Dışişleri Bakanı Fidan: Gazze'deki savaşı durdurmak için tarihi bir sorumluluğumuz bulunmaktadır

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ndeki Gazze oturumunda, "Gazze ve ötesinde devam eden savaş, ne barış ne de teslimiyet getirebilir. Bu savaşı durdurmak için tarihi bir sorumluluğumuz bulunmaktadır" dedi

Hakan Fidan (AA)
Hakan Fidan (AA)
TT

Dışişleri Bakanı Fidan: Gazze'deki savaşı durdurmak için tarihi bir sorumluluğumuz bulunmaktadır

Hakan Fidan (AA)
Hakan Fidan (AA)

Dışişleri Bakanı Fidan, BM Güvenlik Konseyi'nde düzenlenen üst düzey katılımlı Filistin oturumunda konuştu.

Uluslararası toplumun Gazze ve Batı Şeria’da akan kanı durdurmakta hala aciz kaldığını gördüklerini belirten Fidan, "Gazze bir açık hava hapishanesiydi. Şimdi ise İsrail Başbakanının siyasi bekasını uzatmak amacıyla askeri operasyonlar düzenleyerek sivilleri katlettiği bir savaş alanına döndü." diye konuştu.

Fidan konuşmasına şöyle devam etti:

Halihazırda yaşanan savaşın İsrail’in güvenliğini sağlamak amacı güttüğüne, İsrail’in meşru müdafaa hakkı olduğuna dair iddialar, inandırıcı olmaktan çok uzaktır. Üstelik, bu iddiaları ortaya atanlar, Filistin’in güvenliğinden ya da meşru müdafaa hakkından ise hiçbir şekilde bahsetmiyorlar. Gazze ve Batı Şeria’daki tablo, güvenliğe ve meşru müdafaa hakkına en çok kimin ihtiyacı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

"İsrail ciddi savaş suçları işlemektedir"

İsrail'in 1948 Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ettiğine ilişkin Uluslararası Adalet Divanı'na yapılan başvuruyu memnuniyetle karşıladıklarını belirten Fidan, bunun, Filistin halkını daha fazla zarar görmekten koruyacak, zamanlı bir girişim olduğunu kaydetti.

Fidan, "İsrail ciddi savaş suçları işlemektedir. Uluslararası hukuka ve kurallara dayalı düzene olan inancın yeniden tesis edilmesini istiyorsak, sorumlular hesap vermelidir. İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçlarının soykırım seviyesine ulaşmış olabileceği yönündeki haberlerden ciddi endişe duyuyoruz." diye konuştu.

"Bu savaşı durdurmak için tarihi bir sorumluluğumuz bulunmaktadır”

Çatışmanın coğrafi olarak tırmanmasının önlenmesi üzerinde de hassasiyetle durduklarını ifade eden Fidan, Türkiye’nin, olası bir yayılmanın riskleri konusunda müteaddit defa uyarılarda bulunduğunu hatırlattı.

Fidan, "Dün 'risk' dediğimiz, bugün artık gerçek oldu. Kızıldeniz, Yemen, Lübnan, Irak, Suriye, İran ve Pakistan'daki son hadiseler çok endişe vericidir. Bu tırmanışın, kimsenin kolay kolay kaçamayacağı jeostratejik bir girdaba dönüşme potansiyeli bulunmaktadır." dedi.

İsrail ve destekçilerini, hala başarma imkanı varken diplomatik çözümü aramaya davet eden Fidan, "Gazze ve ötesinde devam eden savaş̧, ne barış ne de teslimiyet getirebilir. Bu savaşı durdurmak için tarihi bir sorumluluğumuz bulunmaktadır." diye konuştu.

"Gazze'nin geleceği sadece ve sadece Filistinlilerin elindedir"

BM Güvenlik Konseyi'nin uluslararası barış ve güvenliği korumada bir kez daha başarısız olduğunu kaydeden Fidan, acil ve kalıcı bir ateşkes için iki tarafın da tüm esirleri serbest bırakması ve Gazze'ye sürekli insani yardım akışının sağlanması gerektiğini vurguladı.

