Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul ve 25 ilin adaylarını açıkladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde AK Parti Aday Tanıtım Toplantısı'nda konuştu

Recep Tayyip Erdoğan (AA)
Recep Tayyip Erdoğan (AA)
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul ve 25 ilin adaylarını açıkladı

Recep Tayyip Erdoğan (AA)
Recep Tayyip Erdoğan (AA)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Aday Tanıtım Toplantısı'nda "Yeniden İstanbul. Nasıl buldunuz, hazır mıyız?" diyerek konuşmasına başladı.

Salondaki katılımcılar nezdinde 81 ildeki dava arkadaşlarına selam ve sevgilerini gönderdiğini kaydeden Erdoğan, aşkları ve sevdaları için salonlara sığmayan muhabbetlerinden ötürü katılımcılara şükranlarını sunduğunu belirtti.

Erdoğan, geçen günlerde hayatını kaybeden AK Parti Balıkesir İl Gençlik Kolları Başkanı Hüseyin Murat Uysal'la birlikte ebediyete uğurladıkları tüm dava ve yol arkadaşlarını rahmetle yad ettiğini aktararak, onların ruhları için birer Fatiha okunmasını istedi.

Allah'tan ülkesinin, milletinin, insanlığın huzuru, selameti ve saadeti için çalışan vefakar insanların hepsinden ayrı ayrı razı olmasını dileyen Erdoğan, "Yine bu vesile ile 'Ölürsek şehit, kalırsak gaziyiz' inancıyla vatanımızın bekası, milletimizin istiklal ve istikbali uğrunda can veren aziz şehitlerimize Allah'tan mağfiret niyaz ediyorum. Gazilerimize Mevla'dan sıhhat ve afiyet temenni ediyorum. Asrın felaketi olan 6 Şubat depremlerinde kaybettiğimiz 50 bini aşkın vatandaşımızın her birini aynı şekilde buradan rahmetle anıyorum." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aday Tanıtım Toplantıları'nı 7 Ekim'den bu yana İsrail'in vahşetine maruz kalan Gazzeli kardeşlerin acısıyla yüreklerin dağlandığı son derece hüzünlü bir dönemde gerçekleştirdiklerini dile getirerek, "İsrail'in alçakça, barbarca saldırıları sonucunda şehit düşen çoğu çocuk ve kadın 23 bin Filistinli kardeşimize de Allah'tan rahmet diliyoruz. İsrail güçlerine karşı vatanlarını ve onurlarını savunan tüm Filistinli yiğitlere buradan selamlarımızı iletiyoruz. Daha fazla kan dökerek, daha fazla can alarak, daha fazla çocuk öldürerek abat olacaklarını zannedenler er ya da geç ilahi adaletle yüzleşeceklerdir. Biz de bu süreçte dünyadaki vicdan sahibi diğer tüm ülkelerle beraber zalimlerden hukuk önünde hesap sorulması için gereken her türlü çabayı göstereceğiz." ifadelerini kullandı.

Ömer Karaoğlu'nun seslendirdiği "La ilahe illallah" isimli eserde yer alan "Alnımızın aklığı, kafire kabus olur, Mazlumun canı yansa, ahı bize dokunur. Düşmez dilimizden, sökülmez kalbimizden, en kutlu sözdür bu La ilahe illallah." mısralarını okuyan Erdoğan, şöyle devam etti:

