Yabancı ekonomi gazeteleri, Türkiye'nin yeni kabinesini nasıl karşıladı?

Yeni açıklanan cumhurbaşkanlığı kabinesinde sadece iki isim görevlerini korudu (AA)
Yeni açıklanan cumhurbaşkanlığı kabinesinde sadece iki isim görevlerini korudu (AA)
TT

Yabancı ekonomi gazeteleri, Türkiye'nin yeni kabinesini nasıl karşıladı?

Yeni açıklanan cumhurbaşkanlığı kabinesinde sadece iki isim görevlerini korudu (AA)
Yeni açıklanan cumhurbaşkanlığı kabinesinde sadece iki isim görevlerini korudu (AA)

28 Mayıs'taki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden zaferle çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün açıkladığı yeni kabinede Mehmet Şimşek'e Maliye ve Hazine Bakanı olarak yer vermesi dünya basınında da kendine yer buldu.

Şimşek'i Erdoğan iktidarında uygulanan geleneksel ekonomi politikalarının sembolü olarak tanımlayan ABD merkezli Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, "Türkiye ekonomisini idare etmek için yeni bir ekip kurulması ülke için geniş çaplı sonuçlar doğurabilir" dedi.

Türkiye'deki ekonomik durumun değerlendirildiği haberde, "Türkiye büyük oranda, cumhurbaşkanının ülkenin rezervlerini eksiye düşüren ve milyonlarca Türk'ü yoksulluğa iten kendi politikaları sonucu mali yıkım yaşama riskiyle karşı karşıya" değerlendirmesi yapıldı.

Mehmet Şimşek'in uluslararası bankacılık sektöründe saygı gören bir isim olduğuna dikkat çekilen haberde, "Şimşek'in atanması, yüksek enflasyona rağmen Merkez Bankası üzerinde faiz indirimi için baskı kuran Erdoğan'ın ekonomiyi dengeleme çabasının bir işareti olarak görülüyor" ifadelerine yer verildi.

Haberde, "Şimşek'in dönüşü Türk hükümetinin ekonomi yönetimine biraz daha güven kazandırsa da, bu karar Erdoğan'ın ekonomistler tarafından sert şekilde eleştirilen ve Batılı yatırımcıların Türkiye'den kaçmasına neden olan faiz politikasında geri atılacağı anlamına gelmek zorunda değil" ifadeleri kullanıldı.

Türkiye'de yatırım yapacak şirketlere danışmanlık veren Albright Stonebridge Grup'ta kıdemli danışman olarak görev yapan Hakan Akbaş, WSJ'ye yaptığı açıklamada, "Bir Erdoğan modeli var, bir de ortodoks model. Bu bir karışım olacak. İşinin ehli yeni ekip enflasyonu düşürmek ve cari açığı kontrol altına almak için her şeyi yapacak" dedi.

Şimşek'in daha önce de kabinede olduğu ancak Erdoğan'la anlaşmazlığa düştüğü belirtilen haberde şu ifadelere yer verildi:

Şimşek, Erdoğan 2018'deki seçimleri kazandıktan sonra kabineden ayrılmıştı. İkili arasında ekonomi politikalarında anlaşmazlığa düştükleri yönünde aylar süren spekülasyonlar yapılmıştı. Yabancı yatırımcının dönüşü Türkiye'nin mali açıklıklarını kapatmasına yardımcı olabilir ancak birçok yatırımcı Şimşek'in başarabilecekleri konusunda ihtiyatlı olmayı sürdürüyor. Erdoğan daha önce ekonomi politikalarına karşı çıkan üst düzey yetkilileri ve birkaç merkez bankası başkanını kovmuştu.

Financial Times, Cevdet Yılmaz tercihine dikkat çekti

Birleşik Krallık merkezli ekonomi gazetesi Financial Times da Türkiye'deki yeni kabinenin ekonomi politikalarına olası etkisini inceleyen bir haber yayımladı.

Gazete ekonomi ekibini yenileyen Erdoğan'ın daha ortodoks ekonomi politikalarına dönüş sinyali verdiğini yazdı.

Mehmet Şimşek'in yeniden kabineye dönüşünün Erdoğan'ın ekonomi politikasını değiştirebileceğinin en açık işareti olduğu değerlendirmesi yapılan haberde, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a da dikkat çekildi.

Yılmaz'ın daha önce hükümette ve mecliste ekonomiyle ilgili üst düzey pozisyonlarda bulunduğunu hatırlatan gazete, Yılmaz tercihinin uzmanlar tarafından olası bir politika değişikliğinin işareti olarak yorumlandığını aktardı.

