AFP: "Erdoğan, Cumhuriyet'in 100. yılında Atatürk'ün mirasına meydan okuyor"

"Erdoğan'ın katılmak istemediği bir parti olduğu hissi kuvvetlendi"

Cumhuriyet'in 100. yılı kutlamaları Anıtkabir'de düzenlenecek törenle başlayacak (AFP)
Cumhuriyet'in 100. yılı kutlamaları Anıtkabir'de düzenlenecek törenle başlayacak (AFP)
TT

AFP: "Erdoğan, Cumhuriyet'in 100. yılında Atatürk'ün mirasına meydan okuyor"

Cumhuriyet'in 100. yılı kutlamaları Anıtkabir'de düzenlenecek törenle başlayacak (AFP)
Cumhuriyet'in 100. yılı kutlamaları Anıtkabir'de düzenlenecek törenle başlayacak (AFP)

Fransız Basın Ajansı (Agence France-Press, AFP), "Erdoğan, Cumhuriyet'in 100. yılında Atatürk'ün mirasına meydan okuyor" başlıklı bir yazı yayımladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin en uzun süre görev yapan lideri olduğunun hatırlatıldığı yazıda, "Erdoğan, ülkeyi kuran adama saygı göstermekle kendi mirasını inşa etmek arasında ince bir çizgide yürüyor" ifadeleri kullanıldı.

Analizde, Erdoğan'ın inşa ettiği yapının, muhaliflerde Türkiye'yi Osmanlı geçmişine döndürme endişeleri yarattığına dikkat çekildi.

Türkiye'deki kutlama tartışmalarına değinilen yazının ilgili bölümünde şu ifadelere yer verildi:

Devlet televizyonu İsrail'in Gazze'deki savaşını gerekçe göstererek kutlamaları geri çekti. Türkiye'nin doğumgünü kutlamalarında yabancı konukların da eksik olması, bunun Erdoğan'ın katılmak istemediği bir parti olduğu hissini kuvvetlendirdi.

TRT'nin Cumhuriyetin 100. yılına özel düzenlenecek etkinlikleri, "Gazze'deki insanlık dramı" nedeniyle ileri bir tarihe ertelenmişti.

Kadir Has Üniversitesi'nde akademisyenlik yapan Soli Özel, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Erdoğan, cumhuriyetin yıldönünümünü gerçekten kutlamak istemiyor. İnsanlar mutsuz. Kutlama atmosferi yaratmak için hiçbir şey yapılmadı" dedi.

Atatürk'ün toplumun önemli bir kesimi tarafından, hem I. Dünya Savaşı işgalcilerine karşı hem de padişahın dini muhafazakar yönetimine karşı bir kurtarıcı olarak görüldüğüne dikkat çeken tarihçi yazar Ekrem Işın, "600 yıl boyunca hanedanlık tarafından yönetilen bir halk düşünün. Kafasını az da olsa kaldıran herkese vuruluyordu. Korku iklimi vardı. Atatürk, halkın kendi ayakları üzerinde durmasına izin verdi. Onlar hiçbir zaman talep bile etmedikleri haklar tanıdı" diye konuştu.

Atatürk'ün Ayasofya'yı dini olarak tarafsız bir müzeye çevirerek "modern Türklük" vizyonunu ortaya koyduğu öne sürülen yazıda, Erdoğan'ın bu kararı 2020'de tersine çevirerek tarihi yapıyı yeniden camiye çevirdiği hatırlatıldı.

Sabancı Üniversitesi'nden siyaset bilimci Berk Esen, "Erdoğan her önemli siyasi meseleye kendi imzasını atmakla çok ilgileniyor" ifadelerini kullandı.

Gazeteci Barçın Yinanç ise, "Sekülerizm karşıtlığının Erdoğan'ın damarlarında dolaştığını düşünüyorum. Siyasal İslam'ın sekülerizm ve cumhuriyetle bir problemi var. Cumhuriyet'in ikinci yüzyılına Cumhuriyet'le barış içinde olmayan bir hükümetle giriyoruz. Bunu belki de bilinçli olarak yapıyorlar. Çünkü bu durum kutuplaşmayı besliyor" diye konuştu.

Yinanç, Erdoğan'ın pazar günü yapacağı konuşmada 20 yılda 100 yılda yapılandan daha fazlasını yaptıklarını söyleyeceğini belirtti.

Yazıda, AK Parti tarafından organize edilen cumartesi günkü Filistin mitinginin cumhuriyet kutlamalarını gölgeleyebileceği iddia edildi.

Soli Özel konuyla ilgili, "Bu mitingi gelecek hafta da yapabilirlerdi. Bu yıldönümü, yüz yılda bir geliyor. Hükümetimiz, her zaman cumhuriyet projesine karşı durmuş bir parti hükümeti" değerlendirmesinde bulundu.

Independent Türkçe



Erdoğan imzayı attı! 52 yıllık tarihi anlaşma sonlandırıldı

Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
TT

Erdoğan imzayı attı! 52 yıllık tarihi anlaşma sonlandırıldı

Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)
Akdeniz'deki Ceyhan limanında petrol tankları (Arşiv- Reuters)

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27 Ağustos 1973'te imzalanan ve iki ülke arasındaki en önemli ekonomik anlaşmalardan biri olan Irak-Türkiye petrol anlaşmasını feshetti.

Türk cumhurbaşkanlığı kararı dün resmi gazetede yayınlandı ve anlaşma ile buna ek tüm protokol ve mutabakat metinlerinin 27 Temmuz 2026 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmasına karar verildi.

Basra Üniversitesi Ekonomi Profesörü Nebil El-Marsumi, Türkiye'nin kararının, "19 Eylül 2010'da değiştirilen anlaşmanın 11. maddesine" dayandığını değerlendiriyor. Bu madde, tarafların anlaşmanın sona ermesinden bir yıl önce diğer tarafa yazılı bildirimde bulunarak 15 yıllık anlaşmayı feshedebilmelerine olanak tanıyor. El-Marsumi, iptal kararını, "Türkiye'nin Basra'dan Ceyhan limanına petrol ve doğalgaz taşımak için yeni boru hatları kurma isteğine" bağladı.

Ülkenin güneyindeki petrol sahalarından ihraç edilen hacme kıyasla boru hattından ihraç edilen petrol miktarı az olsa da Irak-Türkiye boru hattı, Irak petrolünün küresel pazarlara ihraç edilmesi için stratejik bir arter teşkil etmektedir. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre özellikle son yıllarda bu konuda yaşanan gerginlikler, Bağdat ve Erbil arasındaki hukuki anlaşmazlıklar ve Ankara'nın Irak hükümetinin itirazlarına rağmen Kürdistan Bölgesi'nden petrol ihraç etmek için boru hattını kullanması göz önüne alındığında, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerde kilit bir eksen oldu. Boru hattı, son yirmi yılda çok sayıda sabotaj ve saldırı eylemine maruz kaldı. Irak'ın Türkiye'ye karşı açtığı tahkim davasını kazanmasının ardından yaklaşık iki yıl önce kapatılmıştı.