Türkler, Mısırlılar, Filistinliler, Tunuslular ve Suriyelileri içeren Mossad ağına ilişkin yeni detaylar

İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından servis edilen fotoğrafta, terörle mücadele ekiplerinin Mossad şebekesindeki sanıkları mahkemeye naklettiği görülüyor.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından servis edilen fotoğrafta, terörle mücadele ekiplerinin Mossad şebekesindeki sanıkları mahkemeye naklettiği görülüyor.
TT

Türkler, Mısırlılar, Filistinliler, Tunuslular ve Suriyelileri içeren Mossad ağına ilişkin yeni detaylar

İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından servis edilen fotoğrafta, terörle mücadele ekiplerinin Mossad şebekesindeki sanıkları mahkemeye naklettiği görülüyor.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından servis edilen fotoğrafta, terörle mücadele ekiplerinin Mossad şebekesindeki sanıkları mahkemeye naklettiği görülüyor.

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Emniyet’in, geçtiğimiz hafta İsrail dış istihbarat servisi (Mossad) ajanlarına yönelik sekiz ilde ortak yürüttüğü ‘Köstebek/Nekropol Operasyonu’na ilişkin detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor.

Filistinliler ve farklı milletlerden yabancı uyruklu kişilerin de aralarında olduğu Mossad ajanlarının kimliklerine ilişkin yeni bilgiler yayınlandı.

Şarku’l Avsat’ın Türk medyasından aktardığı habere göre yakalananların üçü Mısırlı, ikisi Filistinli, üçü Türk, ikisi Tunuslu ve geri kalanlar da Suriyeli.

Aralarında Hamas hareketinin yurt dışı sorumlusu Halid Meşal’in eski korumalarından birinin de bulunduğu firariler ise halen aranıyor.

Türkiye’de ikamet eden yabancı uyruklulara yönelik operasyonun ardından, Mossad adına uluslararası casusluk faaliyeti yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan 34 şüpheliden 15’i tutuklandı.

Mahkeme, 11’i hakkında ise adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verdi. Sekiz şüphelinin de sınır dışı edilmek üzere İl Göç İdaresi’ne teslim edildiği öğrenildi.

Fotoğraf Altı: Gözaltına alınanlar İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
Gözaltına alınanlar İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre gözaltına alınanlardan yedisi Suriye’nin kuzeyine sınır dışı edildi. Bunlar arasında yer alan, Suriye uyruklu S.T.’nin fotoğrafları sosyal medyada geniş yer aldı.

Yaşlı ve uzun sakallı olan söz konusu kişinin fotoğrafları paylaşılıp, Mossad ajanlarına yönelik operasyonda gözaltına alındığı vurgulandı.

Mısırlı zanlılara ilişkin iddialar

MOSSAD ajanı Mısırlı H.M.A’nın Fatih İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde çalıştığının ortaya çıkması ve Türkiye’den aldığı bilgileri Avrupa’daki diğer Mossad ajanlarına aktardığı yönündeki iddialar büyük bir şok etkisi yarattı. 

Bunun üzerine, İYİ Parti Milletvekili Turhan Çömez, Fatih İlçe Sağlık Müdürlüğü'ndeki yabancı uyruklu diğer çalışanların listesini paylaştı.

Haberi aktaran Yeniçağ gazetesinde şu iddialara yer verildi:

“Hükümetin olmayan göç stratejisi ve açık kapı politikaları sebebiyle ülkemize akın akın gelen yabancılar için Türkiye adeta bir cazibe merkezi haline geldi.”

Ayrıca, Mossad’a ajanlık yaptıkları gerekçesiyle operasyon düzenlenen isimlerin Suriye, Filistin, Lübnan ve Irak uyruklu çıkmasının, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehlikenin boyutunu ortaya koyduğuna dikkat çekildi.

Mossad için çalıştıkları şüphesiyle tutukluların fotoğrafları Türk medyasına dağıtıldı
Mossad için çalıştıkları şüphesiyle tutukluların fotoğrafları Türk medyasına dağıtıldı

Çömez konuya ilişkin dün yaptığı açıklamada, sağlık personeli olan Mossad ajanının Mısırlı olmasına dikkat çekerek şunları söyledi;

“Suriyeliler, Filistinliler ülkelerindeki savaş bahanesi ile Türkiye’ye alınıyor. Peki, Mısırlı biri hangi gerekçe ile Türkiye’ye alınıp vatandaş ve memur yapıldı? Mısırlı ajanın İhvancı olduğu için Türkiye’ye kabul edildiğini düşünüyorum.”

