AK Partili aday adayları İstanbul'da en çok Bayrampaşa'ya talip oldu

Türkiye'de yerel seçim sonucu en merak edilen şehir olan İstanbul'da aday adaylarının meraklı bekleyişi sürerken AK Parti'ye İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) için 3, 37 ilçe için 248 aday adayı başvuru yaptı

(AA)
(AA)
TT

AK Partili aday adayları İstanbul'da en çok Bayrampaşa'ya talip oldu

(AA)
(AA)

Megakent İstanbul'da, 2024'te yapılacak yerel seçimlere aylar kala siyasi partilere hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hem de ilçe belediyeleri için yüzlerce başvuru yapıldı.

Prosedürleri tamamlayarak başvurusu olumlu sonuçlanan aday adaylarının heyecanlı bekleyişi sürerken AK Parti adaylarının yıl sonuna kadar açıklanması bekleniyor.

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'ndan alınan bilgilere göre, İstanbul'da İBB için 3 aday adayı başvuru yaptı.

Kentin 37 ilçesinde ise toplam 248 aday adayı, başkan adaylığı için AK Parti'ye başvurdu. Fatih ve Beşiktaş ilçelerinde ise başvuru yapan aday adayı olmadı.

AK Parti'den en fazla başvuru yapılan ilçe 20 aday adayı ile Bayrampaşa oldu.

Bu ilçeyi sırasıyla Esenyurt 19, Sultanbeyli 18, Büyükçekmece 13, Ataşehir 12, Sancaktepe 11, Küçükçekmece 11, Gaziosmanpaşa 10, Arnavutköy 10, Kartal 10, Maltepe 9, Tuzla 8, Çekmeköy 7, Eyüpsultan 7, Pendik 7, Güngören 6, Bahçelievler 6, Başakşehir 6, Kadıköy 6, Sarıyer 5, Bakırköy 5, Avcılar 5, Çatalca 4, Beyoğlu 4, Beylikdüzü 4, Sultangazi 4, Üsküdar 3, Beykoz 3, Bağcılar 2, Esenler 2, Zeytinburnu 2, Silivri 2, Şişli 2, Şile 2, Ümraniye 1, Kağıthane 1 ve Adalar 1 başvuru ile takip etti.

"Toplamda 1490 adayımız olacak bu seçimde"

AK Parti İstanbul İl Başkan Yardımcısı Maliki Ejder Batur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2019 yerel seçimlerinde İstanbul genelinde 1411 meclis üyesi seçildiğini, bunun 714'ünün AK Parti'den, 78'inin Milliyetçi Hareket Partisi'nden (MHP) olduğunu söyledi.

Başakşehir, Büyükçekmece, Maltepe, Sancaktepe ve Esenyurt'taki nüfus artışlarının 2024'te seçilecek meclis üyesi sayılarını arttıracağını belirten Batur, mega kentte seçilecek meclis üyesi sayısının 1450'ye ulaşacağını dile getirdi.

Batur, bu nedenle parti olarak 1450 meclis üyesi adayı, 39 ilçe belediye başkan adayı, bir de büyükşehir belediye başkan adayı belirlemeleri gerekeceğini kaydederek, "Toplamda 1490 adayımız olacak bu seçimde. Şu ana kadar 39 ilçede ilçe belediye başkan aday adayı sayımız 248, meclis üyesi aday adayı sayımız 2 bin 359, İBB için aday adayı sayımız 3. Bu müracaatlar içerisinde kamuoyunun da takip ettiği, kamuoyunda adı geçen bazı önceki dönem bakanlarımız veya belediye başkanlarımız yok. Bu isimler görevleri gereği partimizin doğal adayı olduğu için müracaatları gerekmiyor." ifadesini kullandı.

İBB başkanlığı için AK Parti'ye başvuruda bulunan isimlerin Mehmet Hişyar Korkusuz, Metin Külünk ve Mustafa Kocaizmirli olduğunu açıklayan Batur, sözlerini şöyle sürdürdü:

