ABD basınının gözünden 14 Mayıs

İkinci tura kalan seçimlerdeki yoğun tempo, ABD basınının da gündemindeydi

Analizlerde, muhafazakar bakış açıları nedeniyle Oğan ve Erdoğan'ın ittifak kurmasının daha kolay olduğu savunuldu (Reuters)
Analizlerde, muhafazakar bakış açıları nedeniyle Oğan ve Erdoğan'ın ittifak kurmasının daha kolay olduğu savunuldu (Reuters)
TT

ABD basınının gözünden 14 Mayıs

Analizlerde, muhafazakar bakış açıları nedeniyle Oğan ve Erdoğan'ın ittifak kurmasının daha kolay olduğu savunuldu (Reuters)
Analizlerde, muhafazakar bakış açıları nedeniyle Oğan ve Erdoğan'ın ittifak kurmasının daha kolay olduğu savunuldu (Reuters)

14 Mayıs'ta düzenlenen ve hiçbir adayın yüzde 50'yi geçememesiyle ikinci tura kalan seçimleri ABD basını da yakından takip etti.

Anka ajansının verilerine göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 49,25, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 45,06, ATA İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan da yüzde 5,28 oy aldı. 

ABD basınındaki analizlerde, anket öngörülerinin sonuçlarla uyuşmamasının yanı sıra Oğan'ın "kral yapıcı" rolü ve ikinci tura dair tahminlere yer verildi.

CNN: Anketler başarısız oldu

Ülkenin önde gelen medya kuruluşlarından CNN, "Türkiye'de muhalefet, Erdoğan'la ikinci turda zorlu bir mücadeleyle karşı karşıya" diye yazdı.

Tamara Qiblawi'nin kaleme aldığı analizde, anket tahminlerinin sonuçları öngörmekte başarısız olduğuna dikkat çekilerek, "Türkiye'de yapılan anketlerin çoğu ana muhalefet adayı Kılıçdaroğlu'nun az farkla önde olduğunu öngörmüştü. Ancak sonuçta tam tersi oldu. Erdoğan, ana rakibine karşı 5 puanlık bir üstünlük sağladı" dendi. 

Oğan'ın "kral yapıcı" rolüne işaret edilen haberde, 55 yaşındaki siyasetçinin destek isteyen adaylara, sığınmacılara ve Kürtlere karşı politikalarını katılaştırmalarını şart koştuğuna işaret edildi.

Ayrıca seçim sonuçlarının, "muhalefetin ekonomik kriz ve yıkıcı depremlerle sarsılan halkın duyduğu hoşnutsuzluk üzerinden bir politika oluşturmaktaki sınırlı yeteneğini de ortaya koyduğu" değerlendirmesi yapıldı.

WP: Millet İttifakı dağılabilir

Ülkenin tanınmış gazetelerinden Washington Post'ta (WP) yer alan analizde, "İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu gibi Erdoğan'ın da görevde geçirdiği yıllar, ona seçmenler arasında avantajını nasıl pekiştireceğine ve bunu yapmak için muazzam gücünü ve nüfuzunu nasıl kullanacağına dair derin bir anlayış kazandırdı" dendi. 

WP'nin dış haber editörü Ishaan Tharoor'un yazısında, farklı siyasi görüşlerden oluşan ve 74 yaşındaki Kılıçdaroğlu'nun liderliğinde bir araya gelen Millet İttifakı'nın "başarısızlık karşısında dayanışmasını uzun süre sürdüremeyebileceği" yorumu yapıldı.

Haberde, ABD merkezli Ortadoğu Enstitüsü'nden Howard Eissenstat'ın şu değerlendirmeleri de paylaşıldı: 

Seçim sonuçları milliyetçi duygularda bir artış olduğunu gösteriyor. Hem Kılıçdaroğlu hem de Erdoğan bu seçmen kitlesi üzerinde hak iddia edebilir ama Kılıçdaroğlu'nun başarısı Kürt oylarına bağlı. Onlar olmadan kazanamaz fakat onlar varken de pek çok milliyetçi seçmen onu desteklemeyecektir.