Türk zanlılar

Türk medyası, Mossad ajanı oldukları şüphesiyle gözaltına alınanlar arasında Türklerin de bulunduğunu ortaya çıkardı.

Cemile T., kurye görevindeki Alperen E. ve emlakçı Ahmet A. gözaltına alındı.

Haberlere göre, daha önce hakkında casusluktan işlem yapılan Alperen E., Muhammed El-Muhammed El H., Ayman İ. dolar ve euro cinsinden para aldı.

Gözaltına alınanların savunma avukatlarının iddialara verdikleri yanıt ise açıklanmadı.

Ahmet Furkan A., istihbarata çalışıp çalışmadığını bilmediğini söyledi.

Ahmet Furkan A., ‘Sahibinden’ uygulaması üzerinden tanıştığı ve adını ‘Erol’ olarak bildiği bir kişinin, kendisinden Başakşehir’deki iki sitenin fotoğraflarını çekmesini istediğini ve site yönetimlerinden burada yaşayan kişilerin kaçının yabancı olduğuna dair bilgi aldığını itiraf etti.

Bunun karşılığında ise euro ve dolar cinsinden ödeme aldığını kaydetti.

Tunuslu Amal S’nin kişi listesinde ise, İsrail İstihbarat Servisi Çevrimiçi Operasyon Merkezi’ne (İÇOM) ait hattın kayıtlı bulunduğu ortaya çıktı.

Haberlere göre, Tunuslu kadın, Mossad’a ait yurtdışı GSM numarasını Likelysales olarak kaydetti. 

Çözümü yapılan WhatsApp görüşmelerinde İÇOM’a ait hatlar ile keşif, video, foto çalışmalarına dair görüşmeler gerçekleştirdiği belirlendi.

Fotoğraf Altı: Mossad Başkanı David Barnea (Reuters)
Mossad Başkanı David Barnea (Reuters)

Bitcoin cinsinden ödemeler

Tunuslu Amal S’nin hizmetleri karşılığında bazı ödemeleri bitcoin olarak, bazılarının banka yoluyla, bir kısmının ise gayri resmi yollarla aldığı öğrenildi.

Amal S. İfadesinde, kendisini Mustafa olarak tanıtan ve Almanya’da olduğunu söyleyen bir kişiyle tanıştığını, kendisine bazı işler karşılığında para vereceğini söylediğini, bir test videosu hazırlayıp gönderdiğini, işe kabul edildiğini ancak daha sonra Mustafa ile bağlantısının kesildiğini aktardı.

Buna ek olarak, daha sonra Samir Ferat adlı kişiyle irtibat kurduğunu, bu kişinin de kendisine kripto para üzerinden 150 dolar gönderdiğini anlattı.

Bu kişinin Süleymaniye Camii’nin iç ve dış kısımlarına dair video istediğini, kendisi hasta olduğu için bu görüntüleri eşine çektirerek videoyu Samir'e gönderdiğini ve karşılığında 200 dolar para aldığını itiraf etti.

Amal S., Başakşehir’de bulunan bazı sitelerin fotoğraflarını da yine eşi aracılığıyla Mossad ajanı olduğu belirlenen Samir’e gönderdiğini ve karşılığında da 200 dolar aldığını belirtti.

Soruşturmalar, şüpheli Mossad ajanlarının İstanbul’un birçok noktasında para aldığını, bazılarının Sırbistan’da eğitim gördüğünü ortaya çıkardı.



Türkiye, Abdi'nin ‘doğrudan temas’ açıklamaları ve ABD raporlarının ardından yetkililerinin SDG lideriyle görüşme planı olduğu iddialarını yalanladı

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi (Reuters)
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi (Reuters)
TT

Türkiye, Abdi'nin ‘doğrudan temas’ açıklamaları ve ABD raporlarının ardından yetkililerinin SDG lideriyle görüşme planı olduğu iddialarını yalanladı

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi (Reuters)
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi (Reuters)

Türkiye, Ankara ile doğrudan iletişim kanallarının varlığından söz eden Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi ile Türk yetkililer arasında herhangi bir görüşme planı ya da hazırlığı olduğunu reddetti.

Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Türkiye'nin Abdi ile görüşmeye hazır olduğuna dair haberlerin doğru olmadığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Anadolu Ajansı'ndan (AA) aktardığına göre kaynaklar, ABD merkezli haber sitesi Al-Monitor'un bu konu hakkındaki bir haberinde yer alan iddiaların ‘gerçek dışı’ olduğunu belirtti.