Belediye başkanlarımız, mevcuttaki meclis üyelerimiz, teşkilattaki mensuplarımız da bizim doğal aday adaylarımız. Dolayısıyla onların müracaatı söz konusu olmadığı için o 2 bin 359 meclis üyesi aday adayı sayısına ve 248 belediye başkan aday adayı sayısına dahil değiller. Onun ötesinde de şöyle bir çalışma da yapıyoruz. Özellikle meclis üyelerimizle alakalı ilçelerinde, bulunduğu yerlerde sevilen, bilinen, kanaat önderi durumunda ve konumunda olan kişilere de biz ulaşıyoruz, teklifte bulunuyoruz, bulunmaya da devam edeceğiz. Dolayısıyla bunların da aday adaylıkları söz konusu değil ama bu arkadaşlarımızdan da inşallah faydalanacağız. Amacımız burada hem belediye başkan aday adaylıkları için hem meclis üyesi aday adaylıkları için o ilçemize ilave artı bir oyu kim getirecekse, bizim AK Parti kriterlerimize de uygun olacak şekilde aday adaylarını aday olarak belirlemek.

AK Parti'nin belediye başkan adayları bu ay açıklanacak

Meclis üyesi aday adaylığı için başvuruları 5 Ocak 2024'e kadar almaya devam edeceklerini aktaran Batur, "Hem büyükşehir belediye başkan adayımızı, hem de 39 ilçe belediye başkan adayımızı Allah nasip ederse genel merkezimiz, Sayın Cumhurbaşkanımız ay sonuna kadar peyderpey açıklayacaklar." dedi.

Batur, meclis üyeliklerinde ise sürecin biraz daha uzun olduğunu belirterek, "İlçelerde ve büyükşehirde adayımız belli olduktan sonra teşkilatımızla beraber bu sefer meclis üyesi listeleri oluşturacağız. O süreç Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) takvimine göre 20 Şubat'a kadar uzayacak. Ama biz belediye başkan adaylarımızı Allah nasip ederse ay sonuna kadar, dolayısıyla yıl sonuna kadar belirlemiş olacağız." diye konuştu.

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nda 26 Kasım'da temayül yoklaması yapıldığını anımsatan Batur, 10 bine yakın teşkilat mensubunun burada oy kullandığını aktardı.

Maliki Ejder Batur, İstanbul'da belediye başkanı ve meclis üyesi sayısını arttırmak istediklerinin altını çizerek, Cumhur İttifakı olarak 950 civarında meclis üyesi çıkarma hedeflerinin olduğunu söyledi.

İstanbul'da 2019 yılında 39 ilçede 25 belediyenin Cumhur İttifakı'nda olduğunu belirten Batur, "Hedefimiz 25 belediyemizin sayısını arttırmak ve yine büyükşehir belediyesini de inşallah yeniden almak." dedi.

Batur, bu doğrultuda gerek meclis üyeleri, gerek belediye başkan adayları, gerekse de İBB için en doğru adayı belirlemek üzere, hem parti genel merkezinin hem de kendilerinin titiz ve detaylı bir çalışma yaptıklarının altını çizerek, "Hedefimiz, amacımız ilave bir oy getirecek kişileri, AK Parti kriterlerine, etik kurallarına uyan bu kişileri tespit etmek ve seçime bu şekilde güçlü girmek." ifadesini kullandı.



Mısır-Türkiye yakınlaşması sıcak bölgesel dosyalara nasıl yansıyor?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da düzenlediği ortak basın toplantısında (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da düzenlediği ortak basın toplantısında (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır-Türkiye yakınlaşması sıcak bölgesel dosyalara nasıl yansıyor?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da düzenlediği ortak basın toplantısında (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da düzenlediği ortak basın toplantısında (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır ve Türkiye, bölgesel ilişkilerin haritasının yeniden çizilmesine katkıda bulunabilecek bir değişimle, yıllar süren gerginliğin ardından kayda değer bir yakınlaşmaya tanıklık ediyor. Dünyanın gözü ise bu gelişen ortaklığa ve bunun Libya, Suriye ve Gazze gibi bölgedeki sıcak meselelerin yanı sıra Afrika Boynuzu ve Doğu Akdeniz'deki gerilimler üzerindeki potansiyel etkisine çevriliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Şubat ayında Mısır'a yaptığı benzer bir ziyaretin ardından Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin geçtiğimiz çarşamba günü Ankara'ya yaptığı ilk resmi ziyaret, Kahire ile Ankara arasındaki yakınlaşmayı pekiştirdi ve on yıllık gerginliğin ardından ilişkileri ‘yeni bir döneme’ soktu.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, bu ziyaretin ardından iki ülkenin ikili iş birliğinden bölgesel iş birliğine geçtiğini ve bunun Mısır Cumhurbaşkanı'nın ziyareti sırasında 4 Eylül'de Ankara'da iki ülke tarafından düzenlenen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin ilk ortak bildirisinin şartlarına da yansıdığını belirtti. Uzmanlar, iki ülkenin ya da bölgenin tanıklık ettiği kritik dosyaların önümüzdeki dönemde yaklaşımlar, anlayışlar ve geniş ve alışılmadık ortak destek için bir yol bulabileceğine işaret ettiler ki bunların başında Kahire ve Ankara'nın bu konudaki etkisi ve dengesi göz önüne alındığında Libya dosyası geliyor.

