Cumhurbaşkanı Erdoğan Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır'a gidecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vaki davetlere icabetle 12-13 Şubat'ta Birleşik Arap Emirlikleri’ne, 14 Şubat'ta ise Mısır Arap Cumhuriyeti’ne resmi ziyaretlerde bulunacağı bildirildi

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (DPA)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (DPA)
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır'a gidecek

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (DPA)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (DPA)

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Geleceğin Hükümetlerini Şekillendirmek" teması altında, Dubai'de düzenlenecek Dünya Hükümetler Zirvesi'ne 13 Şubat'ta onur konuğu olarak iştirak edeceği aktarıldı.

Açıklamada, Erdoğan'ın çeşitli ülkelerden devlet ve hükümet yetkilileri ile uluslararası kuruluş, özel sektör, akademi, sivil toplum, düşünce kuruluşu ve medya temsilcileri ile iş insanlarını bir araya getiren zirvede, ana konuşmacı olarak hitapta bulunacağı kaydedildi.

Zirve vesilesiyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan başta olmak üzere katılımcı ülkelerden mevkidaşlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştireceğinin öngörüldüğü belirtildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kahire'yi ziyaretinde yapılacak görüşmelerde ise Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve üst düzey ikili işbirliği mekanizmalarının canlandırılması bağlamında atılacak adımlar üzerinde durulacağı kaydedildi. Görüşmelerde, ikili münasebetlerin yanı sıra Gazze ve işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan İsrail saldırıları başta olmak üzere güncel küresel ve bölgesel meseleler hakkında görüş alışverişinde bulunulmasının gündemde olduğu aktarıldı.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.