"İçimizdeki İsrail muhipleri rahatsız olsa da birileri istiyor diye biz kardeşlerimize mazlum ve mağdurlara sırtımızı asla dönmeyeceğiz. Dün nasıl Bosna'daki kardeşlerimizin yanında yer aldıysak, Kafkasya'daki kardeşlerimizin mücadelesine destek verdiysek bugün de 'Suriye ile Irak ve Kudüs'te ne işiniz var?' diyenlere aldırmadan tüm imkanlarımızla Filistinli kardeşlerimizin yanında dimdik duracağız. Yeni yılı Galata Köprüsü'nde 'Şehitlerimize rahmet Filistin'e destek, İsrail'e lanet' yürüyüşü ile karşılayan, Gazzeli mazlum ve masumların sesi olan 250 bin kardeşime canıgönülden teşekkür ediyorum. Rabb'im, bu zor zamanlarda insani değerleri adaleti ve barışı savunan herkesten razı olsun."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart 2024 seçimlerinde partilerini temsil edecek 11 büyükşehir ve 15 il belediye başkanlarını açıklayacaklarını kaydederek, bu isimlere başarı temennilerini iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün burada 31 Mart 2024 seçimlerinde partimizi temsil edecek 11 büyükşehir ve 25 il belediye başkan adayımızı açıklamak üzere bir aradayız. Adayları kapsamlı istişareler, araştırmalar, değerlendirmeler sonunda belirledik." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Esasen bizim belediyecilikteki müktesebatımız yeni değildir. Artık 30 yılı bulan şanlı bir geçmişten süzülüp gelen birikim ve donanıma sahibiz." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Amacımız, 31 Mart 2024 seçimleri için de milletimizin huzuruna gerçek belediyecilik sözümüzü yerine getirecek adaylarla çıkmaktır. Hiçbir insanımızın beceriksizlere tıpış tıpış oy verme mecburiyeti yoktur." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her biri 28 Şubat sürecindeki provokasyonların kötü birer kopyası niteliğindeki oyunlarla seçim öncesi zihinler bulandırılmaya çalışılıyor." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu millet, İstiklal Marşı'na dahi Kelime-i Tevhidi ilmek ilmek işlemiş aziz bir millettir. Bugün de İslam'ın nüvesini teşkil eden Kelime-i Tevhid'i bilemeyecek kadar cehalet, nefret ve gaflet çukurunda boğuluyorlar." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özgür efendinin genel başkanlık macerası daha başlamadan vesayet gölgesi altında bitmeye yüz tuttu. Bizi üzen, ülkemizin ikinci büyük siyasi partisi hüviyetine sahip CHP'nin Türkiye düşmanlarına kuyruk olmasıdır. CHP uzunca bir süredir siyaseten iflas etmiş durumdadır. Ne millete umut verebiliyorlar ne de proje ve vizyon namına ortaya bir fikir koyabiliyorlar." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "El ele, omuz omuza vererek İstanbul'u son 5 yıllık fetret devrinden mutlaka çıkartacağız. Yarı zamanlı belediye başkanlığı yapılmaz. İstanbul asla ihmale gelmeyen, sürekli ilgilenilmesi, sorunlarına çözüm üretilmesi gereken bir şehirdir." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Riyad'dan size ekmek çıkmaz. Tişörtleri farklı bir şekilde boyamak size bir şey kazandırmaz." dedi.

AK Parti'nin 10 büyükşehir belediye başkan adayı açıklandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda, 31 Mart Pazar günü gerçekleştirilecek mahalli idareler seçiminde AK Parti'nin 10 büyükşehir belediye başkan adayını açıkladı.

Buna göre; Aydın Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Savaş, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Yücel Yılmaz, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Alinur Aktaş, Denizli Büyükşehir Belediye Başkan adayı Osman Zolan, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Sekmen, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nebi Hatipoğlu, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tahir Büyükakın, Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adayı Aydın Ayaydın, Ordu Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Hilmi Güler ve Samsun Büyükşehir Belediye Başkan adayı Halit Doğan oldu.

Cumhur İttifakı'nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum oldu

AK Parti Aday Tanıtım Toplantısı'nda Cumhur İttifakı'nın 31 Mart Pazar günü yapılacak mahalli idareler seçiminde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayının, AK Parti İstanbul Milletvekili Murat Kurum olduğu açıklandı.

AK Parti'nin 15 ilin belediye başkan adayı açıklandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda, 31 Mart Pazar günü gerçekleştirilecek mahalli idareler seçiminde AK Parti'nin 15 ilin belediye başkan adayını açıkladı.

Buna göre; Artvin Belediye Başkan adayı Mehmet Kocatepe, Bingöl Belediye Başkan adayı Erdal Arıkan, Bitlis Belediye Başkan adayı Nesrullah Tanğlay, Çanakkale Belediye Başkan adayı Jülide İskenderoğlu, Çankırı Belediye Başkan adayı Hüseyin Filiz, Düzce Belediye Başkan adayı Faruk Özlü, Edirne Belediye Başkan adayı Belgin İba, Elazığ Belediye Başkan adayı Şahin Şerifoğulları, Giresun Belediye Başkan adayı Aytekin Şenlikoğlu, Isparta Belediye Başkan adayı Şükrü Başdeğirmen, Kastamonu Belediye Başkan adayı Tahsin Babaş, Rize Belediye Başkan adayı Rahmi Metin, Sinop Belediye Başkan adayı Yakup Üçüncüoğlu, Tokat Belediye Başkan adayı Eyüp Eroğlu, Yalova Belediye Başkan adayı Mustafa Tutuk oldu.