FT'ye konuşan ismini vermek istemeyen bir ekonomist, "Yılmaz'ın atanması Erdoğan'ın önceliğinin ekonomi olduğunu ve ekonomi politikalarında değişiklik olacağını gösteriyor. Bu Türkiye için olumlu ancak tek başına kabine değişikliği yeterli olmaz" ifadelerini kullandı.

Mehmet Şimşek daha önce 2009-2015'te Hazine ve Maliye Bakanı olarak görev yapmış, 2015'ten 2018'e kadar olan süreçteyse başbakan yardımcılığı görevini üstlenmişti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak atanan Cevdet Yılmaz ise, 2011-2015'te Kalkınma Bakanı olarak görev yapmış, 2015'te kısa bir dönem de Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcılığını üstlenmişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Financial Times 

 



Şarku’l Avsat kaynakları: Hamas Türkiye'den anlaşmayı Trump'a iletmesini istedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Şarku’l Avsat kaynakları: Hamas Türkiye'den anlaşmayı Trump'a iletmesini istedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Şarku’l Avsat’a konuşan iki kaynak, Hamas’ın Gazze Şeridi'nde yeni bir ateşkes için girişimde bulunmaya çalıştığını ve ateşkes önerisini ABD Başkanı Donald Trump yönetimine iletmek için Türkiye'den destek talep ettiğini söyledi.

Kimliklerinin gizli kalması koşuluyla ayrı ayrı konuşan iki kaynak, Hamas yönetiminin, Hamas Hareketi tarafından önerilen ‘kapsamlı anlaşma’ ya da diğer adıyla ‘paket anlaşmasının’ Türkiye ile ABD arasındaki ’iyi ilişkilerden’ dolayı Türk yetkililer tarafından Trump yönetimine iletilebileceğine inandığını söyledi.

Hamas'ın önerisi, üzerinde mutabık kalınan sayıda Filistinli mahkûmun salıverilmesi karşılığında tüm İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını, savaşın durdurulmasını ve İsrail'in Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerinden çekilmesini öngörüyor.

Hamas Liderlik Konseyi Başkanı Muhammed Derviş başkanlığındaki heyet, pazar günü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştü. Derviş, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ile de bir araya gelerek savaşın durdurulmasıyla ilgili görüşün yanı sıra, Filistin'in iç durumuna ve diğer konulara değindi.

Kaynaklardan biri Hamas'ın Türkiye'nin desteğini istemesiyle ilgili tutumunu, Hamas'ın tüm İsrailli rehineleri teslim etmesi halinde savaşın durmasını garanti edeceğini söyleyen ABD Rehine İşleri Özel Temsilcisi Adam Boehler’in açıklamalarına dayandırdığını, ancak İsrail'in bu girişimi reddettiğini açıkladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve hükümetindeki bazı bakanlar tarafından yapılan açıklamalar da bu tutumu teyit ediyor.

Kaynaklardan diğeri ise şunları söyledi:

“Türkiye'deki görüşmeler, Türk yetkililere, Hamas’ın vizyonunu Washington'a iletmek için mevcut ABD yönetimiyle olan iyi ilişkilerini kullanmaları gerektiği mesajını vermeyi amaçlıyordu.”

İki kaynak da ABD'nin bu öneriyi kabul etmesi için İsrail'e baskı yapılmasında daha büyük bir rol oynaması amacıyla, arabulucu Katar da dahil olmak üzere Donald Trump yönetimindeki yetkililere mesajın iletilmesi için şimdiye kadar başka araçların da kullanıldığı konusunda hemfikir.

Kaynakların aktardıklarına göre Hamas, Gazze'deki savaş devam ederken gerçekleşmesini istediği anlaşılan Trump'ın bölgeye yapacağı ziyaret öncesinde bir anlaşmaya varılması için ABD’nin tutumuna güveniyor. Kaynaklardan biri Trump'ın İran ile nükleer programı konusunda geçici de olsa bir çözüme ulaşmayı istediğini söyledi.

Hamas’tan kaynakların birkaç gün önce Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamaya göre Hamas’ın vizyonu ‘bölgesel ve uluslararası garantilerle beş yıl sürecek uzun bir ateşkese’ hazır ve açık olmasına dayanıyor.

Hamas, herhangi bir ateşkes anlaşmasının İsrail güçlerinin Gazze'den çekilmesini ve belirli bir insani protokol uyarınca insani yardımların Gazze Şeridi’ne girişini de kapsamasını istiyor. Hamas ayrıca Arap, Müslüman ve Avrupa ülkelerinin desteğini alan Mısır'ın önerisi doğrultusunda, Gazze'yi tam yetki ile yönetecek, bağımsız ve fraksiyona bağlı olmayan kişilerden oluşan bir Filistin komitesinin kurulmasını kabul ettiğini de açıkladı.