Libya'nın doğu ve batıda iki hükümet arasında bölünmüş olması ve her iki hükümetin de Mısır ya da Türkiye tarafında güçlü bağlara sahip olması, Mısır-Türkiye yakınlaşmasının bir sonucu olarak çatışan iki hükümet arasındaki uçurumun kapatılması şansını artırıyor.

Bir Türk askeri üssüne ev sahipliği yapan ve Mısırlı barış gücü askerlerini kabul etmeye başlayan Somali, Etiyopya'nın yılbaşından bu yana ayrılıkçı bir bölgede (Somaliland) liman kurma girişimini giderek daha fazla reddediyor. Ankara iki taraf arasında arabuluculuk yapmak için devreye girerken, Türkiye'nin Mısır ile iyi ilişkileri olan Suriye ile temasları da artıyor.

Diğer yandan iki ülke arasında İsrail'in Gazze Şeridi'nde yaklaşık bir yıldır devam eden savaşına karşı ortak tutum ile Nisan 2023'ten bu yana Sudan'da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmayı durdurma arzusu var.

Yaklaşımlar

4 Eylül'de Stratejik İşbirliği Konseyi'nin yeniden kurulmasına ilişkin ortak bildiri yayınlandı. Mısır ve Türkiye'nin ‘çevrelerinde barış, refah ve istikrarı teşvik etmeyi amaçladıkları’ belirtildi ve 36 maddeden 9'u ile Gazze Şeridi'nde iki ülke arasındaki koordinasyon ve iş birliği düzeyinin güçlendirilmesi vurgulandı.

grnhtyum
Mısır ve Türkiye Cumhurbaşkanları başkanlığında düzenlenen Mısır-Türkiye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin ilk toplantısından (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır ve Türkiye, Suriye'nin egemenliğinin önemini vurgulayarak, çatışmaya kalıcı ve kapsamlı bir çözüm bulunması ve terörle mücadele konusundaki ortak kararlılıklarını teyit ettiler. Libya'da ise ‘Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kolaylaştırılacak bir siyasi süreci desteklemeyi dört gözle beklediklerini’ ifade ettiler.

İki ülke, Afrika Boynuzu'nda ‘barış, güvenlik ve istikrarın sağlanmasının önemi ve her ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne karşılıklı saygı’ konusunda mutabık kaldı. Ayrıca ‘Sudan'daki çatışmanın sona erdirilmesine yönelik diplomatik çabalara destek’ vurgusu yapıldı.

Yansımalar

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Danışmanı Dr. Abdulkadir Azuz'a göre Mısır-Türkiye yakınlaşması ilişkileri ‘normalleşmeden stratejik iş birliğine taşıma’ arzusunu yansıtıyor. Azuz’a göre bu durum iki ülkenin bölgedeki ağırlığı nedeniyle çeşitli bölgesel konulara olumlu yansıyacak.

Sisi’nin basın toplantısında Ankara ile Şam arasındaki yakınlaşmayı memnuniyetle karşılamasının, Türkiye ve Suriye arasındaki meselelerin çözümünde Kahire ile Ankara arasında iş birliği olduğunu gösterdiğini belirten Dr. Azuz, “Mısır bu meselelerin birçoğunun uluslararası hukuk ilkelerine uygun olarak çözümünde önemli bir rol oynayabilir” dedi.

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde Türkiye meseleleri araştırmacısı olan Dr. Kerem Said de Mısır-Türkiye yakınlaşmasının Türkiye-Suriye yakınlaşmasını olumlu etkileyeceği görüşüne katılıyor. Said, Kahire ile Ankara'nın bölgenin iki ağır ülkesi olduğunu, bölgede geniş bir denge ve etkiye sahip olduklarını ve yakınlaşmalarının bölge için çözüm işaretleri taşıdığını belirtti.

