MATAM, Marmara'daki aktif fayları yapay zekayla haritalandıracak

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Marmara Aktif Fay Tehlike ve Risk Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde (MATAM), Marmara Bölgesi'ndeki aktif faylar gelişmiş teknoloji kullanılarak yapay zekayla haritalandırılıp deprem riski belirlenecek

(AA)
(AA)
TT

MATAM, Marmara'daki aktif fayları yapay zekayla haritalandıracak

(AA)
(AA)

MATAM Proje Yürütücüsü İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cenk Yaltırak, çok sayıda deprem yaşanan Türkiye'de, bilim insanlarının geçmiş dönemlerdeki mevcut teknolojiye göre risk ve tehlike haritaları yaptığını anlattı.

Büyük ölçekte doğru olmalarına rağmen zamanla bu risk ve deprem haritalarının yeterli sonuç vermediğini belirten Yaltırak, depremin davranışlarıyla ilgili model yapılması için fayın parçalarının iyi haritalandırılması gerektiğinin önemine değindi.

Prof. Dr. Yaltırak, depremle ilgili çalışmalarda yeni teknolojiye ayak uydurulması gerektiğini kaydederek, "Bizim bu merkezi kurmamızın amacı veriyi üreterek büyük data üretmek, bu büyük datadan da yapay zeka makine öğrenmesi kullanarak doğrudan doğruya veriden kaynaklanan azalım ilişkileri üretmek, binaların davranışlarını sayısal olarak ölçmek." dedi.

Apartmanların altına yerleştirilen ivme ölçerle deprem aktivitesi tespit edilecek

MATAM'da, binalardaki deprem aktivitesini ölçmek için sabit ivme ölçerler tasarlandığını ve prototiplerinin yapım aşamasına geçildiğini vurgulayan Yaltırak, şöyle devam etti:

Bunu uygun fiyata apartmandakiler satın alacak ve apartmanın alt katına koyacak. Bununla apartmanın her depremdeki davranışını gösteren değer, sayı elde edeceğiz. Aynı zamanda binanın içinde de insanların cep telefonu uygulamaları da ölçüm yapacak. Deprem anında binanın ne kadar sallandığını tespit edip teknik özelliklerini hızlı analiz yöntemiyle yapay zekayı da kullanarak olabilecek depremin senaryosunu ortaya çıkartacağız. Bu ivme ölçerle o semtin, o bölgenin depremde nasıl davrandığı hakkında bilgimiz olacak.

Yaltırak, Marmara Bölgesi'nde farklı fayların bulunduğunu aktararak, şöyle devam etti:

Denizdekileri haritalandırmıştık. Şimdi karadaki fayları gözden geçireceğiz. İnsansız uçakla bir santim hassasiyette topoğrafya haritaları yapacağız, fayın çizgisini haritalayacağız. Yani Marmara Bölgesi'ndeki aktif fayları bir santim çözünürlükte haritalandıracağız. Ondan sonra bunların her birinin üzerinde fay kazısı yapılacak. O kazılardan alınan örnekler yaşlandırılacak ve bu yaşlandırma sonucunda da fayların en son depremleri bulunacak. Bu uzaktan algılama teknolojileriyle fayların üzerinde ve çevresindeki kayma dağılımlarını hesaplayacağız. Böylece 'Yarın deprem olsa hangi büyüklükte olur?' diye bir soru oluşturacağız. Bunun sonucunda senaryolar yapacağız. Böylece Marmara'nın kara alanlarında da Marmara Denizi'ndeki gibi deprem senaryoları oluşturacağız. Büyük veri tabanı oluşturacağız.

"Deprem için birbiriyle konuşabilen interaktif dinamik risk haritaları yapacağız"

MATAM'ın, Marmara Bölgesi'nde 3 yılda hesaplamalarını tamamlayacağını, sonrasında 2 yılda da risk projesine geçileceğini bildiren Yaltırak, "365, 24" denilen bir sistemle kent hakkında veri oluşturacaklarını ve bunu devlet yetkililerine ayrıntılı olarak sunacaklarını kaydetti.

İTÜ bünyesinde kurulan MATAM'da farklı alanlarda çalışan insanların bir araya getirildiğini aktaran Yaltırak, şu bilgileri verdi:

MATAM'da 20 yıldır yapılanları bir araya getireceğiz, devletin elindeki verilerin bir kısmını talep edeceğiz. Ayrıntılı haritalar hazırlayacağız, yenileyeceğiz, jeoloji haritaları da dahil olmak üzere bunları sayısal hale getireceğiz. Yani konuşabilen haritalar haline gelecekler. Kağıdın üstündeki bir çizgiden ya da bilgisayar programındaki bir çizgi olmaktan çıkacak. Bulunduğunuz 100 metrelik pikselde bir çok sayıdan ibaret bir veri tabanı oluşacak. Deprem için birbiriyle konuşabilen interaktif dinamik risk haritaları yapacağız. Çalışmayla fayın haritalanması, üçüncü boyutta geometrisinin çıkarılması, hareketlerinin saptanması sonucu depremin büyüklüğü, şekli hesaplanacak. Sonrasında da oradan çıkan deprem dalgasının evinize gelene kadar nasıl davranacağı bilinecek. Sonra inşaat, deprem ve zemin mühendisliğinin işi başlıyor. Her yere parsel bazında özel bina tasarlanacak. Bu binalara MATAM'da üretilen ivme ölçerler yerleştirilecek.



Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
TT

Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dün yaptığı ve Reuters tarafından aktarılan açıklamasında Türkiye'nin gerektiğinde Suriye'de tansiyonu düşürmek için İsrail ile teknik görüşmeler yaptığını söyledi.

Fidan, Türkiye’nin İsrail de dahil olmak üzere Suriye'deki hiçbir ülkeyle çatışmaya girme niyeti olmadığını vurguladı.

Dışişleri Bakanı, İsrail ile Suriye konusunda gerilimin arttığı bir dönemde CNN Türk’e konula ilgili açıklamalarda bulundu.

Basında yer alan haberlere göre İsrail'in geçtiğimiz hafta Suriye’de bombaladığı hava üsleri, Türkiye'nin Suriye ile yapmayı planladığı ortak savunma anlaşmasının bir parçası olarak asker konuşlandırmayı planladığı yerlerdi.

Dışişleri Bakanı Fidan, açıklamasında şunları söyledi:

“Suriye'de güvenlik iş birliği olacak ve biz Suriye için istikrar ve refah istiyoruz. Ama Suriye'nin tekrar Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit edecek bir iç karışıklığa, bir operasyona, bir provokasyona maruz kalmasını da izleyemeyiz. Ona da sadece bakmakla yetinmeyiz.”

İsrail, Beşşar Esed rejimin geçtiğimiz aralık ayında düşmesinin ardından Suriye toprakları içinde kalan bir tampon bölge de dahil olmak üzere Suriye'nin güneybatısındaki bazı bölgelerin kontrolünü ele geçirdi, Suriye ordusuna ait silahları ve askeri üsleri hedef alan bombardımanlar düzenledi.

İsrail, geçtiğimiz hafta Hama ve Humus'taki hava üslerinin yanı sıra Şam'daki askeri altyapıyı da bombaladığını duyurdu.

Dışişleri Bakanı Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Amerika’nın (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'ya tabiri caizse bir ayar vermesi gerekiyor.”

Türkiye, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını ‘ülkedeki istikrar çabalarını engellemek’ olarak değerlendirirken İsrail, ‘kendi güvenlik çıkarlarını korumak için hareket ettiğini’ öne sürüyor.