Ege Akersoy hakkında tahliye kararı: Tevhid bayrağı açan kişiye yumruk atmıştı

TÜGVA'nın Galata Köprüsü'nde düzenlediği Filistin'e destek eylemi sonrası "Kelime-i Tevhid" bayrağı taşıyan İsmail Aydemir'e yumruk atan Ege Akersoy'un tahliyesine karar verildi

(Twitter)
(Twitter)
TT

Ege Akersoy hakkında tahliye kararı: Tevhid bayrağı açan kişiye yumruk atmıştı

(Twitter)
(Twitter)

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Galata Köprüsü'nde 1 Ocak'ta düzenlenen yürüyüşün ardından evine dönerken İsmail Aydemir'e yumruklu saldırıda bulunduğu gerekçesiyle tutuklanan Akersoy hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı. Beyoğlu'nda 1 Ocak'ta Refik Saydam Caddesi üzerinde kavga olduğu anonsu üzerine ekip talep edildiği anlatılan iddianamede, olay yerinde yapılan incelemede sanık Ege Akersoy'un müşteki İsmail Aydemir'e yumruk attığının tespit edildiği aktarıldı. İddianamede, Adli Tıp Kurumu raporuna göre, müştekinin yaralanmasının "mevcut tıbbi belgedeki arızasının kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğu" kanaatinin bildirildiği kaydedildi.

Mağdur ne anlattı?

İddianamede ifadesine yer verilen müşteki İsmail Aydemir, olay günü Galata Köprüsü'nde düzenlenen Filistin mitingine katıldığını belirterek, saat 11.00 sıralarında da mitingden ayrıldığını ifade etti. Yeşil renkli üzerine beyaz renkli Arapça harflerle bildiği kadarıyla "La ilahe İllallah Muhammeden Resullullah" yazan bayrak ile yürürken daha önce tanımadığı sanığın karşısına çıktığını dile getiren Aydemir, kendisine "Burası Türkiye sen ne biçim bir Türk vatandaşısın, sen tam bir Arap sevicisin." diyerek burnuna yumruk attığını anlattı. Aydemir, bunun üzerine yere düştüğünü ifade ederek, sanığın yere düştüğünde de kendisine vurmaya devam etmediğini belirtti.

"Saldırı toplumun bir kesimine karşı nefret uyandıracak mahiyette"

İddianamede, söz konusu olayda sanığın kamuya açık alanda Filistin'de yaşanan olayları protesto etmek için toplanan grupta yer alan ve üzerinde Arapça ifadeler bulunan bayrağı taşıyan müştekiye yönelik "Sen tam bir Arap sevicisin. Arap kültürünü savunuyor" söylemleriyle halkın sosyal sınıf, ırk veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiği kaydedildi. Sanığın eyleminin, kamuoyu tarafından yakından takip edilerek tepki gösterilen Filistin'de yaşanan olaylarla şehit haberleri gibi halk arasında infial uyandıran olaylarla ilgili yapılan bir miting sonrasında gerçekleştiğine vurgu yapıldı. İddianamede, sanığın bu eyleminin soyut tehlike suçu olmaktan çıkıp somut tehlike suçu haline geldiği belirtildi. Sanığı tanımayan ve sadece miting sonrası elinde bayrak taşıması nedeniyle saldırıya maruz kalan müştekiye yapılan saldırının, toplumun bir kesimine karşı nefret uyandıracak mahiyette olduğu vurgulandı. Olay sonrası görsel ve yazılı medyada gösterilen tepkiler dikkate alındığında eylemin kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlike oluşturduğunun kabulü gerektiği ifade edilen iddianamede, bu nedenle sanık Ege Akersoy'un, "basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde kasten yaralama" ve "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçlarından 1 yıl 4 aydan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Yargılama 14 Şubat'ta başlanacak

İddianameyi kabul eden İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesince hazırlanan tensip zaptında, sanık Akersoy'a isnat edilen "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik" suçunun vasfının değişme ihtimali nedeniyle yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi.

Mahkeme, davanın ilk duruşmasının 14 Şubat'ta yapılmasını kararlaştırdı.

Independent Türkçe, AA



Türkiye: İsrail bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit ve Suriye'yi istikrarsızlaştırıyor

TT

Türkiye: İsrail bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit ve Suriye'yi istikrarsızlaştırıyor

Türkiye: İsrail bölgenin güvenliğine yönelik en büyük tehdit ve Suriye'yi istikrarsızlaştırıyor

İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırılarını arttırması ve Türkiye'yi Suriye'yi vesayeti altına almaya çalışmakla suçlamasının ardından Türkiye dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Suriye'den çekilmesi ve istikrar çabalarını engellemekten vazgeçmesi gerektiğini belirtti.

Dışişleri bakanlığı açıklamasında, “İsrail, bölgedeki güvenliğe yönelik en büyük tehdit haline geldi” diyerek, “stratejik bir istikrarsızlaştırıcı, kaosa neden olan ve terörizmi körükleyen” bir ülke haline geldiğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre açıklama şöyle devam etti: “Dolayısıyla, bölgede güvenliğin tesis edilebilmesi için İsrail'in öncelikle yayılmacı politikalarından vazgeçmesi, işgal ettiği topraklardan çekilmesi ve Suriye'deki istikrar çabalarını baltalamaktan vazgeçmesi gerekmektedir.”

Suriye'ye yönelik hava saldırılarını dün gece yoğunlaştıran İsrail, saldırıları Şam'daki “yeni yöneticilere” bir uyarı olarak ilan etti ve Ankara'yı Suriye'ye vesayetini dayatmaya çalışmakla suçladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, çarşamba gecesi düzenlenen hava saldırılarının “İsrail Devleti'nin güvenliğinin tehlikeye atılmasına izin vermeyeceğimize dair açık bir mesaj ve gelecek için bir uyarı” olduğunu söyledi.

Katz yaptığı açıklamada, İsrail silahlı kuvvetlerinin Suriye içindeki tampon bölgelerde kalacağını ve güvenliğine yönelik tehditlere karşı harekete geçeceğini belirterek, Suriye hükümetini, İsrail'e düşman güçlerin girmesine izin vermesi halinde ağır bir bedel ödeyeceği konusunda uyardı.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, İsrail'in Türkiye'nin Suriye'deki etkisine ilişkin endişelerini yansıtarak, Ankara'yı Suriye'de, Lübnan'da ve başka yerlerde “olumsuz bir rol” oynamakla suçladı.

Saar, Paris'te düzenlediği basın toplantısında “Suriye'ye Türk vesayetini empoze etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Niyetlerinin bu olduğu çok açık” ifadelerini kullandı.