Cumhurbaşkanı Erdoğan: Batı'ya ne kadar güveniyorsam Rusya'ya da o kadar güveniyorum

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna'daki savaşın ne kadar süreceği ve ne zaman biteceğine dair bir takvimden bahsetmenin mümkün olmayacağını belirterek, "Savaşın ne kadar süreceğini yalnızca iki lider söyleyebilir." dedi.

Erdoğan ve Putin (DPA)
Erdoğan ve Putin (DPA)
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Batı'ya ne kadar güveniyorsam Rusya'ya da o kadar güveniyorum

Erdoğan ve Putin (DPA)
Erdoğan ve Putin (DPA)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu için bulunduğu New York'ta, Amerikan PBS kanalının konuğu olarak, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğinden vazgeçmeye hazır olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan, Türkiye'nin AB'nin kararlarına önem verdiğini söyleyerek, "AB olumlu bir karar verirse bunu memnuniyetle karşılarız. Türkiye son 50 yıldır AB'nin kapısında oyalandırılıyor. Biz her zaman kendi kendine yeten bir ülke olduk. Hiçbir zaman AB'nin katkılarına ya da desteğine muhtaç olmadık, buna ihtiyacımız yok." diye konuştu.

"İsveç terörle ilgili sözlerini tutmalı"

İsveç'in terörle ilgili sözlerini tutması gerektiğini kaydeden Erdoğan, "Hala Stockholm sokaklarında teröristlerin gezdiğini görüyoruz." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç'in NATO'ya katılım teklifinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından değerlendirileceğini ve en sonunda onaylanacak yerin burası olduğunu belirterek, "Bu TBMM'nin gündeminin bir parçasıdır. Meclis kendi takvimi çerçevesinde durumu değerlendirecek. Bu öneri milletvekillerinin oylamasına sunulacak." dedi.

Erdoğan şöyle devam etti:

"Bunun gerçekleşmesi için İsveç'in elbette verdiği sözleri tutması gerekiyor. Terör örgütlerinin Stockholm sokaklarındaki gösterilerini ve faaliyetlerini derhal durdurmaları gerekmektedir. Çünkü bunun gerçekten gerçekleştiğini görmek Türk halkı için çok önemli olacaktır. İsveç mevzuatta değişiklik yapmış gibi görünüyor ama bu yeterli değil."

ABD'nin Türkiye'ye F-16 satışı ile İsveç'in NATO'ya üyeliği konularının birbiriyle bağlantılı olduğunu düşünüp düşünmediğine ilişkin Erdoğan, "Bana göre bağlantı olmamalı. Başkan (Joe) Biden, bu konuda kararı Kongre'nin vereceğini söyledi. Biz de her zaman diyoruz ki bizim de Türkiye Büyük Millet Meclisimiz var. Yani bu konulara parlamento karar verir. Parlamento bu konuda olumlu bir karar vermezse o zaman bu hususta yapacak bir şey yok." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, ABD Kongresinde Senatör Bob Menendez gibi isimlerin Yunanistan'ın güvenliği gibi bir dizi konuyu bahane ederek Türkiye'ye F-16 satışına olumsuz yaklaşım sergilemesiyle ilgili ise "Bob Menendez, Türkiye'yi tanımıyor. Öyle görünüyor ki Bob Menendez, Tayyip Erdoğan'ı da tanımıyor." dedi.

