Türkiye'de her 100 üniversitelinin 52'si kız öğrencilerden oluşuyor

Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) verilerine göre, Türkiye'deki üniversitelerde eğitim alan her 100 kişiden 52'si kız öğrencilerden oluşuyor

Akademisyenler içinde kadınların oranı yüzde 46,4 iken, akademide kadın araştırma görevlileri ile kadın öğretim görevlisi oranı erkekleri geride bıraktı (AA)
Akademisyenler içinde kadınların oranı yüzde 46,4 iken, akademide kadın araştırma görevlileri ile kadın öğretim görevlisi oranı erkekleri geride bıraktı (AA)
TT

Türkiye'de her 100 üniversitelinin 52'si kız öğrencilerden oluşuyor

Akademisyenler içinde kadınların oranı yüzde 46,4 iken, akademide kadın araştırma görevlileri ile kadın öğretim görevlisi oranı erkekleri geride bıraktı (AA)
Akademisyenler içinde kadınların oranı yüzde 46,4 iken, akademide kadın araştırma görevlileri ile kadın öğretim görevlisi oranı erkekleri geride bıraktı (AA)

YÖK istatistiklerine göre, 129'u devlet, 75'i vakıf ve 4'ü vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere Türkiye'deki 208 yükseköğretim kurumunda, 7 milyon 503 bin 181 öğrenci ve 181 bin 498 öğretim elemanı bulunuyor.

Geçen yıl üniversitelere devam eden kız öğrenci oranı, ilk kez erkek öğrencileri geçerek, yüzde 50,8 olmuştu. Bu yıl bu oran daha da artarak 51,7'ye ulaştı.

Bu yılın şubat verilerine göre yükseköğretimdeki 7 milyon 503 bin 181 öğrenciden 3 milyon 879 bin 512'si kızlardan, 3 milyon 623 bin 669'u erkeklerden oluştu.

Kadın akademisyen oranı yüzde 46,4 ile erkeklere yaklaşıyor

Türkiye'de 2003'te 74 bin 134 olan üniversitelerdeki akademisyen sayısı 2024'te 181 bin 498'e ulaştı. Bu akademisyenlerin 97 bin 291'i erkek, 84 bin 207'si kadınlardan oluştu.

Böylece, toplam akademisyenler içinde kadın akademisyenlerin oranı yüzde 46,4 oldu.

Kadın araştırma görevlileri ile öğretim görevlilerinin sayısı erkekleri geçti

Akademide kadın araştırma görevlileri ile kadın öğretim görevlisi oranı da erkekleri geride bıraktı.

Türkiye'de 42 bin 350 araştırma görevlisinden 22 bin 792'si kadınlardan, 19 bin 558'i erkeklerden oluşuyor. Buna göre, kadın araştırma görevlilerinin oranı yüzde 53,8 ile erkek araştırma görevlilerini geçti.

Bunun yanında, 35 bin 776 öğretim görevlisinden 18 bin 444'ü kadınlardan; 17 bin 332'si erkeklerden oluşuyor. Bu verilere göre, kadın öğretim görevlisi oranı yüzde 51,6 ile erkek öğretim görevlilerini geride bıraktı.

Akademide yüzde 34,3 oranında kadın profesör görev yapıyor

Akademide görev yapan 84 bin 207 akademisyenden 12 bin 296'sı profesör, 9 bin 947'si doçent, 20 bin 728'i doktor öğretim üyesi olarak görev yapıyor.

Türkiye'deki profesörlerin yüzde 34,3'ünü, doçentlerin yüzde 41,8'ini, doktor öğretim üyelerinin yüzde 47,4'ünü kadınlar oluşturuyor.



MİT Başkanı siyasi krizin ortasında Libya'yı ziyaret etti

Türkiye İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın (Reuters)
Türkiye İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın (Reuters)
TT

MİT Başkanı siyasi krizin ortasında Libya'yı ziyaret etti

Türkiye İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın (Reuters)
Türkiye İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın (Reuters)

Trablus hükümetinin destekçileri petrol ihracatını durduran ve dört yıllık göreceli istikrarı tehlikeye atan siyasi çıkmazdan bir çıkış yolu ararken, Türkiye'nin istihbarat şefi Libya'yı ziyaret etti.

Bir Türk güvenlik kaynağı bugün yaptığı açıklamada, Türkiye'nin ulusal istihbarat servisinin başkanı İbrahim Kalın'ın dün Başbakan Abdulhamid Dibeybe ve diğer yetkililerle görüştüğünü söyledi. Dibeybe Libya'nın BM tarafından tanınan ve Türkiye tarafından desteklenen ulusal birlik hükümetine başkanlık ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre kaynak, Kalın'ın Ankara'nın Libya'daki çatışmaları “ulusal anlaşma ve gerilimi daha da azaltma yoluyla” çözme umudunu dile getirdiğini ve Ankara'nın Libya'nın birliği ve istikrarına olan bağlılığını vurguladığını belirtti.

Kalın'ın ziyareti, Dibeybe’nin mayıs ayı sonunda Ankara'ya yaptığı ziyaretten beri iki taraf arasındaki en üst düzey temas olup, rakip Libyalı yetkililerin geçen ay Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir'in görevden alınmasına odaklanan siyasi açmazı yatıştırmaya çalıştığı bir dönemde gerçekleşti. Libya Merkez Bankası, neredeyse tüm ulusal gelirin ana kaynağı olan Libya'nın petrol ihracatından elde edilen gelirleri alıyor ve dağıtıyor.

Kriz sırasında Libya'nın doğusundaki gruplar, Kebir'in görevden alınmasının geri alınmasını talep ederek, tüm petrol üretimini durdurduklarını açıkladılar. Bu gelişme, 2011'den bu yana çok az barış yaşayan ve 2014'te doğu ve batıdaki gruplar arasında bölünen Libya'da dört yıllık göreceli istikrarı sona erdirme riski taşıyor.