PKK kendini feshetti, Türkiye ve bölge için yankıları neler olacak?

PKK elebaşısı Murat Karayılan, 12 Mayıs'ta Kuzey Irak'ta açıklanmayan bir yerde düzenlenen 12. Kongrede örgütün kendini feshettiğini duyurdu.
PKK elebaşısı Murat Karayılan, 12 Mayıs'ta Kuzey Irak'ta açıklanmayan bir yerde düzenlenen 12. Kongrede örgütün kendini feshettiğini duyurdu.
TT

PKK kendini feshetti, Türkiye ve bölge için yankıları neler olacak?

PKK elebaşısı Murat Karayılan, 12 Mayıs'ta Kuzey Irak'ta açıklanmayan bir yerde düzenlenen 12. Kongrede örgütün kendini feshettiğini duyurdu.
PKK elebaşısı Murat Karayılan, 12 Mayıs'ta Kuzey Irak'ta açıklanmayan bir yerde düzenlenen 12. Kongrede örgütün kendini feshettiğini duyurdu.

Ömer Önhon

Kırk yıldan fazla bir süredir Türkiye'ye karşı kanlı bir çatışma yürüten silahlı örgüt PKK, pazartesi günü kendini feshetme ve silahlı mücadelesini sonlandırma niyetini teyit ettiği tarihi ve benzeri görülmemiş bir duyuru yaptı.

Geçtiğimiz hafta örgütün konuşlanmış bulunduğu Kuzey Irak'ta düzenlenen kongrenin yayınlanan sonuç bildirgesinde şu ifadeler yer aldı: “PKK tarihi misyonunu tamamladı ve pratikleşme süreci Önder Apo (örgütün kurucusu Abdullah Öcalan'a atıfta bulunulmaktadır) tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere örgütsel yapısını feshetme kararı almıştır.”

 Açıklamada şunlar da eklendi: “PKK'nın mücadelesi, halkımız üzerindeki inkâr ve imha siyasetini parçaladı, Kürt sorununu demokratik siyaset yoluyla çözme noktasına getirdi.”

Şubat ayında, Türkiye'de 20 yıldan fazla süredir tutuklu bulunan örgütün lideri, örgütün feshedilmesini görüşmek üzere bir kongre toplanması çağrısı yapmıştı.

PKK, 5-7 Mayıs tarihleri ​​arasında düzenlenen 12. Kongresi’nin ardından 8 Mayıs'ta kısa bir açıklama yaparak “büyük” bir duyuru yapacağına işaret etti.

Fesih kararının, komşu Irak ve ABD ile müttefik Kürt güçlerinin aktif olduğu Suriye de dahil olmak üzere bölge için geniş siyasi ve güvenlik sonuçlarının olması bekleniyor. Bu duyuru önemine rağmen, kesin bir atılım teşkil etmiyor. Örgüt ile Türk hükümeti arasında devam eden müzakereler hakkında bilgili kaynaklara göre, birçok sorun hâlâ çözülmemiş durumda. Bu kaynaklar, duyuruyu kamuoyu baskısını hafifletmeyi, eleştirileri savuşturmayı ve yavaş da olsa bir ilerleme kaydedildiği mesajı iletmeyi amaçlayan geçici bir adım olarak tanımlıyor.

PKK, 52 yıl önce Abdullah Öcalan tarafından kuruldu ve 40 binden fazla insanın hayatına mal olan silahlı bir mücadele yürüttü. Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği tarafından terör örgütü olarak tanımlanıyor

Görünüşe göre var olan engeller ortadan kaldırıldı ve örgüt sonunda uzun zamandır beklenen duyuruyu yayınladı. Uygulanıp uygulanmayacağı ve duyurunun Türkiye içinde istenen etkiyi yaratıp yaratmayacağı henüz belli değil.

Terör örgütü olarak tanımlanan örgüt

PKK, 52 yıl önce Abdullah Öcalan tarafından kuruldu ve 40 binden fazla insanın hayatına mal olan silahlı bir mücadele yürüttü. Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği  (AB) tarafından terör örgütü olarak tanımlanıyor. Öcalan, 1999'dan beri Marmara Denizi'ndeki İmralı Adası'nda bulunan bir cezaevinde mutlak tecrit altında tutuluyor.

