İsrail Arap toplumundaki organize suçlular yine kamikaze İHA kullanıyor

Polis, eyleme geçilmeden dakikalar önce iki hücreye el konulduğunu duyurdu.

 İsrail Arap toplumundaki organize suçlular yine kamikaze İHA kullanıyor
TT

 İsrail Arap toplumundaki organize suçlular yine kamikaze İHA kullanıyor

 İsrail Arap toplumundaki organize suçlular yine kamikaze İHA kullanıyor

İsrail polisi dün (Pazartesi) iki saldırıyı önledi. Polis, eyleme geçmeden birkaç dakika önce organize suç çetelerinin hücrelerine baskın yapıp çete üyelerini gözaltına aldı.

Ramla Polis Sözcüsü, suç çetelerinin kentin El-Cevariş mahallesinde iki hafta içinde üçüncü kez kamikaze İHA’ları ile saldırı gerçekleştireceğini belirtti. Sözcünün açıklamasına göre Ramla polis karakolu personeli ve patlayıcı uzmanları El-Cevariş mahallesindeki bir yerleşkede keşif ve tarama çalışmaları sırasında henüz eyleme geçmeden saldırıda kullanılacak kamikaze İHA'ya ait parçaları bulundu.

Polis, İsrail'in en büyük iki Arap şehri olan Nasıra ve Rahat'ta iki saldırıyı engellediğini açıkladı. Nasıra'da pazar günü, kentteki Avusturya Hastanesi içinde suikast düzenlemeye hazırlanan maskeli 3 kişiden oluşan bir hücre etkisiz hale getirildi. Polis kaynaklarına göre bu kişiler, hafta sonunda şehirde meydana gelen başka bir olaya misilleme için hazırlık yapıyorlardı. Yafa Nasıra'da geçtiğimiz hafta sonunda çoğunun suç örgütüyle bağlantılı olduğuna inanılan 5 kişi öldürülmüştü.

Rahat'ta, yerel polis karakolu ve Negev Müdürlüğü, dün sabah (Pazartesi) yasadışı silahlara sahip üç kişiyi şehrin ticaret merkezinin yakınında gözaltına aldı. Bu kişilerde ele geçirilen silahların bir cinayette kullanılacağı tahmin ediliyor. Zanlılara ait araçta ve üst aramalarında, mermi yüklü ve atışa hazır bir FN tabanca, bıçaklar, coplar, yüz maskeleri ve şarjörler ele geçirildi.

Başbakan Binyamin Netanyahu başkanlığında önceki akşam (Pazar) gerçekleştirilen toplantının ardından suçla mücadelede Genel İstihbarat'ın devreye sokulma olasılığını incelemek üzere bir komitenin kurulması kararlaştırıldı. Şarku’l Avsat’ın ulaştığı bilgilere göre katılımcılardan bazıları, istihbaratı çözümün değil sorunun bir parçası olarak gören Arap toplumu için yasa dışı ve kabul edilemez olduğu gerekçesiyle bu adıma itiraz etti.

Zira bazı suç örgütleri, istihbarat tarafından Filistin topraklarından getirilen İsrail ajanlarının önderliğinde faaliyet göstermekte ve her türlü suçu işleyen çetelere dönüşmektedir.

İsrail Güvenlik Görevlilerinin eski yetkilileri, Arap toplumunda şiddet ve suçla mücadeleye İsrail iç güvenlik birimi Şin Bet’in dahil edilmesine şiddetle karşı çıktıklarını ifade ettikleri bir bildiri yayınladılar. Söz konusu bildiride şu ifadeler yer aldı: "Şin Bet, Arap toplumunda yaygın olan suç sorunu gibi eğitimsel, ekonomik ve sosyal sorunlarla ilgilenmede polise göre öncelikli değildir. İki organ arasındaki yetki dağılımı, ikisine birden zarar verir. İki organ, sorumluluğu birbirlerine atacaktırlar. Ayrıca Şin Bet'in çalışma yöntemlerinin ortaya çıkarılması, onun terörizm ve diğer tehditleri önleme yeteneğini de etkileyecektir."

İsrail Devlet Denetçisi ve Ombudsmanı Matanyahu Engelman ise dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada Arap toplumunda yaygınlaşan şiddet konusunda hükümetin aldığı önlemlerin etkililiğini izleyeceğini duyurdu. Engelman, denetçilerin yuvarlak masa toplantısında şunları söyledi: "2021'de, polisin Arap kasabalarında silah bulundurma ve ateş açma olaylarını nasıl ele aldığına dair kapsamlı bir rapor yayınladık. Rapor, çok rahatsız edici bulgulara ulaştı: İsrail'deki tüm silahlı saldırı olaylarındaki şüphelilerin %94'ünün Arap toplumundan olduğu ortaya çıktı. Silahlı suç davalarında iddianamelerin yüzdesi 2019'da sadece %5 idi ve polisin silah toplama operasyonlarında sadece 19 ateşli silah toplanmıştı. Aynı zamanda Arap toplumunda devlet egemenliğini güçlendirme planı lehine ayrılan bütçeden yararlanma oranı ise sadece %47 olarak kayıtlara geçti."