Fidan, bunun için, İsrail'in barış ve güvenliğin tüm gereklerini yerine getirmesi gerektiğinin altını çizerek, "Bu dirençli ulusun onuru, bağımsızlığı ve egemenliğine yönelik çabamızı gerçekleştirmek için birleşik bir Filistin liderliğine ihtiyacımız bulunmaktadır. Geçici çözümlerin işe yaramayacağını artık hepimiz biliyoruz." dedi.

Savaş̧ sonrası senaryoların Gazze’yi kimin yöneteceği üzerine kurulmaması gerektiğine işaret eden Fidan, şunları kaydetti:

Gazze'nin geleceği sadece ve sadece Filistinlilerin elindedir. Savaş sonrasına ilişkin yanıt bulmamız gereken tek soru, 1967 sınırları temelinde iki devletli çözüm üzerinde adil ve kalıcı bir barışı nasıl güvence altına alabileceğimizdir. Bu konudaki çabalarımızın odak noktası, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti'nin kurulması olmalıdır. Bu amaçla, İsrailliler ile Filistinliler arasında barışı sağlayacak ve denetleyecek bir garantörlük mekanizmasının kurulması yönündeki çağrımızı yinelemek istiyorum.

Fidan, uluslararası toplumun çoğu üyesinin ateşkesin, insani yardımın ve iki devletli çözümün aciliyeti konusunda hemfikir olduğuna ancak İsrail'in bunu hayata geçirmesini sağlayacak etkili bir mekanizmanın olmadığına vurgu yaptı.

"Gazze'deki mevcut durumun devam etmesi, uluslararası sistemin temel ilkelerini ve ahlaki değerlerini daha da sarsacaktır." diyen Fidan, insanlığın geleceği için elzem olan bu değerlerin erozyonunu durdurmak için bir an önce harekete geçilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Dışişleri Bakanı Fidan, BM Genel Sekreteri Guterres'le görüştü

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'le bir araya geldi.

Görüşme, New York'taki BM binasında yapıldı.

BM Güvenlik Konseyi'nde düzenlenen üst düzey katılımlı Filistin toplantısına katılan Fidan, Guterres'le de ikili görüşme gerçekleştirdi.​​​​​​

Dışişleri Bakanı Fidan, Cezayirli ve Fransız mevkidaşlarıyla görüştü 

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf ile Fransa Dışişleri Bakanı Stephane Sejourne'yle bir araya geldi.

Görüşmeler, New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) binasında gerçekleşti.

BM Güvenlik Konseyi'nde düzenlenen üst düzeyli Filistin toplantısına katılan Fidan, Cezayirli ve Fransız mevkidaşlarıyla da ayrı ayrı görüşme yaptı.



Erdoğan, Trump ile SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Trump ile SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Türk kaynaklar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) zirvesi kapsamında yaptıkları görüşmede, Suriye'deki gelişmeleri çeşitli boyutlarıyla ele aldıklarını açıkladı.

Kaynaklar, Erdoğan'ın Trump ile salıyı çarşambaya bağlayan gece gerçekleşen görüşmesinde, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) yeni Suriye ordusuna entegrasyonunu ele aldığını söyledi. Erdoğan, Suriye yönetiminin DEAŞ dahil tüm terör örgütleriyle mücadelede kararlı olduğunu ve Türkiye'nin de bu konuda Suriye yönetimine desteğini sürdürdüğünü vurguladı.

thyu
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara geçtiğimiz mart ayında SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesi için SDG lideri Mazlum Abdi ile anlaşma imzaladı. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Türk hükümetine yakın medya kuruluşlarından aktardığına göre Erdoğan, SDG'ye ABD desteği konusuna da değindi. Erdoğan, “Mart ayında Şam ile imzalanan anlaşma uyarınca SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesinin ardından bu desteğin sürdürülmesine gerek kalmayacak… Suriye yönetimi, Türkiye'nin de desteğiyle, DEAŞ üyelerinin ve ailelerinin tutulduğu hapishanelerin kontrolünü ele geçirecek” ifadelerini kullandı.