NYT: Deprem, Erdoğan'ın elini beklenmedik şekilde güçlendirdi

Ülkenin önde gelen gazetelerinden New York Times, 69 yaşındaki Erdoğan'ın birçok olumsuzluğa karşı ilk turu önde kapatmasına rağmen oyların yüzde 50'sini kazanamamasının, "bazı seçmenlerin onun ekonomi yönetiminden ve gücü büyük ölçüde kendi elinde toplamasından bıktığını gösteriyor" yorumunu yaptı.

NYT'nin İstanbul Büro Şefi Ben Hubbard'ın analizinde, seçimler öncesinde Kılıçdaroğlu için daha yüksek bir oy oranı öngören anketler yayımlayan MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat'ın değerlendirmelerine de yer verildi.

Kulat'ın 6 Şubat'ta yaşanan depremlerin Erdoğan'ın elini beklenmedik şekilde güçlendirdiği ve cumhurbaşkanının hızlı inşaat projesiyle seçmenleri kendi tarafına çektiği yorumu öne çıkarıldı.

WSJ: Erdoğan kazanırsa halkın yarısı hayal kırıklığına uğrayacak

Wall Street Journal (WSJ) ise seçimlerde "sandığa gidenlerin çoğunun Erdoğan'a karşı oy kullandığını ve değişim istediğini gösterdiğini" yazdı.

Milletvekili dağılımında AK Parti'nin 18 sandalye kaybettiği fakat Erdoğan'ın koalisyon ortaklarıyla az farkla da olsa çoğunluğu elinde tuttuğu belirtildi.

Analizde, Erdoğan'ın ikinci turda yüksek ihtimalle seçimi kazanabileceğine dikkat çekilirken, böyle bir sonucun "ülkenin yarısının, iktidarı bırakmayı reddeden bir güç figürünün yönetiminden ötürü hayal kırıklığına uğramasına yol açacağı" da savunuldu.

Politico: Erdoğan'ın gizli silahı sosyal medyaydı 

Politico'nun Avrupa bürosundan Elçin Poyrazlar ve Christian Oliver'ın kaleme aldığı yazıda, ikinci turda Oğan'ın belirleyici olacağına işaret edilirken, siyasetçinin HDP karşıtı politikaları nedeniyle, bu partiden ve Kürt seçmenlerden destek alan Kılıçdaroğlu'yla ittifak kurmasının zor olduğu vurgulandı.

Mark Scott'ın analizindeyse Erdoğan'ın seçim kampanyasında sosyal medyayı etkili kullandığına dikkat çekildi.

İktidarın, ekimde yürürlüğe giren "dezenformasyon yasasıyla" bu platformlar üzerindeki gücünü artırdığı savunulurken sosyal medya, Erdoğan'ın seçim stratejisinin "gizli silahı" diye nitelendi.

Independent Türkçe, CNN, Wall Street Journal, New York Times, Washington Post, Politico Europe



Erdoğan, Trump ile SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Trump ile SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Türk kaynaklar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) zirvesi kapsamında yaptıkları görüşmede, Suriye'deki gelişmeleri çeşitli boyutlarıyla ele aldıklarını açıkladı.

Kaynaklar, Erdoğan'ın Trump ile salıyı çarşambaya bağlayan gece gerçekleşen görüşmesinde, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) yeni Suriye ordusuna entegrasyonunu ele aldığını söyledi. Erdoğan, Suriye yönetiminin DEAŞ dahil tüm terör örgütleriyle mücadelede kararlı olduğunu ve Türkiye'nin de bu konuda Suriye yönetimine desteğini sürdürdüğünü vurguladı.

thyu
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara geçtiğimiz mart ayında SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesi için SDG lideri Mazlum Abdi ile anlaşma imzaladı. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Türk hükümetine yakın medya kuruluşlarından aktardığına göre Erdoğan, SDG'ye ABD desteği konusuna da değindi. Erdoğan, “Mart ayında Şam ile imzalanan anlaşma uyarınca SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesinin ardından bu desteğin sürdürülmesine gerek kalmayacak… Suriye yönetimi, Türkiye'nin de desteğiyle, DEAŞ üyelerinin ve ailelerinin tutulduğu hapishanelerin kontrolünü ele geçirecek” ifadelerini kullandı.

