmek gibi her yolu denedim. Bu gazları tekrar tekrar soludukça bebeğimin hareketlerinin artık çok yavaşladığını fark ettim.

Fetüslerin maruz kaldığı malformasyonlar

Hamile kadınlar, İsrail Ordusunun Gazze'ye attığı bombaların bebeklerinin güvenliği üzerindeki etkisini sürekli sorguluyor ve merak ediyorlar. Bu bağlamda Kadın Hastalıkları ve Doğum Profesörü Hulud el-Mazini, “Savaş sırasında zehirli gazları solumak, sarsıntılar, buna ek olarak annenin yaşadığı korku ve endişe, tüm bu etkenler malformasyona neden olur” diyor. Mazini, “bombaların etkisi üç aydan yedi yıla kadar bir sürede ortaya çıktığı için fetüslerde doğumsal anomalilerin artacağı kesin. Bu da engelli doğumlarının yaygın olduğu bir nesille karşı karşıya kalabileceğimiz anlamına geliyor” diye ekledi.

Mazini, eksik veya eksik oluşmuş uzuvlar, kasık fıtığı, kafatası şekil bozuklukları, at nalı böbrek, uzuv eksikliği, kalp, omurga ve beyinde deformasyon, cilt ve beyin anomalileri, engelli doğumları çalışmaları sırasında karşılaştığı garip deformasyon vakalarına örnek veriyor.

Korkunç oranlar

Hastaneler Genel Müdürü Mervan Hams, “doğumsal anomali vakaları rekor seviyelere ulaşarak her 1000 doğumda 200 oranına ulaştı. Bu rakamlar, Dünya Sağlık Örgütü'nün normal olarak kabul ettiği 1000 doğumda 40 doğumsal anomali oranının çok üzerinde” dedi.

Sağlık Bakanlığı, doğumsal deformasyonların İsrail mühimmatlarının etkisi sonucu oluştuğunu teyit ediyor. Medikal fizik profesörü Enver Atallah “İsrail'in Gazze'ye yönelik tekrarlanan savaşları, havadaki ve topraktaki toksik maddelerin seviyesinin artmasına neden oldu ve bu durum fetüsleri etkiliyor” diye konuştu. “İsrail'in beyaz fosfor bombası kullandığını gözlemledik. Bu, beyaz fosforun temel yükünü oluşturduğu bir yangın bombası ve tahrip gücünün yanı sıra, yaklaşık 1.000 santigrat derecelik yoğun bir ısı üretecek şekilde tasarlanmış” diye ekledi.

Uluslararası yasaklı silahlar

Fizik uzmanları ise İsrail'in kimyasal, biyolojik ve termal silahları kullandığını belirtti. “Patlamaya neden olan kimyasal reaksiyon üreten patlayıcılar kullanılıyor. Aynı şekilde termobarik silahlar da yakıt parçacıklarından oluşan bir bulut oluşturuyorlar, ardından bu parçacıklar tutuşuyor ve bu da güçlü bir patlama dalgası ve yüksek dereceli bir ısı üretiyor. Bunun fetüsler üzerinde yıkıcı etkileri olabilir” diyorlar.

Uzmanlar, İsrail'in Gazze'de yoğun atıl metal patlayıcılar kullanmasının insanlarda doku parçalanmasına neden olduğunu belirtiyorlar. Kullanılan silahların arasında uranyum ve parça tesirli bombaların da bulunduğuna, bu maddelerin doğrudan fetüslerde deformasyon ve düşüklere neden olduğuna dikkat çekiyorlar.

Hukuki açıdan Uluslararası Filistin Halkının Haklarını Destekleme Komitesi Başkanı Salah Abdulati, “İsrail, Kitle İmha Silahlarının Geliştirilmesinin, Stoklanmasının ve Kullanımının Yasaklanmasına Dair Anlaşma’yı ihlal ediyor. Sivil halkın yaşamını felakete dönüştürmeyi hedefleyen yanmış toprak stratejisini benimsiyor” dedi.

Ancak İsrail Ordusu Sözcüsü Avichay Adraee, “Ordunun savaş yasalarına, muharebe kurallarına ve uluslararası insani protokole bağlı olduğunu, bunun da sivilleri hedef almadığı, onlarla savaşmadığı ve onlara kısa veya uzun vadede herhangi bir zarar vermediği anlamına geldiğini” vurguladı.