AK Parti Genel Sekreteri Şahin'den "yüzde 50+1" şartına ilişkin açıklama

"En çok oyu alan adayın seçilmesi, seçim yarışının daha rekabetçi, organik, baskılardan ve sunilikten uzak gerçekleşmesini sağlayacak, sonuçları itibarıyla daha sağlıklı ve ülkemizin menfaatine olacaktır"

Fatih Şahin (AA)
Fatih Şahin (AA)
TT

AK Parti Genel Sekreteri Şahin'den "yüzde 50+1" şartına ilişkin açıklama

Fatih Şahin (AA)
Fatih Şahin (AA)

Fatih Şahin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı seçimi için aranan "salt çoğunluk", bir başka ifadeyle "50+1" şartının Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin olmazsa olmaz unsuru olmadığını belirtti.

Dünyanın birçok demokratik ülkesinde farklı oranların uygulandığına işaret eden Şahin, şu ifadeleri kullandı:

Bu düzenlemenin yürürlüğe girmesinden bugüne siyaset sahnesinde yaşananlar, bu şartın siyaset kurumu ve millet iradesi üzerinde bir baskı unsuru haline geldiğini, siyasetin doğal mecrasını tahrip ettiğini, parçalı ve istikrarsızlığa gebe bir tablo oluşturduğunu gözler önüne sermiştir. En çok oyu alan adayın seçilmesi, seçim yarışının daha rekabetçi, organik, baskılardan ve sunilikten uzak gerçekleşmesini sağlayacak, sonuçları itibarıyla daha sağlıklı ve ülkemizin menfaatine olacaktır. Siyaseti ve şeffaflığı değil, siyasetsizliği ve kapalı kapılar ardında yürütülen gizli ve karanlık pazarlıkları seçenler, 'salt çoğunluk/50+1' şartını sistemin ve siyaset kurumunun üzerinde sallanıp duran Demokles'in kılıcına dönüştürmüşlerdir. Bu nedenlerle meselenin anayasal düzlemde gözden geçirilmesi kaçınılmazdır.



Türkiye: İsrail bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit ve Suriye'yi istikrarsızlaştırıyor

TT

Türkiye: İsrail bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit ve Suriye'yi istikrarsızlaştırıyor

Türkiye: İsrail bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit ve Suriye'yi istikrarsızlaştırıyor

İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırılarını arttırması ve Türkiye'yi Suriye'yi vesayeti altına almaya çalışmakla suçlamasının ardından Türkiye dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Suriye'den çekilmesi ve istikrar çabalarını engellemekten vazgeçmesi gerektiğini belirtti.

Dışişleri bakanlığı açıklamasında, “İsrail, bölgedeki güvenliğe yönelik en büyük tehdit haline geldi” diyerek, “stratejik bir istikrarsızlaştırıcı, kaosa neden olan ve terörizmi körükleyen” bir ülke haline geldiğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre açıklama şöyle devam etti: “Dolayısıyla, bölgede güvenliğin tesis edilebilmesi için İsrail'in öncelikle yayılmacı politikalarından vazgeçmesi, işgal ettiği topraklardan çekilmesi ve Suriye'deki istikrar çabalarını baltalamaktan vazgeçmesi gerekmektedir.”

Suriye'ye yönelik hava saldırılarını dün gece yoğunlaştıran İsrail, saldırıları Şam'daki “yeni yöneticilere” bir uyarı olarak ilan etti ve Ankara'yı Suriye'ye vesayetini dayatmaya çalışmakla suçladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, çarşamba gecesi düzenlenen hava saldırılarının “İsrail Devleti'nin güvenliğinin tehlikeye atılmasına izin vermeyeceğimize dair açık bir mesaj ve gelecek için bir uyarı” olduğunu söyledi.

Katz yaptığı açıklamada, İsrail silahlı kuvvetlerinin Suriye içindeki tampon bölgelerde kalacağını ve güvenliğine yönelik tehditlere karşı harekete geçeceğini belirterek, Suriye hükümetini, İsrail'e düşman güçlerin girmesine izin vermesi halinde ağır bir bedel ödeyeceği konusunda uyardı.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, İsrail'in Türkiye'nin Suriye'deki etkisine ilişkin endişelerini yansıtarak, Ankara'yı Suriye'de, Lübnan'da ve başka yerlerde “olumsuz bir rol” oynamakla suçladı.

Saar, Paris'te düzenlediği basın toplantısında “Suriye'ye Türk vesayetini empoze etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Niyetlerinin bu olduğu çok açık” ifadelerini kullandı.