Dezenformasyonla Mücadele Merkezi: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Yahudi Üstün Cesaret Madalyası aldığı" iddiası manipülasyon

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yahudi Üstün Cesaret Madalyası aldı" iddiasının manipülasyon olduğunu bildirdi

(AA)
(AA)
TT

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Yahudi Üstün Cesaret Madalyası aldığı" iddiası manipülasyon

(AA)
(AA)

Merkez tarafından, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yahudi Üstün Cesaret Madalyası aldı" iddialarına ilişkin açıklama yapıldı.

Yıllardır dolaşımda olan ve İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarıyla tekrar gündeme gelen iddiaya dayanak gösterilen görüntülerle ilgili açıkça manipülasyon yapıldığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

İftira ve İnkarla Mücadele Birliği (Anti-Defamation League - ADL) tarafından verilen 'Umursama Cesaret Ödülü', Holokost (Yahudi soykırımı) sırasında Yahudilerin kurtarıcılarını onurlandırmak için verilen bir ödüldür.

Dolayısıyla 2005 yılında bu ödülün takdimi, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsına değil, Holokost sürecinde (1933-1945) bazı Yahudileri soykırımdan kurtaran Türk diplomatlar adına yapılmıştır. 2014 yılında da tartışmaya konu olan görüntülerle ilgili Türk basınına konuşan ADL yetkilileri, 'Biz bu takdir plaketini Başbakan'a teslim ettik ama bu plaket aslında bugün hayatta olmayan Türk diplomatların anısına verildi' açıklamasında bulunmuştur. Ödüle 2011 yılında, 2. Dünya Savaşı sırasında asker olan Polonyalı diplomat Jan Karski'nin adı verilmiştir.



Türkiye: İsrail bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit ve Suriye'yi istikrarsızlaştırıyor

TT

Türkiye: İsrail bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit ve Suriye'yi istikrarsızlaştırıyor

Türkiye: İsrail bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit ve Suriye'yi istikrarsızlaştırıyor

İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırılarını arttırması ve Türkiye'yi Suriye'yi vesayeti altına almaya çalışmakla suçlamasının ardından Türkiye dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Suriye'den çekilmesi ve istikrar çabalarını engellemekten vazgeçmesi gerektiğini belirtti.

Dışişleri bakanlığı açıklamasında, “İsrail, bölgedeki güvenliğe yönelik en büyük tehdit haline geldi” diyerek, “stratejik bir istikrarsızlaştırıcı, kaosa neden olan ve terörizmi körükleyen” bir ülke haline geldiğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre açıklama şöyle devam etti: “Dolayısıyla, bölgede güvenliğin tesis edilebilmesi için İsrail'in öncelikle yayılmacı politikalarından vazgeçmesi, işgal ettiği topraklardan çekilmesi ve Suriye'deki istikrar çabalarını baltalamaktan vazgeçmesi gerekmektedir.”

Suriye'ye yönelik hava saldırılarını dün gece yoğunlaştıran İsrail, saldırıları Şam'daki “yeni yöneticilere” bir uyarı olarak ilan etti ve Ankara'yı Suriye'ye vesayetini dayatmaya çalışmakla suçladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, çarşamba gecesi düzenlenen hava saldırılarının “İsrail Devleti'nin güvenliğinin tehlikeye atılmasına izin vermeyeceğimize dair açık bir mesaj ve gelecek için bir uyarı” olduğunu söyledi.

Katz yaptığı açıklamada, İsrail silahlı kuvvetlerinin Suriye içindeki tampon bölgelerde kalacağını ve güvenliğine yönelik tehditlere karşı harekete geçeceğini belirterek, Suriye hükümetini, İsrail'e düşman güçlerin girmesine izin vermesi halinde ağır bir bedel ödeyeceği konusunda uyardı.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, İsrail'in Türkiye'nin Suriye'deki etkisine ilişkin endişelerini yansıtarak, Ankara'yı Suriye'de, Lübnan'da ve başka yerlerde “olumsuz bir rol” oynamakla suçladı.

Saar, Paris'te düzenlediği basın toplantısında “Suriye'ye Türk vesayetini empoze etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Niyetlerinin bu olduğu çok açık” ifadelerini kullandı.