SDG'ye yönelik suçlamalar

Erdoğan daha önce SDG'yi, lideri Mazlum Abdi ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara arasında imzalanan anlaşmayı geciktirmekle suçlamış, ‘SDG’nin anlaşmanın uygulanmamasının sonuçlarına katlanacağını ve Türkiye'nin bu konuyu yakından takip ettiğini’ belirtmişti.

Türkiye, ABD'nin ‘DEAŞ'a karşı savaşta yakın müttefik’ olarak gördüğü SDG'nin en büyük bileşeni olan YPG’nin dağıtılmasını, yabancı savaşçılarının Suriye'yi terk etmesini ve kalan savaşçıların yeni Suriye ordusuna entegre edilmesini talep ediyor. Washington ise ‘önemli bir müttefik’ olarak SDG'nin yanında durmaya devam edeceğini vurguluyor.

Kaynaklar, Erdoğan'ın Trump'la ayrıca, ‘ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımlarının kaldırılması kararının uygulanması için atılan adımları ve ABD'nin Suriye'deki güçlerinin durumunu, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik saldırılarını, bunların durdurulması ihtiyacını ve Suriye'nin birliği ve egemenliğinin desteklenmesi için yapılacak çalışmaları’ da ele aldığını söyledi.

dfrgthy
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer dün Lahey'de düzenlenen NATO zirvesi çerçevesinde görüşmelerde bulundu. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan dün NATO zirvesi çerçevesinde Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ile yaptığı görüşmede, “Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini koruyarak istikrarını desteklemeye devam edecektir” dedi.

Suriyeliler için kolaylıklar

Öte yandan Türkiye'deki Suriyeli sivil toplum aktivistleri, geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Göç İdaresi Başkanlığı yetkilileriyle görüştüklerini ve Suriyelilerin statülerine ilişkin güvence aldıklarını açıkladılar.

Aktivistler, ‘Türkiye'de kalmak isteyen hiçbir Suriyelinin ülkesine dönmeye zorlanmayacağı, dönüşün sadece gönüllülük esasına dayanacağı ve daha sonra Türkiye'ye giriş yasağı getirilmeyeceği’ yönünde güvence aldıklarını ifade ettiler.

Türk yetkililer, ‘giriş ve vize işlemlerinin kolaylaştırılacağını, 1 Temmuz itibariyle sınır kapılarının çifte vatandaşlık sahiplerine ve birinci derece akrabalarına açılacağını ve Suriyeli üniversite öğrencilerinin, geçici koruma kartına sahip üniversite öğrencileri de dahil olmak üzere, yılda dört kez kara kapılarından ülkelerine giriş yapmalarına izin verileceğini’ doğruladı.

Suriyeli aktivistler, Suriyelilerin ve Türklerin, Türkiye ve Suriye'de gayrimenkul sahibi olmalarının önündeki engellerin kaldırılması için de çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

hyu
Okulların kapanmasının ardından ülkelerine dönen Suriyeli mültecilerin sayısı artmaya başladı. (AFP)

Türkiye'deki Suriyelilerin ülkelerine dönüşü, geçtiğimiz cuma günü okulların kapanmasının ardından gönüllü ve kalıcı dönüşler kapsamında gözle görülür bir artışa sahne olmaya başladı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, geçtiğimiz cuma günü Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Göç İdaresi Başkanlığı, Türk Kızılayı ve bazı sivil toplum kuruluşlarının iş birliği yaptığı bir proje kapsamında gönüllü geri dönüşleri desteklemek amacıyla kurulan merkezin açılışında, Beşşar Esed rejiminin 8 Aralık 2024'te devrilmesinden bu yana 273 binden fazla Suriyelinin gönüllü olarak ülkelerine döndüğünü açıkladı.