Cumhurbaşkanı Erdoğan: Avrupa Birliği ile gerekirse yolları ayırabiliriz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York'ta düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu genel görüşmelerine katılmak üzere ABD'ye hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı düzenledi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Reuters)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Reuters)
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Avrupa Birliği ile gerekirse yolları ayırabiliriz

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Reuters)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Reuters)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'ye hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, BM'nin 78. Genel Kurulu'na iştirak etmek üzere New York'a doğru yola çıkacaklarını anlatarak, BM üyesi tüm ülkelerin temsil edildiği Genel Kurul görüşmelerine 150'den fazla ülkenin devlet ve hükümet başkanı düzeyinde katılımının beklendiğini söyledi.

Her yıl olduğu gibi bu sene de ABD'de son derece yoğun bir temas ve toplantı trafiğinin olacağına dikkati çeken Erdoğan, bu yıl Genel Kurul genel görüşmelerinin "Güvenin yeniden tesisi ve küresel dayanışmanın yeniden canlandırılması" temasıyla yapıldığını aktardı.

Erdoğan, Genel Kurul görüşmelerinin ilk günü olan 19 Eylül Salı günü kendisinin de BM Genel Kurulu'na hitap edeceğini dile getirerek, konuşmasında kalkınmadan insani yardımlara, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasından küresel dayanışmanın yeniden tesisine kadar attıkları adımlara değineceğini kaydetti.

Bu vesileyle uluslararası gündemdeki temel meselelere ilişkin görüşlerini de paylaşacağına işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ayrıca mevcut küresel sınamalar karşısında Türkiye'nin oynadığı kritik rolü vurgulayacağız. Bir süredir her platformda dillendirdiğimiz 'Dünya 5'ten büyüktür.' tespitimizin daha fazla kabul görmesinden memnuniyet duyuyoruz. Son olarak BM Genel Sekreteri Sayın Guterres bu konuda çok net bir tavır ortaya koydu. Sayın Genel Sekreter'in '2. Dünya Savaşı sonrası kurulan yapıların bugünün dünyasını yansıtmadığı' tespitine biz de katılıyoruz. Bunu görüşmemizde kendisine de bizzat ifade edeceğim. Genel Kurul marjında BM Genel Sekreteri'nin yanı sıra çok sayıda ülkeden mevkidaşlarımla görüşmeler gerçekleştireceğim."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretinde ABD'de yaşayan vatandaşlar ve soydaş topluluklarla bir araya geleceğini belirterek, ayrıca düşünce kuruluşu temsilcileriyle de istişarelerinin olacağını anlattı.

"Biz son 21 yıldır olduğu gibi yine sadece işimize bakıyoruz"

ABD iş dünyasının seçkin üyeleri ile görüşerek Türkiye'deki yatırımlarını artırmaları noktasında atılabilecek adımları ele alacaklarına vurgu yapan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ülkemizde 14 ve 28 Mayıs seçimlerinin demokratik olgunluk içinde tamamlanmasının iş çevrelerinin Türkiye'ye yönelik ilgisini artırdığını görüyoruz. Gerek kabinemize gerek ekonomideki kurmay kadromuza gerekse kısa süre önce açıkladığımız Orta Vadeli Program'a uluslararası yatırımcılar büyük güven duyuyor. Sadece son 3 ayda rezervlerimizde 22 milyar dolarlık artış oldu. Bugün itibarıyla Merkez Bankamızın toplam brüt rezervleri 120 milyar doları geçmiş bulunuyor. Dünya Bankasının geçen hafta yaptığı açıklama, ülkemize duyulan güvenin bir başka örneğidir. İnşallah buna yakında yenileri eklenecektir. "

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bölgesinde barış ve istikrarın tesisi amacıyla yürüttüğü diplomatik hamlelerin takdirle karşılandığını dile getirerek, "Ülkemize karşı oluşan bu müspet havayı, yatırım, üretim, istihdam ve cari fazla yoluyla kaliteli büyüme hedeflerimize katkı yapacak bir şekilde değerlendirmek istiyoruz." dedi.

Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirmek için içeride ve dışarıda her türlü çabayı gösterdiklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Küresel sistemde taşların yerinden oynadığı bu dönemi ülkemiz ve milletimiz adına fırsata geçirmekte kararlıyız. Bu süreçte kavgadan, tartışmadan ve Bizans'ı çırak çıkartacak taht oyunlarından başlarını kaldıramayanları ise kendi hallerine bırakacağız. Varsın onlar didişmeye, birbirlerine laf yetiştirmeye devam etsinler. Varsın onlar koltuklarını korumak için daha düne kadar savundukları tüm ilkeleri ayaklar altına alsın. Biz bunları asla önemsemiyoruz. Biz son 21 yıldır olduğu gibi yine sadece işimize bakıyoruz. Tüm vaktimizi ve enerjimizi milletimize hizmet için sarf ediyoruz. İnşallah bundan sonra da aynı hassasiyetle çalışmaya devam edeceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirecekleri ziyaretler ve görüşmelerin ülke, millet ve tüm insanlık için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

"Avrupa Birliği ile gerekirse yolları ayırabiliriz"

Karabağ'da tansiyonun yeniden yükseldiği ve Azerbaycan ile Ermenistan liderleriyle görüştüğü hatırlatılarak, Ermenistan'ın tutumunu nasıl bulduğu ve kendisi öncülüğünde üçlü bir toplantı söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine Erdoğan, "Şu anda tabii bizim öncülüğümüzde üçlü bir görüşme teklifimizi kendilerine ilettik ama bu konuda üçlüden öte biz dörtlü bir teklifte bulunduk. Yani değişik, buralarla ilgisi, alakası olmayan liderlerle değil, 'Gelin şu anda işin içinde olan Sayın Putin, Sayın Aliyev, şahsım ve Paşinyan hep birlikte dörtlü olarak böyle bir toplantıyı yapalım. Adımı da ona göre atalım' diye böyle bir teklifte bulunduk. Henüz bize olumlu-olumsuz bir dönüş olmadı ve konuyla ilgili Sayın Aliyev'le de daha da görüşeceğiz, olgunlaştıracağız ve gelişmeleri yakından takip edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20'de ABD Başkanı Joe Biden ile bir görüşme gerçekleştirildiği, burada İsveç'in NATO üyeliğinin de gündeme geldiği anımsatılarak, İsveç'te terör örgütü üyelerinin gösterilerinin devam etmesiyle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, "Bu konuda özellikle Batı, ikide bir 'İsveç, İsveç, İsveç' diyor, biz de diyoruz ki 'Bizim parlamentomuz kararı vermedikten sonra bizim kalkıp da yolda yürürken 'evet' veya 'hayır' dememiz mümkün değil. Öncelikle, İsveç'in üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım." dedi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Peki şu anda İsveç üzerine düşen görevi yerine getiriyor mu? Bize ikide bir şunu söylüyorlar. İşte 'Yasa hazırladılar.' Yasayı hazırlamak yetmez, yasayı uygulamak gerekir. Şu anda İsveç ister anayasa ister yasa değişikliği, ne yaparsa yapsın ama kalkıp da teröristleri İsveç polisinin koruması altında gösteriye sevk ediyorlarsa bu ne demektir? Bunlar görevini yerine getirmiyor demektir ve yine terör eylemleri Stockholm caddelerinde devam ediyor demektir. O zaman bize verilen sözler tutulmuyor. Bize verilen sözler tutulmadığı zaman, benim parlamentom bu konuda nasıl bir tavır takınır, bunu herkes takdir etsin. Yani F-16'larla ilgili ne deniyor? 'Temsilciler Meclisi karar vermeden bu olmaz.' Tamam da şimdi orada Temsilciler Meclisi varsa benim de parlamentom var. Parlamentonun nasıl bir karar vereceğini ben kestirip atamam. Sevk etmekse, biz böyle bir talebi parlamentomuza sevk ederiz ama parlamentomuzdan nasıl bir karar çıkar, o parlamentomuzun takdirindedir."

Avrupa Parlamentosu'nun (AP) 2022 raporunda yer alan Türkiye'nin AB'ye katılım süreciyle ilgili ifadeler hakkındaki değerlendirilmeleri sorulan Erdoğan, "Değerli arkadaşlar benim değerlendirmemi çok açık net öğrenmek istiyorsanız, Avrupa Birliği Türkiye'den kopmanın gayreti içerisinde. Avrupa Birliği'nin Türkiye'den kopuş hamlelerini yaptığı bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız ve bu değerlendirmelerden sonra da Avrupa Birliği ile gerekirse yolları ayırabiliriz." şeklinde konuştu.