 



Suudi Arabistan'ın hamlesi İsrail'de yankı buldu: En sert açıklama

İsrail ordusunun saldırılarında, Filistinlilerin sığındığı çadırlar yerle bir edildi (Reuters)
İsrail ordusunun saldırılarında, Filistinlilerin sığındığı çadırlar yerle bir edildi (Reuters)
TT

Suudi Arabistan'ın hamlesi İsrail'de yankı buldu: En sert açıklama

İsrail ordusunun saldırılarında, Filistinlilerin sığındığı çadırlar yerle bir edildi (Reuters)
İsrail ordusunun saldırılarında, Filistinlilerin sığındığı çadırlar yerle bir edildi (Reuters)

Suudi Arabistan, sivillerin çadırlarını bombalayan İsrail'i "soykırım" yaptığı gerekçesiyle kınadı.  

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'ndan bugün yapılan açıklamada, Gazze savaşında İsrail'in uluslararası hukukun tüm ilkelerini ihlal ettiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

İsrail işgal güçlerinin, Refah'taki savunmasız Filistinli mültecilerin çadırlarını hedef almaya devam ederek, Filistin halkına karşı caydırıcılıktan uzak şekilde sürdürdüğü soykırım katliamlarını en sert şekilde kınıyoruz.

Riyad yönetimi, uluslararası toplumun Refah'ta yaşananlara sessiz kalmasının insani felaketin boyutunu daha da artırdığını vurgulayarak, "Filistin halkına yönelik katliamların durdurulması ve sorumluların hesap vermesi" çağrısında bulundu. 

İsrail'in tanınmış haber sitelerinden Times of Israel (ToI), Riyad yönetiminin yayımladığı metne dair "Suudi Arabistan, Gazze'de Hamas'a karşı savaşın başından bu yana İsrail'e yönelik belki de en sert açıklamasını yaptı" ifadelerini kullandı. 

İsrail ve Suudi Arabistan'ın ABD arabuluculuğunda yürüttüğü normalleşme görüşmeleri, Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı saldırısının ardından durmuştu. Riyad yönetimi, savaşın başladığı ay müzakerelerin askıya alındığını duyurmuştu. 

Süreçteki önemli konulardan biri de Filistin meselesiydi. Riyad, Filistin sorunu çözülmeden Tel Aviv yönetimini tanımayacağını defalarca duyurmuştu. İsrail ise iki devletli çözüme yanaşmamıştı. ToI, normalleşme sürecinin durmasının ardından Suudi Arabistan'ın İsrail karşıtı söylemlerini güçlendirdiğine dikkat çekti.

Riyad'ın Tel Aviv'e yönelik sert açıklaması, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki Refah'ın kuzeybatısında yerinden edilmiş Filistinlilere düzenlediği saldırıların ardından geldi. 

Uluslararası Adalet Divanı (UAD), 24 Mayıs'ta açıkladığı tedbir kararında, İsrail'in Refah'a yönelik saldırılarını derhal durdurmasına, insani yardımları engellememesine ve suçlarını araştıracak Birleşmiş Milletler görevlilerinin Gazze'ye girişine izin vermesine hükmetmişti. UAD, Hamas'ın da elindeki rehineleri derhal bırakması gerektiğini vurgulamıştı.

Ancak İsrail ordusu kararı görmezden gelerek, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) depolarının bulunduğu bölgenin yakınındaki çadırları 26 Mayıs'ta bombalamıştı. Saldırıda en az 45 Filistinli öldürülmüş, 200 kişi yaralanmıştı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, uluslararası kamuoyundan tepki toplayan saldırıyı "trajik hata" diye nitelemişti. 

Bunun ardından İsrail ordusu, yerinden edilen Filistinlilere dün tekrar saldırı düzenlemişti. Refah'ta İsrail'in "güvenli bölge" diye tanımladığı El-Mevasi'deki çadırlara yapılan saldırıda 21 kişi öldürülürken, 64 kişi yaralanmıştı. 

Diğer yandan Amerikan medya kuruluşu CNN, 26 Mayıs'taki saldırıda İsrail ordusunun ABD yapımı mühimmat kullandığını aktardı. 

Patlayıcı silah uzmanı Chris Cobb-Smith, İsrail ordusunun saldırıda GBU-39 adlı küçük çaplı bombaları kullandığını söyledi. Bu bombalar, Amerikan savunma ve havacılık firması Boeing tarafından üretiliyor. 

ABD ise Refah'ta Filistinlilerin kamplarına düzenlenen saldırıların "kırmızı çizgilerini geçmediğini" bildirdi. 

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, Refah'taki durumun "içler acısı ve çok trajik" olduğunu, sivil ölümlerini kınadıklarını belirtti. Ancak Kirby, Refah'ta halen kapsamlı bir kara harekatı düzenlenmediğini savunarak, son saldırıların "belirledikleri kırmızı çizgiyi geçmediğini" söyledi.

Washington yönetimi, Gazze Şeridi'ne yardım tedariki için bir yüzer liman da inşa etmişti. 17 Mayıs'ta kullanıma açılan 320 milyon dolarlık limandan tedarikin salı günü geçici olarak askıya alındığı bildirildi. 

ABD ordusundan yapılan açıklamada, kötü hava koşulları nedeniyle iskelenin zarar gördüğü belirtildi. 25 Mayıs'ta da iskelenin bir parçası koparak karaya oturmuştu. Pentagon, iskelenin yeniden bir araya getirilip sabitlenmesinin en az bir hafta sürebileceğini ifade etti.

Independent Türkçe, Times of Israel, Haaretz, CNN, New York Times