Mısır-Türkiye yakınlaşmasından etkilenecek dosyaların başında Libya dosyasının geldiğini ve bunun seçimlerin hızlandırılması, askeri birlik ve istikrarın teşvik edilmesi temelinde ortak bir yaklaşıma yol açmasını umduklarını belirten Said, “Yakınlaşma ışığında Afrika Boynuzu'nda, özellikle de Somali'de iki ülkenin çıkarları ve bölgenin istikrarı açısından ortak düzenlemeler olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Nairobi'deki Doğu Afrika Çalışmaları Merkezi Direktörü Abdullah İbrahim, her iki ülkenin de Somali ve Doğu Afrika bölgesinde kendi çıkarları olduğunu ifade etti. İbrahim, ‘iki ülkenin çabalarını birleştirmeleri halinde Somali'nin toparlanma kabiliyetinin, güvenlik ve istikrarının artacağına, bölgenin savaş korkusundan kurtulacağına ve özellikle Doğu Akdeniz, Libya ve Filistin'deki durum gibi bölgesel krizlerin ele alınmasında niteliksel bir sıçrama yaşanacağına’ inanıyor.

Yakınlaşmanın Filistin davasının gidişatına yansıyacağına inanan Filistinli siyasi analist Eymen er-Rakab, “Mısır ve Türkiye arasındaki yakınlaşma Filistin davasına alışılmadık bir şekilde fayda sağlayacaktır. Bu, Arap ve uluslararası arenalarda destekleyici rollerin daha da güçlendirilmesini ve Filistin hakkının tüm arenalarda, özellikle de uluslararası alanda desteklenmesi için daha fazla ortak baskı uygulanmasını ve bundan taviz verilmesinin reddedilmesini gerektirecektir” ifadelerini kullandı.

Dr. Kerem Said, yakınlaşmanın Filistin devletinin kurulmasını destekleyen ortak bir vizyon ışığında ve Türkiye'nin Gazze'deki krizin insani yardım ve müzakere düzeyinde yönetilmesinde Kahire'ye verdiği kayda değer destekle ya da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Mısır'a yönelik son suçlamalarını reddetmesiyle Filistin davasının gidişatına olumlu yansıyacağına inanıyor.

Türk siyasi analist Taha Avde, “Yakınlaşma dosyaları arasında en büyük zorluk kuşkusuz Gazze dosyası olacak” dedi. Avde’ye göre Mısır ve Türkiye'nin ortak mutabakatı bu dosyadaki uluslararası çabalarını güçlendirecek. Zira Mısır ile Türkiye'nin ilişkileri ikili iş birliğinden bölgesel ortaklığa doğru ilerliyor.

Avde, “Türkiye-Etiyopya ilişkilerinin yanı sıra Doğu Akdeniz'deki Mısır-Yunanistan-Kıbrıs ilişkileri temelinde Mısır-Türkiye yakınlaşması, Kahire ile Addis Ababa arasındaki Rönesans (Nahda) Barajı krizinde ya da bir yandan Ankara, diğer yandan Atina ve Lefkoşa arasında olsun, her iki ülke için de çözümler ve hamleler getirebilir” dedi.

Libya dosyasına gelince, Libyalı siyasi analist Eyub el-Evceli, Mısır ve Türkiye'nin orada önemli oyuncular olduğunu, yeniden inşa projelerine sahip olduklarını ve yakınlaşmalarının, Merkez Bankası Başkanı’nın seçimiyle ilgili mevcut kriz de dahil olmak üzere birçok sorunun çözümünde yeni ufuklar açacağını belirtti. El-Evceli, Libya'da iki ülkeye yakın aktörlerin görüşlerini uzlaştırma, seçimlerin yapılmasını engelleyen konulara çözüm bulma ve herhangi bir çatışmayı önleme olasılığı olduğunu, ancak genel olarak Libya krizini çözmenin çok daha büyük bir mesele olduğunu ve bir gecede çözülemeyeceğini düşünüyor.

Sudanlı siyasi analist Muhammed Turşin'e göre Türkiye, Etiyopya ve Somali arasındaki arabuluculukta önemli bir rol oynayacak ve bu da Mısır'ın ve ulusal güvenliğinin yararına olacak. Ancak Turşin, ‘Türkiye'nin Rönesans Barajı üzerindeki etkisinin sınırlı olacağına’ inanıyor. Turşin, Sudan'ın barışı tesis etmesine ve kalkınma projelerini uygulamasına destek olmak için Mısır-Türkiye koordinasyonunu bekliyor.