Erdoğan, Gazze mutabakatı hükümlerinin harfiyen uygulanması gerektiğinin altını çizdi

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Şarm El-Şeyh'te anlaşma belgesinin imzalanması sırasında (AP)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Şarm El-Şeyh'te anlaşma belgesinin imzalanması sırasında (AP)
TT

Erdoğan, Gazze mutabakatı hükümlerinin harfiyen uygulanması gerektiğinin altını çizdi

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Şarm El-Şeyh'te anlaşma belgesinin imzalanması sırasında (AP)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Şarm El-Şeyh'te anlaşma belgesinin imzalanması sırasında (AP)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek için Şarm el-Şeyh anlaşmasının sıkı bir şekilde uygulanmasının ve ABD'nin bu dönemde İsrail'e baskı yapmaya devam etmesinin çok önemli olduğunu söyledi.

Anadolu Ajansı, Erdoğan'ın kış başlamadan önce Gazze halkının ihtiyaçlarını karşılamak için her türlü çabayı göstereceğini ve Şeridin yeniden inşasının "son derece önemli" olduğunu vurguladığını aktardı. Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'ın kendisine "bu dönemde temasları ve telefon diplomasisini sürdürme arzusunu" ilettiğini ve "her düzeyde görüşmelerimizi sürdüreceğimizi" belirttiğini kaydetti.

Türkiye Cumhurbaşkanlığı tarafından bugün yayınlanan tutanağa göre, Erdoğan, Şarm el-Şeyh'ten dönüş yolunda gazetecilere yaptığı açıklamada, Batılı ülkelerin Filistin devletini tanıma kararlarının iki devletli çözümün temel yapı taşları olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye Cumhurbaşkanı, "Filistin sorununun tek çözümü, 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi olarak birleşik bir Filistin devletinin kurulmasıdır" ifadelerini kullandı.

ABD, Mısır, Türkiye ve Katar liderleri, dün Mısır'ın tatil kenti Şarm el-Şeyh'te Gazze'deki savaşı sona erdirmek için bir anlaşma imzaladılar. Donald Trump'ın çağrısıyla imzalanan anlaşma, İsrail ile Hamas arasında ateşkes ve rehine ve tutuklu değişimini öngörüyor. ABD Başkanı, bu olayı "Ortadoğu için büyük bir gün" olarak nitelendirdi.


Türkiye, Irak ile su anlaşmazlığını çözmek için taslak anlaşma imzaladı

Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Ankara'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile düzenlediği basın toplantısında konuşuyor. (EPA)
Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Ankara'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile düzenlediği basın toplantısında konuşuyor. (EPA)
TT

Türkiye, Irak ile su anlaşmazlığını çözmek için taslak anlaşma imzaladı

Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Ankara'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile düzenlediği basın toplantısında konuşuyor. (EPA)
Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Ankara'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile düzenlediği basın toplantısında konuşuyor. (EPA)

Türkiye ve Irak, su sorununu çözmek için ortak bir girişimde bulunarak bir anlaşma taslağı imzaladı. Anlaşmanın yakında kesinleşmesi bekleniyor.

Konu, dün Ankara'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin arasında yapılan görüşmelerin gündeminin en üst sırasında yer aldı.

Görüşmelerin ardından Iraklı mevkidaşı ile düzenlediği ortak basın toplantısında Fidan, su sorununun Türkiye ve Irak arasında ortak bir sorun olduğunu ve Irak'ın suya ihtiyacı olduğu gibi Türkiye'nin de suya ihtiyacı olduğunu söyledi.

Yağış azlığının bu yıl su kıtlığına neden olduğunu ve mevcut kaynakların en iyi şekilde yönetilmesi gerektiğini ifade eden Fidan, konunun, Su Kaynakları Bakanı Avn Diyab Abdullah'ın da aralarında bulunduğu Irak heyetiyle görüşüldüğünü ve önümüzdeki dönemde atılacak adımların koordinasyonu konusunda bir anlaşmaya varıldığını belirtti. Bu konu üzerinde, Tarım ve Orman Bakanlığı ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü temsilcileri ile Iraklı yetkililerden oluşan bir teknik komite çalışıyor.