Terörsüz Türkiye olarak adlandırılan süreç, aşırı sağcı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli'nin geçen yıl 22 Ekim'de Öcalan'ı PKK ve faaliyetlerini sonlandırma çağrısı yapmaya davet etmesiyle başladı. Hükümet, örgütün resmi bir kongre düzenleyerek kendisini feshetme yönünde bir iç karar alacağından hareketle, süreci sıkı bir şekilde kontrol altında tuttu, seçici ve dikkatli bir bilgilendirme yapmakla yetindi.

 Kongreye yaklaşık 15 kişi katılırken haberler, Öcalan ve örgütün elebaşlarının video konferans yoluyla katıldığına işaret ediyorlar. Paralel olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) üçüncü büyük parti olan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) temsilcileri ile hükümet yetkilileri arasında haftalarca gizli görüşmeler yapıldı.

Her iki taraf da bu görüşmeleri müzakere olarak tanımlamaktan çekinse de aslında öyleler. Bu sürecin bir parçası olarak, DEM Parti heyetleri Öcalan'ı cezaevinde ziyaret etti, Kuzey Irak'taki örgütün lider kadrosuyla istişarelerde bulundu ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), Irak'taki Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ve Suriye'deki Halk Koruma Birlikleri (YPG) dahil olmak üzere Kürt siyasi gruplarla görüştü.

Duyurunun detayları henüz belirsizliğini koruyor. Örgütün silahlarını ne zaman ve nerede bırakacağı henüz belirsiz bir konu. Kararın uygulandığı nasıl doğrulanacak? Genel af çıkacak mı? Terör ve kasten öldürme suçundan aranan militanların kaderi ne olacak?

Talepler listesi

Siyasi cephede, PKK'nın bir talepler listesi sunduğu ve Türk hükümetinin karşılığında vaatlerde bulunduğu düşünülüyor. Bununla birlikte henüz hiçbir ayrıntı yayınlanmadı. Hükümet, hiçbir taviz verilmediğinde ısrar ediyor ve bu inanılması zor bir iddia. DEM Partisi heyetinin önde gelen üyelerinden Pervin Buldan, şimdi demokratikleşme alanında adımlar atmak için sıranın Türkiye'de olduğunu söyledi. DEM Partisi'nin Merkez Yürütme Kurulu’nun önümüzdeki hafta başında net bir yol haritası ve belirli bir talepler listesi açıklamak üzere toplanması bekleniyor.

PKK'nın duyurusunda, bu kararların pratikleşmesinin Abdullah Öcalan'ın sürece liderlik etmesini ve yönlendirmesini, demokratik siyasi faaliyet hakkının tanınmasını ve sağlam yasal güvencelerin sunulmasını gerektirdiği belirtildi.

Bunlar son derece hassas konular ve aynı zamanda barış için koşullar gibi görünüyor.

Avrupa Konseyi Ankara'yı birçok alanda eleştirdi, ancak barış müzakerelerini Kürt sorununu barışçıl ve sürdürülebilir bir şekilde çözmeyi amaçlayan “önemli bir fırsat” olarak nitelendirdi.

PKK, Öcalan'ın serbest bırakılmasını talep etti ve birçok gözlemci kendisine af çıkarılacağına inanıyor. Ancak Öcalan'ın Türk makamlarına, esas olarak suikast ve provokasyon korkusuyla adayı terk etmek istemediğini ve bunun yerine yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve koruma talebini ilettiği bildirildi.

PKK'ya karşı yıllardır süregelen düşmanlığa rağmen, Türk kamuoyunda bu gelişmelere karşı yaygın bir öfkeye tanık olunmadı. Hükümetin propaganda makinesi hakim olan anlatıyı kontrol etmeyi başardı. Muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi'ni (CHP) hep DEM Partisi aracılığıyla PKK ile iş birliği yapmakla suçlayan iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ise şimdi aynı taraflarla müzakereler yürütüyor. Türk milliyetçilerinin potansiyel muhalefeti kontrol altında tutuluyor, hatta doğrudan bastırılıyor.