Türk gazeteci Amberin Zaman'ın Al-Monitor'da yer alan haberinde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ya da Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'ın Abdi ile görüşeceği iddia edildi.

fghy
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera perşembe günü ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack'ı Şam'da kabul etti. (DPA)

İsmi açıklanmayan kaynaklara göre, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Thomas Barrack, perşembe günü Şam'da bulunduğu sırada Abdi ile bir telefon görüşmesi yaptı ve 13 yılı aşkın bir süredir kapalı olan ABD Büyükelçiliği konutuna Amerikan bayrağını çekti. Abdi'ye DEAŞ’a karşı mücadelede ABD'nin desteğini sürdüreceği güvencesini veren Barrack, SDG ile Türkiye arasında ABD'nin arabuluculuğunda yürütülen gerilimi azaltma görüşmelerini sürdürmesi için onu teşvik etti.

Barrack aynı zamanda SDG ile Suriye hükümeti arasında imzalanan anlaşmanın uygulanması gerektiğini vurguladı.

Kaynaklar, Abdi'nin telefon görüşmesi sırasında üst düzey Türk yetkililerle Şam'da bir araya gelme teklifi aldığını, görüşmenin SDG'den bir heyetin cuma günü Şam'da Suriye hükümetiyle yapacağı görüşmelerin sonuçlarına göre belirleneceğini, ancak Suriye hükümetinin yeni bir tarih belirlemeden görüşmenin ertelendiğini duyurduğunu bildirdi.

Türk Dışişleri Bakanlığı kaynakları Al-Monitor'un haberinde Türkiye ve yetkilileriyle ilgili iddiaların asılsız olduğunu söyledi.

Türkiye'nin pozisyonu teyit edildi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan perşembe günü yaptığı açıklamada, SDG'yi, Suriye ordusuna entegre edilmesi için yeni Suriye hükümetiyle varılan anlaşmaya rağmen ‘oyalama taktikleri’ kullanmakla suçladı.

Erdoğan, Türkiye'nin Suriye'nin birlik ve toprak bütünlüğünün korunması yönündeki tutumunu yineleyerek, SDG ile Şam arasında varılan anlaşmanın mutabık kalınan ve planlanan zaman dilimi içerisinde uygulanması gerektiğini vurguladı.

Türkiye, SDG'yi PKK’nın Suriye'deki uzantısı olan bir ‘terör örgütü’ olarak görüyor ve ABD desteğinin sona erdirilmesini, feshedilmesini, Suriye ordusuna entegre edilmesini ve yabancı savaşçılarının Suriye'den çıkarılmasını talep ediyor.

fgthy
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, SDG'yi Şam ile varılan anlaşmanın uygulanmasını geciktirmekle suçladı. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile Abdi arasında geçtiğimiz mart ayında Şam'da imzalanan SDG'nin kendini feshetmesi, Suriye ordusuna entegre olması ve Suriye'nin kuzeydoğusunda kontrol ettiği bölgeleri Suriye yönetimine devretmesine ilişkin anlaşmanın üzerinden üç aydan fazla bir süre geçmesine rağmen, SDG'nin anlaşmayı uygulamak için adım atmadığı ve halen Suriye'nin kuzeydoğusunda özerklikten bahsettiği görülüyor.

Cuma günü bir televizyon röportajında Abdi, Şam hükümetiyle varılan anlaşmanın uygulanması için SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesi sürecinin yıllar alabileceğini ve ‘anlaşmanın siyasi adem-i merkeziyetçiliği ve kuzey ve doğu Suriye'deki bileşenlerin haklarını tanıyan kapsamlı bir siyasi çerçeve içinde olması gerektiğini’ söyledi.

gthyuj7ı
SDG lideri Mazlum Abdi, SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesi için mart ayında Şam'da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile bir anlaşma imzaladı. (AP)

Abdi, Şam ile ‘siyasi adem-i merkeziyetçilik’ çerçevesinde diyaloğa açık olduğunu ifade ederek, Kürt meselesinin özüne hitap etmeyen hızlı ya da resmi çözümleri reddetti. Abdi, “Güçlerimizin üzerinde mutabık kalınmış bir ulusal yapı içerisinde organize bir güç olarak varlığını sürdürmesini garanti altına alacak bir formül arıyoruz” ifadesini kullandı.

“Türkiye ile iyi bir ilişki kurmaya açığız. Türkiye ile doğrudan ve aracılar vasıtasıyla iletişim kanallarımız var ve bu ilişkinin gelişeceğini umuyoruz” diyen Abdi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmeye bir itirazı olmadığını ifade etti.

SDG'nin İsrail ile ilişkileri konusunda ise Abdi, “Bazıları bizi İsrail ile ilişkimiz olmakla suçluyor ama biz bunu reddediyoruz” dedi.