Yunanistan ile Türkiye'nin kadim bir dostluğu olduğuna işaret eden Erdoğan, "Menendez'in Türkiye'ye düşmanca bir yaklaşım sergilediği görülüyor ve bizi kendi seçtiği belirli tartışma alanına çekmeye çalışıyor. Ancak bunun bir parçası olmayacağız. Yunanistan'la dostluğumuz onların sandığı gibi değil." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin Ukrayna savaşı bağlamında Rusya'ya "AB ve diğer NATO üyeleriyle" aynı düzeyde yaptırım uygulamaması kararına yönelik ABD'nin bazı senatörlerinin eleştirileriyle ilgili ise Erdoğan, "AB üyeleri ne yapıyorsa biz de onu mu yapacağız? Türkiye'nin dünyadaki konumu farklı, AB üye ülkelerinin farklı. Rusya bizim en yakın komşularımızdan biri ve ortak bir tarihimiz var." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin de öncülüğünü üstlendiği Karadeniz Tahıl Girişimi sayesinde 33 milyon ton tahıl ihracatı gerçekleştiğini anımsatarak, "Bunu AB istedi diye yapmadık. Bu üstlendiğimiz insani bir yükümlülüktü." açıklamasında bulundu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Karadeniz Tahıl Girişimi'ni neden tekrar canlandırmadığına ilişkin soruya Erdoğan, "Biz (Putin'in) kendilerinden rica ettik ve onlar 1 milyon ton daha göndereceklerini söylediler." yanıtını verdi.

"Batı'ya ne kadar güveniyorsam Rusya'ya da o kadar güveniyorum"

Erdoğan, Putin'in tahıl ihracatının hemen başlayacağını söylediğini belirterek, gelişmeleri takip ettiklerini dile getirdi.

"Bu sözünü tutacağına dair ona (Putin'e) güveniyor musunuz?" sorusuna karşılık ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Benim (Putin'e) güvenmemem için hiçbir sebep yok. Batı ne kadar güvenilirse Rusya da en az o kadar güvenilirdir. 50 senedir bizi kapısında bekleten AB'dir. Şu anda Batı'ya ne kadar güveniyorsam Rusya'ya da o kadar güveniyorum."

Putin'in tahıl anlaşmasını Ukrayna savaşında avantaj olarak kullandığı ve liderliğine güvenilmeyeceği yönündeki bir soruya da Erdoğan, "Katılmıyorum. Doğal gazımın yarısı Rusya'dan geliyor, bu da demek oluyor ki dayanışma içindeyiz. Ortak adımlar atıyoruz ve savunma sanayisi alanında da işbirliği yapıyoruz. Bunları Rusya ile yapabiliriz." cevabını verdi.

Erdoğan, Ukrayna savaşı hakkında Putin ile yaptığı görüşmelerle ilgili soru üzerine de şunları kaydetti:

"Çok açık ve net olmak gerekirse, bu savaşın uzun süreceği ve savaşın bir an önce bitmeyeceği çok açık. Çok umutlu olmak istiyoruz. Sayın Putin de aslında bu savaşın bir an önce bitirilmesinden yana. Ben sadece onun sözlerine göre bunu söylüyorum, Sayın Putin, bu savaşın bir an önce bitirilmesini istiyor. Onun söylediği şey bu ve onun sözlerine inanıyorum."

Diğer yandan Putin ile 2014'te Kırım konusunda görüşmelerde bulunduğunu kaydeden Erdoğan, "Bu görüşmelerde başarılı olamadım ve onların Kırım'dan çekilmesini sağlayamadım. Bunun şu anda da mümkün olmayacağını düşünüyorum. Bence bunu sadece zaman gösterecek." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, Ukrayna'daki savaşın ne kadar süreceği ve ne zaman biteceğine dair bir takvimden bahsetmenin de mümkün olmayacağını belirterek, "Savaşın ne kadar süreceğini yalnızca iki lider söyleyebilir." dedi.

Sunucunun, Türkiye'nin Rusya'yla mı yoksa ABD'yle mi ilişkisinden daha fazla fayda sağladığına ilişkin sorusuna ise Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Yani bu soru bir defa siyasi lidere sorulmaması gereken bir soru. Çünkü benim mümkün olduğu ölçüde siyaset anlayışım, dünya genelindeki her ülkeyle 'kazan-kazan' senaryosuna dayalı bir bağlam oluşturmaya dayanıyor. ABD ile nasıl iyi ilişkilere sahipsem aynı şekilde Rusya ile de iyi ilişkilere sahip olacağım. AB üyesi ülkelerle de aynı yaklaşımla ilişkilerimi sürdüreceğim, kazan-kazan anlayışı içerisinde."