Zafer Partisi lideri ve AKP-MHP ittifakının açıkça muhalifi olan Ümit Özdağ, Ocak ayında tutuklanarak cezaevine gönderildi. Suriyeli mültecilere karşı nefrete tahrik ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret etmekle suçlandı. Ancak birçok kişi tutuklanmasının kamuoyunu Öcalan'ın serbest bırakılmasına karşı kışkırtma ve barış sürecini sarsma potansiyeline sahip olmasından kaynaklandığına inanıyor.

xscdfvgrt
12 Mayıs'ta Diyarbakır’daki bir kahvehanede PKK’nın fesih açıklamasını televizyondan takip eden erkekler (AFP)

Özdağ da yargılanması sırasında kendisini Öcalan'ın serbest bırakılmasını kolaylaştırmak için hapse atılan bir “siyasi rehine” olarak tanımladı. Uluslararası alanda süreç ihtiyatlı bir onayla karşılandı. AB ve ABD hâlâ PKK'yı terör örgütü olarak listelese de, varlığını Türkiye'de Kürtlerin özgürlükler konusunda uzun süredir yaşadığı mahrumiyetin bir yansıması olarak görüyorlar ve bu tutum Ankara ile aralarında uzun süredir gerginlik yaratıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da dahil olmak üzere Türk yetkililer, AB'yi Avrupa'daki PKK faaliyetlerine göz yummakla ve böylece terörizmi desteklemekle suçluyorlar.

Önemli bir fırsat

Her şeye rağmen, Avrupalı liderler Türkiye'de devam eden sürece desteklerini ifade ettiler. Avrupa Konseyi, birkaç gün önce yayınladığı son raporunda Ankara'yı birçok alanda eleştirdi ancak barış müzakerelerini Kürt sorununu siyasi, sosyal, demokratik ve güvenlik düzeylerinde barışçıl ve sürdürülebilir bir şekilde çözmeyi amaçlayan “önemli bir fırsat” olarak nitelendirdi.

Suriye'nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'nın karşı karşıya olduğu en önemli meydan okumalardan biri, ülkedeki Kürtler ve özellikle de Halk Koruma Birlikleri (YPG) ile başa çıkma meselesidir

Türkiye içinde, CHP, hükümete karşı yürüttüğü açık savaşa ve İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun hapse atılmasının ardından gösteri ve protestolar düzenlemesine rağmen, bu sürece karşı çıkmadı. Partisinin Van'da düzenlediği gösteride, CHP lideri Özgür Özel, örgütün yakında silah bıraktığını açıklaması yönündeki umudunu dile getirdi. AK Parti’nin Doğu Anadolu bölgesinde DEM Partisi'nin seçilmiş belediye başkanlarını görevden alma ve yerlerine kayyum atama kararlarını kınadı.

Örgütün kendisini feshettiğini ve silah bırakacağını duyurması ile birlikte, ülke için yeni bir anayasa taslağının hazırlanması da dahil olmak üzere sürecin yeni bir aşaması başlıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın danışmanlarından biri olan Mehmet Uçum da temel aşamanın tamamlandığını ve şimdi demokrasi ve hukuk alanlarında kapsamlı reformların uygulanmasına geçileceğini söyleyerek buna işaret etti.

df
PKK’nın kendisini feshettiğini duyurmasının ardından Diyarbakır'daki tarihi Sur ilçesi 12 Mayıs  (AFP)

Bu sürecin hükümete fayda mı zarar mı sağlayacağı ise belirsizliğini koruyor. Ancak kamuoyu yoklamaları, eğer şimdi seçimler yapılırsa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden seçilmesinin neredeyse imkansız göründüğüne işaret ediyor. Çoğu Türk, felç edici ekonomik krizden ve otoriterliğe doğru hızlı kayıştan ciddi şekilde etkilendi. Örgütün kendisini feshetmesi ve Türkiye'de terörün sona erdirilmesi belki Erdoğan'ın popülaritesini yeniden kazanmasının önünü açabilir, ama ekonomik ve politik sorunların devam etmesi onu her zamankinden daha savunmasız bırakabilir.

Suriye boyutu

Suriye boyutu bu denklemde önemli bir unsur. Suriye'nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın karşı karşıya olduğu en önemli meydan okumalardan biri, ülkedeki Kürtler ve özellikle de YPG ile nasıl başa çıkacağı meselesi.

Bu birlikler PKK ile yakın bağlarını sürdürüyorlar ve safları içinde bazı kadroları bulunuyor. Şam'ın şiddetle reddettiği bir talep olan merkezi olmayan bir idari sistem kurulması da dahil olmak üzere çeşitli taleplerde bulundular.

Türkiye'deki devam eden gelişmeler büyük olasılıkla Suriye arenasına yansıyacak ve Suriye'deki durum da Türkiye'deki gelişmeleri etkileyebilir.