Su sorununun iki düzeyde ele alındığını söyleyen Hüseyin, “Uzun vadede, Türkiye ile su konusunda bir taslak çerçeve anlaşmasına vardık ve bu anlaşmayı yakında imzalayacağız. Türk mevkidaşımı, üzerinde anlaşmaya varılacak bir tarihte anlaşmanın imzalanması için Bağdat'a davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

Hüseyin, sorunun ikinci boyutunun acil olduğunu ve Türkiye'den Irak’ın halkının su ihtiyacını hızlı bir şekilde karşılamasına yardımcı olmasını istediğini bildirdi. Hüseyin, konuyla ilgili görüşmelerin devam ettiğini belirtti.

Öte yandan Fidan, iki komşu ülkenin güvenlik konularında ve terörle mücadelede iş birliği yaptığını, 27 Eylül'de Irak'ın Türkiye'nin Ceyhan Limanı üzerinden petrol ihracatına yeniden başlamasının iki ülke arasındaki iş birliği için önemli ve olumlu bir adım olduğunu ve boru hattının tam kapasiteye ulaşmasıyla bunun faydalarının artacağını ifade etti.

Güvenlik konuları

Fidan, Irak ve Suriye arasındaki ilişkilerin gelişmesine değinerek, iki ülke ve bölgenin güvenliği için aralarındaki iş birliğini güçlendirmenin çok önemli olduğunu söyledi. Irak'ın Suriye'nin birliğini savunma konusundaki tutumunu, terör örgütü DEAŞ ile mücadeledeki çabalarını ve Suriye'nin kuzeydoğusundaki DEAŞ hapishaneleri ve kamplarında tutulan vatandaşlarını kurtarma çabalarını övdü.

Hüseyin ise Fidan ile yaptığı görüşmelerde ikili ilişkiler, güvenlik, enerji ve bölgesel gelişmelerle ilgili çeşitli konuların ele alındığını söyledi. Görüşmelerde, özellikle su konusuna odaklandıklarını belirten Hüseyin, bu girişim için Türk tarafına teşekkürlerini iletti.

hyju
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin'in Ankara'daki Dışişleri Bakanlığı’nda yaptıkları görüşmeden (Dışişleri Bakanlığı)

Türkiye'deki güvenlik durumunun (tıpkı Irak'taki güvenlik durumunun Türkiye için olduğu gibi) Irak için önemli olduğunu ifade eden Hüseyin, PKK’nın feshi konusunda yürütülen siyasi diyalogdan Irak'ın memnun olduğunu ve bunun başarıya ulaşmasını umduğunu belirtti. Hüseyin, “Bu, Irak ve bölgedeki güvenlik durumuna olumlu etki edecektir” dedi.

Hüseyin, Irak'ın Ceyhan Limanı’na boru hattıyla petrol ihracatının yeniden başlamasının Irak hükümeti, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ve bölgede faaliyet gösteren uluslararası petrol şirketleri arasında atılmış olumlu bir adım olduğunu vurguladı. Bu konuda Türk tarafının sağladığı desteğe işaret eden Hüseyin, bu adımın Türk-Irak ilişkilerini güçlendireceğini belirtti.

Irak-Suriye ilişkileri

Irak-Suriye ilişkileri ve terörle mücadelede koordinasyonla ilgili bir soruya yanıt veren Hüseyin, Suriye ile ilişkilerin iyi olduğunu ve Suriye ve Irak yetkililerinin hem Şam'da hem de ülke dışında bir araya geldiğini söyledi. Hüseyin, “Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera arasında bir görüşme gerçekleşti. Bakanlar ile istihbarat teşkilatı başkanları arasında karşılıklı ziyaretler yapılıyor” ifadelerini kullandı.

fbghj
DEAŞ mensuplarının ailelerinin kaldığı Suriye'nin kuzeydoğusundaki el-Hol Kampı (Reuters)

DEAŞ mensuplarının hareketlerinin Irak güçleri ve güvenlik kurumları tarafından izlendiğini, Suriye tarafında ise bu hareketlerin Suriye güvenlik güçleri ve DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) tarafından izlendiğini bildiren Hüseyin, bu teröristlerin yalnızca Suriye için değil, Irak, Ürdün ve Lübnan için de tehdit oluşturduğunu ve güvenlik koordinasyonunun devam ettiğini belirtti.

Hüseyin, “Kamplara, özellikle el-Hol Kampı’na gelince, çoğunluğu DEAŞ mensuplarının ailelerinden oluşuyor ve büyük bir kısmı Iraklı, ancak 10 bin yabancı da var. Irak, bu kişilerin ülkeleriyle temas halinde. Ancak bu ülkelerin çoğu sadece çocukların geri dönüşünü kabul ediyor. Buna rağmen biz iletişimimizi sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.