Türkiye'de Sedef Kabaş, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş gibi "üst düzey tutuklamalar" bulunduğu savunularak, "Bu kişileri susturmaya mı çalışıyorsunuz? Söz konusu kişilerden tehdit algılıyor musunuz?" sorusu yöneltilen Erdoğan, şu şekilde konuştu:

"Sizi bu niye bu kadar ilgilendiriyor? Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde bu tür kararları yargı verir. Eğer yargı bu yönde bir karar vermişse, o zaman yargının verdiği bu karara saygı duyalım. Ben yargı adına konuşacak durumda değilim. Bahsettiğiniz bu kişi (Kavala) protestoların finansörüydü."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, davalarla ilgili, "Ben onlarla uğraşacak değilim." diyerek, kararların yargı tarafından verildiğini tekrar vurguladı.

Selahattin Demirtaş'ın terörist olduğunu ve 200'den fazla kişinin ölümüne yol açtığını, bu nedenle yargının bir karar verdiğini belirten Erdoğan, program sunucusunun sözünü kesmesinin ardından, "Kesmeye hakkın yok. Saygı duyacaksın, yargının verdiği karara saygı duyacaksın." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Amerikan yargısı yargı da Türkiye'nin yargısı yargı değil mi? Türkiye'nin yargısına da saygı duymaya mecbursunuz." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de hapsedildiği öne sürülen gazetecilerle ilgili soruya da Erdoğan, "Eğer teröre destek verdiyseler, onlar terörü destekliyorlarsa, dünyanın neresinde özgürce yaşayabilir veya dolaşabilirler? Bu insanlar terörü destekliyor ve bu kişiler hakkında yargı kararını veriyor." şeklinde cevap verdi.

Erdoğan, Amerikan halkının Türkiye ile ilgili haberleri takip ettiğini belirterek, Amerikan medyasının Türkiye ile ilgili sağlıklı ve doğru haberler üretmesinin önemini vurguladı.



Türkiye, Abdi'nin ‘doğrudan temas’ açıklamaları ve ABD raporlarının ardından yetkililerinin SDG lideriyle görüşme planı olduğu iddialarını yalanladı

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi (Reuters)
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi (Reuters)
TT

Türkiye, Abdi'nin ‘doğrudan temas’ açıklamaları ve ABD raporlarının ardından yetkililerinin SDG lideriyle görüşme planı olduğu iddialarını yalanladı

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi (Reuters)
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi (Reuters)

Türkiye, Ankara ile doğrudan iletişim kanallarının varlığından söz eden Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi ile Türk yetkililer arasında herhangi bir görüşme planı ya da hazırlığı olduğunu reddetti.

Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Türkiye'nin Abdi ile görüşmeye hazır olduğuna dair haberlerin doğru olmadığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Anadolu Ajansı'ndan (AA) aktardığına göre kaynaklar, ABD merkezli haber sitesi Al-Monitor'un bu konu hakkındaki bir haberinde yer alan iddiaların ‘gerçek dışı’ olduğunu belirtti.

Türk gazeteci Amberin Zaman'ın Al-Monitor'da yer alan haberinde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ya da Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'ın Abdi ile görüşeceği iddia edildi.

fghy
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera perşembe günü ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack'ı Şam'da kabul etti. (DPA)

İsmi açıklanmayan kaynaklara göre, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Thomas Barrack, perşembe günü Şam'da bulunduğu sırada Abdi ile bir telefon görüşmesi yaptı ve 13 yılı aşkın bir süredir kapalı olan ABD Büyükelçiliği konutuna Amerikan bayrağını çekti. Abdi'ye DEAŞ’a karşı mücadelede ABD'nin desteğini sürdüreceği güvencesini veren Barrack, SDG ile Türkiye arasında ABD'nin arabuluculuğunda yürütülen gerilimi azaltma görüşmelerini sürdürmesi için onu teşvik etti.