SDG'ye yönelik suçlamalar

Erdoğan daha önce SDG'yi, lideri Mazlum Abdi ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara arasında imzalanan anlaşmayı geciktirmekle suçlamış, ‘SDG’nin anlaşmanın uygulanmamasının sonuçlarına katlanacağını ve Türkiye'nin bu konuyu yakından takip ettiğini’ belirtmişti.

Türkiye, ABD'nin ‘DEAŞ'a karşı savaşta yakın müttefik’ olarak gördüğü SDG'nin en büyük bileşeni olan YPG’nin dağıtılmasını, yabancı savaşçılarının Suriye'yi terk etmesini ve kalan savaşçıların yeni Suriye ordusuna entegre edilmesini talep ediyor. Washington ise ‘önemli bir müttefik’ olarak SDG'nin yanında durmaya devam edeceğini vurguluyor.

Kaynaklar, Erdoğan'ın Trump'la ayrıca, ‘ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımlarının kaldırılması kararının uygulanması için atılan adımları ve ABD'nin Suriye'deki güçlerinin durumunu, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik saldırılarını, bunların durdurulması ihtiyacını ve Suriye'nin birliği ve egemenliğinin desteklenmesi için yapılacak çalışmaları’ da ele aldığını söyledi.

dfrgthy
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer dün Lahey'de düzenlenen NATO zirvesi çerçevesinde görüşmelerde bulundu. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan dün NATO zirvesi çerçevesinde Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ile yaptığı görüşmede, “Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini koruyarak istikrarını desteklemeye devam edecektir” dedi.

Suriyeliler için kolaylıklar

Öte yandan Türkiye'deki Suriyeli sivil toplum aktivistleri, geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Göç İdaresi Başkanlığı yetkilileriyle görüştüklerini ve Suriyelilerin statülerine ilişkin güvence aldıklarını açıkladılar.

Aktivistler, ‘Türkiye'de kalmak isteyen hiçbir Suriyelinin ülkesine dönmeye zorlanmayacağı, dönüşün sadece gönüllülük esasına dayanacağı ve daha sonra Türkiye'ye giriş yasağı getirilmeyeceği’ yönünde güvence aldıklarını ifade ettiler.

Türk yetkililer, ‘giriş ve vize işlemlerinin kolaylaştırılacağını, 1 Temmuz itibariyle sınır kapılarının çifte vatandaşlık sahiplerine ve birinci derece akrabalarına açılacağını ve Suriyeli üniversite öğrencilerinin, geçici koruma kartına sahip üniversite öğrencileri de dahil olmak üzere, yılda dört kez kara kapılarından ülkelerine giriş yapmalarına izin verileceğini’ doğruladı.

Suriyeli aktivistler, Suriyelilerin ve Türklerin, Türkiye ve Suriye'de gayrimenkul sahibi olmalarının önündeki engellerin kaldırılması için de çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

hyu
Okulların kapanmasının ardından ülkelerine dönen Suriyeli mültecilerin sayısı artmaya başladı. (AFP)

Türkiye'deki Suriyelilerin ülkelerine dönüşü, geçtiğimiz cuma günü okulların kapanmasının ardından gönüllü ve kalıcı dönüşler kapsamında gözle görülür bir artışa sahne olmaya başladı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, geçtiğimiz cuma günü Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Göç İdaresi Başkanlığı, Türk Kızılayı ve bazı sivil toplum kuruluşlarının iş birliği yaptığı bir proje kapsamında gönüllü geri dönüşleri desteklemek amacıyla kurulan merkezin açılışında, Beşşar Esed rejiminin 8 Aralık 2024'te devrilmesinden bu yana 273 binden fazla Suriyelinin gönüllü olarak ülkelerine döndüğünü açıkladı.