Türkiye, Suriye, Ürdün ve Lübnan ile sürekli toplantılar ve görüşmeler yapıldığını belirten Hüseyin, bu görüşmelere devam etmeyi, DEAŞ unsurlarının sınır bölgelerindeki yeni hareketlerini değerlendirmeyi, özellikle Irak ile Suriye arasındaki sınır bölgelerinde güvenliği sağlamaya yönelik planlamalar yapmayı umduklarını ifade etti.

df
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani arasında perşembe günü Ankara'da yapılan görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Hüseyin'in Ankara ziyareti, IKBY Başkanı Neçirvan Barzani'nin ziyaretinden bir gün sonra gerçekleşti. Barzani, ziyaretinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile bir araya gelerek ikili ilişkiler, güvenlik ve enerji konuları, terörle mücadele ve PKK’nın feshi konularını görüştü.

Barzani ile görüşmelerin ardından Türkiye, PKK faaliyetlerine ilişkin endişeler nedeniyle 2023 yılından beri uygulanan Süleymaniye Havalimanı'na uçuş yasağının kaldırıldığını duyurdu.


Erdoğan: Trump, Türkiye'den Hamas'ı ‘Gazze planını’ kabul etmeye ikna etmesini istedi

İstanbul'un simge yapılarından Galata Kulesi'ne Filistin bayrağı yansıtıldı, 7 Ekim 2025. (AFP)
İstanbul'un simge yapılarından Galata Kulesi'ne Filistin bayrağı yansıtıldı, 7 Ekim 2025. (AFP)
TT

Erdoğan: Trump, Türkiye'den Hamas'ı ‘Gazze planını’ kabul etmeye ikna etmesini istedi

İstanbul'un simge yapılarından Galata Kulesi'ne Filistin bayrağı yansıtıldı, 7 Ekim 2025. (AFP)
İstanbul'un simge yapılarından Galata Kulesi'ne Filistin bayrağı yansıtıldı, 7 Ekim 2025. (AFP)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye'den, Hamas'ı Gazze Şeridi'nde İsrail ile savaşı sona erdirme planını kabul etmeye ‘ikna’ etmesi için çalışmasını istediğini bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı tarafından bugün yayınlanan açıklamaya göre Erdoğan, Azerbaycan'dan dönüş yolculuğu sırasında gazetecilere şunları söyledi: “ABD'yi ziyaretimiz ve son telefon görüşmemizde, Trump'a Filistin'de bir çözüme nasıl ulaşılabileceğini açıkladık. O da bizden özellikle Hamas ile görüşüp onları ikna etmemizi istedi.”

Erdoğan, ülkesinin Hamas ile temas halinde olduğunu ve Filistin için en iyi yolun ne olduğunu onlara açıkladığını belirterek, Gazze Şeridi'nin Filistinliler tarafından yönetilmesi gerektiğini vurguladı.

Bu gelişme, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam ettiği bir dönemde gerçekleşti. Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre bugün, Gazze Şeridi'nin güneyinde, Refah'ın kuzeybatısında İsrail ordusunun açtığı ateş sonucu yardım bekleyen çok sayıda Filistinli yaralandı.

Sağlık kaynakları WAFA’ya, işgal güçlerinin Refah'ın kuzeybatısında bulunan eş-Şakuş bölgesindeki bir yardım dağıtım merkezinin yakınında gerçek mermiyle ateş açılması sonucu çok sayıda vatandaşın yaralandığını söyledi.

İsrail ordusuna ait bir insansız hava aracı (İHA) da Gazze şehrinin güneyinde bulunan es-Sabra mahallesindeki el-Mağribi Caddesi'nde sivil evlere ateş açtı.

Sağlık ekipleri Gazze şehrinden iki sivilin cesedini çıkarırken, bir sivil ise birkaç gün önce Gazze Şeridi'nin güneyinde aldığı yaralar nedeniyle hayatını kaybetti.

Birleşmiş Milletler'in (BM) güvenilir kabul ettiği Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı'nın son rakamlarına göre, İsrail saldırıları Gazze Şeridi'nde en az 67 bin 160 Filistinlinin yaşamını yitirmesine neden oldu.