Barrack aynı zamanda SDG ile Suriye hükümeti arasında imzalanan anlaşmanın uygulanması gerektiğini vurguladı.

Kaynaklar, Abdi'nin telefon görüşmesi sırasında üst düzey Türk yetkililerle Şam'da bir araya gelme teklifi aldığını, görüşmenin SDG'den bir heyetin cuma günü Şam'da Suriye hükümetiyle yapacağı görüşmelerin sonuçlarına göre belirleneceğini, ancak Suriye hükümetinin yeni bir tarih belirlemeden görüşmenin ertelendiğini duyurduğunu bildirdi.

Türk Dışişleri Bakanlığı kaynakları Al-Monitor'un haberinde Türkiye ve yetkilileriyle ilgili iddiaların asılsız olduğunu söyledi.

Türkiye'nin pozisyonu teyit edildi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan perşembe günü yaptığı açıklamada, SDG'yi, Suriye ordusuna entegre edilmesi için yeni Suriye hükümetiyle varılan anlaşmaya rağmen ‘oyalama taktikleri’ kullanmakla suçladı.

Erdoğan, Türkiye'nin Suriye'nin birlik ve toprak bütünlüğünün korunması yönündeki tutumunu yineleyerek, SDG ile Şam arasında varılan anlaşmanın mutabık kalınan ve planlanan zaman dilimi içerisinde uygulanması gerektiğini vurguladı.

Türkiye, SDG'yi PKK’nın Suriye'deki uzantısı olan bir ‘terör örgütü’ olarak görüyor ve ABD desteğinin sona erdirilmesini, feshedilmesini, Suriye ordusuna entegre edilmesini ve yabancı savaşçılarının Suriye'den çıkarılmasını talep ediyor.

fgthy
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, SDG'yi Şam ile varılan anlaşmanın uygulanmasını geciktirmekle suçladı. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile Abdi arasında geçtiğimiz mart ayında Şam'da imzalanan SDG'nin kendini feshetmesi, Suriye ordusuna entegre olması ve Suriye'nin kuzeydoğusunda kontrol ettiği bölgeleri Suriye yönetimine devretmesine ilişkin anlaşmanın üzerinden üç aydan fazla bir süre geçmesine rağmen, SDG'nin anlaşmayı uygulamak için adım atmadığı ve halen Suriye'nin kuzeydoğusunda özerklikten bahsettiği görülüyor.

Cuma günü bir televizyon röportajında Abdi, Şam hükümetiyle varılan anlaşmanın uygulanması için SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesi sürecinin yıllar alabileceğini ve ‘anlaşmanın siyasi adem-i merkeziyetçiliği ve kuzey ve doğu Suriye'deki bileşenlerin haklarını tanıyan kapsamlı bir siyasi çerçeve içinde olması gerektiğini’ söyledi.

gthyuj7ı
SDG lideri Mazlum Abdi, SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesi için mart ayında Şam'da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile bir anlaşma imzaladı. (AP)

Abdi, Şam ile ‘siyasi adem-i merkeziyetçilik’ çerçevesinde diyaloğa açık olduğunu ifade ederek, Kürt meselesinin özüne hitap etmeyen hızlı ya da resmi çözümleri reddetti. Abdi, “Güçlerimizin üzerinde mutabık kalınmış bir ulusal yapı içerisinde organize bir güç olarak varlığını sürdürmesini garanti altına alacak bir formül arıyoruz” ifadesini kullandı.

“Türkiye ile iyi bir ilişki kurmaya açığız. Türkiye ile doğrudan ve aracılar vasıtasıyla iletişim kanallarımız var ve bu ilişkinin gelişeceğini umuyoruz” diyen Abdi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmeye bir itirazı olmadığını ifade etti.

SDG'nin İsrail ile ilişkileri konusunda ise Abdi, “Bazıları bizi İsrail ile ilişkimiz olmakla suçluyor ama biz bunu reddediyoruz” dedi.